|
Kayıt ol | Yardım | Üye Listesi | Ajanda | Bugünki Mesajlar | Arama |
Türk Şairlerin Şiirleri Ünlü Türk Şairlerinin şiirleri... |
| LinkBack | Seçenekler |
20.08.08, 08:11 | #2 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Aşka Bahar Yetmez Aşka Bahar Yetmez Kırlarda uçtuğumuz o ilk mevsim Dalgalanan yeşil otlar, ekinler Rüzgâr kaçırıyor seni Ardından koşan kelebeğim Kaç gün ki şu küçük ömrüm Anlıyorum Aşka bahar yetmez Leylaklar öyle usul öyle deli mor Kuytu bahçelerimde yine Bir şarkı fışkırıyor pencerelerden Bir perde benim için aralanıyor İçimdeki küheylan kişnese de adımlarım ürkek Yürüdüğüm yolları dal basmış Oysa biliyorum Aşka bahar yetmez Bülbüller çağırıyor çiyli şafağı Usulca öpüyor gökyüzünü Toprağın nemli dudağı Tomurcuk açımı gülümsüyoruz Bütün güller yediveren olsa da Usulca solduklarını görüyorum Aşka bahar yetmez Ben bir delice şahanım Uçsam, kanatlarım pervane Dönerim bulutların arasında Güneşin kamaştığı yerde Keskindir, aldanmaz gözlerim Uzaktan seçerim yalnızları Yüreğin çoraksa boşuna bekleme Yeşilime koş, karış bana Aşka bahar yetmez O ırmak kiminle konuşur Eski sevdaların yatağında Uyurken büyük uykusunu Kim dağıtır bulutlarını Kim siler gözlerinin pusunu Can usuldan akan o sudur Bulur bir gün okyanusunu Aşka bahar yetmez Gecikmiş yolcular adına Yana yana geliyorum Tut elimden çek beni İçimin kuytularında açan o çiçek O çiçek, öldürecek beni Son bir yağmur yağsa da Baharımız uzasa da Güz yelleri kavurur tomurcukları Aşka bahar yetmez... Hüseyin Yurttaş |
20.08.08, 08:15 | #3 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Bursa Düşleri Bursa Düşleri 1. Gözlerimin derin karanlığında Birden senin aydınlığın Birden bursa şehri Bursa şehrinde yeşil Kuytusunda aşkımızın büyüdüğü bahçe Rüzgârın salladığı beşik Havada çiçek tozları Denizler gibi karşılıyor seni Uçsuz bucaksız göğsüm Rüzgâra karışıyor terimiz Yüreklerimiz ifil ifil Ölümü unutturan bir çağrı Nilüferlerin ışıltısında İçime ağan gökkuşağı Bir taç oluyor başında Boynunda o ince fiyonk: aşk bağı 2. Bursa'yı döşesem aşkımıza Çayır çimen yeşerir Uludağ peydahlanır birden Kıskanç, eskil bir tanrı gibi Şimşeklerini salar üstümüze Yıldırımlar yağdırır Bir kaya gibi Bir ağaç kovuğu Kundağımız olur Kumru sesleri arasından Sarı safran bir ışıkla sızan Geçmişin o hüzün demeti Belki bir mektup Ürkek satırlarla seslenir İmza yerinde dudak izi Oyalı perdenin ardında Bir çift ürkek göz Kaldırımlarda ayak sesim Usulca süzüldüğüm kapı aralığı Göğsümde çırpınan deli kuş Köpürüp taşan tenin 3. Aynaların arka yüzünde Karlı geceler Güneşli sabahlar gibi geride bıraktığımız Gençliğimiz Lodosla savrulan biz miyiz Yani ikimiz Ve gölgeli aydınlığı Kırılgan yüreklerimizin Kuşların yere indiği bu kış günü Tophane'de Sıcak bakışlı iki pencere Öyle dursa Belki yalnızlığımızı silip atar "Bursa'da zaman" Ve bursa Ellerimizin sıcak buluşmasında O acemi telaş Yine de kar düşer düşüncemize Hüzün sızar Ne kadar gün vursa Yamaçlara tutunan sis Neyi örtüyorsa İşte o Yaşanmış öyküler tüllerin ardında Mor kâküllü akşam İnce buğulu sabahsa Dingin bir sessizliğin üstüne kapanmış kubbeler Çocuk yüzlü ihtiyar evlerden Duman duman yükselen Mutluluk kadar Kahırsa 4. Kapalıçarşı'ya sinmiş doğu'nun gizemi Bir dantel ayrıntısı Çatılarda ötüşe öpüşe yaşayan güvercinler Görmüş geçirmiş bir şehirden Geleceğe bırakılan bir güldür İnkaya çınarının dallarında savrulan Sana dokunsam Elimde ipek izi 5. Bizanslı bir duvar Osmanlı bir çınar Dağların etekleri tutuşmuş Yanar ha yanar Sebillerde su Ocaklarda kül Say ki bir yürektir Yarası derin Kanar ha kanar 6. Senin esintinle esriyorum Yüzümde yağmur izleri İçdenizlerim dalgalanıyor Düşlerim tamyol ileri Uykunu bölen dokunuşlarımda Tenini tutuşturan kıvılcım Nazında ürkek bir yalnızlık Üstümüzde karanlığın gözleri Dağılsın bungun bulutlar Güneş konuşsun gök karmaşsın Dursun iç çekişi damlaların Mavi yollar bulalım aşkımıza... Hüseyin Yurttaş |
