tualimforum.com
>
EĞİTİM ve ÖĞRETİM
>
Dersler/Ödevler
>
Tarih
Sevr Antlaşması ve Antlaşmanın Önemi
Kullanıcı ismi
Beni hatırla
Şifreniz
Kayıt ol
Yardım
Üye Listesi
Ajanda
Bugünki Mesajlar
Arama
Tarih
Tarih dersi ödevleri,Tarih ödevleri...
Forumları ara
Konu gösterimi
Mesaj gösterimi
Gelişmiş arama yap
Seçilene git...
Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Sevr Antlaşması ve Antlaşmanın Önemi
Konudaki Cevap Sayısı
0
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
Görüntülenme Sayısı
1655
LinkBack
Seçenekler
04.08.08, 13:37
#
1
(
permalink
)
Kullanıcı Profili
SERDEM
S.Moderators
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Mar 2008
Mesajlar: 7.687
Konular: 6910
Puan Grafiği
Rep Puanı:11076
Rep Gücü:20
RD:
Teşekkür
Ettiği Teşekkür: 47
464 Mesajına 935 Kere Teşekkür Edlidi
:
Sevr Antlaşması ve Antlaşmanın Önemi
SEVR ANTLASMASI-
Birinci dünya Savaşı’nın galip devletleri,Ankara’da kurukan Milli Hükümeti ve onun miil siyaseti kabul etmedikten başka,onu meşru hükümet saydıkları Padişah hükümetine karşı asi bir varlık gibi görüyor,yok etmek için gerek Yunanlılara,gerekse Padişah hükümetine her türlü maddi yardımı yapıyorlardı.
Ana hatları 24 Nisan 1920'de San Remo Kanferansı'nda kararlaştırılan Sevr Antlaşması, 11 Mayıs 1920'de incelenmek üzere Osmanlı Hükümeti'ne verildi.
Antlaşması'nın kabulünü kolaylaştırmak ve Sevr hükümlerini uygulamak üzere, İtilâf Devletleri'nin teşvik ve desteği ile Yunan ordusu da 23 Haziran 1920'de Anadolu'da ve Trakya'da saldırıya geçti. Bursa'nın, Balıkesir'in, Uşak'ın ve Nazilli'nin ardarda işgali ile Sevr'in uygulanmasını sağlamak ve Antlaşma maddelerinde herhangi bir değişikliğe meydan vermemek bu saldırıda esas amaç olmuştu.
Sultan Vahdeddin'in başkanlığında toplanan Şûra-yı Saltanat 22 Temmuz 1920'de "zayıf bir mevcudiyeti, mahvaya tercih edilmeğe değer" görerek Antlaşma'nın onanmasına karar vermiştir. Tevfik Paşa'nın, Türk topraklarını parçalayan, millî şeref ve haysiyetle bağdaşmayan bu antlaşmayı imzalamaması üzerine Damad Ferit Paşa tarafından görevlendirilen Reşat Halis Bey, Hâdi Paşa ve Rıza Tevfik (Bölükbaşı) Bey Sevr Antlaşmasını 10 Ağustos 1920'de Fransa’nın başkenti Paris’in Sevres kasabasında imzaladılar
.
Sevr Antlaşması'na göre, Osmanlı Devleti parçalanıyor, Türk Milleti de yasama hakkından yoksun bırakılıyordu.
Rumeli sınırımız aşağı-yukarı İstanbul vilâyeti olarak tayin olunuyordu. Batı Anadolu (İzmir ve havalisi) Yunanlılara veriliyordu. Güney sınırı ise, Mardin, Urfa, Gaziantep, Amanos dağları ve Osmaniye'nin kuzeyinden geçmekte ve bu sınırın güneyini Fransa'ya bırakmakta idi. Doğuda Bayazıt, Van, Muş, Bitlis ve Erzincan'ı içine alan bir Ermenistan, Irak ve Suriye arasında bir Kürdistan kurulacaktı. Bunun dışında, Türkiye'ye bırakılan topraklar nüfus mıntıkalarına ayrılmakta; İtalyanlar Antalya ve Konya, Fransızlar Adana, Sivas ve Malatya bölgesi üzerinde, İngilizler de Irak'ın kuzey kısmında nüfuz bölgeleri tesis ediyorlardı. İstanbul'da ise hükümet ve padişah oturacak fakat, İstanbul milletlerarası bir şehir olacak, Boğazlar'da ordusu, donanması, bütçesi ve organize kuruluşları ile bir komisyon bulunacaktı. Türklere bırakılan bölge, hakimiyet hakkı en ağır şekilde sınırlanmış, Ankara ve Kastamonu vilâyetleri ve dolayları idi. Sevr'e göre, memleket dahilinde bulunan azınlıklar Türklerden daha fazla haklara sahip oluyor, vergi vermeyerek, askeri hizmet yapmayarak imtiyazlı (ayrıcalıklı) bir durumda bulunuyordu. Türk tabiyetinden çıkanlar birçok yükümlülüklerden kurtuluyorlar, yeniden hiç kimsenin Türk tabiyetine de girmesine müsade edilmiyordu.
Antlaşması'nın Osmanlı Hükümeti'nce imzalanması, Anadolu'daki millî mücadele azmini kuvvetlendirmiş, halkın İstanbul Hükümeti'nden ümitlerini kesmesine neden olmuştur.
