tualimforum.com  

Geri git   tualimforum.com > KÜLTÜR VE SANAT > Dini Konular > Sahabeler - Evliyalar - İslam Alimleri
Kayıt ol Yardım Üye Listesi Ajanda Bugünki Mesajlar

Sahabeler - Evliyalar - İslam Alimleri Sahabeler Hakkında Bilgiler.Evliyalar Hakkında Bilgiler.İslam Alimleri Hakkında Bilgiler.Sahabelerin Hayatı.Evliyaların Hayatı.İslam Alimlerinin Hayatı


Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Ebu Cafer Haddad El Kebir - Ebu Cafer Haddad El Kebir Hayatı
Konudaki Cevap Sayısı
0
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
1070

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler
Alt 17.08.11, 00:12   #1 (permalink)
Kullanıcı Profili
Moderator
 
EZEL - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 1.089
Konular: 909
Puan Grafiği
Rep Puanı:2080
Rep Gücü:37
RD:EZEL has a brilliant futureEZEL has a brilliant futureEZEL has a brilliant futureEZEL has a brilliant futureEZEL has a brilliant futureEZEL has a brilliant futureEZEL has a brilliant futureEZEL has a brilliant futureEZEL has a brilliant futureEZEL has a brilliant futureEZEL has a brilliant future
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 41
64 Mesajına 108 Kere Teşekkür Edlidi
:
Standart Ebu Cafer Haddad El Kebir - Ebu Cafer Haddad El Kebir Hayatı

Ebu Cafer Haddad El Kebir - Ebu Cafer Haddad El Kebir Hayatı - Ebu Cafer Haddad El Kebir Kimdir?


Dünyâya değer vermemesi ve ibâdete düşkünlüğü ile tanınan büyük ve meşhûr velî. Çok ibâdet edenlerin ve zâhidlerin, dünyâya düşkün olmayanların reislerindendir. Onuncu asırda yaşamıştır. Cüneyd-i Bağdâdî ve Ebû Türâb-ı Nahşebî hazretleriyle sohbet etti. Aslen Bağdâdlıdır. Şam, Mısır ve Mekke'de bulundu. Ömrünü ibâdet ve riyâzetle geçirdi. İbâdet ve cömertliği son derecede idi.


Çarşıda demircilik yapar, günde bir dinar on akçe kazanınca işi bırakırdı. Eline geçen parayı akşamla yatsı namazları arasında fakirlerin kapısını tek tek çalarak dağıtırdı. Kendisi günlerce bir şey yemezdi. Oruç tutmak haram olan Ramazan bayramının birinci günü ile Kurban bayramının dört günü hâriç, yıl boyu hep oruç tutardı. Akşam olunca Cüneyd-i Bağdâdî hazretlerinin kapısına gelir, bir-iki parça kuru ekmekle iftâr ederdi. Kendinde olanı dağıtır kimseden bir şey istemezdi.

Tasavvufta yetişip yüksek hallere kavuşmuştu. Bir hâlini şöyle anlatır: "Bir defâsında kazvin Mescidinde yirmi gün kaldım. Çok kar yağmıştı. Kuşlar bir köşeye sığınmışlardı. Hiç biri uçamıyordu. Yiyecek bir şey de bulamıyorlardı. Ben bu kuşlar gibi garib ve azıksız bir halde idim. Yirmi gün böylece kaldık. Sonra hava açıldı. Kuşlar uçup gitti. Ben de oradan ayrılıp gittim." Yine şöyle demiştir: "Ebû Mansûr el-Cemşiyârî'nin kendi el yazısı ile şöyle yazmış olduğunu gördüm: "Muhammed ibni el-Ferrâ'ya; fütuhât, kalp gözünün açılması hâsıl olunca, insanın hâli nasıl olur? diye sordum. O; "Kimseden bir şey istemez. Kimseye hâlini söylemez. İstemeden kendisine bir şey verilirse, helâlinden kendisine yetecek kadar alır. Fazlasını almaz." diye cevap verdiler.

Bir hâlini de şöyle anlatmıştır: Sa'lebiye'ye gitmiştim. Orası harab olmuş bir vaziyette idi. Yedi günden beri hiçbir şey yememiştim. Son derece aç idim. Bir kümbetin içine girip oturdum. O sırada Horasan'dan bir grup insan kümbetin yanına gelmişti. Onlar

da açlıktan bitkin bir halde idiler. İçinde bulunduğum kümbetin yanında yığılıp kaldılar. Bu insanlar çâresiz bir halde iken bineği üzerinde bir atlı çıka geldi. Açlıktan kıvranan insanların önüne bir mikdâr hurma dökünce, hurmaları yediler. Bana hiçbir şey söylemediler. Hurmaları verip giden atlı beni görmedi. Atlı, ayrılıp gittikten bir müddet sonra geri geldi. Oradakilere; "Burada sizden başka biri daha var mı?" diye sorunca; "Evet var." dediler ve künbetin içine işâret ederek beni gösterdiler. Atlı içeri girip bana; "Sen kimsin? Neden konuşmazsın ve hâlini bildirmezsin? Buraya uğrayıp ayrıldıktan sonra yolda karşıma bir kimse çıktı. Benimle çekişti ve; "Geride bir kimse bıraktın, ona yiyecek bir şey vermedin." dedi. Seni doyurmadan gitmem mümkün olmadı. Halbuki ben uzun yolculuktan yorgun düşmüş bir haldeyim." diyerek bana bir mikdâr hurma verip gitti. O gittikten sonra kümbetin yanında bulunan Horasanlıları da çağırdım. Hurmaları berâberce yedik."

