19.03.08, 05:32 | #92 (permalink) |
Super Moderator Üyelik tarihi: Jan 2008 Nerden: Ankara
Mesajlar: 2.303
Konular: 931 Rep Puanı:7806 Rep Gücü:20 RD: Ettiği Teşekkür: 542 199 Mesajına 659 Kere Teşekkür Edlidi : | Sicaklarda Sıcaklarda Bu sıcaklarda seni düşünüyorum Çıplaklığını Boynunu bileklerini Minderde ak bir kuş gibi yatan ayağını Senin söylediklerini. Bu sıcaklarda seni düşünüyorum Bilmiyorum aklımda en çok kalan ne Gözümün önüne gelen Boynun mu bileklerin mi Çıplak ayağın mı Bana benim olurken söylediklerin mi? Bu sarı sıcaklarda seni düşünüyorum Bu sarı sıcaklarda bir otel odasında seni düşünüp Yalnızlığımı soyunuyorum Biraz da ölüme benzeyen yalnızlığımı. Nazım Hikmet |
19.03.08, 05:33 | #93 (permalink) |
Super Moderator Üyelik tarihi: Jan 2008 Nerden: Ankara
Mesajlar: 2.303
Konular: 931 Rep Puanı:7806 Rep Gücü:20 RD: Ettiği Teşekkür: 542 199 Mesajına 659 Kere Teşekkür Edlidi : | Sofra Sofra Şu Varna deli etti beni, divâne etti. Sofrada domates, yeşil biber, kalkan tavası, Radyoda "Ha uşaklar!" Karadeniz havası, Rakı kadehte aslan sütü, anason, uy anason kokusu! Ahbapça, kardeşçe konuşulan dilim... A be islâh be, islâh be hâlim... Şu Varna deli etti beni divâne etti... Nazım Hikmet |
19.03.08, 05:34 | #94 (permalink) |
Super Moderator Üyelik tarihi: Jan 2008 Nerden: Ankara
Mesajlar: 2.303
Konular: 931 Rep Puanı:7806 Rep Gücü:20 RD: Ettiği Teşekkür: 542 199 Mesajına 659 Kere Teşekkür Edlidi : | Son Otobüs Son Otobüs Gece yarısı,son otobüs. Biletçi kesti bileti. Beni ne bir kara haber bekliyor evde, Ne rakı ziyafeti. Beni ayrılık bekliyor. Yürüyorum ayrılığa korkusuz ve kedersiz. İyice yaklaştı bana büyük karanlık. Dünyayı telaşsız, rahat seyredebiliyorum artık Artık şaşırtmıyor beni dostun kahpeliği, Elimi sıkarken sapladığı bıçak. Nafile, artık kışkırtamıyor beni düşman. Geçtim putların ormanından baltalayarak Nede kolay yıkılıyorlardı. Yeniden vurdum mihenge inandığım şeyleri, Çoğu katkısız çıktı çok şükür. Ne böylesine pırıl pırıl olmuşluğum vardı, Ne böylesine hür. İyice yaklaştı bana büyük karanlık. Dünyayı telaşsız, rahat seyredebiliyorum artık. Bakınıyorum başımı kaldırıp işten, Karşıma çıkıveriyor geçmişten Bir söz Bir konu Bir el işareti. Söz dostça Koku güzel, El eden sevgilim. Kederlendirmiyor artık beni hatıraların daveti Hatıralardan şikayetçi değilim. Hiçbir şeyden şikayetim yok zaten, Yüreğimin durup dinlenmeden Kocaman bir diş gibi ağrımasından bile. İyice yaklaştı bana büyük karanlık. Artık ne kibri nazırın, ne katibin şakşağı. Tas tas ışık döküyorum başımdan aşağı, Güneşe bakabiliyorum gözüm kamaşmadan. Ve belki, ne yazık, Hatta en güzel yalan Beni kandıramıyor artık. Artık söz sarhoş edemiyor beni, Ne başkasının ki, nede kendiminki. İşte böyle gülüm, İyice yaklaştı bana ölüm. Dünya, her zamankinden güzel, dünya. Dünya, iç çamaşırlarım, elbisemdi, Başladım soyunmağa. Bir tren penceresiydim, Bir istasyonum şimdi. Evin içerisiydim, Şimdi kapısıyım kilitsiz. Bir kat daha seviyorum konukları. Ve sıcak her zamankisinden sarı, Kar her zamankinden temiz. Nazım Hikmet |
19.03.08, 05:35 | #95 (permalink) |
Super Moderator Üyelik tarihi: Jan 2008 Nerden: Ankara
Mesajlar: 2.303
Konular: 931 Rep Puanı:7806 Rep Gücü:20 RD: Ettiği Teşekkür: 542 199 Mesajına 659 Kere Teşekkür Edlidi : | Nazim'in Son şiiri Son Şiiri ( Nazım'ın son şiiri ) Gelsene dedi bana Kalsana dedi bana Gülsene dedi bana Ölsene dedi bana Geldim Kaldım Güldüm Öldüm... Nazım Hikmet |
19.03.08, 05:36 | #96 (permalink) |
