Hastane Önünde İncir Ağacı-İclal Aydın Hastane Önünde İncir Ağacı Çocukluğumun yokluk yıllarıydı Her şey için uzun uzun beklediğimiz yıllar Karanlıkta otururduk geceleri Mum ışığında anlatırlardı Acıklı hayat hikayelerini İki elim yanaklarımda Usul usul ağlardım yalnız kalmış gurbet gelinlerine Çocuk kalbim dua ederdi Türkülerle evimize gelen geçmişlerine Annemin sesiyle dinlemiştim bunlardan birini: Hastane önünde incir agacı, annem agacı Doktor bulamadı bana ilacı, annem ilacı Baş tabip geliyor zehirden acı, annem vay acı Garip kaldım yüregime dert oldu, annem dert oldu Ellerin vatanı bana yurt oldu, annem yurt oldu İsmi neydi acaba hastane önündeki ağaca ağlayanın? Fikriye mi, yoksa Kiraz mı, Hacer mi, Fidan mı? Neydi çare bulunmaz hastalığı, Neden kimse yoktu, neden kendi omuzladı, Baş tabibin O'na fısıldadığı acıyı? Yoktu bu sorularımın cevabı Belli ki kendiyle bir başına kalmış İnce ince yakmıştı bu ağıdı. Mezarımı kazın bayıra düze, annem vay düze Yönünü çevirin sıladan yüze, annem vay yüze Benden selam söylen sevdiğinize, sevdiğinize Başını koysun karalar bağlasın, annem bağlasın Gurbet elde kaldım diye ağlasın, annem ağlasın Çocukken bir tek ince hastalıktan ölünür sanırdım. Dilini ve yönlerini bilmediğim bir ülkede Metroların rüzgârında anladım Hasretten de ölünebileceğini. Ve gördüğüm her boş alana Eksiksiz çizebileceğimi özlediğim her bir şeyi Beni yabancı sayarken aslında bana yabancıların Yüzlerinde tanıdım kendimle bir başıma kalmayı Çocukken bir tek ince hastalıktan ölünür sanırdım. Hasretten de ölünürmüş anladım... İclal Aydın |