tualimforum.com  

Geri git   tualimforum.com > KÜLTÜR VE SANAT > Dini Konular > Sahabeler - Evliyalar - İslam Alimleri
Kayıt ol Yardım Üye Listesi Ajanda Bugünki Mesajlar

Sahabeler - Evliyalar - İslam Alimleri Sahabeler Hakkında Bilgiler.Evliyalar Hakkında Bilgiler.İslam Alimleri Hakkında Bilgiler.Sahabelerin Hayatı.Evliyaların Hayatı.İslam Alimlerinin Hayatı


Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Fahreddîn-i Acemî - Fahreddini Acemi Hayatı - Fahreddini Acemi Kimdir - Fahreddini
Konudaki Cevap Sayısı
0
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
802

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler
Alt 16.08.11, 02:50   #1 (permalink)
Kullanıcı Profili
Moderator
 
Tuna - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Jan 2008
Nerden: Konya
Mesajlar: 1.788
Konular: 1135
Puan Grafiği
Rep Puanı:3960
Rep Gücü:57
RD:Tuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond repute
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 174
122 Mesajına 291 Kere Teşekkür Edlidi
:
Arrow Fahreddîn-i Acemî - Fahreddini Acemi Hayatı - Fahreddini Acemi Kimdir - Fahreddini

Fahreddîn-i Acemî - Fahreddini Acemi Hayatı - Fahreddini Acemi Kimdir - Fahreddini Acemi Yaşamı

Velî, Hanefî mezhebi fıkıh, kelâm ve tefsîr âlimi. Osmanlı Devletinin ikinci şeyhülislâmı. İran'dan Anadolu'ya geldiği için Acemî denildi. Doğum yeri ve târihi kaynaklarda bildirilmedi. 1460 (H.865) senesinde Edirne'de vefât etti. Dârülhadîs Câmii önüne defnedildi.

Fahreddîn Acemî, önce memleketinde zamânının âlimlerinden ilim tahsîl etti. Büyük İslâm âlimi Seyyid Şerîf Cürcânî'den de ilim öğrendi. Onun sohbetleri bereketi ile tasavvuf yolunda ilerledi. Daha sonra Anadolu'ya geldi. Molla Fenârî'nin oğlu Muhammed Şah'ın hizmetinde bulundu. Burada Muhammed Şah'a muîd, asistan oldu. Bir müddet bâzı medreselerde müderrislik yaptı. Sultan İkinci Murâd Han zamânında, 1430 senesinde Şeyhülislâm Molla Şemseddîn Fenârî'nin vefâtı üzerine, Edirne'de Şeyhülislâm oldu. Günlük otuz akçe maaş bağlandı.

Bir müddet sonra Sultan Murâd Han, maaşını artırmak isteyince kabûl etmedi. "Devlet hazînesinden aldığım otuz akçe bana yetiyor, ihtiyaçlarımı karşılıyor. Dahafazlasına ihtiyâcım yok. Devlet hazînesinden ihtiyaçtan daha fazla almak helâl değildir." diyerek, mâzeret bildirdi.

Dînî ilimleri çok iyi bilirdi. Verâ ve takvâ sâhibiydi. Haram ve şüphelilerden çok sakınırdı. Allahü teâlânın rızâsı olan bir işte, kınayanın kınamasından aslâ çekinmezdi. Her yerde, hakkı ve hakîkatı çekinmeden söylerdi. Hadîs ilmini Mevlânâ Haydar Hirevî'den öğrendi. Bu zâttan Sahîh-i Buhârî adındaki meşhûr hadîs kitabını okudu ve icâzet (diploma) aldı. Haydar Hirevî de, Sâdüddîn Teftâzânî'den icâzet almıştı. Fahreddîn-i Acemî'den de Sahîh-i Buhârî'yi okudu ve icâzet aldı.

Sultan İkinci Murâd Han ve Fâtih Sultan Mehmed Han zamânında, otuz sene fetvâ işlerini güzel bir şekilde idâre etti.

Sultan Murâd Han gibi oğlu Fâtih SultanMehmed Han da âlimlerle sohbet etmeyi sevmekle ve onlarla birlikte bir arada bulunmaya fazlasıyla rağbet etmekle tanınmıştı. İlim yolunda çalışanlara her türlü imkânı bahşederdi. Yolculuk dâhil her türlü masraflarını karşılardı. Bu îtibârla Osmanlı sarayı dünyânın dört bir tarafından gelen âlimlerle dolmuştu. Ancak Fâtih'in bu engin hoş görüsünden istifâde etmek isteyen hurûfî îtikâdındaki bâzıkimseler yaldızlı sözler ve hîlelerle sultânın gözüne girdiler. Fâtih bu sapıklara sarayda bir de oda tahsîs etti. Sarayda rahat bir şekilde yaşayan bozuk îtikad sahibi hurûfîler iç yüzlerini gizleyerek bir taraftan teşkilâtlanmaya çalışıyorlardı. Ancak bu adamların bozuk yolda olduklarını, Vezir Mahmûd Paşa anlamıştı. Fakat kesin bir bilgi elde edemeden Fâtih Sultan Mehmed'e bunlar hakkında bir şey söylemeye cesâret edemiyordu. Sonunda durumu Fahreddîn-i Acemî'ye anlattı. Fahreddîn-i Acemî ile Mahmûd Paşa anlaştılar.

