![]() |
|
Kayıt ol | Yardım | Üye Listesi | Ajanda | Bugünki Mesajlar | Arama |
Türk Şairlerin Şiirleri Ünlü Türk Şairlerinin şiirleri... |
![]() | ||
![]() ![]() |
| LinkBack ![]() | Seçenekler ![]() |
![]() | #1 (permalink) | ||
![]() Destan Elhamdülillah ........... alel a’la Bu cenge nusret-i Sübhân yetişti Yüz yirmi dört bin peygamber ile Din serveri fahr-i ekvân yetişti Sunûf-u evliya kalktı ayağa Bir hareket geldi yazıya dağa Ervâh-ı şüheda sol ile sağa Can Hüseyin şah-ı cihan yetişti Gazi Kemal Paşa hazretlerine Aşk olsun kemâl-i izzetlerine Bu canın yüz suyu hürmetlerine Bize Hakk’tan lütf u ihsân yetişti Görülmedi böyle bir keremkâni Fikriyle fethetti bütün cihanı Ecânib dediler Ali-i Sâni Bil şah-ı merdân-ı zaman yetişti Vezir-i âzamdır ol İsmet Paşa Pervâneler gibi saldı ateşe Bu emekler boşa gider mi haşâ Fedâ-yı can eden arslan yetişti Sâir zâbit dahi sıdk ile tuttu Hulûsla askerin önünde gitti On üç günde Yunan yerlere attı İzmir’e bir parça kalan yetişti İstedi İzmir’i Yunan ordusu Yunan’ınki şimdi bir can kaygusu Attılar deryaya kalan bakisi Atina’ya canı olan yetişti Anadolu on dört günde paklandı Yolu ile düşmanımız haklandı Köşe, bucak kâfir var mı yoklandı Her tarafa emr-i ferman yetişti Afyon’da sur tellerini kestiler Allah Allah ile birden bastılar Kırıldı kuvvesi, Yunan giydiler Birden bire kızıl uçan yetişti Kurtulanlar topal oldu kör oldu Bu harp feth-i Hayber ile bir oldu Kalktı zulmet, şükür cihan nur oldu Doğdu güneş mâh-ı tabân yetişti Yedi cephe tuttu Türk’ün askeri Yunan’a ejderha oldu her biri Ele geçenlerde kalmadı diri Ol başını alıp kaçan yetişti Tâyy-i mekân etti yerler kavuştu Hesapsız mühimmat koydu savuştu Ruzigârlar esti toza karıştı Arkasından acı duman yetişti Bin üç yüz otuz dokuz senemiz Yüz senedir topa karşı sinemiz Neler çekmiş hem anamız, babamız Gör sabır eyle ârifân yetişti Yaşasın rüesa hem alelusûl Yaşasın vükelâ ve sahib-i ukl Yaşasın asâkir mevcud-u cedvel Yaşasın milletten kurban yetişti Yaşasın kâmilen hep ehl-i imân Havuzda ve göllerde bütün ihvân Yaşasın Türkiye yaşasın vatan Bu harbe vuhûş tiran yetişti Harpten firar eden dinsiz haindir Onların katli de farz-ı ayndır Bize canın lâzımlığı bugündür Bu devlete sanma her can yetişti Kıyamette iş bu dünyanın bekâsı Beş kişiden mürekkeptir ihyâsı Üç, dört değil rûb-u meskun a’dâsı Âlem-i rahmete Rahmân yetişti Almış iken bütün kâfir cihanı Ecnebiler ibret tuttu Yunan’ı Türkiye kubbenin şems-i tabanı Dil salana kahr-ı Yezdân yetişti Çün üç yüz otuz üç müslüman Bizde ecnebide bulunan ihvân Beş insandan çoğaldı bu ins ü can Bize ihmal gaflet keslân yetişti Yekdiğerimiz kovalaşmayalım Yalan, bühtân, gıybet söyleşmeyelim Biz niçin yalvarıp ağlaşmayalım Kemikten iliğe isyan yetişti Ne de satıcılar helâl getirir Ne dükkancı sıdkı bütün oturur Bu kazanca hiç eksik mi yetirir Bize her taraftan noksan yetişti İsteyiksiz köpek gitse sürüye Gider mi çobanın işi ileriye Davet eder bütün kurdu beriye Pay yarıya denen hayvan yetişti Ya martına parmağını çaldırır Nargil suyu içerinizi soldurur Kendini imansız dinsiz öldürür İblis aldı, şimdi mihrân yetişti Kardeşlerim eli ele alalım Evvela biz Hakk yolunu bulalım Yaradana sâdık bir kul olalım Kulluk eden kula sultan yetişti Ne ayarı güzel kantarı çekeriz Kilo dolu alır noksan dökeriz Ne tarlaya helâl tohum ekeriz Hallerimiz çok perişan yetişti Ne kadın anlatır ere hâlini Ne avrada er inanır malını Bekler ikisi de fırsat yolunu Araya bir fesat, hicrân yetişti Çün mufassal yaptık biz bu destanı Şimdilik uyuttuk bu çevrestanı Geçin öne yaptırmayın ziyanı Sayenizde çok sâye-bân yetişti Buyralım mektebe evlatlarımız Her fenden okutmak muradlarımız Ne fena mahsül-ü icatlarımız Der odun çekmeye oğlan yetişti Ecnebi kadar mı bizdeki akıl Fakat terbiyeden gafiliz gafil Bu gidişat doğru değil velhâsıl Demek ki insandan hayvan yetişti Gufranî girdi altmış yaşına Tac-ı devlet mi konuldu başına Karar olmaz Azrail’in işine Ecel, bugün, yarın hemen yetişti... Aşık Gufrani | |||
![]() | ![]() |
![]() | #2 (permalink) |
