tualimforum.com
>
KÜLTÜR VE SANAT
>
Biyografiler
>
Yabancı Sinema Sanatçılarının Hayatı ( Biyografileri )
Anthony Quinn Hayatı(Biyografisi)
Kullanıcı ismi
Beni hatırla
Şifreniz
Kayıt ol
Yardım
Üye Listesi
Ajanda
Bugünki Mesajlar
Arama
Yabancı Sinema Sanatçılarının Hayatı ( Biyografileri )
Yabancı sinema sanatçılarının hayatları ( Biyografileri )
Forumları ara
Konu gösterimi
Mesaj gösterimi
Gelişmiş arama yap
Seçilene git...
Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Anthony Quinn Hayatı(Biyografisi)
Konudaki Cevap Sayısı
0
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
Görüntülenme Sayısı
1223
LinkBack
Seçenekler
31.03.08, 18:48
#
1
(
permalink
)
Kullanıcı Profili
Başak
Moderator
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Jan 2008
Mesajlar: 7.449
Konular: 6324
Puan Grafiği
Rep Puanı:14360
Rep Gücü:167
RD:
Teşekkür
Ettiği Teşekkür: 53
719 Mesajına 1.316 Kere Teşekkür Edlidi
:
Anthony Quinn Hayatı(Biyografisi)
Anthony Quinn
PERDENİN ZORBA'sı, bir tür ilkel toprak ve doğa adamının en görkemli sinemasal yansıması... Köylüden ihtilalciye, ressamdan büyücüye, boksörden boğa güreşçisine, gangsterden kovboya her rolü kendi kişiliğini katarak oynayabilen, aynı kolaylıkla Onassis, Notre Dame'ın kamburu, Gauguin, Papa veya Hazret-i Hamza olabilen ve 60 yıllık mesleğine 100 film sığdıran büyük oyuncu...
Meksika'da Chiuhaha kasabasında doğduğu kesin... Annesinin Meksikalı, babasının
İrlandalı olduğu da... Ancak mesleklere gelince çelişkili bilgiler var. Annesinin Pancho Villa'nın yanında savaşmış sert bir kadın, bir `soldadera' olduğu söylenir. Babası ise bir söylentiye göre bir kameraman, bir diğerine göreyse mevsimlik işçi olarak işe başlayıp sonradan Hollywood'un ilk günlerinde bir hayvanat bahçesi kuran bir serüvencidir. Karmaşık kökenleri ve Latin/Anglo-Sakson karışımı kanı, onun ilerde hemen her ırktan ve kökenden kişilikleri rahatlıkla oynamasını sağlayacaktır. Quinn, gerçek ve eksiksiz bir dünya vatandaşıdır.
İlk gençliğinde boğa güreşine merak sarar, arenaya çıkar. Sonra 1936'da sinemaya adım atar. İlk filmlerindeki çok küçük rollerini, zaman içinde büyük rollere çevirir!... Ama bu Meksikalı, kızılderili veya gangster rolleri, ona şöhretin yolunu açacak gibi değildir. O yıllardaki asıl başarısı, 1936'da The Plainsman -Ovalar Kaplanı, iki yıl sonra The Buccaneer - Korsan, ertesi yıl da Union Pasific- Pasifik Ekspresi filmlerinde rol aldığı ünlü yönetmen Cecil B. de Mille'in evlat edindiği kızı Katharine de Mille'in kalbini çalarak onunla evlenmesidir. Ama bu bile, 1930'ların sonlarında Quinn'e bekledigi ünü getirmeyecektir.