20.08.08, 08:16 | #4 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Buz Mavisi Buz Mavisi Sisleri geçtim geliyorum Hüznü sil, ebruli günü ağart Yerle göğün öpüştüğü Buz mavisine yaz beni Kurusun kirpiğindeki son damla Dinlensin yorgun gözlerin Kış yolları bitti, yönüm sanadır Ucu görünen aydınlık Siliyor dağlarımın karanlığını Yanan yüzüne değen kuzey serinliğiyim O uzun gecelerde özlediğin Uzak sesim kapının önünde işte Atılsan var ya, kollarım birden deniz Birden göğsümde çılgın dalgalar Artık seninleyim Ateşlerden atladım, sulardan sektim Savrulan kül söylesin yangınımı Buzullarda uzayan gölgem Sana uzanan elimdi benim Geçmişe dönmek yok artık Adlarımızı bile değiştirelim Sevgiyle yoğrulsun sevincimiz Gökkuşağıdır önümüzde açılan Hadi, altından geçelim... Hüseyin Yurttaş |
20.08.08, 08:18 | #5 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Ebruli Ebruli Sen geçtin Duruldu şiirim Şimdi hasretin ince yeli Ölümseyen yüzünde o solgun Irmağın Sönmüş kır ateşleri Savrulan kül, neyi söyler Zaman, kırgın düşlerle yaralı Aşkın kayıp baharında Kış izleri Önünden geçtiğimiz aynalar Gizlese de karanlığımızı Yollarımız karla kaplı Sessizlik sınır tanımıyor Mavi bir damar Usulca mora eğiliyor Sonra her şey ebruli... Hüseyin Yurttaş |
20.08.08, 08:19 | #6 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Erken Ölüye Mektup Erken Ölüye Mektup Silinmiş izlerin geçtiğin bütün yollardan Ardından bıraktığın anılar gittikçe flu Ne güneşin görünüyor ortalıkta ne yağmur kokusu havada Şimdi her şey gecede sinsi yağan karla örtülü Bizi sorma soğudu birden içimizin kuytuları Ağzımızda kaldı ağıtlarımızın tortusu Bırakıp denizleri çekildik kış karanlıklarına Issızlığımıza düşen hep o bir damla su Yanılgılarımız yanık izleri gibi bedenlerimizde Bir bir kayıyor avuçlarımızdan sevgi yumağı yürekler Dünle yarın farklı elbet, ama bugün hep aynı Erişemediğimiz uçurumlarda soldu çiçekler Bir muska gibi gizli gizli taşıyoruz seni Tenimizin sıcaklığına karışmış öyle saklısın Bu dünya bildiğin gibi değil bizi de öldürecek Erken ölmekte galiba çok haklısın... Hüseyin Yurttaş |
20.08.08, 08:21 | #7 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Geride Kalan Geride Kalan O tren gitti Ben kaldım Bir güz yaprağıydı hüzün Döne döne İndi önüme Yerde ezik bir karanfil Gözlerimde son gülüşün Ve belki hâlâ sallanan elin O tren gitti Ipıssız kaldım Yaslandığım ağaç gövdesi Nasıl anlasın beni? Gittikçe daha uzaksın Ses yok kulak dayadığım raylarda Kim duyacak içimde kopan çığlığı Kim görecek beni Kör karanlığında gecenin? Gökte akan bulut Varır mı senin gittiğin topraklara Benden sana taşır mı bu yağmuru? Rüzgara bıraktım kendimi Sürüklenip gidiyorum Bir şiir seni fısıldıyor Boşluğa düşüyor adımlarım Sigaram söndü ateşim yok Meyhaneler çoktan kapanmış Kendime çekilsem Limanım belirsiz Pusulam kayıp O tren gitti Ben kaldım Bir güz yaprağıydı hüzün Döne döne İndi önüme... Hüseyin Yurttaş |
