Fahriye Abla Şiiri Ahmet Muhip Dıranas Fahriye Abla Hava keskin bir kömür kokusuyla dolar Kapanırdı daha gün batmadan kapılar Bu, afyon ruhu gibi baygın mahalleden Hayalimde tek çizgi bir sen kalmışsın, sen Hülyasındaki geniş aydınlığa gülen Gözlerin, dişlerin ve ak pak gerdanınla Ne güzel komşumuzdun sen, Fahriye Abla Eviniz kutu gibi küçücük bir evdi Sarmaşıklarla balkonu ökük bir evdi Güneşin batmasına yakın saatlerde Yıkanırdı gölgesi kuytu bir derede Yaz, kış yeşil bir saksı ıtır pencerede Bahçende akasyalar açardı baharla Ne şirin komşumuzdun sen, Fahriye Abla Önce upuzun, sonra kesik saçın vardı Tenin buğdaysı, boyun bir başak kadardı İçini gıcıklardı bütün erkeklerin Altın bileziklerle dolu bileklerin Açılırdı rüzgârda kısa eteklerin Açık saçık şarkılar söylerdin en fazla Ne çapkın komşumuzdun sen, Fahriye Abla Gönül verdin derlerdi o delikanlıya En sonunda varmışsın bir Erzincanlıya Bilmem şimdi hâlâ bu ilk kocanda mısın Hâlâ dağları karlı Erzincan'da mısın? Bırak, geçmiş günleri gönlüm hatırlasın Hâtırada kalan şey değişmez zamanla Ne vefalı komşumuzdun sen, Fahriye Abla... Ahmet Muhip Dıranas |