|
Kayıt ol | Yardım | Üye Listesi | Ajanda | Bugünki Mesajlar | Arama |
Tarih Tarih dersi ödevleri,Tarih ödevleri... |
| LinkBack | Seçenekler |
17.02.08, 16:05 | #2 (permalink) |
Administrator Üyelik tarihi: Jan 2008
Mesajlar: 2.920
Konular: 3793 Rep Puanı:22464 Rep Gücü:20 RD: Ettiği Teşekkür: 125 207 Mesajına 2.103 Kere Teşekkür Edlidi : | 2 Eylül 1925'de Bakanlar Kurulu memurlara şapka giydirilmesi için bir kararname yayımladı. Ancak, Meclis bu kararnameyi anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle kabul etmek istememiştir. Bu gelişmelerin ardından TBMM 25 Kasım 1925 tarihinde 671 sayı ile şapka giyilmesi hakkındaki kanunu kabul etti. Yine 2 Eylül 1925'de cübbe ve sarık giymek, din adamlarının dışındaki kimselere yasak edilmiţtir. 3 Aralık 1934 tarihînde de 2596 sayılı kanunla din adamlarının, dinî kıyafetlerini sadece ibadet yerlerinde giyecekleri tespit edilmiş, en yüksek düzeydeki din görevlisi bu uygulamanın dışında bırakılmıştır. Tekke, Zaviye ve Türbelerin Kapatılması; Mustafa Kemal Paşa, 30 Ağustos 1925'de Kastamonu'da yaptığı bir konuşmada tekke ve zaviyelerin kapatılmasını ve tarikatların kaldırılmasının lüzumundan bahsederek "En doğru, en hakiki tarikat, tarikat-ı medeniyedir" şeklindeki sözleriyle halka akılcı olan yolu göstermiţtir. 30 Kasım 1925 tarihli bir kanunla tekke, zaviye ve türbeler kapatılmış ve birtakım unvanların kullanılması yasaklanmıştır. Milletlerarası Takvim ve Saatin,Yeni Rakamların Kabulü ve Ölçülerde Değişiklik; Osmanlı Devleti döneminde uygulanan Hicri ve Rumi takvimler üzerinde Meşrutiyet'le birlikte yeni düzenlemeler yapılmak istendiyse de başarı sağlanamamıştı. 26 Aralık 1925'te kabul edilen bir kanunla Hicrî ve Rumî takvim kaldırılarak Milâdî takvim ve milletler arası saat uygulaması kabul edilmiţtir. 26 Mart 1931 tarihinde çıkarılan 1782 sayılı kanunla da arşın, endaze, okka, çeki gibi bölgelere göre farklılık arz eden birimler kaldırılarak Avrupa'dan alınan metre ve kilo gibi uzunluk ve ağırlık ölçüleri kabul edilmiştir. Bu değişiklikler gerek ülke içinde, gerekse milletler arası ilişkilerde önemli kolaylıklar sağlamıştır. Soyadı Kanunu'nun Kabulü ve Eski Unvanların Kaldırılması; Gerek toplumsal ilişkilerde, gerekse nüfus işlerinde meydana gelen karışıklıkları önlemek amacıyla 21 Haziran 1934'te "Soyadı Kanunu" kabul edilmiştir. Soyadı Kanunu ile Türkler kendi adından başka bir de soyadı alacaktı. Soyadları Türkçe olacak, yabancı ırk ve millet adları ile ahlâka aykırı soyadı kullanılmayacaktı. TBMM Mustafa Kemal Paşaya 24 Kasım 1934'te " Atatürk" soyadını vermiş, 17 Aralık 1934'de ise bu soyadını başkası tarafından alınmamasını kararlaştırmıştır. 26 Kasım 1934 tarihinde ise "Ağa , hacı, hafız, hoca, molla, efendi, bey, beyefendi, paşa, hanım, hanımefendi, hazretleri" gibi lâkap ve unvanlar savaş madalyası dışındaki madalya ve nişanların kaldırılması kabul edilmiştir. Millî Bayramlar ve Genel Tatil; 23 Nisan 1921'de TBMM'ye verilen iki ayrı önergede 23 Nisan gününün, Türk Milleti'nin bağımsızlığını elde etmesinin yıl dönümü olması nedeniyle resmî bayram olarak kabul edilmesi istenmişti. Önerge aynı gün Meclis Genel Kurulu'nda görüşülerek kabul edilmiş ve kutlanmıştır. 