|
Kayıt ol | Yardım | Üye Listesi | Ajanda | Bugünki Mesajlar | Arama |
Türk Şairlerin Şiirleri Ünlü Türk Şairlerinin şiirleri... |
| LinkBack | Seçenekler |
27.08.08, 10:13 | #2 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Anıt Anıt Halkın ulusu, rüzgârın kardeşiydi onlar Ateşin övündüğü üç alınteri nebisi Bir şafak vakti zulmün dehlizinde Yiğitlik anıtı süsledi bedenleri Biri engin denizlerle arkadaş Biri inancın cömert efendisi Biri sabrın korkusuz aslanıydı Onurun mescidi şimdi cesetleri Halkın ulusu, rüzgârın kardeşiydi onlar Ölüme taviz vermedi hiç biri... Refik Durbaş |
27.08.08, 10:15 | #3 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Barış Koyun Çocukların Adını Barış Koyun Çocukların Adını Oyunu sever bütün çocuklar Birdirbir, uzun eşek, körebe Bu yüzden anlamı aynıdır, değişmez Oyun sözcüğünün halkların dilinde (Oyun koyun çocukların adını) Savaşa karşıdır bütün çocuklar Kışın: kar altında her sabah Tükenip erise de solgun nefesi Yazın: göğsü sırmalı fabrikalarda Çarkları döndürse de yoksul alevi Savaşa karşıdır bütün çocuklar Nice ölümlerden geçmişlerdir Nice rüzgarlar içmişlerdir Gelincik tarlası çocuklar (Emek koyun çocukların adını) Gökyüzünün penceresinden şimdi Bir kuş havalansa Kanat çırpışlarında Hayatın yağmalanmış sevinci - Kuş uçar rüzgar kalır (Sevinç koyun çocukların adını) Uzay denizlerinde şimdi Bir balık ağlasa Gözyaşı billurlarında Yüz bin umut kıvılcımı - Alev uçar nazar kalır (Umut koyun çocukların adını) Çocuk bahçelerinde şimdi Bir çiçek açsa Hüzün sevince dönüşür Sevinç çiçeğe - Ölüm uçar çocuklar kalır (Mutluluk koyun çocukların adını) Barıştan yanadır bütün çocuklar Sabah: kuşatılmış bir toplama kampında Ayrılığın tetiğini okşasa da elleri Akşam: yıldızların mor orağıyla Sessizliği devşirse de yetim öksüz sesi Barıştan yanadır bütün çocuklar Nice çığlık emmişlerdir Nice korku gezmişlerdir Yürekten hisli sevmişlerdir Güvercin harmanı çocuklar (Devrim koyun çocukların adını) Barışı sever bütün çocuklar Beştaş, saklambaç, elim sende Bu yüzden anlamı aynıdır, değişmez Barış sözcüğünün halkların dilinde (Barış koyun çocukların adını) Refik Durbaş |
27.08.08, 10:16 | #4 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Bin Kuş Ayışığında Bin Kuş Ayışığında Şimdi senin soluğunda akşam Çiçekler ve sular kadar yalnızım Bir o kadar da esmer saçların Bin kuş esiyor sanki ayışığından... Refik Durbaş |
27.08.08, 10:17 | #5 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Çırak Aranıyor Çırak Aranıyor Elim sanata düşer usta Dilim küfre, yüreğim acıya Ölüm hep bana Bana mı düşer usta? Sevda ne yana düşer usta Hicran ne yana Yalnızlık hep bana Bana mı düşer usta? Gurbet ne yana düşer usta Sıla ne yana Hasret hep bana Bana mı düşer usta? Refik Durbaş |
27.08.08, 10:19 | #6 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Gül Yağsın Ufkumuza Gül Yağsın Ufkumuza Ufka gül yağdığı akşam Yüzleri ucuz Sevdası ezberinde Kiralık evler gibi serin Turfanda kadınlar da sevdi Ufka gül yağdığı akşam Ölüme ve ayrılığa cesur Esrara dayanıklı Masraf makbuzu kullanmayan Az şekerli kadınlar da sevdi Ufka gül yağdığı akşam Aynalara abone Kalçalarından gayrı her şeyi helal Çocuk bitmez tarlasını sürdüğü Vadesi dolmuş, kadınlar da sevdi Ufka gül yağdığı akşam Herkesten uzakta şimdi... Refik Durbaş |
27.08.08, 10:20 | #7 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Gündem Gündem Bu gece uyumasak da olur, hadi sevinci tazele Sevdayı tazele emzirsin yıllardır pas tutmuş yalnızlığımı Sevsen de sevmesen de son elvedasıdır bu ömrümüzün Koy dursun öylece elin elimin, dilin dilimin içinde Bu gece uyumasak da olur, şimdi sevişelim sevgilim Aşkımızın ve çılgınlık ve sevişmek hala gündemde... Refik Durbaş |