Savaş yıllarında Paramount'tan ayrılıp Warner Bros ve FOX'la çalışır. Rollerinin önemi çok yavaş biçimde artmaktadır. Sert, giderek çirkin fiziğinin ardında saklı o müthiş dinamizmi henüz bilinmediği için, yönetmenler ona önemli rolleri lâyık görmezler. Blood and Sand - Kanlı Meydan, They Died with their Boots On - Sayılı Kahramanlar, The Oxbow İncident- Oxbow Olayı, Buffalo Bill gibi filmlerde hep asıl kahramanın yanıbaşındaki adam veya adamlardan biridir. Sayılı Kahramanlar'da kızılderili şef Crazy Horse veya Bataan'a Dönüş'teki Filipinli savaşçı rollerine aynı inandırıcılığı katabilmektedir.
Sinemadan beklediğini bulamayan Quinn, Broadway'e yönelir, orda "İhtiras Tramvayı" oyununda Marlon Brando'nun yerini alarak eşit düzeyde başarı kazanır. 1951'de üç yıllık bir ayrılıktan sonra Hollywood'a döndüğünde şansı artmış gibidir. Robert Rossen ın şaşırtıcı boğa güreşi filmi The Brave Bulls - Kanlı Kılıç'ta başarı kazanır. Hemen ardından, Meksika kökenlerini hatırlayan Elia Kazan tarafından Viva Zapata'da Marlon Brando/Zapata'nın kardeşini oynamak için seçilir. İki oyuncu da Oscar adayı olarak, Broadway'deki rekabetlerini sürdürürler. (Zaten sette de pek anlaşamadıkları hem Kazan'ın, hem de Brando'nun anılarında yazlıdır.)
Bu ilk raundu Quinn kazanır, yardımcı oyuncu olarak heykelciği kucaklar. Dört yıl sonra da Minnelli'nin Lust for Life - Ölmeyen İnsanlar'ındaki Gauguin rolüyle ikinci yardımcı oyuncu Oscar'ını alacaktır. Ancak Brando, sonraları iki baş oyuncu Oscar'ıyla elbette bu yarışı önde bitirir.
İlk Oscar'ı Quinn'in şansını artırır. Art arda Ride Wayuero - İki Aşk Arasında, Blowing Wild - Müthiş Mücadele gibi gösterişli western'lerde Robert Taylor, Ava Gardner, Gary Cooper, Barbara Stanwyck gibi starlarla ve eşit düzeyde rollerde oynar. Avrupa sinemasının ilgisini çeker. Fellini'nin ilk büyük filmi La-Strada -Sonsuz Sokaklar'da nefes kesici bir Zampano olur. Küçücük, bebek kadın Gelsomina'ya tutulan gezginci, dev gösteri adamı... İtalya'da çevrilen bir Hun İmparatoru Attila'da Attila olur, uluslararası yapım Ulysses - Kral Ülis'in Maceraları'nda ise kralın en yakın arkadaşı...
Fransız yapımı bir Notre Dame' ın Kamburu'nda Gina Lollobrigida'nın oynadığı Esmeralda'ya vurulan kambur Quasimodo olur. Yeniden Hollywood'a dönüp Lust for Life - Ölmeyen İnsanlar'la ikinci Oscar'ını alır. O artık büyük bir yıldız ve uluslararası bir stardır...
Quinn bundan sonra, o ünlü etnik portreler galerisini açar. Wild is the Wind - Vahşi Aşk'ta Anna Magnani, Hot Spell'de Shirley Booth, Black Orchid - Siyah Orkide'de Sophia Loren'in karşısında hep İtalyan kökenlileri oynar. Last Train from Gun Hill - Kan Davasının Sonu, Warlock - Korkunç Mücadele; Hellen in Pink Tights- Korkunç Kumpanya gibi klâsikleşen western'lerde, bu türün kalıplarını aşan incelikli kişilikler çizer. Kayınpederi De Mille'in hastalanması üzerine onun başladığı The Buccaneer - Karsan filmini (ikinci çevrim) yönetmen olarak tamamlar. (Bu alandaki tek denemesi.) 1960'larda, Nicholas Ray'in The Savage İnnocents-Vahşi Masumlar'ında Eskimo olur!...
