|
Kayıt ol | Yardım | Üye Listesi | Ajanda | Bugünki Mesajlar | Arama |
Türk Şairlerin Şiirleri Ünlü Türk Şairlerinin şiirleri... |
| LinkBack | Seçenekler |
15.04.09, 15:15 | #2 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Aşk Aşk Aşk; yalnız bir operadır kış güneşinde dinlenen. Aşk; bazen bir zaman hatasıdır. Aşk; bazen kavuşamamak, adını karalamaktır kağıtlara. Uzun bir suskunluktur ya da durmadan ondan konuşmaktır. Aşk; bir filmin, bir karesinde takılıp kalmak. Bazen tuhaf bir cesaretle meydan okumaktır. Aşk; bazen nedenini bilmediğiniz bir duraksamadır. Aşk; bir harabenin ortasında birşey bulup da ne yapacağını bilemeyen İki savaş çocuğu gibi kalmaktır. Eylül'ün toparlanıp gitmesini izlemektir. Bir bakış bile anlatmaya yeterken her şeyi kalbinizi dolduran duyguların kalbinizde kalmasıdır. Aşk; canınızla beslemektir hüznün kuşlarını. Aşk; vazgeçmektir gözlerinden. Geceleri ansızın nedensiz uyanmaktır uykularından, usul usul ağlamaktır. Aşk; birgün anahtarın ters döneceğine inanıp ışığa kavuşmayı özlemektir. Aşk; buralardan öylece çekip gitmek ve sonunda kendine bir gül vermektir. Acını içine alıp, göz damlalarını tutup, güçlü olmaya çalışmaktır... İclal Aydın |
15.04.09, 15:18 | #3 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Canım Kızım Canım Kızım Canım Kızım; Meğer sanaymış yolculuğum. Birgün kendime neden yaşadığımı sordum; Bir anlamı olmalıydı başımdan geçen onca şeyin; Bir karşılığım olmalıydı hayatta. Bu soruyu sorduğumda kendime yirmi üç yasındaydım. Ellerim yaslanmamıştı henüz Ama soluk soluğa kalmış yorgun bir çocuktum, Bildiğim her şeyden, Herkesten uzaktaydım. Yalnızlık, yabancılık, haksızlık,dünya kederleri Bir olup yüklenmişlerdi bir gece kalbime. Balkona çıktım, Dördüncü kattaydım. Soğuk bir kıs gecesiydi. Demirleri tuttum caddeyi seyrettim ağlayarak. Göreceksin insan nasıl acır kendine böyle anlarda. Yüz yirmi dokuz numaralı otobüs geçiyordu Ve bir kız köşedeki benzinciden çıkmış; Elinde bira şişesi ağlıyordu, Uzundu sacları. Kaldırıma oturdu Elindeki bira şişesini karşısındaki saat kulesine fırlattı. Saat oniki'ye on vardı ve belli ki ikimizinde canı çok yanmaktaydı. Annem geldi aklıma Bir Pazar dönüşü elimi avucunun içinde kavrayışı ve bana doğumumu anlatısı. Yalnızmış sancıları geldiğinde; Çok korkmuş ya başaramazsa diye. Balkona çıkmış İnsanları seyretmiş başka kadınlarda çekti bu sancıyı diyerek Ve başka insanların acılarından güç alarak doğuma girmiş. Doğduğumda yaptığı ilk şey saate bakmak olmuş. Saat öğlen oniki'ye on varmış. İşte böyle demiştim kendi kendime; Buraya kadarmış. Sonra çilekli pastayı, Çaldığım vişneleri, Limonlu dondurmayı ne çok sevdiğimi düşündüm. Saclarımı uzatacaktım, Para biriktirip yollara çıkacaktım Ve bir daha hiç yirmi üç yaşında olmayacaktım. Büyük kararlardan önce mutlaka bir gece beklemeli Eğer sabah aynıysa her şey, O zaman düşünmeli bitirmeyi bir hikayeyi. Ertesi gün güneşli bir sabahtı; Çoktan düşmüştü ruhumun ve kederimin ateşi. O günden sonra neler oldu bir bilsen. Sana anlatacak o kadar çok şeyim var ki. Çok korkuyorum severmisin acaba beni? İyi bir anne olabilecek miyim? Koruyabilecek miyim seni? Kalbimde ve zihnimde biriktirdiklerimi eksiksiz