Ertuğrul Gazi’nin üç oğlu vardır:Gündüz,Savcı,Osman.Osman, çocukluğunda ele avuca sığmamaktadır.Gücünün,kuvvetinin sahibi değildir,gücü kuvveti onun sahibidir.Ayrıca gururu her şeyidir.Ertuğrul Gazi bir yığın öğütten sonra onu kendi haline bırakır,öteki oğlu Gündüz’e emek vermeye başlar.Osmancık beklenilenin aksine bu durumu gurur meselesi haline getirmez;hatta babasının bu kararından memnun olur.Osman’ın bu hali Şeyh Ede Balı ile karşılaştıktan sonra değişmeye başlar.Ede Balı, başta Ertuğrul Gazi olmak üzere herkesçe bilginliğine ve kişiliğine karşı saygı duyulan birisidir. Anlatmayı değil,düşündüklerini söylemeyi ve özellikle düşündürmeyi sevmektedir.Şeyh Ede Balı, Osmancık’a gücünü, kuvvetini öfkeleriyle avuttuğunu, tek yiğidin öfkesini yenen olduğunu söyler.Bunlar Osmancık’ın kafasını karıştırır ve bu durumdan nasıl kurtulacağını bilmemektedir.Bu sırada Osmancık Mihail Kosses ve Kalanoz adındaki yabancıları bir saldırıdan kurtarır.Mihail Osman’ın bu davranışı altında kalmak istemez ve onu konaklarına davet eder.Mihail’in kız kardeşi Zoe ve ev halkı Osmancık’a candan yakınlık gösterir.Ancak Kalanoz, Dünyaya tepeden bakan özellikle Türkleri sevmeyen biridir ve davranışlarıyla bunu belli etmektedir. Bu sırada kulaklarında Ede Balı’nın sözleri çınlamaktadır.Günlerin geçmesiyle beraber Osmancık,babasının ve yoldaşlarının hikâyelerini,parça parça anlattıklarını bütünlemeye ve o hikâyelerle bütünleşmeye başlamıştır.Artık Söğüt’te ne aradığını,ne yapması gerektiğini bilmek ister.Bu soruların cevaplarının Ede Balı’da olduğunu ancak onun karşısına çıkmadan önce,bu soruların cevaplarını öğrenmek için beklemeli ve isteyecek hale gelmesi gerektiğini düşünmektedir.Bu sırada Osmancık kılıcın çok büyük sorumluluklar getirdiğini,bunun kendisine uygun olmadığını ve kendi kılıcına layık olduğuna karar vermiştir.Bir süre sonra Osmancık,Ede Balı’nın evine gider ve onunla görüşmek ister ancak Ede Balı vakit değil diyerek görüşmeyi kabul etmez.Osmancık vakit gelene kadar beklemeye karar verir.Bu sırada bulunduğu odada daha önce babası Ertuğrul Gazi’nin de Dursun Fakı’dan kaldığını öğrenir.Ayrıca Osmancık,Şeyh Ede Balı’nın kızı Malhun Hatun’u görür ve ona aşık olur.Osmancık,Şeyh Ede Balı’ya Malhun Hatun’u annesi ve babasıyla isteyeceğini söyler.Şeyh Ede Balı üzerine titrediği Malhun Hatun’u Osmancık’a emanet edemeyeceğini,gönlünün uçarı olduğunu düşünür ve Ertuğrul Bey’e kızını vermeyeceğini söyler.Osmancık,Malhun Hatun’un da kendisine karşı boş olmadığını öğrenir ve Ede Balı’nın kendisinden bir şey beklediğini anlar.Bu sırada Osman,Mihail ve arkadaşlarıyla beraber eğlenirken,Malhun Hatun’u daha önce isteyen ve Ede Balı’dan ‘hayır’ cevabını alan Al Zahid adındaki adam,Osman’ı ortadan kaldırarak,Malhun Hatun’la evleneceğini düşünür.Ancak Al Zahid ve adamları Osman ve arkadaşlarına zarar veremez.Bu sırada Mihail;Türklerin törelerine ne kadar önem verdiklerini,kendi soyunun erkeklerinde bu değerlerin önemsenmediğini,Türklerin ileride kendileri için tehlike oluşturacağını düşünür.Bir süre sonra Ede Balı,Osmancık’ı görmek ister ve ona Kumral Abdal aracılığıyla kızını neden vermediğini açıklar.Ede Balı,Osmancık’ın öfkesine hakim olamayıp yaptığı kavgalarda ölebileceğini ve kızının genç yaşta dul kalmasını,üzülmesini istemediğini belirtir.Ancak Osmancık değişmeye kararlıdır.Bu