tualimforum.com  

Geri git   tualimforum.com > KADIN DÜNYASI > Yemek Tarifleri ( Mutfağım )
Kayıt ol Yardım Üye Listesi Ajanda Bugünki Mesajlar

Yemek Tarifleri ( Mutfağım ) Yemek tarifleri,çorbalar,salatalar,tatlılar,pastalar,börekler,yöresel yemekler,mezeler,aperatifler...


Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Kestane Şekeri
Konudaki Cevap Sayısı
0
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
1714

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler
Alt 13.07.08, 10:21   #1 (permalink)
Kullanıcı Profili
Delta Üye
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Jun 2008
Mesajlar: 581
Konular: 477
Puan Grafiği
Rep Puanı:4934
Rep Gücü:0
RD:ÇisiL has a reputation beyond reputeÇisiL has a reputation beyond reputeÇisiL has a reputation beyond reputeÇisiL has a reputation beyond reputeÇisiL has a reputation beyond reputeÇisiL has a reputation beyond reputeÇisiL has a reputation beyond reputeÇisiL has a reputation beyond reputeÇisiL has a reputation beyond reputeÇisiL has a reputation beyond reputeÇisiL has a reputation beyond repute
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 1
58 Mesajına 390 Kere Teşekkür Edlidi
:
Standart Kestane Şekeri

Kestane Şekeri

Meyveleri gorkemli agacina yarasir sifali bir iksir!.. Insanoglunun eli degip de altin rengi balla tatlandirdiginda, lezzeti basdondurucu.... Dillere destan bir tatli bu...


Oylesine ozel bir lezzet ki o; anlatabilmek icin ne kadar ozel bir agacin meyvesinden yapildigini dusunmekle baslamak gerek... Yuzyillara ulasan yasamlari, bir insanin kollariyla saramayacagi kalinlikta gorkemli bedenleri, gokyuzune degermis gibi sonsuz goruntuleri, iri yapraklarinin altinda, lezzetini cepecevre dikenleriyle sararak icinde saklayan, kestane agaclari ile... Yesilin bin bir tonu icinde akip giden sicak ve sakin yaz gecip de doganin sari renge burunmeye basladigi gunlerde ayrilir, agacla meyvesinin hikayesi... Kisin ilk gunleri kapimizi caldiginda, kestaneler artik sofralarda, sinema onlerinde, okul kapisinda, sekercilerdedir... Hic suphe yok ki aralarinda, kahverengi ile altin karisimi goruntusu ve bal kivamindaki serbeti, cesitli sekilleriyle cok ozel tatlardandir kestane sekeri...
"Castanea Vesca" demisler ona; mutfaklarinin zenginligi, damak tatlarina duskunlukleriyle taninan Romalilar... Lezzetiyle birlikte gizemli gucune de inandiklari bu afrodizyaki tabii ki en ozel yemeklerinde kullanmislar. Tarih boyunca onun essiz lezzetinin kiymetini bilenler elbet sadece Romalilar degil... Dogu, bati butun uygarliklar... Insanoglunun ilk besin kaynaklarindan biri oldugunu da soylemeden gecmemeli: Alp Daglari'nda yasayan buzul cagi insanlari yilin dort-bes ayini sadece onu yiyerek gecirirlermis... Oyle besleyici bir yasam iksiri (Eh, yuz graminda 160 kalori var tabii...



Ustelik seker, protein, yag, sodyum ve potasyum iceriyor!..) kestane... Besleyici olmasindan baska bircok hastaliktan da koruyor insanoglunu... Faydasi saymakla bitecek gibi degil. Kabuklarinin suda kaynatilmasiyla hazirlanan ilac ates dusurup sinirleri yatistiriyor mesela... Meyvesi kaslari kuvvetlendiriyor, kan dolasimini duzenliyor. Bedenin ve zihnin yorgunlugunu gideriyor, kansizliga care oluyor. Zamanimizin yayginlasan dertlerine; damar sertligi ve yuksek tansiyona da birebir...