Ebû Câfer Haddâd hazretleri, gıybetin insanı felâkete düşüreceğini gösteren bir hâdiseyi şöyle nakletmiştir: "Yanımızda çok çalışan, çok ibâdet eden bir genç vardı. Bununla berâber bu genç, başkalarını çok gıybet ederdi. Bir ara kayboldu. Bir müddet sonra onu kötü kimselerin yanından çıkarken gördüm. Niye bu hâle düştüğünü sordum. O da; "Gıybet beni bu hâle düşürdü. Bu kötü insanlardan birine tutuldum. O mânevî hallerin hepsini elimden kaçırdım. Şimdi bunların yanından ayrılamıyorum. Duâ et de, bu halden kurtulayım." dedi.

Buyurdu ki: "Firâset, karşısına çıkan bir şey hakkında hâtırına gelen ilk şeydir. Eğer hâtırına aynı cinsten başka şeyler de gelirse, o nefsten gelen sözlerdir."

Ebû Câfer-i Kebîr hazretlerinin talebelerinden ve Mekke'de komşularından olan Ebû Câfer Haddâd es-Sagîr başka olup, Mısırlıdır. İbn-i Atâ ve zamânın büyükleriyle sohbet etti. Hocası Ebû Câfer-i Haddâd el-Kebîr gibi o da zâhid ve âbid olup, kazancını fakirlere sadaka vermek, Allahü teâlâya ibâdet ve kullarına yardım etmekle meşhurdu.

ALLAH İÇİN TRAŞ

Ebû Câfer el-Haddâd hazretleri anlatır: "Mekke'de saçlarım uzamıştı. Yanımda traş âletim de yoktu. Bir berberi gördüm. İyi bir insan olduğunu tahmin ettim ve; "Beni Allahü teâlânın rızâsı için traş eder misin?" diye sordum. "Evet." deyip, yanındaki müşterisini gönderdi. Beni oturtup traş etti. Hem para almadı, hem de harçlık verdi. Ben de elime geçen ilk şeyi getirip Müzeyyin ismindeki o berbere ikrâm etmeye niyet ettim. Mescidde bir adam yanıma gelerek; "Basra'dan bir dostun gönderdi." deyip önüme bir kese bıraktı. İçinde üç yüz dinar para vardı. Hemen kalkarak ahdimi yerine getirmek niyetiyle Müzeyyin'in yanına vardım; "Al bunu! İhtiyaçların için kullanırsın." dedim. Fakat kabûl etmeyip; "Ey mübârek insan! Hem bana geliyor, Allah rızâsı için beni traş et diyorsun, sonra da gelip para veriyorsun, hiç böyle şey olur mu? Haydi işine git, Allah senden râzı olsun." dedi.

1) Tabakât-ı Sûfiyye; s.234
2) Târih-i Bağdâd; c.14, s.412
3) Hilyet-ül-Evliyâ; c.10, s.339
4) Tabakât-ı Ensârî; s.351
5) Ravd-ur-Reyyâhîn; s.88
6) Nefehât-ül-Üns; s.165
7) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c.3, s.139
--------------Tualimforum İmzam--------------
Allah'ım Hakkımızda Hayırlısını Ver.
Amin
EZEL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Tags
cafer, ebÛ, ebu cafer haddad el kebir, ebu cafer haddad el kebir biyografi, ebu cafer haddad el kebir biyografisi, ebu cafer haddad el kebir hakkında, ebu cafer haddad el kebir hayatı, ebu cafer haddad el kebir kimdir, ebu cafer haddad el kebir özgeçmişi, ebu cafer haddad el kebir yaşamı, el, haddad, hayati, kebir


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar son Mesaj
Cafer İsminin Anlamı ve Açıklaması - Cafer Adının Anlamı ve Açıklaması - Cafer İsmini Kartal Erkek Bebek İsimleri ( Erkek Bebek Adları ) 1 28.06.16 14:43
Ebu Hafs Haddad En Nişaburi - Ebu Hafs Haddad En Nişaburi Hayatı EZEL Sahabeler - Evliyalar - İslam Alimleri 0 17.08.11 22:33
Ebu Cafer El Meczum - Ebu Cafer El Meczum Hayatı - Ebu Cafer El Meczum Kimdir? EZEL Sahabeler - Evliyalar - İslam Alimleri 0 17.08.11 00:13
Cevşen'ül Kebir-Cevşen'ül Kebir Anlamı-Cevşen'ül Kebir Türkçe Açıklaması ÇisiL Dualar-Hadisler 0 13.07.09 04:08
Cafer Tayyar Paşa Biyografisi,Cafer Tayyar Paşa Hayatı,Cafer Tayyar Eğilmez İpek Diger Ünlülerin Biyografileri 0 23.06.09 15:49


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 00:17 .


Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 RC 2