sırada Mihail, Kalanoz’un Osmancık’a düşman olan Al Zahid ve Germiyanlılarla yakınlık kurmaya başladığını söyler.Osmancık eskisi gibi arkadaşlarıyla onların üzerine yürümeyi düşünmez.Herkesin ondan beklediği gibi öfkesini hırsla bastırması gerektiğini artık bilmektedir.Osman yavaş yavaş değişmektedir.Sık sık Ede Balı’nın konuk evine uğrar olmuştur.Gördüğü rüyalar bile onun oluşumuna yardım etmektedir.Bu rüyaların birinde padişah olacağını, Malhun Hatun’un ona oğullar ve onların da oğulları yani bir nesil boyunca dört bir bucağa sancak ve Allah’ın rahmeti ve adaleti ulaştıracağını görmüştür.Gerçek kimliğini,nasıl yaşaması gerektiğini kavramıştır.Ede Balı da Osman’daki değişikliklerin farkındadır ama bazı şeyleri çözemediğini bilmektedir.Osman’ın önündeki engelleri aşmak için Malhun Hatun’la beraber olması gerektiğini belirtmesi üzerine,Ede Balı Ertuğrul Gazi ve Cankız Hatun’un istemeye gelmelerini söyler.Sonunda Ede Balı kızını Osman’a vermeyi kabul eder.Ede Balı’ya göre; Kayı boyu Tanrı görevlisidir.Kayı boyu, gücünün ulaştığı yörelerde insanlara güven ,huzur, varlık ve hoş geçim sağlamakla görevlidir, başta Oğuzları birleştirmekle,bütünleştirmekle,onarmakla, yüceltmekle görevlidir ve Kayı boyu bu görevi üstlenip başarmaya mecburdur.Bu sırada herkes “Beyin yerini kim alacak?” “Kim almalıdır?” sorularını sormaktadır.Osmancık ise Ede Balı’nın bazı sözlerinin anlamını yeni yeni kavramaktadır.Ede Balı’nın kendisinden atılganlığını, dövüşgenliğini kullanışını değiştirmesini ,bunları kendi için değil boyu için yapmasını istediğini anlar.Sonunda Kayı beyinin Osmancık olmasına karar verilir.Bu haber yörenin ötelerinde de konuşulmaktadır.Bu sırada Osman’ın, ölümü bekleyen annesi ile doğum bekleyen Malhun Hatun vardır.Bir süre sonra Savcı’nın oğlu Bay Koca’nın bir geyik avlaması üzerine şölen verilir.Günler geçer ve Osman Bey güvenilir bir haberciden Mihail’in Aya Nikola’nın adamları tarafından öldürüleceğini öğrenir.Osman Bey oraya adamlarını gönderir; böylece Osman, Mihail’in hayatını ikinci kez kurtarmış olur.Bu sırada Osman Bey ve yoldaşları, Aya Nikola’nın tarafını tutan Kulaca Hisarlılar’ın küçük ve savunmasız Türk ve Rum köylerini haraca bağlamasını önlemeyi düşünmektedir.Ancak Aya Nikola’nın bu saldırıdan haberi olur;ama Osman Bey kararından vazgeçmez.Sonunda Kulaca Hisarı almayı başarır.Osman Bey, gazasını haber vermek için eve döndüğünde annesinin durumunun ağırlaştığını öğrenir.Osman Bey annesini kaybeder.Bu kış ondan babası Ertuğrul Gazi’yi de alır.Ancak ertesi gün Osman Bey’in bir oğlu olur.Oğluna Orhan adını verir.Bu sırada Mihail’in kızı müslüman olan bir Rum ile evlenir.Mihail bu sayede diğer tekfürlerle ilişki içindedir ve önemli bilgilerin Söğüd’e ulaşmasını sağlamaktadır.Bir gün Mihail’den bir baskın yapılacağı haberi gelir.Bunun üzerine Osman Bey , Ertuğrul Gazi’nin yoldaşları ve amcası Dündar Bey’le gerekli önlemi alır.Ancak Dündar Bey’in – Ertuğrul Gazi’nin kardeşi –Osman’ın beyliğini çekemediği görülmektedir.Osman Bey ve adamları baskını başarıyla durdurmuştur ve bu haber kısa sürede herkes tarafından konuşulmaya başlar.Bir süre sonra Osman Bey ve adamları İnegöl’ü basmaya karar verir, Mihail Aya Nikola’nın bundan haberi olduğunu ve Ermeni Beli’nde pusuya yattığını bildirir.Bu sırada Bay Koca ilk gazasına katılacaktır.Savaş sırasında