27 Mayıs 1935 tarihinde ise Millî Bayramlar ve Genel Tatiller Hakkındaki Kanun TBMM tarafından çıkarılmıştır. Bu kanun ile cuma günü olan hafta tatili pazar günü olarak değiştirilmiştir. Dinî bayramlardan Ramazan Bayramı tatili 3 gün, Kurban Bayramı tatili 4 gün olarak tespit edilmîştir. 30 Ağustos bir gün Zafer Bayramı adıyla, 23 Nisan bir buçuk gün Millî Egemenlik Bayramı adıyla,1 Mayıs bir gün Bahar Bayramı adıyla resmî bayramlar olarak kabul edilmiştir.1 Ocak tarihi ise bir buçuk gün Yılbaşı tatili olarak tespit edilmiştir. Kadın Haklarının Kabulü; Millî Mücadele'nin kazanılması topyekûn Türk milletinin eseridir. Türk kadını savaş döneminde, erkeğinin yanında görev almış, sırtında çocuğu ile cepheye koşmuş, dolayısıyla toplumdaki haklı yerini bir defa daha ispat etmiştir. Ancak kadınlarımızın toplumdaki bu önemli yerine karşılık medenî ve siyasî haklarında birtakım eksiklikler vardı. Bu konu üzerinde en fazla duran Mustafa Kemal Paşa olmuştur.21 Mart 1923'te Konya Kızılay Kadınlar Şubesi'nin bir toplantısında yaptığı konuşmada kadın haklarının tanınması ile ilgili birçok konuya temas etmiştir. 1926 yılından itibaren kadınlarımız kademeli olarak medenî, siyasî ve sosyal haklarına kavuşmuştur. İlk olarak 17 Şubat 1926'da "Medeni Kanunu'nun" kabulü ile Türk kadını medeni haklarına kavuşmuştur. 3 Nisan 1930'da çıkarılan "Belediye Kanunu" ise kadınlara belediye seçimlerinde oy verme ve seçme hakkını getirmiştir. Siyasî alandaki bu ilk hak daha sonra geliştirilerek Türk kadınlarına 26 Ekim 1933'te Köy İhtiyar Heyetleri'ne seçme ve seçilme hakkının tanınması sağlanacaktır. Nihayet 5 Aralık 1934'te yapılan anayasa değişikliği ile Türk kadını milletvekili seçmek ve seçilmek hakkını elde etmiştir. Türk Millî Mücadelesi maddî imkânsızlıklar içinde kazanılmış büyük bir zaferdir. Ancak bu zaferin kazanılmasından sonra yeni Türk devleti büyük bir mücadeleye daha girmek zorunda kalacaktır. Mustafa Kemal Paşa bu mücadeleyi İzmir İktisat Kongresi'nde yaptığı şu konuşmasında "ekonomik mücadele" olarak tespit ve işaret etmiştir; "...Siyasî,askerî zaferler ne kadar büyük olursa olsun, ekonomik zaferlerle taçlandırılmazlarsa, kazanılacak başarılar yaşayamaz ve sürekli olamaz. Yeni Türkiye'mizi lâyık olduğu kuvvete yükseltebilmek için birinci derecede ve en çok ekonomimize önem vermek mecburiyetindeyiz. Zamanımız tamamen bir ekonomi devrinden başka bir şey değildir. Millî Hâkimiyet ise ekonomik hâkimiyetle kuvvetlenmektir. Yeni devletimizin,yeni hükûmetimizin bütün esasları,bütün programları ekonomi programından çıkmalıdır". --------------Tualimforum İmzam-------------- TUALİM Tualimforum kurallarını okuyunuz Lütfen. Forum kullanımı hakkında bilgi için TIKLAYINIZ%TIKLAYINIZ. Soru ve sorunlarınızı BURADAN bize yazabilirsiniz. Kurallara uymayan kişilerin tualimforum'a girişleri yasaklanacaktır. Lütfen imzanıza site adı, link içeren resimler koymayınız sorgusuz silinecektir. |