iletebilecek miyim sana? Takvimler bir sonbahar çocuğu olacağını söylüyor. Annende sonbaharda doğmuş bir bebekti. Bu mevsim hüzünlüdür kızım ve çok sever güneşi. Şu anda minicik tekmelerinle ben burdayım diyorsun. Gelişine az kaldı... Seni sevinçle beklerken odanı hazırlıyoruz hevesle. Ama ne yazık ki odan kadar sessiz ve özenli bir ülkeye gelmiyorsun. İsterdim ki benim gördüklerime sen şahit olma ama onlar sana bile yetişti. Geleceği zamanı kendi seçen biri olarak güçlü Ve bendende önde olacağını biliyorum. Umarım sende seversin karıncaları,kedileri ve kelebekleri. Ben babasını çok özleyen bir çocuktum. Dilerim sen ayrı kalmazsın seni sevinçle bekleyen babandan. Anneler ve babalar tanıyacaksın bizden başka. Oğluna söz verdiği bisikleti alamadığında, Notalarla oğlunun adını yazan, Bıyıklı yorgun babaları, Ya da kendi giyemediği mavi yirmi üç nisan elbisesini Sabaha dek uyumadan kızına diken anneleri, Sonra kendinden başkasını düşünmeyenleri, Kendi öfkesinde boğulanları Ve yalancıları tanıyacaksın. Aşkı tanıyacaksın bir gün, Kalbim kırılacak Ve belki kıracaksın birilerini. İyi bir tamirci ol kızım, Çabuk onar kırdığın kalplere ve çaresiz kalma kendi kırık kalbine. Sen şimdi kendi öykünü yazmaya geliyorsun. Hayat iki seçenek sunuyor: Ya payına düşen kederi parlatacaksın; Ya da ömrünle iyi geçinmeye bakacaksın. İkincisini tercih edersin umarım. Bana öğretildiği gibi kızım; Öğrendiğin çiçek adlarını unutma, Kelebekleri kitap arasında kurutma, Kin büyütme kalbinde ve incitme kimseyi. Dilerim dünyaya geliş nedenini sen çabuk bulursun. Yolun acık olsun... Annen İclal Aydın |
15.04.09, 15:20 | #4 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Hastane Önünde İncir Ağacı Hastane Önünde İncir Ağacı Çocukluğumun yokluk yıllarıydı Her şey için uzun uzun beklediğimiz yıllar Karanlıkta otururduk geceleri Mum ışığında anlatırlardı Acıklı hayat hikayelerini İki elim yanaklarımda Usul usul ağlardım yalnız kalmış gurbet gelinlerine Çocuk kalbim dua ederdi Türkülerle evimize gelen geçmişlerine Annemin sesiyle dinlemiştim bunlardan birini: Hastane önünde incir agacı, annem agacı Doktor bulamadı bana ilacı, annem ilacı Baş tabip geliyor zehirden acı, annem vay acı Garip kaldım yüregime dert oldu, annem dert oldu Ellerin vatanı bana yurt oldu, annem yurt oldu İsmi neydi acaba hastane önündeki ağaca ağlayanın? Fikriye mi, yoksa Kiraz mı, Hacer mi, Fidan mı? Neydi çare bulunmaz hastalığı, Neden kimse yoktu, neden kendi omuzladı, Baş tabibin O'na fısıldadığı acıyı? Yoktu bu sorularımın cevabı Belli ki kendiyle bir başına kalmış İnce ince yakmıştı bu ağıdı. Mezarımı kazın bayıra düze, annem vay düze Yönünü çevirin sıladan yüze, annem vay yüze Benden selam söylen sevdiğinize, sevdiğinize Başını koysun karalar bağlasın, annem bağlasın Gurbet elde kaldım diye ağlasın, annem ağlasın Çocukken bir tek ince hastalıktan ölünür sanırdım. Dilini ve yönlerini bilmediğim bir ülkede Metroların rüzgârında anladım Hasretten de ölünebileceğini. Ve gördüğüm her boş alana Eksiksiz çizebileceğimi özlediğim her bir şeyi Beni yabancı sayarken aslında bana yabancıların Yüzlerinde tanıdım kendimle bir başıma kalmayı Çocukken bir tek ince hastalıktan ölünür sanırdım. Hasretten de ölünürmüş anladım... İclal Aydın Konu Josephine tarafından (15.04.09 Saat 15:22 ) değiştirilmiştir.. |
