tualimforum.com  

Geri git   tualimforum.com > KÜLTÜR VE SANAT > Şiir Dünyası > Türk Şairlerin Şiirleri
Kayıt ol Yardım Üye Listesi Ajanda Bugünki Mesajlar

Türk Şairlerin Şiirleri Ünlü Türk Şairlerinin şiirleri...


Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Kahraman Tazeoğlu Şiirleri
Konudaki Cevap Sayısı
3
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
3092

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler
Alt 12.10.08, 01:30   #1 (permalink)
Kullanıcı Profili
Delta Üye
 
smtyksl - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Jan 2008
Nerden: SaMSuN
Mesajlar: 776
Konular: 146
Puan Grafiği
Rep Puanı:1997
Rep Gücü:0
RD:smtyksl has a brilliant futuresmtyksl has a brilliant futuresmtyksl has a brilliant futuresmtyksl has a brilliant futuresmtyksl has a brilliant futuresmtyksl has a brilliant futuresmtyksl has a brilliant futuresmtyksl has a brilliant futuresmtyksl has a brilliant futuresmtyksl has a brilliant futuresmtyksl has a brilliant future
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 0
17 Mesajına 80 Kere Teşekkür Edlidi
:
Lightbulb Kahraman Tazeoğlu Şiirleri

Seni İçimden Terkediyorum


Binmediğim hiç bir otobüs
Beklemediğim hiç bir durak kalmadı bu şehirde
Gittikçe azalıyor hayat
Neyi erken yaşadıysam
Hep ona geç kalıyorum
Sana göçüyorum her sonbahar
Yolların çıkmıyor aşkıma
Unuttuğun yağmurların adı saklımda
Seni içimden terk ediyorum

Susmaktan yoruldum
Kuşlar ve şarkılar bu şehri terk edeli beri
Efkar demliyorum gözlerimde
yaşlarımı, yanağıma varmadan öldürüyorum
Tam sancağımdan yaralıyorum kendimi
Alnını yüreğime dayadığın güne bakıp
Seni içimden terkediyorum

Ne unutacak kadar nefret ettin
Ne hatırlayacak kadar sevdin
Yıkık bir duvar kadar bile pişman değilsin biliyorum
Beni hep bulmamak için aradın
Yanılgımdın
Yandığımdın
Yangındın

Sensizliğe yenilmek
Sana yenilmekten zor olsada
Ardımda bir sürü "belki"ler bırakarak
Seni içimden terk ediyorum

Şimdi
İçimde öldürecek bir anı bile bulamayan
İki yarım kaldık
Tamamlayamadık bizi
Elinden tutamadık yanlızlığımın
Saçlarımıda uzaklarına gömdün

İçimin mavisi senin okyanusundandı
Al! geri veriyorum.
Kilitleri hep yanlış kapılara vurdun
Devrilmiş vagonlara dönerken gözlerim
Sana bensizliği terkediyorum

"Yârime uzanmayan bütün dallarım kırılsın" demiştin
Aşk içinde doğmuşsa nereye kaçabilirdi?

Ne tuaf değil mi?
İçimi acıtanda sendin
Acımı dindirecek olanda
"Ya öldür beni"dedim
Ya da git benden
İçi bulanık bir sevdanın ucunda
Seni kaybettim
Aldırmadın aldırmalarıma
Bir gecede yakıp yârini
Şafaklara sattın ihanetini
Küllerime basanlar bile utandı yaptığından
İşte soluk bir ömrün son nefesi

Benden
İçimden
Terkediyorum


Kahraman Tazeoğlu

----------------------------------------------

Düş Kavuran


Gittiğine inansam dönmeni beklerdim
Köhne gemiler geçiyor içimden
Hangi sokağa dalsam hangi kapıyı açsam
Ardında sen

Hep sesine bir kulaç kala boğuluyorum
Bilmem
Sen mi erken demir alıyorsun
Ben mi geç kalıyorum

Ellerimi bıraktığın yerden
Çığlar yuvarlanıyor ta şurama
Her gece fırlatıp denizlere
Yitirilmiş tebessumleri
bir cigarayla parmak uçlarımı öldürüyorum
çürümüş rüyalardan arta kalan mirasınla
yolcusuzu yollara döndüm
alnımdaki girdaplar şimdi kan tarlası

fırtınalar kopuyor demişsin
yüreğinin en rüzgarsız yerlerinde
oysa ben
bin mevsim sana fırtınalandım
sen bilmedin
gittiğine inansam dönmeni beklerdim



Kahraman Tazeoğlu


--------------------------------------------


Git


Şimdi gidiyorsun
Git
Oysa senden tek bir damla istemiştim
Sana kocaman bir deniz sunmak için
Şimdi gidiyorsun
Git