20.08.08, 08:22 | #8 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Kıyı Çocukları Kıyı Çocukları İki çakıl gibi Işıl ışıl baktık dünyaya Biz o kıyıdan Işıklar oynaşırdı içimizde Maviydi gülüşümüz bile Düşlerdi sığınağımız O yıkık kale duvarı Suların yaladığı kayalar Hep kuytuları yoklardık Bize masallar anlatırdı deniz Geceler boyu Onu dinleyen uysal çocuklardık Bizim için doğuyor sanırdık güneş Bizim için esiyor rüzgar Ve yeryüzünde sevgi Bizim için var En amansız karanlığımızda Yakamoz yansımaları Sevgimizi fısıldardı yorgun dalgalar... O kıyı nasıl da sessiz şimdi Rüzgarın savurduğu öykümüz Yamaçlarda paramparça Baksak görünür mü hayalimiz? Hüseyin Yurttaş |
20.08.08, 08:24 | #9 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Kod Adı: Mansur Kod Adı: Mansur Bu şehir Artık kirletilmiştir Yağmur kılıçlarıyla kesilen caddelerde Ay bıçaklarının yansıması Yalnızlığın kırbaç izleri bedeninde Yorgun siluetin bulanık sularda Bu şehir Artık kirletilmiştir Tıpkı senin gençliğin gibi Hücrelerde Küflenen bir geçmiştir artık Onulmaz yıkıntılar içinde Küskün bir güneş gbi batmak Kendi dağlarının ardında Sonra fırlayıp gitmek kozandan O korkunç çatlamayla Şimdi hangi kimliğinle dolaşacaksın Bu kişiliksiz şehirde Sürüp giderken bu dişağrısı geceler Bu kasvet Bu kuşku Bütün yolların bittiği yerde "İnsin kara perdeleri çağın, insin Ki bu zulmü gizleyebilsin" Desen ne çıkar Gönlü görklü sesi kırık halkın Sana kör, sana sağır, sana dilsiz Nice gül diksen yollarına Seni gördükçe yön değiştirir O dalga dalga kadını geçsen Sonra yorgun bir ölümle Serilsen karşı kumsala Sulara düşmüş bir karanfil kadar mutsuz Ve kızıl Bir nokta olarak kalsan orda Ağıtın dudaklarda Kod adı: mansur Bir hallaç gibi yağmurlu sokaklarda... Hüseyin Yurttaş |
20.08.08, 08:25 | #10 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Öpüldünüz Efendim Öpüldünüz Efendim Buzul günlerinin çözüldüğü mevsimdi Şiirler gibi akıyordu ırmaklar Çekildi iğreti yollar ayaklarımızın altından Saat izmir sularıydı, öpüldünüz efendim Herkes bir başınaydı, nedense biz ikimizdik Sokaklar yalın ışıklarla yıkanıyordu Özlemin kabarmış köpüğü yüreklerimizde Saat izmir sularıydı, öpüldünüz efendim Sözcükler nereye kaçmışlardı öyle Neden susmalarla doluydu o uzun yürüyüşümüz Şehir mi ıssızdı, biz mi kimsesizdik Saat izmir sularıydı, öpüldünüz efendim Kanlı yaşantıları tanımıştık, sınanmıştı sevgimiz Eksik değildi yine de içimizden bulutları Kendi dallarımızı savurup kıran fırtınaların Saat izmir sularıydı, öpüldünüz efendim Kırgındı ömürlerimiz hiçbir şeyi değiştiremediğimizden İçten içe yaşadığımız pişmanlıklarla Kaç baharın gülü solmuştu yüreklerimizde Saat izmir sularıydı, öpüldünüz efendim... Hüseyin Yurttaş |
Tags |
huseyin, hüseyin yurttaş, hüseyin yurttaş seçme şiirler, hüseyin yurttaş seçme şiirleri, hüseyin yurttaş şiir, hüseyin yurttaş şiirleri, siirleri, yurttas |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | son Mesaj |
Hüseyin Alemdar Şiirleri | Josephine | Türk Şairlerin Şiirleri | 18 | 24.06.20 17:26 |
Hüseyin Yurttaş Biyografisi,Hüseyin Yurttaş Hayatı | Sude | Şairlerin Hayatı ( Biyografileri ) | 0 | 14.06.09 16:56 |
Hüseyin Gülerce Şiirleri | Josephine | Türk Şairlerin Şiirleri | 0 | 20.08.08 08:06 |
Hüseyin Ferhad Şiirleri | Josephine | Türk Şairlerin Şiirleri | 3 | 20.08.08 07:56 |
Hüseyin Çırakman Şiirleri | Josephine | Türk Şairlerin Şiirleri | 6 | 20.08.08 07:52 |