tualimforum.com  

Geri git   tualimforum.com > KÜLTÜR VE SANAT > Dini Konular > Sahabeler - Evliyalar - İslam Alimleri
Kayıt ol Yardım Üye Listesi Ajanda Bugünki Mesajlar

Sahabeler - Evliyalar - İslam Alimleri Sahabeler Hakkında Bilgiler.Evliyalar Hakkında Bilgiler.İslam Alimleri Hakkında Bilgiler.Sahabelerin Hayatı.Evliyaların Hayatı.İslam Alimlerinin Hayatı


Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Hacı Abdullah Efendi - Hacı Abdullah Efendi Hayatı - Hacı Abdullah Efendi Kimdir
Konudaki Cevap Sayısı
0
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
1201

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler
Alt 16.08.11, 00:53   #1 (permalink)
Kullanıcı Profili
Moderator
 
Tuna - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Jan 2008
Nerden: Konya
Mesajlar: 1.788
Konular: 1135
Puan Grafiği
Rep Puanı:3960
Rep Gücü:57
RD:Tuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond repute
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 174
122 Mesajına 291 Kere Teşekkür Edlidi
:
icon Hacı Abdullah Efendi - Hacı Abdullah Efendi Hayatı - Hacı Abdullah Efendi Kimdir

Hacı Abdullah Efendi - Hacı Abdullah Efendi Hayatı - Hacı Abdullah Efendi Kimdir

Seydişehir'de yaşayan büyük velîlerden. Bozkır'ın Karacahisar köyünde 1806 (H.1222) senesinde doğdu. Babası Müderris Yeğen Mehmed Efendidir. Âilesinin tek çocuğu olan Abdullah Efendi, küçük yaşta annesini kaybetmesine rağmen tahsîlini aksatmayıp, sıbyan mektebinden mezun oldu. Bu arada babasını da kaybetti.Tahsîline devâm etmek için babasının talebelerinden Mehmed Kudsî Efendinin yanına gitti. Mehmed Kudsî Efendi Nakşibendiye yolunun büyüklerindendi. Bu büyük zâtın yanında ilim ve edep öğrenen Abdullah Efendi, hocasının vefâtı üzerine yerine geçti.

Abdullah Efendi, hocasının işâreti üzerine Seydişehir'e yerleşerek, buradaki medresede talebe yetiştirmeye başladı. Kendisine başvuranların dertleriyle ilgilenir ve çâre bulurdu. Namazlarını Seyyid Hârûn-ı Velî Câmiinde kılardı. Devlet erkânı sık sık sohbetlerinde bulunur, onun hayır duâsını alırdı.

Bir gün Konya Vâlisi Ferîd Paşa, Hacı Abdullah Efendinin ziyâretine geldi. Birkaç gün Seydişehir'de kalan Paşa, Abdullah Efendinin sohbetlerine katıldı. Paşa ayrılmak üzere izin isteyince, Abdullah Efendi, işlerinin hayırlı olması içinPaşaya duâ etti. Paşa ayrılırken; "Duâ buyurun efendim! İlk fırsatta ziyâretinize tekrar geleceğim." deyince, Abdullah Efendi; "Seydişehir'e son gelişiniz, bir daha görüşemeyeceğiz." buyurdu. Bu sözlerden Ferîd Paşa üzülünce,Abdullah Efendi; "Merak etmeyin netice hayırlıdır." dedi.Seydişehir'den ayrılan Ferîd Paşa Antalya Sancağına teftiş için gitti. Burada sadrâzam olduğuna dâir telgraf alarak hemen deniz yoluyla İstanbul'a gitti. Bir daha Seydişehir'e gelmek nasîb olmadı.

Talebelerinden fukara babası ve çok yardım sever olarak bilinen Hacı Mehmed Efendi, icâzet aldıktan sonra memleketine dönmüştü. Babası ve kayınpederi hacda vefât edince, Mehmed Efendinin işleri bozuldu. Her hafta hocasını ziyâret için Seydişehir'e gelirdi. Hac mevsimi yaklaştığı sırada yine hocasını ziyârete gelmiş, duâsını almıştı. Elini öpüp ayrıldığı sırada, Abdullah Efendi oturduğu minderin altından bir bohça çıkarıp Mehmed Efendinin boynuna dolayıp; "Mehmed Hacca gideceksin, niyet et!" dedi. (O zamanlar hacca gitmek isteyenler boyunlarına bir bohça bağlamak sûretiyle hacca gideceklerini belli etmeleri âdetti.) Maddî durumu iyi olmayan Mehmed Efendi çok şaşırdı, fakat hocasına bir şey diyemedi.Medreseden çıkarken, bohçayı boynundan çıkarıp, koynuna koydu ve hâdiseyi kimseye söylemedi.

Ertesi hafta tekrar hocasını ziyârete geldiğinde, medresenin kapısından girerken bohçayı boynuna bağlamayı unutmadı. Hocasının elini öperken, hocası; "Mehmed iki kapı arasında bohçayı boynundan çıkarsan da hacca gideceksin, niyet et!" buyurdu. Hocasının bu ihtârı üzerine Mehmed Efendi, hacca niyet etti ve hazırlıklarını tamamladı.

Yola çıkılacağı gün bütün hacı adayları ile birlikte Mehmed Efendi de, Abdullah Efendinin medresesinin önüne geldi. Abdullah Efendi bütün hacı adaylarına hayır duâ eder,onlar da elini öperek vedâlaşırlardı.Sıra Mehmed Efendiye gelince, Hacı Abdullah Efendi cebinden çıkardığı beş kuruşu vererek; "Bunu kesenin dibine dik!" diye tenbihte bulundu.