Ne zaman başladı bu hikaye
Anımsamak zor
Gençtim
Hazırda fırtınalarım vardı dört nala sevdalarım
Komazdı öyle üç-beş nöbetleri
Geceler içimi acıtmazdı böyle

Bir insan bu kadar eksilebilir mi

Hatırlarsan sesine uyku kaçmış bir adamvardı
Bu şehrin biryerlerinde
Düşler ormanının gece bekçisi derdin sen ona
Gözlerinde gizledi o seni sen bilmedin
O adam bendim unuttun mu
Bak sevdiğin adam gülmeyi bile unuttu
Seni unutamadı

İşin kolayına kaçmadım
Uğruna ölmedim yani
Uğruna ölünecek sandığım biri için yaşadım hep
Sen bunu da bilmedin
Ben bir bakışına bin anlam yükledim
Sen aşka kestirmeden gittin
Bir hayatın özetini bırakıp avuçlarıma
Şimdi gidiyorsun
Git
Bana karanlığın ne demek olduğunu öğretmeden
Bütün ışıklarımı söndürüyorsun

Bu cehennem cinayetlerini işliyorsun
Sonra bunlara intihar süsü veriyorsun
Yazıklar olsun yazıklar olsun
Susuyorsun susuyorum susayacaklarım bitmiyor
Hani sen sevdiğini
Yarı yolda bırakacak kadar yüreksiz değildin
Düşmemeyi öğretecektin nerdesin nerdesin

Uzun lafın kısası yoktur
Anlatacağım çok şey var
Hoyrat bir rüzgar gibi geldin
Aklımı hayatımı dağıttın
Şimdi gidiyorsun
Git

Daha ayrılığa bile çarpmadan
Aşk bize döndü
Bir yılan gibi soktun koynuma kimsesiz geceleri
Artık ölüm sana dokunamamaktan kötü değil
Ama sana dokunmak da yasak bana
Göz çukurlarımdaki karanlık bunu anlatır
Sen var ya sen
Allah kahretsin

Yani şimdi
Gözleri sana benzeyen bir kızım olmayacak mı
Yani şimdi başkaları mı sevecek seni
Ben saçlarını okşadığım zaman
Ellerin öksüz kalırdı
Şimdi gidiyorsun git
....



Kahraman Tazeoğlu


------------------------------------------------

Her Aşk Katilidir Bir Öncekinin


Rüzgarlı bir tepenin yamacındayım şimdi
Kent suskun
Ve istasyonlar ayrılık için var bu şehirde
İmlası buzuk, üşümüş ve kirli bir çocuk olurum seni Düşünürken
Ömrüme iliştirdiğim martı leşleri yamalı bir geçmişi oynar
İmtihanlar ve intiharlar üzerine kurulu hayatlardan
Gecenin en serseri yanını alırım günceme

Durup durup şiirler yazmak yoluna
Yeni bir yaşam biçimim oldu son günlerde
Kendimi sende kalabalık buluşum belki de bundan
Her gece yorganımın altında sakladığım
Kırlangıç sürüleriyle geliyorum sana
Sen uykudayken
Babam her gece ölüyor şimdilerde
Annem nihavent bir çığlık oluyor
Bana en çok sensizlik koyuyor
Sonra babilin asma bahçelerine asıyorum kendimi
Uyanmak için

Eski bir aşkını anlatıyorken bana
Konuştuklarından yapılma bir sessizlik oluyor ağzım
Kaç kez kanıyorum bir bilsen
(ya da hiç bilmesen)
Sesinin ardında yüzün sessiz bir tabanca gibi duruyor
Sendimi kötü kurulmuş bir cümle sanıyorum
Gece yüklü bir kamyon uykularımı solluyor

Yastığının altında yalnızlığın var biliyorum
Oysa ben senden bir bardak su istedim
Akdeniz değil
Son yalnızı benimdir bu kentin
İstanbul arkamdan gelir
Ey hüznü yüzünde gülücük diye taşıyan kız
Hep kendine mi saklarsın çocukluğunu

Ağzıma bir bulut bulaşsa da yokluğundan yapılmış
Kayadan seken kurşun
En serseri yanımız olur kimi zaman
Ve ben hep kendimi terk ederim senden
Her katilin aşkı
Her aşkın katili
Bir öncekinin faili
Hep ben olurum
Hep ben ölürüm

İçime uzanan koridorların ortasından
Hep gülerdin beni görünce
Bense sana hep geç kalırdım
Sona kalırdım
Sonra kanardım

Yağmurlarla inseydin içime
İçim senden yanaydı
Yüzümdeki işgaller senden karaydı
Seni sevmek en gizli ağlama biçimimdi
Sana yazacaklarım sil sil bitmezdi
Ve ben
Sende hiçbir şeydim
Sen bende herşeyken

