![]() |
|
Kayıt ol | Yardım | Üye Listesi | Ajanda | Bugünki Mesajlar | Arama |
Türk Şairlerin Şiirleri Ünlü Türk Şairlerinin şiirleri... |
![]() | ||
![]() ![]() |
| LinkBack ![]() | Seçenekler ![]() |
![]() | #1 (permalink) | ||
![]() Anadolu Gençliğe Yürüyordum: Ağlıyordu ırmaklar; Yürüyordum: Düşüyordu yapraklar; Yürüyordum: Sararmıştı yaylalar; Yürüyordum: Ekilmişti tarlalar. Bir ses duydum, dönüp baktım, bir kadın: Gözler dönük, kaşlar çatık, yüz dargın; Derileri çatlak, bağrı kapkara, Sağ elinin nasırında bir yara Başında bir eski püskü peştemal Koltuğunda bir yamalı boş çuval... -Ne o bacı? - Ot yiyoruz, n'olacak!.. -Tarlan yok mu? - Ne öküz var, ne toprak... Bugüne dek ırgat gibi didindim; Çifte gittim, ekin biçtim, geçindim, Bundan sonra... - Kocan nerde? - Ben dulum; Kocam şehit, bir ninem var, bir oğlum. - Soyun, sopun? - Onlar dahi hep yoksul! Ah Efendi, bize karşı İstanbul Neden böyle bir sert, yalçın taş gibi? Taşraların hayvanlık mı nasibi?.. Hayır hayır, bu nasibi almak için doğmadın. Onun için doğdun ki sen kadınlığın hakkiyle Ocağının karşısında saadete eresin, Göğsünü kabarttıran anneliğin aşkiyle Evladına südün gibi pak duygular veresin. Sen bir aziz yoldaşsın: Senin sesin hayat için dövüşmeğe koşturur; Senin sevgin vatan için fedakarlık öğretir; Senin yüzün insan için bir merhamet duyurur; Senin ile insanoğlu yeryüzünü şenletir. Lakin bizler bu hakları unuttuk; Kadınlığı hayvanlıkla bir tuttuk; Ninen gibi sana dahi hor baktık; Seni dahi garip, yoksul bıraktık!.. Kinler için karaları bağlıyan, Zevkler için zelil sefil ağlıyan. Acı gören, cefa çeken, ezilen, Irzdan başka her şeyini veren sen! Sen şu güzel vatanında cehennemde gibisin; Gözyaşınla ıslattığın kanlı toprak üstünde Sana her yer bir çöl gibi cıvıltısız, çiçeksiz; "Ekmek" diye ağladığın sağır bir halk önünde Sana herkes bir kurt gibi merhametsiz yüreksiz. Senin herbir ümidin Ayrılıksız, yoksulluksuz bir dünyaya kalmıştır, Oraya ki masum çiftler hıçkırıksız yaşarlar; O melekçe sevgilerle birbirini okşarlar; Ve burada Allah bütün dilekleri yaratır? Ne vakte dek gençliğine hakaret, Bu ayrılık, bu gözyaşı bu ölüm?.. Bu sert demir, bu ağır yük. bu zulüm? Yazık, sana ağlamıyan şiire; Yazık, sana titremiyen vicdana; Yazık, sana uzanmayan ellere; Yazık, seni kurtarmıyan insana!.. Ey vatanın bağrı yanık bucağı. Hani senin bereketli hasadın, Yeşil yurdun, mesut çatın, şen çiftin? Hani senin medeniyyet hayatın, Yolun, kö p rün, kazman, iğnen, çekicin? Ey Türklüğün otağı! Ne vakte dek bu acıklı sefalet, Bu viranlık, bu inilti, bu kaygu? Ne vakte dek bu uğursuz cehalet. Bu taassup, bu görenek, bu uyku? Yazık, sana ağlamıyan şiire; Yazık, sana titremiyen vicdana, Yazık, sana uzanmayan ellere; Yazık, seni kurtarmıyan insana!.. Kaynak: Türk Sazı, Atlas Kitabevi, s. 45-48 Mehmet Emin Yurdakul | |||
![]() | ![]() |
![]() | #2 (permalink) |
![]() Benim Ömrüm Genç çağdayım, kendimi bir dikenli yolda buldum; Hıçkırıklar işittim, gül ve bülbül bağlarından. Felaketler topladım, Anadolu dağlarından; Uzun sazlı Aşıklar diyarında şair oldum. Ezgi koydum, ahlarla, figanlarla Türk şi'rine, Öz dilimde haykırdım, "ey milletim, uyan!" diye; Viran yurdun dolaştım, bir şehrinden bir şehrine; Saç ve sakal ağarttım ben de, "Vatan, vatan!" diye. Mehmet Emin Yurdakul | |
![]() | ![]() |
![]() | #3 (permalink) |
![]() Benim Şiirlerim Sen kalpsizsin, hani senin gençliğinin hayatı? Aşklarım mı? Bir nefesle solabilen bu şeyler Bir yanardağ ateşiyle kömür gibi karardı; Şimdi ise yerlerinde bir sıtmalı yel eser. Evet, benim her şi'rimde yılan dişli diken var; Sizler gidin, bal verecek yeni açmış gül bulun. Belki benim acı sesim kulakları tırmalar; Sizler gidin, genç kızların türküsüyle şen olun. Varın sizler, onlar ile korularda el ele Gezin, gülün, bir çift bülbül aşkı ile yaşayın; Yalnız kendi, yalnız kendi ruhunuzu okşayın. Zavallı ben, elimdeki şu üç telli saz ile Milletimin felaketli hayatını söyleyim; Dertlilerin göz yaşını çevrem ile sileyim!... Mehmet Emin Yurdakul | |