15.04.09, 15:24 | #5 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Kar Kar Karlı bir akşamdı Ankara da Son kez elele yürümüştük Bitmesin istediğim yola kısacık beraberliğimizin bütün anılarını sığdırmıştık. Yazarsın bana demiştin bende yazarım sana sık sık, Ağlıyorum, Sen görmeyesin diye kaldırmıyordum başımı Elimi daha sıkı tuttun Anlıyordum Bu ayrılığa dayanmıyordu kalbim. Öğrettiğim çiçek adlarını unutma dedim, Kelebekleri kitap arasında kurutma, Sık sık fotoğraf çektir yolla bana, Kitaplarım sana emanet, incitme kimseyi, kin büyütme kalbinde beni bekle. Yol bitti gidiyordun artık, Gittin! Sokakta gördüklerimi filmlerdeki aktörleri sen sandım bir süre, Kin büyütmedim kalbimde söz vermiştim sana diye, Kitaplarını okudum kelebeklere dokunmadım, Öğrendiğim çicek adlarına yenilerini ekledim, En çok fesleğeni, çoban heybesini, aksam sefasını sevdim. Seni beklerken çok sey öğrendim, Yolunu gözlediğim, sevdiğim ilk adam Nasılsa bulacaktır seni diye her görüşümde aynı güçle seslendim; Uçak babama selam söyle, Beni kötü rüyalarımdan uyandıran, sevdiğim ilk adam bir bilsen! Seni nasıl özledim. Kar yağıyor şimdi otuz yaşım bitti. Kitapların bende, kelebekler gibi kar taneleri, Kendi yolumda yürürken hiç unutmadım o cümleyi; Selamını aldım babacığım Kin büyütmedim kalbimde, Küçük kızının gözleri; Hala senin çiceklerinde. Uçak! Babama selam söyle... İclal Aydın |
15.04.09, 15:28 | #6 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Masal Masal Daha uyanmamalıydık masallardan. Ne zaman bitti o eşsiz ormanlar, yollar? Ne zaman ayrıldı yolları şehzade ile ipek kızın? Ve ne zaman vazgeçti yakışıklı prens yüzyıl uyuyan güzeli uyandırmaktan? Ne zaman yoruldu aladdin lambasını ovmaktan? İyilik perileri, sevimli cinler şimdi neredeler? Daha uyanmamalıydık. Masallar hep o renkte ve aynı inandırıcılıkta kalmalıydı kalbimizde. Bir şey oldu, bir yerlerde. Büyüdük mü küstük mü birşeylere ne; İnanmaz olduk masallara. Dinlemez olduk ve anlatmadık bir daha. Belki anlatılacak masalımız kalmadı, Çabuk yordu hayat bizi. Oysa ne güzeldi küllerinden yeniden doğan Anka kuşu, Kaf dağının ardındaki o gizemli ülke, Lal bir oba uşağı ile güzeller güzeli bey kızının başkaldıran sevdası. Nasıl özlüyoruz geçmişi. Neden özler ki insan? Hele birde mutsuz bir çocuksanız. Çocuktuk çünkü. İnanıyorduk. Kö p rüler geçmemiş, aldatmamış, aldatılmamış, bedeller Ödememiş, ayrılık ve hasret mektupları okumamıştık. Ve dizlerimizi kanatmamıştı henüz hayat. İnanıyorduk, duruyduk, saftık, çocuktuk. Şimdi anlatacak bir masalımız bile yok, bir köşesine sığınacak... İclal Aydın Konu Josephine tarafından (15.04.09 Saat 15:37 ) değiştirilmiştir.. |
