Anneme Mektup Şiir İncelemesi
Anneme Mektup
Necip Fazıl Kısakürek
Ben bu gurbet ile düştüm düşeli,
Her gün biraz daha süzülmekteyim.
Her gece, içine mermer döşeli,
Bu soğuk yatakta büzülmekteyim.
Böylece bir lahza kaldığım zaman,
Geceyi koynuma aldığım zaman,
Gözlerim kapanıp daldığım zaman,
Yeniden yollara düzülmekteyim.
Son günüm yaklaştı görünesiye,
Kalmadı bir adım yol ileriye:
Yüzünü görmeden ölürsem diye,
Üzülmekteyim ben, üzülmekteyim.(1924)
Şiirde anne kelimesinin hiç kullanılmamış olması dikkat çekicidir. Anneyi anlatan şey ona duyulan özlem olmuş ve anne hayali bir şekilde anlatılmıştır. Bu esere sembolik bir hava katmış, anneye duyulan özlem, gurbetin verdiği acı, buhran, kasvet havası, şiire konu olmuştur. Ayrıca şiire Necip Fazıl’ın şiirlerindeki diğer konu özelliklerinin yansıdığı da görülmekte ”Yüzünü görmeden ölürsem diye, Üzülmekteyim ben, üzülmekteyim.” dizelerinde ölüm unsuruna yer verilmiş, ayrıca bu korkuyla birleştirilmiş. Belki de gurbetin verdiği yalnızlığın, kavuşamama korkusunu ortaya çıkarmasından dolayı böyle bir unsura yer verilmiş olabilir. Benzetmeler, gurbet ve yalnızlık unsurlarının güçlendirilmesine yönelik kullanılmış olarak karşımıza çıkmakta, “Ben bu gurbet ile düştüm, düşeli, Her gün süzülmekteyim. Her gece, içine mermer döşeli, Bu soğuk yatakta büzülmekteyim.”.
Şiirin geneline bakıldığında yazıldığı dönem itibariyle Necip Fazıl’ın, ilk aşama dönemi özelliklerini yansıtmakta, çünkü şiirde bir arayış duygusu gizlide olsa hissedilmekte, çoğu şiirinde olduğu gibi ikilemelere yer vermektedir “üzülmekteyim ben, üzülmekteyim.”. Ayrıca ileride yaşayacağı bohem dönemi diyebileceğimiz döneme dair bazı sinyaller vermekte, şiirin bütünündeki iç buhranlar, arayışlar buna örnek olabilir.