Super Moderator Üyelik tarihi: Jan 2008 Nerden: Ankara
Mesajlar: 2.303
Konular: 931 Rep Puanı:7806 Rep Gücü:20 RD: Ettiği Teşekkür: 542 199 Mesajına 659 Kere Teşekkür Edlidi : | şaşip Kalmak Şaşıp Kalmak Sevebilirim, Hem de nasıl, Dile benden ne dilersen, Canımı, gözlerimi Kızabilirim, Ağzım köpürmez, Ama devenin öfkesi haltetmiş benimkinin yanında, Devenin öfkesi, kinciliği değil. Anlayabilirim Çoğu kere burnumla, Yani en karanlığın, en uzaktakinin bile kokusunu alarak Ve döğüşebilirim, Doğru bulduğum, haklı bulduğum, güzel bulduğum herşey için, Herkes için, Yaşım başım buna engel değil, Ama gel gör ki çoktan unuttum şaşıp kalmayı. Şaşkınlık, alabildiğine yuvarlak açık ve alabildiğine genç Gözleriyle bırakıp gitti beni. Yazık. Nazım Hikmet |
19.03.08, 05:37 | #97 (permalink) |
Super Moderator Üyelik tarihi: Jan 2008 Nerden: Ankara
Mesajlar: 2.303
Konular: 931 Rep Puanı:7806 Rep Gücü:20 RD: Ettiği Teşekkür: 542 199 Mesajına 659 Kere Teşekkür Edlidi : | Vatan Haini Vatan Haini "Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ. Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet. Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ." Bir Ankara gazetesinde çıktı bunlar, üç sütun üstüne, kapkara haykıran puntolarla, Bir Ankara gazetesinde, fotoğrafı yanında Amiral Vilyamson'un 66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında, Amerikan amirali Amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira. "Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ." Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt hainiyim, ben vatan hainiyim. Vatan çiftliklerinizse, Kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan, Vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan, Vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın, Fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan, Vatan tırnaklarıysa ağalarınızın, Vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa, Ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan, Vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa, Vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan, ben vatan hainiyim. Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla : Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ... Nazım Hikmet |
19.03.08, 05:38 | #98 (permalink) |
Super Moderator Üyelik tarihi: Jan 2008 Nerden: Ankara
Mesajlar: 2.303
Konular: 931 Rep Puanı:7806 Rep Gücü:20 RD: Ettiği Teşekkür: 542 199 Mesajına 659 Kere Teşekkür Edlidi : | Vera Için Vera İçin Bir ağaç var içimde Fidesini getirmişim güneşten. Salınır yaprakları ateş balıkları gibi Yemişleri kuşlar gibi ötüşür. Yolcular füzelerden Çoktan indi içimdeki yıldıza. Düşümde işittiğim dille konuşuyorlar, Komuta, böbürlenme, yalvarıp yakarma yok. İçimde ak bir yol var. Karıncalar buğday taneleriyle Bayram çığlıklarıyla kamyonlar gelir geçer Ama yasak, geçemez cenaze arabası İçimde mis kokulu Kızıl bir gül gibi duruyor zaman. Ama bugün cumaymış, yarın cumartesiymiş, Çoğum gitmiş de azım kalmış, umurumda değil Nazım Hikmet |
19.03.08, 05:39 | #99 (permalink) |
Super Moderator Üyelik tarihi: Jan 2008 Nerden: Ankara
Mesajlar: 2.303