15.04.09, 15:31 | #7 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Ne Olacak Halim Ne Olacak Halim Sen bu satırları okurken ben çok uzaklarda olacağım. Böyle başlardı bütün bildiğimiz mektuplar, Biliyor musun? Bu ikimizin hikayesi, Şu anda nerdesin, ne yapmaktasın; Bildiğim yerlerde misin yoksa hiç görmediğim bir evin penceresinde mi, Sevdiklerin özlemi sardı mı nicedir kalbini, Pişman mısın başlamadıkların için, iç çekiyorsundur şimdi Düşünüpte yazmadığın yazıpta yollamadığın mektupları saklıyor musun hala, Kafanda hep aynı cümle biliyorum ne olacak halim, Ah, biriktirdiğimiz bütün hevesler nasılda hızla tükendiler. En çok kimi özledin, en çok neyi bekledin? Şimdi düşlediklerimin neresindesin. Dedim ya. Bu ikimizin hikayesi. Islandığımız bütün yağmurları, dudak kanatan kalpli sızı aşklarımızı, Bizi buluşturan kaldırımları, İşte bütün bunları bütün bunları yazıyorum. Ben unutmadım diye Hatırlıyor musun sonunu değiştirmediğimiz filmleri Hayatın gerçeğidir sandığımız kabullenilmiş yenikliği Bir ağızdan söylediğimiz en kahraman cenkliği, Büyürken vazgeçtiklerimizi yada vazgeçirttirdikleri şeyleri, Ne olacak halim. Çabuk mu büyüdük dersin Biliyorum. Ne olacak halim. Sen bu satırları okurken, ben nerde olacağım kim bilir. Neleri bırakmış olacağım birde, Ne aşkları Ne başlangıçları Ne ayrılıkları tıpkı senin gibi. Biliyor musun. Tek sorum var kendimle şimdi Ahhh Ne olacak şimdi halim... İclal Aydın |
15.04.09, 15:36 | #8 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Seni Seviyordum Seni Seviyordum Sana uzak kentlerden birinde Zamanın bir yerinde Seni ve senli günleri anımsattı akşam güneşi Onca zamanın üstünde eskimeyen bir düşüncesin şimdi İnsan hergün anımsar mı aynı gözleri. Seni seviyordum ve senin haberin yoktu. Saçlarını izliyordum uzaktan Kulağının arkasına düşüşü ve burnun Herkesten başkaydı işte. Güldüğün zaman yukarıya bakardın. Yukarı kalkan başın ve gülen gözlerin vardı. Ne güzeldiler Sen bilmiyordun. Ben seni seviyordum. Kalbime sığmıyordu aklımdan geçenler. Duvarlara, vitrin camlarına, kaldırımlara çarpıyordu. Geri dönüyordu çoğalarak. Senin sesini duyduğum masalarda erteliyordum her şeyi. Her şeyi erteleyişim oluyordun. Kalp ağrısı oluyordun. Birlikte soluduğumuz sokak isimleri oluyordun. Mevsimler değişiyor ve büyüyorduk. Dönemeçler geçiyor, köprüler göze alıyor Ve bazen, tekin olmayan suların üzerinden atlıyorduk. Cesurduk! Ufuk çizgisi maviydi, günbatımı hep turuncu Ve kırmızıydı bütün karanfiller Ben seni seviyordum. Sen bilmiyordun. Sevinçlerim oluyordun ara sıra. Sen hiç bilmiyordun. Sonra herhangi biri oldun. Bütün sevinçlerim bittikten sonra. Yağmurlar yağdı serin haziran akşamları. Derken birgün uzaktan gördüm seni. Saçların bana inat başın herşeye meydan okuyarak İşte yine aynı Kalbimi acıttın. Her zamanki gibi. Değiştik sanıyordum. Ve sen yine bilmiyordun. Şimdi bunları anlatsa sana birileri, Kimbilir. Yada boşver Bilme en iyisi... İclal Aydın |
15.04.09, 15:39 | #9 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Uçak Babama Selam Söyle Uçak Babama Selam Söyle Karlı bir akşamdı Ankara da Son kez elele yürümüştük Bitmesin istediğim yola kısacık beraberliğimizin bütün anılarını sığdırmıştık. Yazarsın bana demiştin bende yazarım sana sık sık, Ağlıyorum, Sen görmeyesin diye kaldırmıyordum başımı Elimi daha sıkı tuttun Anlıyordum Bu ayrılığa dayanmıyordu kalbim. Öğrettiğim çiçek adlarını unutma dedim, Kelebekleri kitap arasında kurutma, Sık sık fotoğraf çektir yolla bana, Kitaplarım sana emanet, incitme kimseyi, kin büyütme kalbinde beni bekle. Yol bitti gidiyordun artık, Gittin! Sokakta gördüklerimi