Sevr antlasması Osmanlı Sultanı Vahideddin Hân ile İngiliz-Fransız-İtalyan parlamentolarınca tastik edilmediğinden, dörtyüzotozüç madde ve oniki bölümün (ölü-doğan) hükümle sunlardır:
l-
İstanbul ile Bogazları'nı ve Marmara'nın Anadolu kıyılarının tahkim edilmemesi ve buralarin Karma Bogazlar Komisyonunca kontrolü;
2-
Suriye ve Lübnan'in Fransızlar'a; Arabistan, Yemen, Irak, Filistin'in Ingiltere'ye yine Mısır, Sudan ve Kıbrıs'ın İngiliz idaresine; Fas ve Tunus'un Fransa'ya bırakılması;
3-
İzmir/Aydın vilâyeti ile Çatalca'dan batıya Doğu Trakya ve İmroz/Gökçeada ile Bozcaada dâhil Yunanlılara
4-
Rize, Trabzon, Gümüşhane, Artvin, Kars, Ağrı, Van, Bitlis, Muş, Bingöl, Erzincan ve Erzurum'un Ermeniler'e;
5-
Muğla ve Antalya'nın İtalya'ya verilip, Konya, Göller Bölgesi, Afyon ve Bursa'ya kadarki yerlerde de himaye hakkı tanınması;
6-
Kapitülasyonların her devlete tanınması;
7-
Osmanlı devlet borçlarının ödenmesini ihtiva ediyordu.
8-)
Azınlıklara çok geniş haklar verilecek.
9-)
Osmanlı Devletinin bütün gelir kaynakları, İtilaf Devletlerinin işgal masfarlarına ve savaş tazminatını ödemeye harcanacak. Osmanlı Devletinin maliyesi, İtilaf Devletlerinin tayin edeceği bir komisyonun elinde olacaktı.
10-)
Osmanlı Devletinin en çok 50.000 kişilik bir ordusu olacak, ordunun ağır silahları, uçakları ve savaş gemileri
Büyük Millet Meclisi 19 Ağustos 1920 tarihli toplantısında, Sevr Antlaşması'nı imzalayan ve bunu onaylayan Şûra-yı Saltanat'ta bulunanları vatana hıyanetle itham ederek vatansız sayılmaları kararını aldı.
Ermenistan ve Özerk Kürdistan devletlerinin kurulması kararlaştırıldı. Ayrıca, Trakya ve Batı Anadolu Yunanistan'a bırakılıyordu.
-SEVR ANLASMASININ ÖNEMI-
Sevr anlatması Osmanlı Devletini parçalayan ve Türklere yaşama hakkını bahşetmeyen,bağımsız devlet niteliğiyle bağdaşmamaktadır.
Sevr Sonrasında Büyük Millet Meclisi Hükümeti anlaşma ile kendini hiçbir surretle bağlı görmediğini de ilân atmiştir.
On üç bölümden oluşan antlaşmanın birinci bölümü,Birinci Dünya Savaşı’na son veren anlaşmalarda olduğu gibi Milletler Cemiyeti Misakkına ait bulunmaktadır.
Sevr Antlaşması,Osmanlı Devletini İtilaf Devletlerinin müşterek bir sömürgesi haline getiriyordu.
Anlaşma,İngiliz,Fransız ve İtalyan Devletlerinin temsilcilerinden Mâli Komisyon, Osmanlı Devletinin gelir giderlerini düzenlemekte ve Devletin yetkilerini devletlik sıfatı ile bağdaştırmayacak şekilde bağlamasına neden oldu.
Sevr Barış Antlaşması’nın Osmanlı Hükümeti tarafından imzalanması, Anadoluda milli mücadee azmini kuvvetlendirmiştir.
O günler de Mustafa Kemal’in de ifade ettiği üzere idamımıza hükmeden düşmanlarımıza karşı daha âzimkârane ve daha kuvvetli mukavemet çareleri düşünmek gerekmiştir.
--------------Tualimforum İmzam--------------
Aksini Belirtmediğim Takdirde Yazdığım Konular
ALINTIDIR
Liseler - Anadolu Liseleri - Fen Liseleri
Anaokulu - İlköğretim
Sınav Soruları ve Ders Notları
Tags
antlasmanin
,
antlasmasi
,
onemi
,
sevr
,
sevr antlaşması ve antlaşmanın önemi
,
ve
«
önceki Konu
|
sonraki Konu
»
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor.
(0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
Seçenekler
Yazdırılabilir şekli göster
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Yetkileriniz
You
may not
post new threads
You
may not
post replies
You
may not
post attachments
You
may not
edit your posts
BB code
is
Açık
Smileler
Açık
[IMG]
Kodları
Açık
HTML-Kodları
Kapalı
Trackbacks
are
Açık
Pingbacks
are
Açık
Refbacks
are
Açık
Forum Rules
Benzer Konular
Konu
Konuyu Başlatan
Forum
Cevaplar
son Mesaj
Kutlu Doğum Haftası Önemi - Mevlid Kandili Önemi
Okyanus
Mubarek Günler ve Geceler
3
07.07.20
10:02
İslamda Recep Ayının Önemi Video - Osman Ünlü Hoca Mübarek Ayların Önemi
ASYA
Mubarek Günler ve Geceler
0
08.06.12
18:49
Mübarek Aylar - Üç Ayların Önemi Video - İslamda Recep Ayının Önemi Osman Ünlü Hoca
ASYA
Mubarek Günler ve Geceler
0
08.06.12
18:43
Sevr Antlaşması (10 AĞUSTOS 1920)
SERDEM
Tarih
0
05.05.12
14:39
Mudanya Ateşkes Antlaşması’nın Önemi Nedir?
SERDEM
Tarih
0
11.03.12
20:09
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat:
17:04
.
-- English (US)
-- Tr
İletişim
-
www.tualimforum.com
-
Arşiv
-
Kullanım sözleşmesi
-
Yukarı git
Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 RC 2
LinkBack
LinkBack URL
About LinkBacks
Bookmark & Share
Digg this Thread!
Add Thread to del.icio.us
Bookmark in Technorati
Tweet this thread