27.08.08, 10:21 | #8 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Hücremde Ayışığı Hücremde Ayışığı Sesimi sesinin üstüne koyma Kara gecede, karanlıkta, acılı Yüreğimde yeşerdiyse de alevi ölümün Kan boğmadı daha korkuyu Kırılmadı kin ve öfkenin fidanı Sesini sesimin üstüne koyma Ağzımda prangası tutuklu rüzgâr Yanlış arama ölümden başka Kurşuna dizilen resimlerde Acıyla örülmüşse cesetler Ve ağlıyorsa hücremde ayışığı Üzgün değilim, hüzünlü asla Yanlış arama ölümden başka Sırtımda falakası tutuklu rüzgâr Yüreğimde mezarlar açma artık Kazıdım hücremin duvarına çünkü Zamanı kucaklayan öfkemi Acıdan üretilen sesimi Gençliği damıtılmış günlerimi Yüreğimde mezarlar açma artık Elimde kırbaçları tutuklu rüzgâr Çıplak taş, demir kapı, sessizlik Korkuyu mu bekliyor o nöbetçi Niçin hiç konuşmuyor yıldızlar Şafak söktüyse nerde kar filizleri Uyusam uyansam her yerde bahar Çıplak taş, demir kapı, sessizlik Sesimde zincirleri tutuklu rüzgâr Tek değilim artık, çoğaldım ölüme Deli rüzgâr, çıplak suyun rahminde Artık ne hücrem, ne yalnızlık Eskisi gibi düşmanım Ama hâlâ yanıyor yüreğimde işkence Tek değilim artık, çoğaldım ölüme Yüzümde kelepçesi tutuklu rüzgâr -Söyle kim hak kazandı ölüme Refik Durbaş |
27.08.08, 10:35 | #9 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Kampana Kampana Gün dogmadan açıyorum dükkanı Kuşlar uykuda daha, agaçlar uykuda, yüregim uykuda Agzımda akşamdan kalma kıyak bir cigara Kulagımda elektrik zilleri, sirenler -Usta çayı demledim, bakır tavında Bingöl'den geleli dört yıl Fincan kadar bir dükkan Islıgını giy Ortalıgı süpür Tezgahı düzenle En tiz çan bakır, kalay ve fosfattan dökülür Fil kadar çanlar dökmüş ustam Biri Galata'daki büyük kilisenin avlusunda Biri bizim orda Güllübag istasyonunda kampana Biri Fatih-Harbiye tramvayında Biri solgun bir feslegen gibi duruyor ustamın çocukluk anılarında (En çok bu çanı seviyorum nedense) Her gün ögle paydosunda bu çanı anlatıyor ustam Askerden daha yeni gelmiş o zaman Bileginde bir dögme ki hala durur Bir mavi ejderha, sular içinde, kolları arasında bir kadın Gövdesi ejderha, başı aynı insan sureti Askerliginden kalan tek hatıra O zaman elektrik nerde, sirenler nerde İş gani, parada bereket, gücü kuvveti yerinde Körüge bastıkça, örse vurdukça genişliyor dükkan Sanki Kizılırmak'tır, tarihi şanlı Toroslar, sanki Haymana ovası Sınırsız boşlugunda bir güz sabahının Bir günde dökermiş fil kadar çanı derler Şimdiyse küsmüş bakıra, kalaya, fosfata, kömüre Çekice, egeye, tuza, keskiye, örse, ekmege Işıl ışıl bir sevince, alınterindeki rüzgara Seste yansıyan cevhere Öfkeye Şimdiyse yırtık bir resim gibi rafların rutubetli kokusunda Bingöl'den geleli dört yıl Çekicin sapı kırık Ustanın gönlü Sanırsın çan degil döktügü bir küskünlügün izdüşümü Tuvalet penceresinin karşısı koca bir han Çogu terzi, konfeksiyoncu, ütücü bir sürü kız Ne zaman pencereden baksam saçlarını tarıyor biri Hafifçe dizleri açılmış birinin, yüzünde bir dalgınlık esintisi Bana mı bakıyor içimdeki suya mı düşüyor agzının gölgesi Biri sürfüle mi, tegel mi ne, elinde igneler, iplikler, yüksükler Soluk bir çay bardagına damlıyor alınteri Usulca bir cigara yakıyorum Gözbebegimde Cemil kalecilerin korkulu rüyası, her maçta üç çeken Gözbebeginde Türkan Şoray, Fatma Girik, Arzu Okey En çok da Gökben bir şarkıda: "Ben dün gece bir rüyada Yaşıyordum sanki Dansettim kollarında Genç kızlar