![]() |
|
Kayıt ol | Yardım | Üye Listesi | Ajanda | Bugünki Mesajlar | Arama |
Türk Şairlerin Şiirleri Ünlü Türk Şairlerinin şiirleri... |
![]() | ||
![]() ![]() |
| LinkBack | Seçenekler |
![]() | #2 (permalink) |
Beta Üye ![]() Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | ![]() Ağustos Melâli I. Cesâret kalbim, cesâret! Sustun bütün kış, ürktün kırılmaktan; Çok gerilerde kaldı derken kar, Sonra bahar Ve Temmuz geçti. Yasımız duruldu, coşkumuz geçti... Ne ümit var artık ne korku; Ağustos gecesinde ağulu Sesleri yalnız böceklerin... Cisim sarayı yıkılmadan, Yeni bir sevinçle yıka haydi Geçmiş günlerin kıştan kalan, Balçığını sanmam ki arınsın. Bir devletin inkırazı sanırsın, Ağustos güze terk eder mülkünü Ve Zaman’ın Mehter Bölüğü, İcra-yı âhenk edip sürekli, Örtüyor gidenlerin çığlığını... Cesâret ey kalbim, cesâret! II. Seni eleme emanet etmeliyim Çünkü elem, Sevinçten çok sağlam Ve kalıcı. Çocuk! Bu acımasız, Bu can alıcı Zaman, üstün gelir hepimize... Ben seni elemin ellerine, Emanet edip gidiyorum. Kıyılar, dağlar Ve ormanlar, Senin de ardında kalır Çocuk! Gün gelir, fakat onlar da Zaman’a yenilip giderler... Sonunda yenilenmez yenilgiler; Zaman, bir başina kalir... Ve bizim çoktan geçtigimiz, Öte âleme geçince Zaman, Orada hepimiz istisnâsiz, O’ndan daha kıdemli oluruz... Hiç üzülme seni elemin, Emin ellerine terk ederek, Gidiyorum. Hüsrev Hatemi |
![]() | ![]() |
![]() | #3 (permalink) |
Beta Üye ![]() Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | ![]() Anabasis Yürekler yenilmiş ve suskun, dönüşteler Bu bezgin yolculukta başlar eğik Orak mı tırpan mı elinde bir yaşlı adam, Bir yaşlı adam, en önde gider. Ufku kapatmış bir dağ, sarp ve yola dik. Sen küçücük yüreğinle bu mâcerayı Hep şaşıyorum ki nasıl yaşadın? Ceylanlar vurulmuş, kurtlar nerde; Bu acımasız zamanda onlar da vurulmuş. İlerde yola bakan yüksek yerde, Kendini yırtıcı gösteren bir mazlum kuş, -Korkusundan olmalı bu gayreti- Yol yeşildi, bozkırlaşıyor şimdi, Taş ocakları ve delik deşik kayalar. Sen elimi tutma geriye koş, bekleyenlerin var. Sen bir kuşsun, kanatların Seni buradan uçursun. Eski dünyanın hayalini bana bırak, O benim gözlerimde dursun. Sen yüksel ve gerilerde Gölünü bulduğun zaman in. Bırak bu Dünya sana hain, Davransın, bu bedeldir, Bu bedelidir bir gül olmanın Ey! Kurbanlardan daha kurban çocuk Dönüşe geçme sen, dayan çocuk... Seni de mi Ezel meclisinden Yazıya yabana saldılar. Öyleyse kaybolmana imkân mı var? Kurbanlığı kabul etme İsyan-çocuk. Hüsrev Hatemi |
![]() | ![]() |
![]() | #4 (permalink) |
Beta Üye ![]() Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | ![]() Ave Praha Can akımı küçük bir kediden geçer, Üç günlükken ölür kedi, daha nice... Daha nice iletkenden, Geçmeyi sürdürür akım; Bu gece Bilmem nedendir sustu şarkım. Batan günün kızıllığı yayılırken, Şarkı başlamıştı ve sesler... Sesler Vaslav bulvarından, Bir erganun âhengiyle doğup, Külâhlı kulelerine şehrin Topkapı Sarayı’ndaki kardeşlerinin Selâmlarini henüz sunmuştu ki; Bilmem nedendir, sustu şarkim. Bunca Bohemya kralinin, Anilarini yaşatan Prag, sen Degişen düzenlerle sarsilmadin... Hatirlatma bana bizdeki Sulugöz ve içten olmayan özlemi... Bir Ortaçag katedralimiz sayilan Bergama Ulucâmii’ne uğramadan Sâdece antik kenti gezdikten sonra, Cehennemî otobüslere dolarak, Cehennem olan kıroları ve Tünel’de, Galip Dede’ye baş çevirip bakmadan Sent Antuan’a