tualimforum.com  

Geri git   tualimforum.com > GÖRSEL SANATLAR > Sanat Tarihi ve Evreleri > Türk Sanat Tarihi
Kayıt ol Yardım Üye Listesi Ajanda Bugünki Mesajlar

Türk Sanat Tarihi Türk Sanat Tarihi ile ilgili detaylı bilgiler ve faydalı dökümanlar...


Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Osmanlı ve İslam Medeniyeti...
Konudaki Cevap Sayısı
0
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
2321

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler
Alt 18.11.08, 20:01   #1 (permalink)
Kullanıcı Profili
Delta Üye
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Nov 2008
Mesajlar: 561
Konular: 497
Puan Grafiği
Rep Puanı:1952
Rep Gücü:0
RD:Renklerin Dansı has a brilliant futureRenklerin Dansı has a brilliant futureRenklerin Dansı has a brilliant futureRenklerin Dansı has a brilliant futureRenklerin Dansı has a brilliant futureRenklerin Dansı has a brilliant futureRenklerin Dansı has a brilliant futureRenklerin Dansı has a brilliant futureRenklerin Dansı has a brilliant futureRenklerin Dansı has a brilliant futureRenklerin Dansı has a brilliant future
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 3
26 Mesajına 86 Kere Teşekkür Edlidi
:
Arrow Osmanlı ve İslam Medeniyeti...

Osmanlı ve İslam Medeniyeti...

