![]() |
|
Kayıt ol | Yardım | Üye Listesi | Ajanda | Bugünki Mesajlar | Arama |
Türk Şairlerin Şiirleri Ünlü Türk Şairlerinin şiirleri... |
![]() | ||
![]() ![]() |
| LinkBack ![]() | Seçenekler ![]() |
![]() | #1 (permalink) | ||
![]() Ateş Şarkısı Dizeler dile dökemez Oğulları öldürülmüş anaların yasını Cellat çizmeleri altında şafak gül gibi sökmez Ay paklamaz zulümden gecenin karasını Irzına geçilen çocukların Yakılmış cesetlerin yüzüne akşam düş gibi çökmez Hangi söz anlatabilir Kolları kopmuş askerin yürek yarasını Ve tam vardiya ölüm fabrikaları Silah simsarları haykırdı İnsan hakları hayvan hakları! Vay anasını be! Vay anasını!... Ey Bosna Yaşamın anlamı kalmayan zaman Zaman zaman Yalnızca ölüm anlamlı olan Bosna Boğazlandın bir dağ gibi Dünyanın tam ortasında Ve barış tellalları-uygarlık vampirler Bu insan kıyımına utançsızca baktı da Göremedi be! Göremedi be! Göremedi!... Akşamların coşkuyla karşılandığı evleri yaktılar Evlerin ne suçu vardı Kahvaltı masalarınıDuvardaki resimleri Oyuncak bebekleri yaktılar Oyuncak bebeklerin ne suçu vardı Anaları çocuklarına hasret Gençkızları düşlerinde yaktılar Onların da anaları yok muydu Bebekleri yok muydu- bağırlarına basıp adına mutluluk dedikleri Ve ağıtlar yükseldi Tüm yoksul sokakalarında yer yüzünün Ruhuna kadar sömürülmüş milyonlar Su ve ekmek sundular gözyaşlarından Bosna yaşasın diye Bağdaki üzümünü gözleyen Topraktaki petrolü izleyen uydular Ne ayyuka çıkan ceset kokularını Ne dünyayı sarsan kıyım çığlıklarını Bir onlar duymadı be! Duymadı be! Duymadı!... Mostar köPage Rankingüsünün üstünde Aşıklar dolaşırdı akşamları Gök lacivert bir şarkıydı Bir peri masalında ay akardı tüller içinde Masmavi bir coşkuydu aşk Yıldızlar bir pembe bir sarı Akardı Mostar güller içinde Mostar köPage Rankingüsü’ nün üstünde Kaçıncı yakılışıdır Roma’ nın Kudüs’ ün kaçıncı işgâli Kaçıncı cehennemdir Srebrenica Sen kaçıncı Hitlersin Sloban Miloseviç İnsan kasabı, piç oğlu piç Orada ırzına geçildi Gözyaşlarının bile Yeniden çarmıhlandı Spartaküs Nesimi’ nin derisini yüzdüler Bedreddin’ im bir ağaca asıldı Kaçıncı kez kirlendi Barış simsarlarının kof sözleri orada Masallardaki iyiler Yıldızlı göğün sırları Yorulmuş yaşamların çiçeklenen kırları Yamaçlarda dinlenen Eski zaman yatırları Katledildi orada Annelerin parçalanmış memelerinden Sütleri toprağa damlıyor Öldürülmüş çocukların oyulmuş gözlerinden Anneleri kanıyor Artık ellerimi tutamazsın anne ellerim yok Bir daha sevinci koşamam sokaklarda Bacaklarım kopuk Sokaklar yıkık Bir sesim vardı Gülüşüme şarapneller düştüğü anda Bütün çocuk sesleriyle birlikte İnsanlığın suratına haykırdı Misketime benziyordu öldüğüm kurşun Yağarken gökyüzünden yanık et-kopuk bacak İnsanlık kördü anne İnsanlık sağırdı Bir çığlığım kaldı benden Tarihin vicdanında yargılanacak Gayrı gözyaşlarını biriktirirsin Dünyanın dört yanında yalnızca ağlayanlar Sonra da oturup içsin Senin yazdığın yaldızlı dizeler Öfkeye- kınamaya- yasa dair Artık durdurmaya yetmez Bitmiş bir soykırımı ey şair İsyana kesmedikçe kederin Kalemin yüreğine saplanıp Ateşle yazılmadıkça dizelerin daha çok Vampirler sokaklard uluyacak Başka bosnalar kanayacak İnsanlık zulüm soluyacak Çocuklar soracak ey insanlık Çocuklar sizden soracak Sevinçler ne kadar az Azrail ne kadar çok Artık ellerimi tutamazsın anne Ellerim yok!... Balçova - 1995 Kaynak: Ben Gidersem Ay Sendeler Adnan Durmaz | |||
![]() | ![]() |
![]() | #2 (permalink) |