seğirten zontaları... Bizim işimiz çok zor biz ki, Nazım Hikmet’in ve Yahya Kemal’in Âkif’in ve Hacı Bektaş’ın Hâşim’in ve Pir Sultan’ın Yüreklerini anlarız. İslav kederinden ve Tanburi Cemil’den Ayrı zevkler devşiren dervişleriz ki, Yâremiz merhem kabul etmez Kokteyllerden sormak ile, Köftelere saplanan kürdan mızrak ile Belli olmaz ahvalimiz... Fakat sayılırız parmak ile, Kırmak ile de tükeniriz... Tükendik bile, Hüvelbaki... Hemşerilerinin vefâsı sana, Mübarek olsun ey Prag Biz bedbaht ettik Dersadet’i; Sağol, beni karşıladın, Şimdi de bulvar ve köPage Rankingülerinde, Heryere taşıdığım dertlerimle, Beni başbaşa bırak. Hüsrev Hatemi |
![]() | ![]() |
![]() | #5 (permalink) |
Beta Üye ![]() Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | ![]() Bedahşan İli ve Yüreğim Sen çık ve salın, gün akşamlıdır Tükeniyor, yok oldu bile sevgi Yazılsın tarihi ve sezilsin Sonlanışı aşkın, artık o yok ki... Öyleyse gülüm, neye yarar bilim; Ezelden ölümün ettiği zulüm, Granit kayalara kazılsın. Umardık yüreğimizin yazıtları, Yâni o kayalar, bir de kanımız, Bir gün lâl olur Bedahşan’da. Ah kuzu, bıçak hep senin boynuna Kirlenmiş çöllerde şimdi Leylâ... Teneke kutu ve çöpler yanında, Yüreğimiz lâl olmaz asla. Yeridir, bu yürek şimdi ezilsin, Yazılsın tarihi ve sezilsin... Bir zaman vardı, şimdi yok sevgi Sen çık ve salın, şunu da bil ki, Küskün gider gidenler yer altına Nice gevher bedenler çürüdüler Gevher canlar imiş, parlıyor hâlâ Tek sahipli ve çok yüzlü bir tebessüm Özlem ve buluşmalar hep onunla. Ben kınanma hırkasını kendim giydim eğnime Sağtöre kadehini taşa çaldım kime ne Bu kimi ilgilendirir Beyefendi? Çünkü nice beden, gevher misâli Arzın sandukasına kondu. Ah çık ve salın ki gün akşamlıdır Dilim ise lâl olacak yakındır Ama yüreğimin kanı ve kayalar, Lâl olmayacak Bedahşan’da... Of kuzu, bıçak hep senin boynuna Sen çık ve salın, gün akşamlıdır. Hüsrev Hatemi |
![]() | ![]() |
![]() | #6 (permalink) |
Beta Üye ![]() Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | ![]() Beyazıt'ta, Kış, Pazar Sabahı Ten tortusu topraktadır Cân neden damıtıldı ki... Üstelik uçurdun gitti. Garip imbiksin ey ölüm! Bahar seni buhar eyler Hayat çökertir toprağa, İmbikten üstün imbik mi? İstanbul’u damıtan kim? O da öte yana geçmiş... Sarıgüzel yangını mı, Oldu bunun başlangıcı? Sen ey ölüm kırlangıcı, Konar gibi yaparsın da; Yüzümüze bir değersin, Sonra beklenmedik anda, Alıcı kuşa dönersin. Sevda sahip çıkmaz bize, Bizi ölümden saklamaz; Üstelik ihbar da eder Sazlar, susmasanız şimdi, Bir rind gibi karşılamak Güzel olacak zâlimi. Oysa, buna da bırakmaz, Felç, prostat ve siare... Tekrir-i müzakere mi... Görüşme yinelemesi İstemeliyim Tanrıdan, -Yeni Elest kurultayı- Tanrıya demeliyim ki "Seven, ölmeli mi seni?" Kaygusuz’un Filibesi Onu aşkla seven kimdi? Bu sözü kim anlayacak, Kimler kimin kurbani ki? Garip imbiksin ey ölüm. Ey ölüm garip imbiksin! Hüsrev Hatemi |
![]() | ![]() |
![]() | #7 (permalink) |
Beta Üye ![]() Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | ![]() Beykoz’da Gece Başlarken Bir eski temmuz mu bu geçmiş yıllardan? Yosun, kavun ve deniz kokan... Hem küflü hem sıcak bir Temmuz Hiçbir yerden hiçbir beste duyulmuyor İster istemez geçmişi düşünüyor insan; Siz söyleyin Filozof Rıza Bey, Yenmek, bir kabristan mı almaktır? Yoksa dönüşümlü müdür sevinç ve hüsran, Yoksa hayatın özeti sadece, Bir eski temmuz mudur geçmiş yıllardan? Yosun, kavun ve deniz kokan... Hem küflü hem sıcak bir Temmuz Baharat kokulu kış çarşılardan, Farklı ve uzak bir Temmuz... Gün akşam oldu karardı kayalıklar, Işıdı birkaç yıldız gökte Yerdeyse birkaç diskotek ve restoran... Hüsrev Hatemi |