Canım
Yastığının altında biriktirdiğin yalnızlıklarım
Kendine varlaşıp bana yoklaşan biri yapar seni
Ve ne kadar kaçsan o kadar yakınsındır aslında kendine
Geciken sevdalar yıkık kentlere benzer bilirsin
Ve sevgisizlik alır bir gün seni benden
İşte bu yüzden
Sen hep sevil
Hep sevil
Sevil



Kahraman Tazeoğlu


----------------------------------------------------


Gece Geçilen Şehirler Işık Seli Gibidir



Acılar büyütülerek unutulur sevdiğim
Yüzünden kopunca bir buzul çığlık
Ellerin buz tutmuş iki yarım şarkı olur
Ve ben yoksulluk kokulu bir gidiş bırakırım sana

Beni adresime sorsun esmer bakışların
Dönsen de bulamazsın nasılsa gitsen de

Kentlerden sakındığım bekçi duruşlarımı ara
Emaresi boldur sokakların
Sol omuz başımdaki kokundan yakalanırım
Sokul ki geceme avuçların ıslanmasın

Saat başlarını beş geçer yelkovanın
Senle zamansızım amansızım
Senle büyük susarım
Kendime yenilirim her kavgada
Sonra koca ağız bir çocuk olurum
Bütün trabzanlardan kayarım
Bütün köprülerden sarkarım
Yüzüm kente sürülür
İçime sesin kaçar
Ben seni ağlarım

Alışmak ölümdür
Sanki hiç ölmedik
Tanrının göğsümüze taktığı bir nişandır ölüm

Teneşirlere yatırılıyor şimdi ellerim
Sana uzanmaktan yargılıyım

Hırçın bir iklimin sır girdabısın
Seni anlamak kendine çelmeler takmaktır
Ve kendini affetmesidir her seferinde
(bazen beni affedebiliyorum istanbul)

Zehir yüklü bir mektup var
Dalgakıranlarımda parçalı bulutlu durur
Sana kent şiirleri biriktirdiğim bir gecede
Çok eşli bir yağmur başlar
Kentin en dövüşçü çocukları ağlar
Bilirim dışarıda yağmur varsa
Sen içinde ağlıyorsundur
Ağlama ki gülmesinler bize
Bak sen seviyorsun diye var sonbahar
Her mevsim gelişine söz veriyor
Saçlarına fısıldıyor
Saçlarına
Bana bir pencere bile açmadığın saçlarına

Sensizliğe alışmak bir bozgun ağırlamaktır içinde biliyorum
Örtülerine unutma beni çiçekleri takıyorum
Şimdi yaşama hakkım sana
Gel de yağmurumdan iç
Seni seviyorum



Kahraman Tazeoğlu
smtyksl isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12.10.08, 01:46   #2 (permalink)
Kullanıcı Profili
Delta Üye
 
smtyksl - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Jan 2008
Nerden: SaMSuN
Mesajlar: 776
Konular: 146
Puan Grafiği
Rep Puanı:1997
Rep Gücü:0
RD:smtyksl has a brilliant futuresmtyksl has a brilliant futuresmtyksl has a brilliant futuresmtyksl has a brilliant futuresmtyksl has a brilliant futuresmtyksl has a brilliant futuresmtyksl has a brilliant futuresmtyksl has a brilliant futuresmtyksl has a brilliant futuresmtyksl has a brilliant futuresmtyksl has a brilliant future
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 0
17 Mesajına 80 Kere Teşekkür Edlidi
:
Standart Kendini Biriktirme Koleksiyoncusu

Kendini Biriktirme Koleksiyoncusu


Aşkı ayrılıklar yaşatır
Hadi küs kendini ona
Sonra kendi içine kus
Bir şiir kana
Dilinden susul

İntihar kurgulu gözlerinde
Kör bir uçurum var dalgın
Gölgen kendine dargın
Ona çığlığın çok ama
İçin kendinden yorgun

Bir yağsan ıslanacaksın
Kanamalı bir düşe
Eski bir cinneti asacaksın
Gece kara çalınca yüzüne
Heybenden intihar çıkaracaksın
Aşkı ayrılıklar yaşatır
Kendini biriktirme
Ayrılacaksın



Kahraman Tazeoğlu


---------------------------------------------------------


Nota



Dudağında kırmızı bir notayla
Şarkılar dokuyorsun sağırlığıma
Hani gitmesen diyorum hani gitmesek diyorum
Gitme sisli ülkemin çığlık notası
Damarımda patlayan kırık şiirim
Sen aşkın anadilisin
Kalabalıktan yalnızlık yapma becerimsin

Hayatın solfejini öğretip
Notasız coğrafyalara çalmışlar seni
Kendi cümleni kuramıyorsun
Kenti dudaklarımdan öpemiyorsun
Yetiştin bütün geç kalmalara
İklimler biriktirdin kanına tenha(sızım)