![]() Çöl Issızda Gül Kokusu Hadi yüreğinin en dibindeki yaraları göster bana Bana en derin kıvrımlarını Belki istediğin yanıtı veremem sorularına Belki sözcüklerimdeki gizem Teselli olmaya yetmez acılarına Ama paylaşmanın tadını yaşarız birlikte Sevincin parmak uçlarında kalan tozunu Acıyı paylaşmanın tuz tadını... Acının bile tadını almak Ve bazen bir kavgada ölümüne savaşmak Yaşamaktır Bilirsin bunu... Yıldızsız yalnızlıklarınla yaslan Çöl ıssız yalnızlıklarımın hasırına Birbirimizin yüzlerini okuyalım Yürek çizgilerimizi çözelim susarak Bilgece sözler isteme benden Beni duyumsa... Evet acıyım-yaralıyım-kan içindeyim Sevinçleri-umutları korumak için Direnmenin bedeli değil mi senin de acın Sevdayı ve yaşamı Sürekli keşfetmenin ataklığı değil mi Yalnızlığın senin de... Kimi zaman bilinmeyen bir dinin Görülmemiş dervişinin akılalmaz sabrını Bir biz taşıdık... Kimi zaman tüm dinler kovdu bizi Sorguladık durmaksızın ne varsa Dünyayı sonsuzda Zamanı bir anda Yaşamı ölümlerde Sevdada kavgayı sorguladık Kendisiyle bizim kadar hesaplaşan olmadı... Kuşkusuz Yarın başka bir ayrılıktır bu günden An andan ayrılıktır Soluk soluktan Yarın başka bir rüzgar savurur seni Beni başka bir rüzgar Derler ki: tüm maceralar Ayrılıklarla başlar Gel Ayrılıklardan söz edelim bu akşam Susalım Bizim ayrılıklarımızı Sözcükler tanımlamaz Sözcükler anlatamaz özlemimizi Tıpkı bir dua gibi Suskun geceler gibi susalım Susarak konuşmayı biz kadar Başka kim bilebilir... Bakışlarımızda Kavgalar- yenilgiler Yangın yerleri Fırtınalar Batan gemiler Yüzümüzde çizgi çizgi İnsanlık tarihince yazılan Onca keder... Zulanda giz edip gizle yüzümü Acını Coşkularla bastırmak isteyince Açıp açıp oku bakışlarımı Tıpkı benim yapacağım gibi Kimi zaman işkencede buluştuk Kimi zaman zindanda-darağacında Elbet gene buluşuruz Belki kavga-belki sevda Ama mutlaka coşkuda Yaşamın anlamı coşkuda... Adnan Durmaz | |
![]() | ![]() |
![]() | #3 (permalink) |
![]() Rüzgârın Dilinden Gülümser Hâlâ Onun adı çiçekti ve bulvarlar Baharla çalkalanırdı o yürüdükçe Başaklar hışımla çoğaltırdı tanelerini Bereketli bir umut tarlasıydı gülüşü Adı bir çağlayanın kepire dökülüşü Türküleri ateşten ve hüzünden biçilirdi Özlemle tomurcuk vururdu gözlerinde Kaç körpecik baş sunulmuş yarınlar Dirençler yaprak yaprak boy atar akşamlarında Ki onun adı rüzgâr Kaç denizi ateşe vermiş öfkesi Yemyeşil bir düğünde coşturur bozkırları Dağ kesilmiş kederler diz çöker bakışlarında Halaya durur sarı Sonra ansızdan yitti Bir isyan şarkısına karıştı sesi Derler ki Filistin askısında ölümle alay etti Derler ki Rüzgârların dilinden gülümser hâlâ Bilinen son adı kardelendi... Adnan Durmaz | |
![]() | ![]() |
![]() | #4 (permalink) |
![]() Senden Öncesi Boşluk Senden Öncesi Hiçlik Gidemezdi bir daha başka yerlere Senin ırmaklarında uçan turaçlar Oysa uçurum uçurumdu sana gelişim Yüreğime yıldırımdı inişin Sevişin sağnaklarcaydı güllere Dağ yıkıldı Yer yarıldı Yandı bahar dalları Umudum zifiri gecelere düştü... Senin dallarına değen rüzgarlar Gayri esemezdi başka güllerde Bilemedim aşkların katlolduğu devrandır Güle kan bulaşmış bir kere Yürek yangınlar sofrası Umut hangi yalan ufkun ardında Yolumuz nere düştü... Bilemedim Düş unutmuş düşleyeni Ayrılıklar devranında Yerle bir olmuş hüzünler Ben kime desem anlar şimdi Senden öncesi boşluk Senden sonrası hiçlik Gülüşüm kedere düştü... Adnan Durmaz | |
![]() | ![]() |
![]() |
Tags |
adnan, adnan durmaz, adnan durmaz şiir, adnan durmaz şiirleri, durmaz, siirleri |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
![]() | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | son Mesaj |
Jimmy Durmaz Biyografisi - Jimmy Durmaz Kimdir - Jimmy Durmaz Hayatı - Jimmy Durmaz Y | Kartal | Futbolcuların Hayatı ( Biyografileri ) | 0 | 28.07.14 22:04 |
Aytekin Durmaz Biyografisi - Aytekin Durmaz Kimdir - Aytekin Durmaz Hayatı | Kartal | Futbolcuların Hayatı ( Biyografileri ) | 0 | 10.10.12 15:10 |
Adnan Koç Resimleri - Adnan Koç Fotoğrafları - Adnan Koç Resim - Adnan Koç Fotoğraf | Okyanus | Ünlülerin Resimleri | 1 | 01.09.12 20:36 |
Derya Durmaz Biyografisi - Derya Durmaz Hayatı - Derya Durmaz Kimdir? | ASYA | Diger Ünlülerin Biyografileri | 0 | 07.03.11 03:40 |
Adnan Özer Şiirleri | Josephine | Türk Şairlerin Şiirleri | 4 | 12.08.08 23:38 |