![]() | ![]() |
![]() | #4 (permalink) |
![]() Bırak Beni Haykırayım Ben en hakir bir insanı kardeş duyan bir ruhum; Bende esir yaratmayan bir Tanrı'ya iman var; Paçavralar altındaki yoksul beni yaralar, Mazlumların intikamı olmak için doğmuşum. Volkan söner, lakin benim alevlerim eksilmez; Bora geçer, lakin benim köpüklerim eksilmez. Bırak beni haykırayım, susarsam sen matem et; Unutma ki şairleri haykırmayan bir millet, Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir; Zaman ona kan damlayan dişlerini gösterir. Bu zavallı sürü için ne merhamet, ne hukuk; Yalnız bir sert bakışlı göz, yalnız ağır bir yumruk!... Mehmet Emin Yurdakul | |
![]() | ![]() |
![]() | #5 (permalink) |
![]() Cenge Giderken Ben bir Türk'üm; dinim, cinsim uludur; Sinem, özüm ateş ile doludur. İnsan olan vatanının kuludur. Türk evladı evde durmaz giderim. Muhammed'in kitabını kaldırtmam; Osmancık'ın bayrağını aldırtmam; Düşmanımı vatanıma saldırtmam. Tanrı evi viran olmaz, giderim. Bu topraklar ecdadımın ocağı; Evim, köyüm hep bu yerin bucağı; İşte vatan, işte Tanrı kucağı. Ata yurdun, evlat bozmaz, giderim. Tanrım şahit, duracağım sözümde; Milletimin sevgileri özümde; Vatanımdan başka şey yok gözümde. Yâr yatağın düşman almaz, giderim. Ak gömlekle gözyaşımı silerim; Kara taşla bıçağımı bilerim; Vatanımçin yücelikler dilerim. Bu dünyada kimse kalmaz, giderim. Mehmet Emin Yurdakul | |
![]() | ![]() |
![]() | #6 (permalink) |
![]() Şair Bana yirmi yaşımda ateş saçan bir sevda, İlk şi'rime altundan kanad veren o hulya Ak şaçlarım altında yine alev saçacak. Milletinin ruhuyle feryad eden bir dudak O şeyleri söyler ki çağlattığı gümüş ses Asırların önünde nağmesini dindirmez. Hiddet, tahkir hepsi boş!... Her cefaya katlanan Yine şair kalbinden başka bir kalb değildir; Bu zayıf kalb en mağrur alınları eğiltir. Şu dünyada bir büyük rüya gören kahraman O kartala benzer ki en yangınlı şimşekler Onun sisli ve korkunç yollarına nur serper. Mehmet Emin Yurdakul | |
![]() | ![]() |
![]() | #7 (permalink) |
![]() Vur Ey Türk vur, vatanın bakirlerine, Günahkar gömleği biçenleri vur; Kemikten taslarla şarap yerine Şehitler kanını içenleri vur! Vur, güzel aşıklar cenazesinden Kırmızı meşaller yakanları vur; Şehvetin raksına yetim sesinden Besteler, şarkılar yapanları vur! Vur, katlin o kızıl sapanlarıyla Dünyaya ölümler ekenleri vur; Vur, zulmün o kanlı urganlarıyla Bir kavmi iplere çekenleri vur. Vur, etten, kemikten saraylar kuran O vahşi ruhları ezmek için vur; Dört büyük rüzgara küller savuran O mücrim elleri kesmek için vur! Vur, sen de mukaddes hürriyet için, Dünyanın diktiği bayrak için vur; Her dinin sevdiği adalet için, Her yerde haykıran bir hak için vur! Vur, aşkın ve hakkın zaferi için, Vur, senden bak, dünya bunu istiyor; Vur, yerde bak tarih senin seyircin; Vur, gökten bak Allah sana; "Vur!" diyor. Vur, çelik kolların kopana kadar Olanca aşkınla, kuvvetinle vur; Son düşman, son gölge kalana kadar Olanca kininle, şiddetinle vur. Vur, senin darbenden çıkacak ateş İntikam isteyen bir milletindir; Alnında doğacak kırmızı güneş, Bu senin ilahi hürriyetindir!... Mehmet Emin Yurdakul | |
![]() | ![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
![]() | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | son Mesaj |
Mehmet Emin Yurdakul İlköğretim Okulu Buca İzmir - İzmir Buca Mehmet Emin Yurdakul İl | Pelince | Anaokulu - İlköğretim | 0 | 15.04.14 21:26 |
Şair Mehmet Emin Yurdakul İlköğretim Okulu Beşiktaş İstanbul | Pelince | Anaokulu - İlköğretim | 0 | 18.08.10 01:17 |
Mehmed Emin Yurdakul Biyografisi,Mehmed Emin Yurdakul Hayatı,M. Emin Yurdakul Kimdir? | İpek | Şairlerin Hayatı ( Biyografileri ) | 0 | 27.06.09 20:44 |
Mehmet Emin Yurdakul Hayatı(Biyografisi) | Okyanus | Şairlerin Hayatı ( Biyografileri ) | 0 | 12.08.08 18:55 |
Mehmet Emin Yurdakul Hayatı ( Biyografisi ) | Deniz | Türk Edebiyatçıların Hayatı ( Biyografisi ) | 0 | 04.02.08 16:44 |