Aşk hep yazdan kalma
Ayrılık ise kıştır
Senden sonraki dünde
Sulardan başka her yerde kulaçlar atıyorum
Boğuluyorum
Kırık notam

Sol anahtarınla
Kilitleme gözlerini
Kör oluyorum



Kahraman Tazeoğlu

--------------------------------------------------



Seni İntihar Ettim

Deli dolu geçtik ateş hatlarından
Sevgim korkuyla beraber büyüdü içimde
Sevdikçe korktum
Korktukça daha çok sevdim
Er geç birbirini boğacaktı bu duygular biliyordum
Neden sonra farkına varıyor insan
Ayağına takılan bütün taşları
Yoluna kendi döşediğinin

Senin yarınlara inancın benden yüklüydü
Daha cesaretliydin
Planı çatılmamış yarınlara ektiğin umutlar
Er geç açacaktı biliyordun

Deli sevdalı çocuk ruhumun
Nicelerinin uğruna kıyametler kopardığı
Değersiz değerlere sırt dönmüş güvenli saflığında
Bir sonsuzluk buldun kendine
Ve hayatımızın resimlerini çizdin duvarlarımıza
Sonra birden
Yeşil bir kentte
Ilık bir yaz gecesine astın beni

Sevdalı ömrümün dakikası beş para etmedi
Ödedim
Cümlelerim seni taşımaktan yorgun düştü
Son sözün
Ve son anın efendisi olmaya bilenmiş yüreğine yenildim
Geçmişten nefes alıp geçmişe nefes verdim
Anılar kemirdi yüreğimi
Felç oldu hislerim
Zamanın çoktan dibe çöktüğü kum saatimin belinden
Tek bir saniye bile süzülmüyordu
Ters çevirmeye cesaretim yoktu
Çünkü yeniden başlayacak bir hayatın
Korkağı olmuştum

Aşkların sonrasında hüzün vardır
Ya sen hüznü boğarsın
Ya da hüzün seni boğar
Ama birisi kanatlarını kırarsa eğer
Yaralı kuş rolüne soyunacağına
Yürümeyi denemelisin
Hayata dönmelisin

Bunları düşünebilmek bile kendime dönüşümdü
Ve sonunu infaz ediyordu içimde
O gece yüreğimden sağ çıksaydın eğer
Ölen ben olurdum
O gece
Hayatın lekesiz bir anında
Seni intihar ettim
Şimdi katil benim

Artık güncemde bir boşluksun
Yavaş yavaş taze anıların altına gömülüyorsun
Ve sana ait sandığım her şeyin
Aslında benim olduğunu öğreniyorum
Hiçbir duygunun tek ilhamı değilsin
Kendimi keşfettikçe
Seni kaybediyorum
Ve ufkuma sensizliği
Korkusuzca geriyorum




Kahraman Tazeoğlu


-------------------------------------------------------


Sesine Uyku Kaçmış Adam


Bir adam vardı bu şehrin bir yerlerinde
Sesine uyku kaçmış bir adam
Ağlasa duyardınız
Yağmur şırıltısı gibi yağardı düşler ormanına
Yüzü silik bir adamdı
Gözlerinde
En çok da gözlerinde saklıydı hüznü
Bu yüzden kısardı gözlerini

Buz gibi sessizdi o
Sesine uyku kaçmış bir adamdı
Ne zaman düş kursa
Çocukluğunun soğuk günleri gelirdi aklına
Gençliğinin
Deli fişek günlerine yazgılıydı yazgısı
Vadesi dolmamış toprakların
İnce tortularında saklıydı ruhunun gizemliliği

Ve bir gün
Bir şeylerin intikamını bıraktı ardında
Bir türlü alamadığı

Şapkalı günlerin umut kokan güvercinleriyle birlikte
Gitti bu şehirden
Sesine uyku kaçmış adam
Gecelerdir onu düşünüyorum
Uykularım kaçıyor.



Kahraman Tazeoğlu

-----------------------------------------------------------



Şehirler Olmasa Anılarımız Ölü Olurdu

...
Ve hep uçurum kenarlarında gülümsüyordun bana
Nicedir kendimi biriktiriyorum herşey aşka varır diyerek
Ve utanmadan ağlayabiliyorum artık gidişlerine
Bir tek sen çıkıyorsun şehirden tüm kalabalıklar yalnızlaşıyor
İçi boşalmış bir kente içtiğim antları kusuyorum
"Yanındayım" diyorsun en yanım bayramlanıyor

Geceleri molasız geçiyorum şehirleri
Bir aşka bir ölüm yetmiyor bu çağda
Gecemin en zifiri yanını kemiriyor bir sırtlan
Ve leşim bir aşkı kusmaya and içiyor
Sönmüş olsa da