1299 yılında temeli atılan Osmanlı İmparatorluğu İslam medeniyetinin en büyük ve en ihtişamlı imparatorluklarından biridir. Adalet ve hoşgörüye dayalı devlet anlayışı; hakimiyeti altındaki topraklarda izlerini bıraktığı üstün mimarisi; tekstil alanında, hat sanatında, eğitimde geliştirdiği mükemmel yapısı ile Batı dünyası için önemli bir örnek teşkil etmiştir. Osmanlı sultanlarının nezaketi ve sanat zevki, Batılılar tarafından hayranlıkla anılıyor, Osmanlı topraklarını gören Batılılar gördükleri ihtişamdan derinden etkileniyorlardı.
Osmanlı sanatı birbirinden çok farklı alanlarda birbirinden ihtişamlı eserler ortaya koymuştur. Mimaride, çinicilikte, minyatür sahalarında, halıcılık, kumaşçılık, dericilik, ciltcilik, kitapçılık, tezhipçilik, porselencilik, kehribarcılık, mobile gibi farklı sanat dallarında muhteşem eserler verildi. Mimarlık sahasında çok gösterişli sanat eserleri yapıldı. Bu eserleri başta İstanbul olmak üzere, ülkemizin dört bir yanında görmek mümkündür. Topkapı, Yıldız, Çırağan, Göksu Kasrı, Dolmabahçe, Beylerbeyi Sarayları, Selimiye Kışlası, Kuleli Askerî Lisesi, Anadolu ve Rumeli Hisarları, Bursa Yeşil, Ulu camileri, Edirne'deki Selimiye Camii, İstanbul'daki Fatih, Mahmud Paşa, Süleymaniye, Şehzadebaşı, Sultanahmed, Nuruosmaniye, Valide Sultan; Manisa'da Muradiye, Hatuniye camileri; Mahmudpasa, Sultan Süleyman, Sultanahmed, Fuadpaşa, Mahmud Şevket Pasa, Hürrem Sultan, Nakşidil Sultan türbeleri; Nilüfer Hatun İmareti, Kapalıçarşı, Sultanahmed Çesmesi, Mimar Sinan Sebili, Fatih, Süleymaniye medreseleri, Haseki, Gureba Hastaneleri Osmanlı mimarî eserlerinin örnekleridir.
Osmanlı İmparatorluğu, tarihte eşine az rastlanır genişlikte bir coğrafyaya hükmetmiş, en uzun ömürlü imparatorluklardan biridir. (Yalnızca en güçlü dönemindeki Roma İmparatorluğu'nun toprakları, Osmanlı topraklarından daha geniş bir yüzölçümüne ulaşmış, ancak o da Osmanlı kadar uzun bir süre bu kadar geniş bir coğrafyayı elinde tutamamıştır.) Avrupa, Kuzey Afrika, Ön Asya, Mezopotamya ve Arabistan tarihinin önemli bir parçası olan Osmanlı'nın mirası, bugün bu topraklarda kurulmuş olan onlarca devletin şehirlerini süslemektedir. Pek çok Avrupa şehrinde (Sofya, Belgrad, Saraybosna gibi) Osmanlı mimarisinin ve şehirciliğinin örnekleri hala ayaktadır.
Osmanlı'nın, İslam ahlakını temel alarak kurmuş olduğu devlet ve yönetim sistemi, günümüzde pek çok siyaset bilimci tarafından, en ideal devlet yapılarından biri olarak gösterilmektedir. Osmanlı devletinin diplomasi anlayışı, günümüzün çok taraflı diplomasi anlayışının temelini oluşturmuştur.
Batı kültürü, Osmanlı medeniyetinden doğrudan etkilenmiştir. Osmanlıların Macaristan'a pirinç tarımını götürmesi, lalenin Benelüks ülkelerine, 16. yüzyılda Habsburg elçisi olarak İstanbul'a gelen Busbecq tarafından tanıtılması, İtalyanların kumaş boyama ve dokuma tekniklerini Osmanlı'dan almaları, Avrupa ordularındaki askeri bando geleneğinin Osmanlılardan alınması bunun sadece birkaç örneğidir.
Tüm bu tarihi gerçekler, İslam ahlakının modern dünyanın inşasında öncü rol üstlendiğini göstermektedir. İslam, Hz. Peygamber (sav)'e vahyedildiği andan itibaren, insanlığı doğruya, gerçeğe, güzele götüren en parlak ışık olmuştur. Kuran ahlakıyla ahlaklanan Müslümanlar, gittikleri her yere hoşgörü, akıl, bilim, sanat, estetik, temizlik ve refah götürmüşlerdir. Avrupa, koyu bir bağnazlık ve barbarlık içinde iken, İslam dünyası, dünyanın en modern ve en çağdaş uygarlığı olmuştur. Sonradan gelişecek olan Avrupa medeniyetinin temelinde ise, İslam dünyasından öğrendikleri bütün bu değerlerin çok büyük bir rolü vardır. Tarihçi Eugen Myers bu gerçeği şöyle ifade etmektedir:
Dokuzuncu yüzyılın sonlarından on ikinci yüzyıla kadar Batı'nın bilim ve kültürü üzerindeki İslam etkisi çok büyüktür. İslam alimlerinin ve mütercimlerin, bilimlerin ve insanlığın gelişmesindeki kültürel önemi kesinlikle küçümsenemez... Dolayısıyla Batı düşüncesinin kökleri Greko-Arap ve İbrani düşüncesinin bir karışımıdır. (Eugene A. Myers, Arabic Thought and the Western World in the Golden Age of Islam, New York, Frederick Ungar, 1964, s. 10)