filmlerdeki aktörleri sen sandım bir süre, Kin büyütmedim kalbimde söz vermiştim sana diye, Kitaplarını okudum kelebeklere dokunmadım, Öğrendiğim çicek adlarına yenilerini ekledim, En çok fesleğeni, çoban heybesini, aksam sefasını sevdim. Seni beklerken çok sey öğrendim, Yolunu gözlediğim, sevdiğim ilk adam Nasılsa bulacaktır seni diye her görüşümde aynı güçle seslendim; Uçak babama selam söyle, Beni kötü rüyalarımdan uyandıran, sevdiğim ilk adam bir bilsen! Seni nasıl özledim. Kar yağıyor şimdi otuz yaşım bitti. Kitapların bende, kelebekler gibi kar taneleri, Kendi yolumda yürürken hiç unutmadım o cümleyi; Selamını aldım babacığım Kin büyütmedim kalbimde, Küçük kızının gözleri; Hala senin çiceklerinde. Uçak! Babama selam söyle... İclal Aydın |
15.04.09, 15:48 | #10 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Yağmur Yağmur Ne zaman eskiyor sevgiler ödenen bedellerin acısı geçince mi? Yağmur yağıyor mutfak camındayım. Nasıl üşüdüğümü bilemezsin. Menekşelerim çiçek vermiyor artık anne. Söylediğin gibi hep dibinden su verdim ama. Şimdi telefon açsam sana sesini duynak da yetmiyor ki. Hep aynı cumleler. Babamlar nasıl? İlacını aldın mı? Nedenini bilmedigim bir aglamak var içimde. Bir yerlere sıgdıramıyorum yüregimi. Bazen dalıp giderdin mutfakta yemek yaparken Tahta kaşıkla tencerenin başında öylece ne düşünürdün acaba? Özlemek çok fena anne, anlamak seni daha da fena. Omuzlarım agrıyarak uyanıyorum sabahları. Benim kızımın omuzlarımı ovmasına daha çok var. Gittikçe sana mı benziyorum ben? Ya da 'annenin kaderi kıza' dedikleri dogru mu? 'Baban eskitir her şeyi kızım, 'demiştin bir kez. Anlamamışım meger, eskiyormuş annecigim. Omzunu ovacak kalmıyormuş meger aynı evin içinde. Şimdi duysan bunları, ne üzülürsün mutsuz mu kızım diye, Çoktan kendinden vazgeçmiş bir sesle. Mutsuz degilim de anne, Yagmura ve mutfagımda ki kedere çare bulamıyorum. Evimi topluyor, toz alıyor, patlıcan kızartıyor, televizyon seyrediyor, Akşam çalan kapıyı açıyorum. Açtıgımı gören olmuyor. Pişirdigim yeniyor da, güzel olmuş denmiyor. Çay demleniyor demleniyor, demleniyor. Kederim mutfagın her yerine yerleşiyor. Ah nasıl eskiyor her şey anne, nasıl eskiyor. Eskilerimi atmaya kıyamıyorum. Seni çok özlüyorum. Bana yasakladığın bahçeler sana da mı uzaktı hep? Gidemeyişine ağladın mı sende? Ne zaman eskiyor sevgiler ödenen bedellerin acısı geçince mi? İşte böyle. Kalbimde bir acı şarkılar seni söyler. İclal Aydın |
Tags |
aydin, iclal aydın, iclal aydın şiir, iclal aydın şiirleri, siirleri, İclal |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | son Mesaj |
Bazıları Daha Eşittir İclal Aydın - İclal Aydın Yazıları | ASYA | İçinizden Geldigi Gibi | 1 | 28.10.18 01:46 |
İclal Aydın Biyografisi - İclal Aydın Hayatı - İclal Aydın Kimdir? | Okyanus | Tiyatrocuların Hayatı ( Biyografisi ) | 0 | 23.09.12 18:13 |
İclal Aydın Resimleri - İclal Aydın Fotoğrafları - İclal Aydın Resim - İclal Aydın | Okyanus | Ünlülerin Resimleri | 1 | 23.09.12 18:11 |
Bir Avuç Mazi İclal Aydın - İclal Aydın Yazıları | ASYA | İçinizden Geldigi Gibi | 0 | 01.07.12 21:52 |
Bu Toprağın Ötekileri İclal Aydın - İclal Aydın Yazıları | ASYA | İçinizden Geldigi Gibi | 0 | 28.06.12 03:48 |