Gölgeme bile sözüm geçmiyor artık
Oysa ben şehir çocuğuyum
Yani yorgunum
Her karanlık bir kent kursa da bana
İçinde ellerin olmayan herşey sadece kalabalık

Bilir misin yanımdaki
Düşler kırılarak çoğalır
Ve yoklaşarak azalmak
Bir varoluş şeklidir çaresizliğin
Çünkü güneşi terk edenler çabuk ölür
Elleri tütün kokulu gece yalnızları
Nikotin biriktirir gece nöbetlerine
Bu yüzden
Bütün çay bardaklarına dudak izim bulaşıyor
Buralarda ölmek ve gülmek arasında fark kalmamış
Sürüyorum kendimi
Büyük sevdalarını küçük korkulara yedirtenlerin şehrinden
Ömrüm!
Kendine saklı bir kent bul
Yarin gözlerinden yapılmış



Kahraman Tazeoğlu
smtyksl isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12.10.08, 01:52   #3 (permalink)
Kullanıcı Profili
Delta Üye
 
smtyksl - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Jan 2008
Nerden: SaMSuN
Mesajlar: 776
Konular: 146
Puan Grafiği
Rep Puanı:1997
Rep Gücü:0
RD:smtyksl has a brilliant futuresmtyksl has a brilliant futuresmtyksl has a brilliant futuresmtyksl has a brilliant futuresmtyksl has a brilliant futuresmtyksl has a brilliant futuresmtyksl has a brilliant futuresmtyksl has a brilliant futuresmtyksl has a brilliant futuresmtyksl has a brilliant futuresmtyksl has a brilliant future
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 0
17 Mesajına 80 Kere Teşekkür Edlidi
:
Standart

Araz


"Yalnızım çünkü sen varsın"

"gel" desen gelirdim
gittiğin uzakta bendim
dağ gibi bir ihanetten düştüm
bu kendime son gelişim

ölümbaz öpüşler kusuyorum ceplerime
kendimi suçüstü yakalıyorum
ve kentsizliğimin isimsizliğini
Araz'a uyak düşüyorum
gözlerime senden düşler sürüyorum
ıslak bileklerim kan bayramına yatıyor
bana en büyük tehdit yine ben oluyorum
sonra bir durağa yaslanıyorum
sonra bir kente
ve sen gidiyorsun
ben kanıyorum
diyorlar ki "kendini dinleme hiçbir şey söylemiyorsun"
oysa "gel" desen gelirdim biliyorsun

yorgun Haliç'e biraz inat
biraz ihanet bırakıyorum
ellerinden bir tedirginliği bir tehdidi avuçluyorum
aklıma düşüyorsun
düşüyorum
düşünce
üşüyorum
azgın hüzünlerle körlüğüme göçüyorum
ayrılığın saati kaç geçiyor bilmiyorum
yalanlarımla bir hiçlikteyim
beni içinden kaç

bu kentte her yağmur kendini ağlar
aklıma düşsen yalnızlık oluyorum
ağzımdaki uykudan öpmüyorsun nicedir
nerde kimi üşüyorsun
artık kendini yakan bir ateşim
kendimize birbirimizden düşler yapamıyoruz
şimdi boş duraklara yaslanıyorum
boş kentlere
oysa "gel" desen gelecektim

gün düşlerime dönüşlerimde
bakışın içiyor beni gözlerimden
gövdemi düşürüyorum güz yavrusu duraklara
uzaklığına uzanıyorum
sevdiğin sonbahar geçiyor üstümden
ama artık hiçbir göğü içmiyorsun dudaklarımdan
yıkılıyorum şarkılara
"kimseler biliyor"
yalnızlık dostumdu
şimdi korkum oluyor
oysa "gel" desen gelecektim

artık her şey kımıltısız bir geceye dönüşüyor
güz artığı saçlarımda oynaşan sensizlik
göz karana yenik düşüyor en korkak yanlarımdan
kendimi yitirdikçe sana gidiyorum
göbek çukurumda sobelere karanlık uyutuyorum
düş satıcısı ispiyoncu bir ihtiyarın insafına kalıyorum
uysal yalnızlıklar satın alıyorum
gülüşümle ödeyerek
ve içimde yalancı bir katil taşıyorum
yeni utançlar biriktiriyorum eski günahlarıma
cüzamlı ruhlar cehennemine gidiyorum ben
kirli sözlerimi temize çekme
oysa "gel" desen gelecektim

gözlerim ihanete ihbar taşıyor
kuşkulu bir cinayeti fısıldıyor kaşlarına
sözü namluna sürmelisin şimdi
en yaralı yanımdan vurmalısın beni
çünkü uçmak düşmeyi göze almaktır