dolandı Sagında solunda Sen ise beni seçtin Cennete döndü dünya" Bir cigara, bir cigara daha Zülfünü okşayıp işareti çakıyor hemen "Akşam sekizde, otobüs duragında ama ablamı ekersem" Ve patlıyor birden agzındaki ciklet Ustam çok kızıyor böyle sık sık tuvalete gitmeme Bu yaşta cigara, cigerlerin zift tutacak, ben askerken Öksürügü geliyor derinlerden Bingöl'den geleli dört yıl Dişleri aşınmış egenin, tutmuyor kerpeten Aşınmış yüregimdeki uluzgar Sanırsın çan degil döktügüm bir özlemin izdüşümü En tiz çan bakır, kalay ve fosfattan dökülür Fil kadar çanlar dökmek istiyorum Hiç olmazsa bizim orda Güllübag istasyonunda kampana kadar Ama hep aynı kömür yanıyor ocakta Hep aynı öksürük, aynı ses ustamın puslu anılarında Hep aynı öksürük, aynı ses ustamın puslu anılarında Sanki hiç Fener - Beşiktaş maçına gitmemiş Hiç film görmemiş Türkan Şoray'lı, Ayhan Işık'lı, Arzu Okey'li Hiç aglamamış Orhan Gencebay'ı, Selahattin Cesur'u dinlerken (Akşam Orhan Gencebay'ın "Dertler Benim Olsun" Pilagını alayım Bir de resmini aynanın kenarına asmak için) Hiç sevgilisi de olmamış galiba bir otobüs duragında bekleyen En tiz çan bakır, kalay ve fosfattan dökülür Davara tak daglardan daglara ulaşsın sesi Paytona tak şenletsin yolları sesi Arabaya tak hele bir de yanında mavi boncuklar olursa Trene tak bir gurbetten bir gurbete dolaşsın sesi Ama hep aynı cevher süzülüyor alınterimden Aynı uluzgar çekicin suyunda, alevin yalazında, pazularımda Fincan kadar bir dükkan Ocagı yak Madeni hazırla Ateşi körükle Baglanmış bir kez nasibim, zor zanaat Vuruyorum vuruyorum vurdukça büyüyor avuçlarımda nasır Daha yeni terlemiş bıyıklarım Büyüyor kollarımda sapına sevgilimin adını kazıdıgım çekiç Vurdukça büyüyor sabır ve küçülüyor nedense sefertasımda lokma Bingöl'den geleli dört yıl -Usta çayı demledim, kalay tavında Bingöl'den geleli dört yıl Telsiz duvaksız bir külüstür ocak Körügü pas tutmuş bir usta Sanırsın çan degil döktügü bir yangının izdüşümü Gün batarken kapıyorum dükkanı... Refik Durbaş |
27.08.08, 10:36 | #10 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Karanlıkta Karanlıkta Işığı söndür. hadi yanıma uzan Seninle eskiyorum hadi uzan Gün çoğalırken yüzümüzle Bir roman kahramanını yaşıyaraktan Hadi uzan biraz sevişelim Hadi uzan Gece ıslak ve su kadar dalgındır Açılırken koyu bir derinliğe pencerem Çünkü herkesin içinde hep aynı saksafon Ölümden kollarını taşıyaraktan Yürür eskiyen sıkıntısını Sen korkma. alışkanlıktır gittiğimiz bizim Hadi uzan biraz öpüşelim Hadi uzan İşte evimiz, aydınlığa çıkıyoruz Yolumuzun bittiği bir akşam korusunda Artık her şey uzanmaktır sevgi nerde Hadi uzan biraz ölelim Hadi uzan... Refik Durbaş |
Tags |
durbas, refik, refik durbaş, refik durbaş seçme şiirler, refik durbaş seçme şiirleri, refik durbaş şiir, refik durbaş şiirleri, siirleri |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | son Mesaj |
Emir Refik Gamsızoğlu Biyografisi - Emir Refik Gamsızoğlu Hayatı - Emir Refik | Başak | Diger Ünlülerin Biyografileri | 0 | 16.03.14 00:33 |
Refik İsminin Anlamı ve Açıklaması - Refik Adının Anlamı ve Açıklaması - Refik İsmini | Kartal | Erkek Bebek İsimleri ( Erkek Bebek Adları ) | 0 | 06.12.12 00:29 |
Yarbay Refik Cesur İlköğretim Okulu İzmit Kocaeli - İzmit Yarbay Refik Cesur İlköğret | Pelince | Anaokulu - İlköğretim | 0 | 10.03.11 17:25 |
Refik Algan Biyografisi,Refik Algan Hayatı | Sude | Türk Edebiyatçıların Hayatı ( Biyografisi ) | 0 | 14.06.09 17:48 |
Refik Durbaş Hayatı(Biyografisi) | Okyanus | Şairlerin Hayatı ( Biyografileri ) | 0 | 12.08.08 20:24 |