Öte yandan İslam dünyasının bir kısmında yaşanan gerilemenin en önemli nedenlerinden biri ise, Kuran'da öğretilen akılcılıktan, samimiyetten ve açık görüşlülükten uzaklaşılmasıdır. Kuran, insanlığı karanlıklardan aydınlığa çıkaran en büyük yol göstericidir. Allah'ın Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)'e bildirdiği gibi:
Elif, Lam, Ra. Bu bir Kitaptır ki, Rabbinin izniyle insanları karanlıklardan nura, O güçlü ve övgüye layık olanın yoluna çıkarman için sana indirdik. (İbrahim Suresi, 1)
Günümüz Müslümanlarının, İslam medeniyetinin bu görkemli geçmişini iyi bilmeleri, bunun hem onur hem de sorumluluğunu taşımaları gerekmektedir. Unutmayalım ki Müslümanlar, dünyanın en büyük medeniyetlerinden birini inşa eden kutsal, şanlı ve şerefli bir mirasın temsilcileridir. Müslümanlar, diğer inançların ve medeniyetlerin temsilcileri tarafından hep gıptayla ve hayranlıkla izlenmişlerdir. Ünlü Ortadoğu uzmanı Daniel Pipes, bir makalesinde Müslümanların kendilerine güvenlerinden bahsettikten sonra şu yorumu yapar:
Bu özgüveni sağlayan etkenlerden biri de, İslam'ın ilk 6 yüzyılında ve daha da sonrasındaki olağanüstü başarıların hatırasıdır. Bu dönemde İslam dünyanın en ileri kültürüydü; Müslümanlar en iyi sağlık standartlarına, en uzun ortalama yaşam sürelerine, en yüksek okuma-yazma oranlarında sahiptiler. Bilimsel ve teknik araştırmaların çoğu onların kontrolündeydi ve genellikle muzaffer ordular kuruyorlardı. Bu başarı trendi, ilk baştan beri açıkça ortadaydı. MS 622 yılında Hz. Muhhammed Mekke'den göç etmiş, ancak 8 yıl sonra kente onun yöneticisi olarak dönmüştü. Henüz daha 715 yılında, Müslüman fatihler Batı'da İspanya'dan Doğu'da Hindistan'a kadar uzanan bir imparatorluk kurmuşlardı. Müslüman olmak, kazanan bir medeniyete ait olmak anlamına geliyordu. (Daniel Pipes, "Islam and Islamism", The National Interest, Spring 2000, s. 87)
Kuşkusuz bugünün Müslümanlarının görevi sadece bu görkemli geçmişle övünmek değil, günümüzde ve gelecekte de İslam'ı yüceltmek için çalışmaktır. Nitekim geçmiştekine benzer bir ihtişamın bugün de yeniden inşa edilmesi, Müslümanların yeniden dünyaya ışık tutan bir kültür ve medeniyet önderleri olmaları mümkündür. Ancak bu yönde yapılacak her türlü çalışmanın öncelikle, birlik ve beraberlik ruhu içinde gerçekleştirilmesi gereklidir. Kişisel menfaat endişelerini bir kenara bırakan, farklılıkları hoşgörü ile karşılayan, gücünü ve enerjisini yalnızca İslam'ın, Müslümanların ve insanlığın hayrına kullanan, çoğulculuktan yana olan, uzlaşmacı ve barışsever bir kültür Müslümanlar arasında egemen olursa, İslam dünyası, 21. yüzyılın en büyük medeniyetlerinden birini inşa edecektir. Sevgi, merhamet, anlayış, tolerans gibi İslam ahlakının da temeli olan değerler sayesinde, bugün bir kısım Müslüman ülkelerde hakim olan despot yönetimlerin de sonu gelecek, kültürel ve ekonomik olarak kalkınma sağlanacak, dünyanın çeşitli bölgelerinde baskı altına alınan, zulme uğrayan, acımasızca katledilen Müslümanlar barışa ve güvenliğe kavuşacak ve, Allah'ın izni ile, asr-ı saadet döneminin bir benzeri 21. yüzyılda yeniden yaşanacaktır.
Renklerin Dansı isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Tags
medeniyeti, osmanli, ve, İslam


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar son Mesaj
Ayşenur İslam Biyografisi - Ayşenur İslam Hayatı - Ayşenur İslam Kimdir? ASYA Siyasetçilerin Hayatı ( Biyografisi ) 0 26.12.13 00:30
İslam İsminin Anlamı ve Açıklaması - İslam Adının Anlamı ve Açıklaması - İslam İsmini Kartal Erkek Bebek İsimleri ( Erkek Bebek Adları ) 0 03.12.12 03:17
Osmanlı Vakıf Medeniyeti Başak Tarih 0 19.05.12 22:34
İslam Kerimov Biyografisi,İslam Kerimov Hayatı,İ. Kerimov Yaşamı,İslam Kerimov Kimdir İpek Diger Ünlülerin Biyografileri 0 27.06.09 20:31
Osmanlı Kültür ve Medeniyeti Merkez Teşkilatı SERDEM Tarih 0 04.08.08 14:55


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 03:43 .


Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 RC 2