Osman Bey ,Kalanoz’u da görür.Kalanoz,Bay Koca’nın tecrübesizliğinden yararlanır ve onu öldürür.Osman Bey,Bay Koca’nın öcünü almaya kararlıdır.Ayrıca bu durum yalnız Kayı erlerinde değil; bütün boyların yiğitlerinde de, yeni kılıç kuşananlar ile birlikte kılıç kuşanma çağına gelenlerde de gazaya katılmayı alevlendirir.Bu sırada Aya Nikola diğer tekfürlerle birleşip,Söğüd’e yapacağı saldırıyı planlamaktadır.Osman Bey,bu plandan haberdardır ve yayla çıkışı için gelen beylerle bu durumu paylaşır.Bir süre sonra savaş başlar.Kalanoz,Savcı’yı da oğlu gibi şehit eder. Karşısında Osman’ı bulur.Osman Bey,Kalanoz’u öldürmez,onun işini yoldaşlarına bırakır; ama içi Savcı ve Bay Koca için yanmaktadır.Bir süre sonra Osman Bey,Türklere özellikle Kayı boyuna karşı olumsuz tutum ve davranışlar sergileyen Aydos Kalesi’nin düşürülmesini ister.Bu sırada Osman Bey’in Alaaddin adında bir oğlu olur.Osman Bey,kaleye Abdullah adındaki elçisini gönderir.Abdullah,Osman Bey’in kaleyi zorluk çıkarmadan vermelerini istediğini söyler.Hisar kumandanı buna şiddetle karşı çıkar ve Abdullah’ı öldürür.Bu sırada Mihail de kumandanın yanında buunmaktadır.Kulaklarında Abdullah’ın son sözü olan Kelime-i Şahadet çınlamaktadır.Bu sırada kuşatma başlamıştır ve beklenildiği gibi geçmemektedir.Ayrıca Dündar Bey,bu kuşatmanın yersiz olduğunu söylemektedir,yani yeğeninin beyliğini yetersiz bulmaktadır.Bu sırada kalede bulunan ve sürekli taş atan bir kızdan mektup gelir.Kız mektupta adının Evdoksiya,Hisar kumandanının yeğeni olduğunu yazar.Ayrıca Osman Bey’e şimdi gitmelerini,böylece Hisar kumandanının vazgeçtiklerini düşüneceğini,ondan sonraki gün geldiklerinde kaleyi onlara vereceğini de yazar.Osman Bey ve yoldaşları bunu uygulamaya karar verir.Evdoksiya dediği gibi o gün gelince onlara yardım eder.Bu sırada Mihail de savaştadır ve Osman’a Hisar kumandanının yerini gösterir.Osman Bey Abdullah’ın öldüğü yerden Hisar kumandanının atılmasını ister.Artık Aydos Kalesi düşürülmüştür.Mihail ise kulaklarında o büyülü sözleri işitmektedir.Bu sırada Evdoksiya, müslüman olmaya ve rüyasında kendisini kurtaran adam olan Gazi Rahman’ın eşi olmak için; Kayı boyunun törelerini öğrenecektir , adı Saniye olarak değiştirilecektir.Bir süre sonra Gazi Rahman ve Saniye’nin düğünü yapılır.Bir gün sonra Mihail,Osman Bey’i ziyaret eder ve kendine bundan sonra Abdullah denmesini ister,Kelime-i Şahadet getirerek müslüman olur. Zaman geçtikçe Osman Bey,gazalarına devam etmektedir ve her savaşı zaferle sonuçlanmaktadır. Bir gün Osman Bey,Malhun Hatun,oğulları Orhan ve Alaaddin ile Ede Balı ve Ildız Hatun’u ziyaret etmeye gider.Ede Balı şimdiden Orhan’ın oturuşu,kalkışı,yürüyüşü ve yapısıyla savaşçı adayı olduğunu,Alaaddin’in ise bakışları,gözleri ile içe,düşünceye yöneleceğini tahmin etmektedir.Bu sırada Orhan,evleneceği kadınla pazarda tanışır.Bu kız Holofira Yarhisar tekfürünün kızıdır.Babası Osman bey,bu kızın kim olduğunu merak eder.Sungur ve Saltuk’un Orhan’ı izlemelerini ister.Aradan zaman geçer.Malhun Hatun üçüncü,Saniye ilk çocuğunu beklemektedir.Ayrıca Orhan ve Holofira Söğüt’te ve Yarhisar’da dillere düşmüştür.Tepkiler çeşit çeşittir.Bir süre sonra dünürler,Yarhisar tekfürü Dukas’ın yanına gider,ancak Dukas kızını başka birine vereceğini söyler.Bu sırada amcası Dündar Bey Osman’ın yaptıklarını yanlış bulmakta