17.02.08, 16:05 | #3 (permalink) |
Administrator Üyelik tarihi: Jan 2008
Mesajlar: 2.920
Konular: 3793 Rep Puanı:22464 Rep Gücü:20 RD: Ettiği Teşekkür: 125 207 Mesajına 2.103 Kere Teşekkür Edlidi : | Gerçekten de demir yollarının, dış ticaretin, bankacılığın yabancıların elinde olduğu, sanayinin ise olmadığı ülkede devlet, ekonomik meselelere öncelikle el atarak iktisat kongresinde özetle şu kararlar almıştır: -Devlet,özel sektörün gerçekleştiremediği teşebbüslere bizzat el atarak,iktisadî açıdan görevlerini yerine getirmelidir. -Yurt içi ham madde üretimine dayalı sanayi dalları kurulmalıdır. -Özel teşebbüsü kredilendirecek bir devlet bankası kurulmalıdır. -Küçük imalâttan, büyük iţletmeye bir an evvel geçilmelidir. -Yabancıların kurdukları tekellerden kaçınılmalıdır. -Sanayi desteklenmeli ve millî bankalar kurulmalıdır. Bu kararlar, Cumhuriyet'in ilânı ile birlikte yeni Cumhuriyet hükûmetlerine ışık tutacak, ekonomik alanda önemli mesafeler kaydedilecektir. Cumhuriyetin ilânından sonraki ilk on yıl, Türk devletinin ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmayı sağlaması bakımından hazırlık yılları olmuştur. Bu yıllarda yeni devlet derlenme toparlanma, alt yapıyı düzenleme, ekonomiyi yeniden organize etme çabalarında bulunmuştur. Tarım üretiminin ve tarımda verimliliğin arttırılması çabasına yönelinmiş, demir yolu yapımına önem verilmiş, Türkiye'yi demir ağlarla örme politikası hedef olarak seçilmiştir. Ekonomideki yabancılaşmayı önlemek için imtiyazlı yabancı şirketler elinde bulunan demiryolları ve limanlar, maden işletmeleri ile büyük kentlerin su, elektrik, hava gazı, haberleşme ve taşıma ihtiyacını gideren işletmeler devlet tarafından satın alınarak millileştirilmiştir. Ayrıca iktisadî kalkınmanın finansmanı için gerekli kredi müesseselerinin kurulması ve etkili bir organizasyona kavuşturulması çabalarında da bulunulmuţtur. 1929 yılında bütün dünyayı sarsmış olan ekonomik bunalım Türkiye'nin iktisadî ve sosyal gelişmesinde yeni bir dönem açmıştır. İktisadi sıkıntının getirdiği baskı Türk devletinin daha sonraki dönemlerde sert tedbirler almasına yol açacaktır. --------------Tualimforum İmzam-------------- TUALİM Tualimforum kurallarını okuyunuz Lütfen. Forum kullanımı hakkında bilgi için TIKLAYINIZ%TIKLAYINIZ. Soru ve sorunlarınızı BURADAN bize yazabilirsiniz. Kurallara uymayan kişilerin tualimforum'a girişleri yasaklanacaktır. Lütfen imzanıza site adı, link içeren resimler koymayınız sorgusuz silinecektir. |
Tags |
4bolum, cumhuriyeti, turkiye, türkiye cumhuriyeti, türkiye cumhuriyeti (4.bölüm) |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | son Mesaj |
Türkiye Cumhuriyeti (8.Bölüm) | tualim | Tarih | 4 | 17.02.08 16:20 |
Türkiye Cumhuriyeti (7.Bölüm) | tualim | Tarih | 4 | 17.02.08 16:13 |
Türkiye Cumhuriyeti (6.Bölüm) | tualim | Tarih | 2 | 17.02.08 16:10 |
Türkiye Cumhuriyeti (5.Bölüm) | tualim | Tarih | 2 | 17.02.08 16:07 |
Türkiye Cumhuriyeti (1.Bölüm) | tualim | Tarih | 1 | 17.02.08 15:53 |