Arabistanlı Lawrence'in Bedevi şeyhi, Barabbas'ın Barabbas'ı, Zorba the Greek - Zorba'nın Yunanlı ermiş Zorba'sı hep odur. Cacoyannis'in filminde bu ünlü Nikos Kazancakis kahramanına, yaşam sevgisi, Akdeniz felsefesi, sirtaki adımları ve uzo tutkusuyla karışık müthiş bir canlılık getirir ve son Oscar adaylığını kazanır. Bu rol onun sağduyulu, ayakları yere basan, ama aynı ölçüde hülyalı ve duygusal toprak adamları kimliğinin zirvesidir. Artık daha öteye gitmesi nerdeyse olanaksızdır.
Nitekim gidemez de... Ama hep dener. Daha iyisini değilse de farklısını, özgün ve yeni olanını yapmak için uğraşır. The Guns of Navarone - Navaron'un Topları, Lost Command-Zafer Yolları, The Twenty Fifth Hour- Yirmibeşinci Saat, The Rover-Maceralar Beldesi, The Magus-Büyücü, The Marseilles Contrad -Ölüm Anlaşması gibi uluslararası yapımlarda oynar. İsviçreli yazar Frederich Durrenmatt'tan uyarlanan The Visit-Ziyaret'te (1963) eşlik ettiği İngrid Bergman'ı beş yıl sonra A Walk in the Spring Rain - Bahar Yağmuru'nda yeniden bulur.
Anna Magnani ile yeniden karşılaşması ise Stanley Kramer'ın The Secret of Santa Vittoria - Kasabanın Sırrı'nda gerçekleşir. Baba'nın açtığı furyada, The Don is Dead - Baba Öldü'de kendi Corleone'sini yaratırken, The Shoes of the Fisherman'da Papa, The Message - Çağrı'da Hazreti-i Muhammed'in dava ve inanç dostu Hamza, The Greek Tycon -Akdenizli'de armatör Onassis olur.
70'lerdeki filmleri gösterişli, ama koftur. 80'lerde ise hep eski başarılarını yineler gibidir. Lion of the Desert - Çöl Aslanı, Çağrı'nın başarısını yinelemek isteyen Mustafa Akkad'ın kotardığı bir İslam usulü üstün yapım, The Richest Man in the World, yine Onassis'i oynadığı bir TV dizisidir. 90'lara ise The Revenge-İntikam, Ghosts Can't Do It - Hayaletler Beceremez gibi gerçek facialarla girer. Acaba en küçük bir seçme duygusu kalmamışçasına bunamış mıdır? Üç eşinden olan toplam sekiz çocuğuna bakmak için paraya bu derece gereksinmesi mi vardır? Yoksa hep hayalini kurduğu (ve sonunda gerçekleştiremediği) bir Picasso'nun hayatı projesi için sermaye mi toplamaya çalışmaktadır?
Ancak Quinn, tükenmiş değildir. Nitekim son yıllarda kimi genç ve özgün yönetmenlerin filmlerinde küçük, ama çarpıcı roller almayı ve bu filmlere değer katmayı sürdürür. Spike Lee'nin Jungle Fever, John McTiernan'ın The Last Action Hero - Son Muhtefem Kahraman, Alexander Rockwell'in Somebody to Love -Sevecek Biri ya da Alfonso Arau'nun A Walk in the Clouds - Bulutlarda Yürüyüş filmleri gibi... 1980'lerin ortalarında yeniden Broadway'e dönmüş ve yıllar sonra Zorba karakterini sahnede canlandırmıştır. Bir aralar plâk dolduran ve "I Love You, You Love Me' adlı parçasını listelere sokan da odur.