ve zararlı görmektedir.Harman Kaya ve Sorkun düşürülmüştür.Ayrıca Osman Bey,oğlu Alâaddin’i Mahmud dayısının yanında tekkeye bırakır.Orhan ise iyi bir demirci olma yolunda ilerlemektedir.Bu sırada Saniye’nin oğlu doğar(Rahman).Osman Bey’in kızı Cankız’da bir buçuk ay sonra doğar.Osman Bey yeni planlar içindedir ve artan düşmanlarına karşı Karacahisar’ın düşürülmesini istemektedir.Savaş sırasında Osman, amcası Dündar Bey’in sözlerine dayanamaz ve onu orada öldürür.Karacahisar düşürülmüştür.Bu sırada Konya Sultanı,Osman Bey’in yaptığı gazalardan memnunluk duyduğunu ve karşılık olarak da Söğüt’ü verdiğini bildirmektedir;ancak Mihail’in getirdiği haber bu kadar iç açıcı değildir.Bilecik tekfürü diğer tekfürlerle Osman Bey’e karşıdır.Bunun üzerine Osman Bey İnegöl’ün düşürülmesine karar verir.Bu sırada Orhan,Holofira’nın başka birine verileceğinden dolayı endişelidir.Osman Bey,Orhan’ın Holofira ile bir süre haberleşmemesini ister.Daha sonra Osman’a Konya’dan bir gelin alacağı haberini yayar ve aradaki gerginliği giderir.Bir süre sonra İnegöl’e baskın düzenler ve orayı tez ele geçirir.Aya Nikola’nın sokak sokak gezdirilmesini ve sonra bırakılmasını ister.İnegöl’ün düşürülmesi,her yerde konuşulmaya başlar,tekfürler endişelenir.Bursa tekfürü başta Yarhisar kumandanı olmak üzere diğer tekfürlerle;Osmancığı nasıl ortadan kaldıracağını düşünür.Bunun için;Osman Bey’in Holofira’nın düğünü için Bilecik’e davet edilmesini ve orada işinin bitirilmesini planlar.Bu sırada Konya Sultanı,Osman Bey’e çok güvenmekte ve aldığı hisarlara Eskişehir’i de katarak bir sancak halinde ve vergi dışında tutarak ona bırakır.Osman Gazi Han,hükümdarlık bölgesinde çok şeyin değiştiğini ve değişimleri zorladığını görür.Bu zorlamanın görenek, gelenek ve töre yetersizliklerinden,yetersizleşmeye başlamalarından doğduğunu kavrar.Bu sırada Holofira’nın düğünü yaklaşmaktadır ve Osman Gazi Han’a düğünün yapılacağı haber verilir.Bu tarihin göç günlerine rastlaması nedeniyle,Osman Gazi Han Ertuğrul Bey Gazi zamanından beri olduğu gibi değerli eşyalarını onlara bırakacaktır.Bu kararlar,Bilecik tekfürünü çok sevindirir.Ancak düğün gününde Osman Gazi Han, bazı savaşçılar görür ve yoldaşlarını uyarır.Osman Gazi Han bu durumdan da alnının akıyla çıkar.Ayrıca Holofira’ya isterse;gidebileceğini söyler ama Holofira, Saniye gibi Türkçeyi,Türk törelerini ve İslam’ın gereklerini kavrar.Adı Nilüfer olarak değiştirilir.Bir süre sonra Orhan’ın ve Nilüfer’in düğünleri yapılır,nikahları kıyılır.Osman Gazi Han, Şeyh Ede Balı’yı da kaybeder.Ede Balı Osman Gazi Han’a mektup bırakır.Bu mektubu okuduktan sonra Orhan Bey’e göndermeye karar verir.Osman Gazi Han artık gözünü Bursa’ya diker.Ölünce orada gömülmeyi diler ve bunu vasiyet eder.Ancak önce İznik düşürülür.Bu durum Bizans’ı endişelendirir.Bunun üzerine Osman Gazi Han,Bursa’ya yürür ancak Bursa’yı düşürmek çok zordur.Bu sırada doğan torununa Murad adını verir ve oğlunu gazalarda tek bırakır,Söğüd’e çekilir.Şimdi tek dileği Bursa’nın ele geçirilmesidir ama Bursa direnmektedir.Osman Gazi Han, Malhun Hatun’u kaybeder.Sıranın kendisine geldiğini bilmektedir;ancak o Bursa’nın düşürüldüğü haberini beklemektedir.Bu haberi duyduğunda Osman Gazi Han,hayata gözlerini yumar; Kayı için oğlu Orhan’ı ve torunu Murad’ı bırakır.

--------------Tualimforum İmzam--------------