Lezzetin Sifasi
Bu sifali lezzetin Anadolu'daki en bilinen adresi, hic suphesiz Bursa... Tarihi, efsaneleri, ipegi kadar nefis yemekleriyle de unlu olan sehrin adi onunla bir tutulur. Ve bu yapilmasi pek zahmetli sekerin bu sehrin adiyla unlenmesi sadece lezzetinden degil; burada yetisen kestanelerin her yerdekilerden daha iri olmasindan!.. Oyle ki halk diline yerlesmis guzel bir soyleyis var; "Bursa'nin kestanesi, okka ceker bes tanesi"... Bir zamanlar sadece besi bir okka-yani 1280 gram- gelen bu kestaneler yerlerini, bugun agaclarin sayisinin gitgide azalmasi nedeniyle, Turkiye'nin baska bolgelerinden getirilen kuzu kestanelerine birakiyorlar. Sekerlerin pahali olmasindaki en buyuk nedenlerden biri de bu. Oysa ki bir zamanlar Bursa'nin kestaneleri "vakif" kestaneleriydi; yani herkes bedava yiyebilirdi. Soylenceye gore, Osmanli padisahlarindan biri, Tophane semtinde, simdi Kavakli Camii diye bilinen yere cami yaptirmis.



Adamin biri de gelmis caminin onune, bugun hala yasayan bir cinar dikmis. Cinari goren padisah pek memnun olmus, "Bunu kim dikti ise cagirin gelsin" demis. Adami getirmisler. Padisah bakmis, degnegine dayanarak ayakta zor duran bir ihtiyar.
Padisah "Dede" demis, "Simdi degnegini havaya at. Yere dusene kadar dile benden ne dilersen." "Peki" demis ihtiyar ve degnegini havaya atmis... "Bursa kestaneleri vakif olsun" diye bagirmis, iste o zamandan agaclari kuruyana kadar. Bursa kestaneleri "vakif" ti...


Bir Gunluk Bekleyis
Peki ya kestane agacinin bu canim meyvesinden baska bir ozelligi yok mudur? Uludag yamaclarinda ve Bursa ovasinda kestanelik ormanlar bugun hastaliktan kurumaya yuz tutsa da gecmiste halkin en onemli zenginligiydi hic kuskusuz... 20-25 metreye kadar boylanan, suya en mukavim agactir kestane agaci... Karadenizli tekne ustalari, unlu takalarinin omurgasini suda kolay curumeyen kestane agacindan yaparlarmis ve Bursa, Cumalikizik Koyu'nun evleri kestane agacindan yapildigi icin 200 yildir hala ayakta! Mimarlik alaninda en prestijli odul sayilan Aga Han Mimarlik odulu, bu nedenle gectigimiz yillarda Cumalikizik Koyu'ne verildi.



Damagimizdaki tadi, cocukluk ve ilkgenclik gunlerinden beri hatiralarimizin en ozel yerinde sakli kalan sekerlerdendir kestane sekeri... Nasil da emek ister yapimi! Iki gun suren bir seruvenin sonucudur, tabagimiza geldiginde bizi sariveren buyulu tadin soleni... Bu sekeri yapmak icin iri kestanelerin makbul oldugunu soyleyelim, ilk is olarak, kestaneler dis kabuklarindan ozenle ayrilir.