![]() | ![]() |
![]() | #8 (permalink) |
Beta Üye ![]() Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | ![]() Çarşıkapı Yazıtı Felek, esbab-i cefâsını bile toplamıyor; Ciddiye almıyor ki bizi... Devrilmiş anlatacak çınarlar, "Yediyüzyıl süren hikâyemizi" Buz gibi bizler ve sizler, Yürekleri kaplamış buzlar, Çocuklarımız buzlar arasında, Ateşli kinler üretiyorlar. Isınmaga yarasın da... Diye mi düşünmekteler? İki anlamıyla da horlayarak, Tarihimizin ve günümüzün, Nöbetini tutuyoruz; Haydar Paşa’nın gelini mi olur, Antalya’da mutlu Felemenkliler mi, Ne söylenirse yutuyoruz. Yarınlar bizim demek için, Günler de bizim olmalı; Sade zaferleriyle değil Yenilgileri ve yaslarıyla, Dünler de bizim olmalı. Hüsrev Hatemi |
![]() | ![]() |
![]() | #9 (permalink) |
Beta Üye ![]() Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | ![]() Deidesheim Düşünceleri Gün bitiyor, gece de sona erecek, Başladığı gibi, Bütün yüzyıllarda Ve her gün Tekrarlanmada mı bu, Akşamın inişiyle yürekleri ezen duygu? Hallac ki bireysel günlerin pamuğunu atar, Tanrının tek zamanında toplardı Mutluydu, çünkü tek zamana Koşutluğu sürdürenler, Sürtünme kuvvetinden doğan elemi, En aza indirenlerdir. Mutluluk, Tanrısal tek Zamanla Birlikte yahut ona koşut, Olmaktadır bunu duydum... Tekrar ediyorum: Bunu duydum, Otuzyıl Savaşlarını görmüş, Hemen her köşesi gibi yeryüzünün, Acıdan pay almış Deidesheim’da... Kuşlarla, yaban ördekleriyle, Meşelerle, bütün yaratıklarla bir olup, Hatta ölümden sonra da Tanrısal Zamanda olmaktır mutluluk... Hüsrev Hatemi |
![]() | ![]() |
![]() | #10 (permalink) |
Beta Üye ![]() Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | ![]() Düşsel Süvar Suvar atını sen düşsel süvâri, Serin sularında göklerin... Bir daha olmayacak ki seferin. Bizi kiminle bilirdin ey can? Bu kent, Herşeyin kirlendigi bir şehirdir Of çocuk elemler sana göredir Hüzün senin için biçilmiş kaftan, Sahi ben bizi kiminle bilirdin ey can? Çocuk, seni gördügümü kim söyleyebilir Nerde düşsel refret ve su içtigi nehir, Nerde düşlerde dolu içiren pir? Kim duvardaki sazı indirebilir... Düşsel süvâriyi kim getirebilir? Ah çocuk, elemler sana göredir... Hüsrev Hatemi |
![]() | ![]() |
![]() |
Tags |
hatemi, husrev, hüsrev hatemi, hüsrev hatemi seçme şiirler, hüsrev hatemi seçme şiirleri, hüsrev hatemi şiir, hüsrev hatemi şiirleri, siirleri |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
![]() | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | son Mesaj |
Hüsrev Paşa Biyografisi - Hüsrev Paşa Kimdir - Hüsrev Paşa Hayatı - Divane Hüsrev Paş | Kartal | Tarih | 0 | 25.01.13 04:54 |
Molla Hüsrev - Molla Hüsrev Hayatı - Molla Hüsrev Kimdir - Molla Hüsrev Yaşamı | Tuna | Sahabeler - Evliyalar - İslam Alimleri | 0 | 14.08.11 19:34 |
Hüseyin Hatemi Biyografisi,Hüseyin Hatemi Hayatı,Hüseyin Hatemi Kimdir? | İpek | Diger Ünlülerin Biyografileri | 0 | 25.06.09 12:15 |
Hüsrev Hatemi Biyografisi,Hüsrev Hatemi Hayatı,Hüsrev Hatemi Kimdir? | İpek | Şairlerin Hayatı ( Biyografileri ) | 0 | 24.06.09 21:06 |
Kezban Hatemi Biyografisi,Kezban Hatemi Hayatı,Kezban Hatemi Kimdir? | İpek | Diger Ünlülerin Biyografileri | 0 | 24.06.09 12:54 |