avlunda bıraktığım az kullanılmış intiharları deniyorum
ne vakit nikotinli ellerinden yola çıksam
susuşuna kan döküyor gözlerim
sen gözüne çiğ kaçtı sanıyorsun
oysa bilmelisin Araz'ım
kimsenin içi görünmez
ve hiç bulamadıklarını
asla yitiremezsin
bak şimdi aramızda sessiz kalıyor
söylenecek bütün sözler

her sabah akşam oluyorsun
alnından ellerine damlıyorsun
yüzündeki yağmurla iniyorsun kente
içine dert oluyorsun kentin
dışına yağmur
yüreğinde dağılıyor kristal şehirler
duvarların kan öksürüyor
ve sen
başkalarının gözlerini
yüzümde aramamayı öğreniyorsun
beni bir durağa yaslıyorsun
beni bir kente
gidiyorsun
oysa "gel" desen gelecektim

susmak en inatçısı olmaktır yalnızlığın
en susmakta neydi öyle
sen en dinlerken
biliyorum Araz'ım
insan kendini bulmamalı, hep aramalı
gittiğin yerden başlıyorum öyleyse
gece cinnetlerimi de alıp yanıma

denize bakmayı bilmeyenler
bir gün mutlaka boğulur
işte bundandır gözlerinden kaçışlarım

siz hiç yar saçının bir telinden kendinize gurbet yaptınız mı

ben şimdi gurbetim
içimde taşıyorum
heba olsa da senlerce yılım
oysa "gel" desen gelecektim

ömrümden düşürdüğüm sol anahtarlarına takılıyorum hep
ve hayat yüklü kamyonlar geçiyor üstümden
şairler ölüdür derler
inanmıyorum


en karanlık ceketimi giyiyordum
ışığa kördüm çünkü
şimdi ise güneşe ilerliyorum
dirilmek için

kimliği paslanıyor eski bir anarşistin
gecenin kör gözünden utanıyorum
hadi bana en militan kelimelerle saldır
batır içime cümlelerini
beyhude bir dehşet bırak
hak ediyorum

gizlilikten ölmek üzere olan bir akrep sızıyor içime
can kaybından ölüyorum
cenazemde namaz kılacağım
zan altındayım
yalanıma inanıyorum

yorgun söylentiler kanıyor solgun yaralarımdan
kırılır mı bilmem hüznümde taşıdığım kin
kinim kendime
susuşum sana
küsüşüm tüm dünyaya

üstü kalsın ihanetimin
"gel" desen gelecektim

yine bir tren geçiyor içimden
sen kesiliyorum gülüşümün karşılığı
saçların bir rüzgarın öyküsünü taşıyor
görmüyorum söylemiyorsun kırılıyorum
hiçliğimin etleri yolunuyor şizofrenik bir gecede
sana bir öykü çıkarıyorum ağzımdan
süsle beni ey aşk
geçtiğin yerleri öpüyorum

yarısı yanık bir aşkın küllerini taşıyorum
dişlerindeki nikotin tadı terkimde
sirenler ve ateş hatları içip
sesini peydahlıyorum kendimden ve kentimden
ıslak ceplerimi buluyorum el yordamıyla
yasadışıyım
tutukla beni gözlerimden

kalemim bitti yitirdi şiirini şuur
öldü kanımdaki mürekkep balığı
solumdaki sise intihar etti intiharlar
bir aşkı kaça katlayabilirdi ki ezik bir yürek
yaşamak için geç bir zaman
ölmek için ise erken

çok davullu bir senfoni sürçüyor
dikiş tutmaz ayrılığımda
kirpiğinden yapılma bir darağacına
geceyi asıyorum
yoksun
bu yağmurlar ıslatmıyor beni
bir durağa yaslanıyorum sensiz
gidişinin en sessiz harfinden yırtılıyorum
"gel" desen gelecektim oysa

kulaklarımdan bordo denizler dökülüyor
şimdi herkes biraz sen biraz acı
göğsümde bir vagon
gizli sözler batıyor
fırtınalar çıkıyor üstüme

şakağımda
intihar acemisi bir şairin
delilik provaları
arkandan uluyan kapılardan
söküyorum kokunu
yokluğunu kokluyorum
yokluğunu yokluyorum

çöz gözlerimi senden hadi
ücranda yak bakışımı
gözlerine bekçi sevdam
dünden ve senden kalmayım

içine her düşen
kendi keşfi sanıyor seni
oysa sen
melekleri bile kıskandıracak kadar kendinsin
ve kendini acıtmak istiyorsun
ama güller kendine batamaz
bilmiyor musun
"gel" mi diyorsun

herkes kendi gördüğüne bakar
peki hayatın rüzgarında kime yelkeniz
kıpırdamadan duramayız bir aşk boyu
hadi en kanadığımız yerden susalım
"gel" desen gelirdim
"git" dedin ve gittin

Aşka...
Rüzgara...
Ayrılığa...
Zamana...

eyy ağlaa


Kahraman Tazeoğlu



----------------------------------------------



Yitikliğimize

Birbirimize dokunmalarımız korkak kelebeklerdir,
dokununca renkleri yıkılan...
Çünkü küskün çocuklar inanmazlar.
Ki inanmak küskün bir çocuğun en büyük kan kaybıdır.
Susarım içimde bir yangın başlar.
Dokunsam arta kalan sen, kül olan ben.
Taş duvarlar yanmaz bilirim.
Büyük yangınların isini giyinirler.