![]() Kim Bilir? Katra idim ummanlara karıştım Kaç bulandım, kaç duruldum kim bilir? Devre edip alemleri dolaştım Bir sanata kaç sarıldım kim bilir? Bulut olup ağdığımı bilirim Boran ile yağdığımı bilirim, Alt(ı) anadan doğduğumu bilirim, Kaç ebeden kaç soruldum kim bilir? Kaç kez gani oldum, kaç kere fakir, Kaç kez altın oldum, kaç kere bakır, Bilmem ki kaç kâtip ismimi okur? Kaç defterde kaç dürüldüm kim bilir? Bazı nebat oldum toprakta sürdüm, Bilmem kaç atanın sülbünde durdum, Kaç defa Cennet-i alâya girdim? Cehenneme kaç sürüldüm kim bilir? Kaç kez alet oldum elde bakıldım, Semadan kaç kere indim, çekildim, Balçık olup kerpiç kerpiç döküldüm, Kaç bozuldum, kaç kuruldum kim bilir? Dünyayı dolaştım hep kara batak, Görmedim bir karar, bilmedim durak, Üstümü kaç örttü bu kara toprak, Kaç serildim, kaç dirildim kim bilir? Gufrani'yim tarikatım boş değil, İyi bil ki kara bağrım taş değil, Felek ile hiç hatırım hoş değil, Kaç barıştım, kaç darıldım kim bilir? Aşık Gufrani | |
![]() | ![]() |
![]() | #3 (permalink) |
![]() Olduk Şimdi Şairim on beş yaşından beri Toldum seksen, pir olduk şimdi Tarâikte yoktur mensubiyetim Kendi postumuzda er olduk şimdi Şiir mektebimde hayalât oldu Gayb ilinden bir hidâyet oldu Her nutuk bu yüzden tulûat oldu Saz çalgı çalandan sır olduk şimdi Gayrının şiirine değiliz muhtaç Hamdullah hiç kılmayız lâilaç Niyazi, Şem’î varmış birkaç Onlar gitmiş, sözde var olduk şimdi İstifadem ancak Cenâb-ı Hakk’dan Tekerleme sözü zarar ufaktan Kendimizi sakınalım tuzaktan Avcılıkta ehl-i kâr olduk şimdi Ferhat Mehmet’in oğluyum Ali Senden öğrenelim erkânı, yolu Kaza dahilinde Koçakdedeli Başkışla’dan geldik kurulduk şimdi Varsın bütün âlem olsun ağniya Eridik süzüldük fi zamanına Bir zaman vardı tavuk, baklava Soğan ile ekmek yer olduk şimdi Size laf etmeye yoktur haddimiz Yaş altmışa vardı uçtu saydımız Bunak defterine geçti kaydımız Lisana geleni der olduk şimdi Eski geçen nakd-i zamanın pulu Bunu ben de tasdik ederim belî Derler eski kafalarda toz dolu Gençlerin yanında hor olduk şimdi Gufranî bendeniz der ki görelim Ya siz gelin ya biz ora varalım Namenizi gazeteye verelim Ata, evlat gibi bir olduk şimdi... Aşık Gufrani | |
![]() | ![]() |
![]() | #4 (permalink) |
![]() Olur mu? Emrini terkeder, neyhini tutar Kuru dava ile kul olur mu ya!.. Döner bir de halka sofuluk satar Böyle erkân, böyle yol olur mu ya!.. Kişizadelik hiç alınmaz satın, Asil azmaz diye söylerler bütün Bir mülevves yere düşse bir altın O kıymetten düşüp pul olur mu ya!.. Terk-i heves edip hizmet tutmalı Arı ahvalini ibret tutmalı Her çiçekten birer çeşni tatmalı Bal, bal desen ağzın bal olur mu ya!.. Haberi yok say ü gayret, emekten Böyle karın doymaz yarım çörekten Güdük çapa ile kırık kürekten İki çift katıra nal olur mu ya!.. Gönül yücelerden yüce olmak ister Beş-on kuruş ile hacı; olmak ister Ellisinden sonra hoca; olmak ister Kart ağaçtan taze dal olur mu ya!.. Söyleyemez asla galatsız sözü Hiçbir marifette yoktur bir yüzü Mektebi görmemiş, kürsüde gözü Elif, be demeden dal olur mu ya!.. Dolaşır dolambaya, varma sen kıra Caddeyi boşlama dayanıp dura Uğradığın çayın köPage Rankingüsün ara Bilmediğin suya dal olur mu ya!.. Ne bir zikrin, fikrin, doğru yolun var İyi halin yoktur, kötü halin var Gufrani! hep günahlarda elin var Böyle şair ehl-i dil olur mu ya!.. Aşık Gufrani | |
![]() | ![]() |
![]() |
Tags |
asik, aşık gufrani, aşık gufrani seçme şiirler, aşık gufrani seçme şiirleri, aşık gufrani şiir, aşık gufrani şiirleri, gufrani, siirleri |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
![]() | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | son Mesaj |
Aşık Veli Şiirleri | Josephine | Türk Şairlerin Şiirleri | 4 | 14.08.08 09:36 |
Aşık Garip Şiirleri | Josephine | Türk Şairlerin Şiirleri | 7 | 14.08.08 07:49 |
Aşık Daimi Şiirleri | Josephine | Türk Şairlerin Şiirleri | 1 | 14.08.08 07:38 |
Aşık Celali Şiirleri | Josephine | Türk Şairlerin Şiirleri | 6 | 14.08.08 07:36 |
Aşık Ali Şiirleri | Josephine | Türk Şairlerin Şiirleri | 1 | 14.08.08 07:29 |