Mahmûd Paşa, evinde bir dâvet tertîb etti. Dâvete, hurûfî yolunda olan sapıklar da çağırıldı. Fahreddîn Acemî de perde arkasına saklanmış, onları dinliyordu. Sohbet ilerleyince, Mahmûd Paşa, kendilerini çok sevdiğini ve her dertlerini çekinmeden kendisine açabileceklerini söyledi. Vezirin bu aşırı sevgi ve muhabbetinden dolayı onu kendisinden zanneden bu kimseler, fırkalarının iç yüzünü anlatmaya başladılar. "Her testi içine konulanı sızdırır" sözü gereğince sapıklıklarını ve küfürlerini açıkladılar. Hattâ:

"Allahü teâlâ (hâşâ) Fadlullah'a (Hurûfîlik bozuk yolunun kurucusu olup, 1393 senesinde Tîmûr Hanın oğlu Mirân Şah tarafından öldürülmüştü.) hulûl etmiştir." dediler.

Bunu duyan Fahreddîn Acemî, daha fazla dayanamadı. Hemen ortaya çıkarak, bu sapıkların üzerine atıldı. Hurûfîler kaçarak, sultânın sarayına sığındılar. Fahreddîn Acemî de peşlerinden koştu. Sarayda bunları yakaladı. Hâdiseden haberi olmayan Fâtih Sultan Mehmed, edebinden Şeyhülislâma karşı ses çıkarmadı. Fahrüddîn Acemî, bu işi burada halletmek istiyordu. Hemen câmiye gitti, halkı câmiye çağırdı. Çok kalabalık toplandı.

Fahreddîn Acemî hazretleri minbere çıkıp, bu hurûfî denilen kimselerin sapık ve dinsiz olduklarını isbât etti. Kötü yolda olduklarını ve hemen idâm edilmeleri lâzım geldiğini söyledi. Mahkeme kurulup, idâm edilmelerine karar verildi. Halkın ibret alıp, böyle sapıklara fırsat vermemeleri için, büyük bir kalabalıkönünde cezâları infâz edildi. Çünkü bu sapıklar, fırkalarının kurucusu Fadlullah'ın yeryüzünde Allah'ın temsilcisi, hattâ insan sûretindeki şekli olduğunu söylüyor ve başkalarını da kandırmaya çalışıyorlardı. Bütün hurûfîler tesbit edildi. Hepsi yakalanıp idâm edilerek, Osmanlı toprakları bu sapıklardan temizlendi.

Hastalandığında, Molla Ali Tûsî ziyâretine geldi. Fahreddîn-i Acemî'den nasîhat istedi. O da, kânunların uygulanmasında kimseye tâviz verilmemesini vasiyet etti. Bir daha konuşmadı.

1460 (H.865) senesinde vefât etti. Edirne'de Üç Şerefeli Câmi yanında bir medrese yaptırdı. Dârülhadîs Câmii önüne defnedildi.

1) Şakâyık-ı Nu'mâniyye Tercümesi (Mecdî Efendi); s.81
2) Devhat-ül-Meşâyıh; s.5,6,7
3) Nefehât-ül-Üns; s.671
4) Tâcüt-Tevârih; c.5, s.53
5) Âşıkpaşazâde, s.148,201
6) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c.11, s.379
--------------Tualimforum İmzam--------------
Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol.

Şefkat ve merhamette güneş gibi ol.

Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol.

Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol.

Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol.

Hoşgörülülükte deniz gibi ol.

Ya olduğun gibi görün,ya göründüğün gibi ol.

MEVLANA CELALEDDİN RUMİ

Tuna
Tuna isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Tags
acemi, fahreddîn-i acemî, fahreddîni, fahreddini acemi, fahreddini acemi hakkında genel bilgi, fahreddini acemi hayatı, fahreddini acemi kimdir, fahreddini acemi yaşamı, hayati, kimdir


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar son Mesaj
Fahreddîn-i Râzî - Fahreddini Razi Hayatı - Fahreddini Razi Kimdir - Fahreddini Razi Tuna Sahabeler - Evliyalar - İslam Alimleri 0 16.08.11 02:47
Habîb-i Acemî - Habibi Acemi Hayatı - Habibi Acemi Kimdir - Habibi Acemi Yaşamı Tuna Sahabeler - Evliyalar - İslam Alimleri 0 16.08.11 01:08
Abdullah El Acemi - Abdullah El Acemi Hayatı - Abdullah El Acemi Kimdir? EZEL Sahabeler - Evliyalar - İslam Alimleri 0 12.08.11 23:22
Acemi Bülbül Okyanus Nasrettin Hoca Fıkraları 0 20.11.08 06:16
Acemi Balık ( Nalan ) Tugba Türkçe Müzik Hit ( En Sevilen ) Şarkı Sözleri 0 13.10.08 15:11


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 00:49 .


Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 RC 2