(ama nafile..
hiçbir kalem ve hiçbir ben, sonraki sayfada aynı sen’i bulamıyoruz.
uzaklar hep uzak kalıyor sevdaya...
sen yine de artık sesime düşme.)

Her gece gözlerimden hatıralar çalınmış.
Bir denizci ağ atmış yalçınlaşmış düşlerime...
Düşmüşüm.
Bir ses... giden gitmiştir demiş...
Susmuşum...
Bir baharın bedeliydi bu...



Kahraman Tazeoğlu


-----------------------------------------------



Yanlış Anla Beni


Keskin bıçak aşkının kestiği damarımdan fışkıran ayrılığı İntihar ediyorum
Kırık şakaklarıma yapıştırdığın teselliyi dudağımda uçuklattım
Gidiyorsun yağmurun kızı çekmişsin pimini ayrılığa
Gözlerinden ağrılar sızıyor çığlığını yüklerken gemilere
Geldiğin her yere yabancısın içinde taşıyorsun katilini
Tokada doydu yüzünün sol yarısı
Kalın bir kalem altını çiziyor şimdi
Kanat sürçüyorsun bir gidişe
Ardında gurbetleşen kavuşmalarımız
Yakıştırıyor her intiharı bana
Benden çok sağanaksın
Parmaklarımın ucusun
Yaktım ve içtim
Dön ve gül
Gül ki
Gözlerim
Çiçeklensin
Yalanlarla
Saklıyorum
Sevdamı
Ne olur yanlış anla beni



Kahraman Tazeoğlu


----------------------------------------------------------


Usta

Umrumdan taşıyor zamansızlığım.
İsmin içimde titriyor, sesin sesime düşüyor; ses veriyorum... Oysa sen en sağır yarasın yüreğimde...
Gözlerini günceme düşürdüğümden bu yana,
yorgunum gitmelerin tümüne.
Gözlerini günceme düşürdüğüm günden bu yana,
dipnotlarda çürüyor sevda adına ne varsa...
Meğer ne çok beklemişim gelmeyişlerini.
Sen beni anlarsın be usta
ne garip sıkıntıdır şu suskunluğuma en uygun makamı bulamamak.
İçimin buz kestiği yerden çıkıp geliyorsun gözlerime.
Sen geldiğinde ise düşürmüş oluyorum düşünden kendimi...

Kahraman Tazeoğlu
smtyksl isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12.10.08, 01:56   #4 (permalink)
Kullanıcı Profili
Delta Üye
 
smtyksl - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Jan 2008
Nerden: SaMSuN
Mesajlar: 776
Konular: 146
Puan Grafiği
Rep Puanı:1997
Rep Gücü:0
RD:smtyksl has a brilliant futuresmtyksl has a brilliant futuresmtyksl has a brilliant futuresmtyksl has a brilliant futuresmtyksl has a brilliant futuresmtyksl has a brilliant futuresmtyksl has a brilliant futuresmtyksl has a brilliant futuresmtyksl has a brilliant futuresmtyksl has a brilliant futuresmtyksl has a brilliant future
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 0
17 Mesajına 80 Kere Teşekkür Edlidi
:
Lightbulb

En Fazla İçimde Ölürsün...


En fazla içimde ölürsün
Cesedini sürüklerim gittiğim her yere
Kızıl sonbaharım
Hangi aşk kendi fırtınasına dayanabildi

Ellerimde çoğul bir gölge kuşu
Adının arkasına basmadan yürüdüm
Alnımda birikti çizikler
Adımdan çıkardım aklımı
Aklımsız kaldım
Neylersin
İnsanız
Ne yapsak eksiğiz işte
Ölüme ayarlı saatiz

En fazla içimde ölürsün
Sorarım
Şiir papirüslerinin hangi köşesine karaladın beni?
Hangi hare’mden yakaladın da çiğnemeden yuttun gözlerimi?
Kekeme repliklerin ezber bozduran kuşu
Hangi rüzgârlara sattın da Saçlarını!
Devrik cümlelerimin öznesi oldun?