Kabuklari soyulduktan sonra ic kabuguyla suya konarak hafif ateste agir agir pisirilerek baslar yolculuk... Ic kabuklari soyulacak kivama gelince atesten indirilerek sogumaya birakilir. En cok sabir ve ozen isteyen asamasi baslar tatlinin... Tek tek, ozenle, parcalamadan ic kabuklarindan soyarak ayirmak gerekir kestaneleri... Bir yandan da serbet hazirlanir. Seker tencereye konup uzerini bir parmak gececek kadar su ilave edilir. Serbet yapiminin bu asamadaki puf noktasi karistirilmadan kisik ateste sekerin erimesinin beklenmesidir. Seker eridikten sonra kestaneler tencereye ozenle yerlestirilir. Cok hafif ateste, kaynatmadan iki saat pisirilir. Artik bir gunluk bekleme suresi baslamistir bu essiz lezzete ulasmak icin... Bir gun boyunca surubuyla bekletilen kestaneler, surenin dolmasiyla kalan surubu emene kadar cok hafif ateste yeniden pisirilir. Ve nihayet hazirdir... Son bir eklemeyle lezzet tamamlanir: Servis yaparken uzerine vanilya serpilir...
Mutfaklarimizda hazirlanisi ayri birer ani olan kestane sekeri, yazar Selim Ileri'nin hatiralarindan soyle dokulmus kagida:
"Bursa sona ermis; Laleli'deki evde kestane, Bursa hatirasi olup cikmistir. Bursali hanimlarin hepsi Nezihe Halamiz gibi kestane marifetleri bilirler miydi? Nezihe Hala, meyvesi iri ve tatli Bursa kestanesini evirip cevirip kotardigi gibi, ufak meyveli, cok tatli kuzu kestanesinden de harikalar yaratirdi. Ne olurdu, nasil olurdu, bu kestaneler haslanir, bir pure mi diyeyim, krema, kaymak mi diyeyim, pembemsi bir doyulmazlik olup cikardi... Ben sonralari en unlu pastanelerimizden kestaneli pastalar, kestane kubbeleri almadim mi saniyorsunuz! Gelgelelim hicbirinde halamizin kestane marifetlerinin tadini yakalayamadim. Yok, severim kestaneli pastayi, cikolata dokulmus, ici portakal kabuklu, kiraz sekerlemeli kestane ezmesini; ama hepsi o kadar. Ev yapimlari, Nezihe Hala'nin eli degmisleri nerede!"



Hafizalarimizda kalan tadi ile sofralarimizda en ozel yerini alan, Osmanli mutfagindan bize miras kestane sekerleri, bugun belki de hicbir meyveden yapilmis tatlinin gormedigi itibari gormeye devam ediyor...
Gitgide cesitlenen sekilleri, renk renk goruntuleri ve doyulmaz lezzeti ile...


Kestane Sekeri (4 kisilik)
Hazirlama Suresi: 20 dk.
Pisme Suresi : 120 dk.
500 g rKestane
2,5 su bardagiToz Seker
2,5 su bardagiSu
2 tatli kasigiVanilya


Hazirlanisi:

Kestanelerin dis kabuklarini bir bicak yardimiyla keserek soyun. Soyulmus kestaneleri su dolu tencereye alip ince kabuklari yumusayincaya kadar kisik ateste bekletin. Kestaneleri sudan alip ilininca ince kabuklarini soyun.
Toz sekeri baska bir tencereye alip uzerine su ilave edin. Orta ateste karistirmadan seker eriyinceye kadar kaynatip kestaneleri ilave edin. Kaynatmadan kisik ateste yaklasik 2 saat pisirin. Tencereyi atesten alip 1 gun kadar bekletin. Kalan surubunu emene kadar cok hafif ateste yeniden pisirin. Servis yaparken uzerine vanilya serpin.

Afiyet Olsun...
ÇisiL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Tags
kestane, sekeri


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar son Mesaj
Rüyada Kestane Görmek - Rüyada Kestane Görmek Açıklaması ve Yorumu - Kestane Rüya Tab Tarot H-I-İ-J-K-L-M ile Başlayan Rüya Tabirleri 0 03.11.12 01:26
Nikah Şekeri Modelleri - Her Çeşit Nikah Şekeri Örnekleri Tanem Gelinlik-Damatlık Modelleri&Aksesuarları 3 17.10.10 18:44
Ballı Kestane Şekeri ASYA Tatlılar-Kekler-Kurabiyeler 0 20.01.10 17:32
Bursa Kestane Şekeri Kedi Bursa 0 19.10.09 06:32
Çikolata Soslu Kestane Şekeri AnGeL Tatlılar-Kekler-Kurabiyeler 0 22.08.09 20:02


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 22:57 .


Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 RC 2