Konular: 931 Rep Puanı:7806 Rep Gücü:20 RD: Ettiği Teşekkür: 542 199 Mesajına 659 Kere Teşekkür Edlidi : | Vera Uyandi Vera Uyandı İskemleler ayakta uyuyor Masa da öyle Serilmiş yatıyor sırtüstü kilim Yummuş nakışlarını Ayna uyuyor Pencerelerin sımsıkı kapalı gözleri Uyuyor sarkıtmış boşluğa bacaklarını balkon Karşı damda bacalar uyuyor Kaldırımda akasyalar da öyle Bulut uyuyor Göğsünde yıldızıyla Evin içinde dışında uykuda aydınlık Uyandın gülüm İskemleler uyandı Köşeden köşeye koşuştular Masa da öyle Doğrulup oturdu kilim Nakışları açıldı katmer katmer Ayna seher vakti gölü gibi uyandı Açtı kocaman mavi gözlerini pencereler Uyandı balkon Toparladı bacaklarını boşluktan Tüttü karşı damda bacalar Kaldırımlar akasyalar ötüştü Bulut uyandı Attı göğsündeki yıldızı odamıza Evin içinde dışında uyandı aydınlık Doldu saçlarına senin Dolandı çıplak beline ak ayaklarına senin... Nazım Hikmet |
19.03.08, 05:41 | #100 (permalink) |
Super Moderator Üyelik tarihi: Jan 2008 Nerden: Ankara
Mesajlar: 2.303
Konular: 931 Rep Puanı:7806 Rep Gücü:20 RD: Ettiği Teşekkür: 542 199 Mesajına 659 Kere Teşekkür Edlidi : | Yaşamaya Dair I - Ii - Iii Yaşama Dair I - II - III -I- Yaşamak şakaya gelmez, Büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın Bir sincap gibi mesela, Yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden, Yani bütün işin gücün yaşamak olacak. Yaşamayı ciddiye alacaksın, Yani o derecede, öylesine ki, Mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda, Yahut kocaman gözlüklerin, Beyaz gömleğinle bir laboratuarda İnsanlar için ölebileceksin, Hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için, Hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken, Hem de en güzel en gerçek şeyin Yaşamak olduğunu bildiğin halde. Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, Yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin, Hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil, Ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için, Yaşamak yanı ağır bastığından. 1947 -II- Diyelim ki, ağır ameliyatlık hastayız, Yani, beyaz masadan, Bir daha kalkmamak ihtimali de var. Duymamak mümkün değilse de biraz erken gitmenin kederini Biz yine de güleceğiz anlatılan Bektaşi fıkrasına, Hava yağmurlu mu, diye bakacağız pencereden, Yahut da sabırsızlıkla bekleyeceğiz En son ajans haberlerini. Diyelim ki, dövüşülmeye değer bir şeyler için, Diyelim ki, cephedeyiz. Daha orda ilk hücumda, daha o gün Yüzükoyun kapaklanıp ölmek de mümkün. Tuhaf bir hınçla bileceğiz bunu, Fakat yine de çıldırasıya merak edeceğiz Belki yıllarca sürecek olan savaşın sonunu. Diyelim ki hapisteyiz, Yaşımız da elliye yakın, Daha da on sekiz sene olsun açılmasına demir kapının. Yine de dışarıyla birlikte yaşayacağız, İnsanları, hayvanları, kavgası ve rüzgarıyla Yani, duvarın ardındaki dışarıyla. Yani, nasıl ve nerede olursak olalım Hiç ölünmeyecekmiş gibi yaşanacak... 1948 -III- Bu dünya soğuyacak, Yıldızların arasında bir yıldız, Hem de en ufacıklarından, Mavi kadifede bir yaldız zerresi yani, Yani bu koskocaman dünyamız. Bu dünya soğuyacak günün birinde, Hatta bir buz yığını Yahut ölü bir bulut gibi de değil, Boş bir ceviz gibi yuvarlanacak Zifiri karanlıkta uçsuz bucaksız. Şimdiden çekilecek acısı bunun, Duyulacak mahzunluğu şimdiden. Böylesine sevilecek bu dünya 'Yaşadım' diyebilmen için... 1948 Nazım Hikmet |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | son Mesaj |
Sen ( Nazım Hikmet Ran ) | Josephine | Şairlerden Seçme Şiirler | 0 | 20.11.08 19:31 |
Güz ( Nazım Hikmet Ran ) | Josephine | Şairlerden Seçme Şiirler | 0 | 20.11.08 18:35 |
Ben,Sen,O ( Nazım Hikmet Ran ) | Josephine | Şairlerden Seçme Şiirler | 0 | 20.11.08 18:09 |
21-1-924 ( Nazım Hikmet Ran ) | Josephine | Şairlerden Seçme Şiirler | 0 | 20.11.08 15:56 |
nazım hikmet'ten | Türkü | Türk Şairlerin Şiirleri | 4 | 27.01.08 10:51 |