İçindeki kötü senaryoların kahramanı olmak istemezdim
Dağıldı bak derlenip toplanmış dağılmalarım

En fazla içimde ölürsün
Nasılsa yokluk rehin bırakılıyor kalana
Kalan gidene denk neyi varsa susuyor.
Ve susmak inceltiyor her yarayı
Ve susmak bakmak oluyor
Gitmediğin her yere

Kim tutuklanmış yalnızlıktan
Gizin içine gizlenen kim
Söyle beni nerene sakladın
Ki şimdi bu kadar sokaktayım

En fazla içimde ölürsün
Karla karışık yağarsın yara Bereme
Karma karışık kalırsın cinnet şeridinde
Kaldırımların kaldıramadığı her neyse işte
Bulamadığın her ne varsa büyük yıkımların izinde
Sana borcum olsun
Hiç yazılmayacak bir şiirin içinde

En fazla içimde ölürsün
Yanağında yanar avucum
Avucumda imlası bozuk bir şiir kalır
Gözlerinin namlusu döner, yakar kirpiklerimi
Kulağımda bir tepenin rüzgârı uğuldar
Gırtlağıma kadar aşka batarım
Yeteri yok. Eksiği fazla.

Neyin kaldı eksilenlerden arta
İçeri doğru kapanan bir kapıydın
Saçlarından geçtim önce
Ve kendimden öylece
Neyim yoksa var bildim
Eğildim
Eksildim
Eridim
Bir seni bitirmedim

Hangi rüzgarlara sattın da saçlarını
Uğultusuna tutunamadın

Ömürden nefes çalarak ne kadar yaşarsa insan
Öyle yaşadım gözlerini
Tenimde itiş kakış
Cebimde depremlerin
Esrarlı gece ayinleri
Volkanik şiirler
Usul usul giymedim mi sözlerini
Yalnızlığın tiradını kapamadım mı her sefer
Sensizlik seni anlattı en çok
Vazgeçmeler vazgeçmekten vazgeçti
Söyle saçlarında öldüğüm
Bir geri gidiş kaç günde gelirdi?

En fazla içimde ölürsün
Cesedini sürüklerim gittiğim her yere
Tenimin yırtıldığı yerden mi girdin içeri
Açar gibi yaparak açık bir kapıyı
Beni ikiye böldün
Hadi içimi kendine aldın da
Beni nerde bıraktın
Hangisini seçerdin benim için
Ve hangisinden vazgeçerdin kendin için

Ben yarama çoktan sen bastım
Yaşım kadar gencim
Adın çabuk diye geçti
Ardında aç köpekleri bırakarak
Ezberimden geçtim.
Hızla biten aşk şarkılarından geçtim
Senden bir şey eksiltmeden sana çok şey bırakmaktı aşk
Bildim

Biz dalkavuk bir aydınlığın yerine
Onurlu bir karanlığı seçtik
Ve bir öyküden ağlarcasına geçtik
Cesurduk çünkü
Kendimizi kendi düşlerimizden kovacak kadar

Ömrüne yüz çevirmiş iki masalcıyız
Gerisi hiçlik
Gerisi yokluk

Sensizliğin anlattığı ne vardı senden başka
Bir hayatın tüm yanılgılarını
Saçlarında çözdüm
Şimdi beni hangi yanımdan susacaksın
Sessizlikte bir dildir
Çoğul susulur
Pusulur
Şimdi beni hangi yanımdan kusacaksın

Yıkık şehrimin izbesi
En fazla içimde ölürsün
En çok
Gözlerime gömülürsün.
Gözlerimi kaparım
Vasiyetimi yazarım



Kahraman Tazeoğlu
smtyksl isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Tags
kahraman, kahraman tazeoğlu, kahraman tazeoğlu seçme şiirler, kahraman tazeoğlu seçme şiirleri, kahraman tazeoğlu şiir, kahraman tazeoğlu şiirleri, siirleri, tazeoglu

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar son Mesaj
Kahraman Tazeoğlu Biyografisi,Kahraman Tazeoğlu Hayatı,Kahraman Tazeoğlu Kimdir? Metrix Şairlerin Hayatı ( Biyografileri ) 2 25.12.16 22:31
Bukre Kahraman Tazeoğlu Kitap Tanıtımı ASYA Yeni Çıkan Kitaplar-Kitap Tanıtımı 0 20.11.13 21:37
Bukre Kahraman Tazeoğlu Kitap Özeti ASYA Türk Edebiyatından Kitap Özetleri 0 20.11.13 21:35
Kahraman Tazeoğlu Hayatı-Kahraman Tazeoğlu Biyografisi-Kahraman Tazeoğlu Kimdir? Okyanus Diger Ünlülerin Biyografileri 0 25.11.09 21:30
Kahraman Tazeoğlu Resimleri Okyanus Ünlülerin Resimleri 0 25.11.09 21:27


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 22:03 .


Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 RC 2