O, sinemadaki 60 yılı aşan çabasından henüz yorulmamış, enerjisini 85'e yaklaşan yaşına rağmen tüketmemiş bir sinema adamı, doğuştan bir oyuncu, mesleğini sonuna dek götürecek bir profesyoneldir. Bir zamanlar "benim sadece kızılderili oynayabileceğimi sanıyorlar," diye tepki gösteren genç ve öfkeli aktör, artık bir dünya oyuncusuna ve bir beyazperde efsanesine dönüşmüştür. İslamiyet'in doğuşunu anlatan "Çağrı" filminde Hz. Hamza rolünü oynayan Quinn, Türk izleyicilerin gönlünde taht kurmuştu. Özyaşamını daha 1972'de, "The Original Sin-İlk Günah" adıyla yayınlayan Quinn'in günümüzde bu kitabı yeniden ele alıp birçok bölüm eklemesi gerekecektir!...
02 Haziran 2001 tarihinde ABD'nin Boston kentindeki bir hastanede tedavi gören Quinn solunum yetersizliğinden hayatını kaybetti. 86 yaşında hayata gözlerini yuman Athony Quinn ile ilgili tedavi gördüğü Brigham and Women's Hastanesi'nde ayrıntılı açıklama yapılmadı. Bir hastane yetkilisi sadece Quinn'in 09:30'da öldüğünü belirtmekle yetindi. Bir süredir hastanede tedavi gören ünlü aktörün yakın arkadaşı, Rhode İsland eyaleti Providence kenti Belediye Başkanı Vincent Buddy Cianci, Quin'in solunum yetmezliğinden öldüğünü kaydetti.
--------------Tualimforum İmzam--------------
Yeniden gülmem için
Beni baştan sevmen lazım.......
Başak Kullanıcısına bu mesajı için teşekkür eden üyeler:
Eylül
Tags
anthony
,
anthony quinn
,
anthony quinn biyografisi
,
anthony quinn hakkında
,
anthony quinn hayatı
,
anthony quinn kimdir
,
anthony quinn yaşamı
,
hayatibiyografisi
,
quinn
«
önceki Konu
|
sonraki Konu
»
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor.
(0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
Seçenekler
Yazdırılabilir şekli göster
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Yetkileriniz
You
may not
post new threads
You
may not
post replies
You
may not
post attachments
You
may not
edit your posts
BB code
is
Açık
Smileler
Açık
[IMG]
Kodları
Açık
HTML-Kodları
Kapalı
Trackbacks
are
Açık
Pingbacks
are
Açık
Refbacks
are
Açık
Forum Rules
Benzer Konular
Konu
Konuyu Başlatan
Forum
Cevaplar
son Mesaj
Anthony Jashua Biyografisi - Anthony Jashua Kimdir - Anthony Jashua Hayatı - Anthony
Kartal
Diger Sporcuların Hayatı ( Biyografileri )
1
02.01.17
23:35
Terry O'Quinn Biyografisi - Terry O'Quinn Hayatı - Terry O'Quinn Kimdir - Terry O'Qui
Eylül
Yabancı Sinema Sanatçılarının Hayatı ( Biyografileri )
0
01.12.11
19:38
Anthony Quinn Resimleri
Okyanus
Ünlülerin Resimleri
1
21.11.11
03:48
Anthony Head Biyografisi - Anthony Head Kimdir - Anthony Head Hayatı - Anthony Head
İpek
Yabancı Sinema Sanatçılarının Hayatı ( Biyografileri )
0
31.12.10
18:00
Anthony Bourdain Biyografisi, Anthony Bourdain Kimdir , Anthony Bourdain Hayatı
SERDEM
Yabancı Edebiyatçıların Hayatı(Biyografisi)
0
10.01.10
20:22
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat:
00:37
.
-- English (US)
-- Tr
İletişim
-
www.tualimforum.com
-
Arşiv
-
Kullanım sözleşmesi
-
Yukarı git
Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 RC 2
LinkBack
LinkBack URL
About LinkBacks
Bookmark & Share
Digg this Thread!
Add Thread to del.icio.us
Bookmark in Technorati
Tweet this thread