Kâfile uzun yolculuktan sonra Cidde'ye vardı. Cidde'de rehberler yüksek sesle ve memleketlerinin isimlerini söyleyerek hacı adaylarını ararlardı. Seydişehir rehberi de misâfirlerini buldu ve; "İçinizde Mehmed Efendi var mı?" diye sordu.Mehmed Efendiyi kendi evine götürdü. Akşam namazından sonra rehber, Mehmed Efendiye; "Oğlum! Baban ve kayınbaban hacca geldiler ve burada vefât ettiler. Hacı Abdullah Efendi sık sık rüyâma girerek; "Emânetleri sâhibine ver!" diyor." dedikten sonra para dolu iki kemer verdi. Mehmed Efendi bu paralardan orada harcadığı gibi, memleketine dönünce de durumu düzeldi.

Şimdi Etibank Alüminyum Tesislerinin voleybol sâhasının bulunduğu yer üzüm bağı, meyve ve sebzelikti. Bu bahçenin suyu olmadığından sâhibi çok sıkıntı çekiyordu. Bir yaz mevsiminde bahçenin sâhibi, Hacı Abdullah Efendi olmak üzere şehrin ileri gelenlerini dâvet etti. OğlunuAbdullah Efendiyi alması için gönderdi. Bahçeye gelen Abdullah Efendi, bir süre misâfirlerle sohbet ettikten sonra bahçe sâhibine; "Ahmed! Bize bahçeyi gezdir." buyurdu. Ahmed Efendi ile bahçeyi gezerken üzüm bağının olduğu kısma geldikleri sırada, HacıAbdullah Efendi bir müddet durduktan sonra; "Ahmed! Şurayı kaz aradığını bulursun." buyurdu. Ahmed Efendi oraya üç-beş taş koyarak yerini belli etti. Yatsı namazından sonra misâfirler dağılınca, Ahmed Efendi bir fener ışığında işâret edilen yeri kazdı. Yarım metre kazdıktan sonra, berrak ve tertemiz bir su çıktı. Âile efrâdı o gece bayram yaptı.

Hacı Abdullah Efendi, bir ara hac farizasını yerine getirmek için Hicaz'a gitti. Medîne'de Peygamber efendimizin kabr-i şerifinin bulunduğu Hücre-i Saâdetin etrafındaki Şebeke-i Seâdete girmek istedi. Ravza-i Mutehheranın muhâfızlarına; "Burayı açın ben içeri girmek istiyorum." dedi. Muhâfızlardan biri; "Buranın anahtarları bizde yok. Burada bir meşâyih heyeti vardır. Onlar toplanır, karar verir ve ancak onların kararıyla burasıaçılır. Babam da bu heyetin başkanıdır." dedi. Abdullah Efendi; "Öyleyse babanıza haber verin." buyurdu. Muhâfız gidip durumu babasına söyleyince babası; "Meşâyih heyetinin herbiri bir yerde. Şu anda onları toplamak mümkün değildir." cevâbını verdi. Muhâfız durumu Hacı Abdullah Efendiye bildirince, ellerini kaldırıp; "Essalâtü Vesselâmü aleyke yâ Resûlallah, Essalâtü vesselâmü aleyke yâ Habîballah." derken kapının kilidi düştü ve kapı açıldı. Şebeke-i Saâdette tam yedi saat ayakta durdu. Bu arada meşâyih heyeti de toplanıp, geldi. Muhâfızlardan durumu öğrenince, Abdullah Efendiye tâzim ve hürmet ettiler.

Hacı Abdullah Efendi talebelerine sık sık şöyle buyururdu:

"Başkalarını himâye edin, kendinizi beğenip kibirli olmayın."

"Kalp uyanıklığı ile ibâdet etmeyen kimse ile Allahü teâlâ arasında mâni vardır."

"Yapılan ibâdetleri muhâfaza edip, âhirete götürmek, ibâdetlerden hâsıl olan amellerin muhâfaza meyvesi olan mânevî zevki kazanmaktan güçtür."

"Helal yemek lâzımdır. Dîn-i İslâma uygun kazanmak lâzımdır. Çünkü din, hakîkat ancak helâl yemekle meydana gelir. Tehlikenin başı haram yemektir. Bir insan haramdan sakınır ise, onun için ibâdet ve tâat kolaylaşır. İbâdetten tad alır."

Hayâtının otuz dört yılını müderrislik ve şeyhlik gibi iki yüce makâmı hakkıyla ihyâ ederek Hak yolunda hizmetle değerlendiren Hacı Abdullah Efendi, 1903 (H.1319) senesinde vefât etti. Çok kalabalık bir cemâatle Seyyid Hârûn-ı Velî Câmiinde kılınan cenâze namazından sonra vasiyeti üzerine Hıdır Mescidi denilen bugünkü türbesinin olduğu yere defnedildi.

ET, HELVA VE PİRİNÇ PİLAVI

Talebelerinden Bergamalı İbrâhim Efendi, ziyâret maksadıyla Seydişehir'e geliyordu. Eskişehir'de bir gece bir arkadaşında misâfir oldu. Hacı Abdullah Efendiyiziyârete gittiğini söyleyince ev sâhibi; "Ben de seninle ziyâret için gelip, o mübârek zâtın hayır duâsını alayım." dedi. Ertesi gün birlikte yola çıktılar. Abdullah Efendi o gün talebelerinden birine; "Oğlum! Kasaptan et al eve götür. Hacı anneye söyle, eti topluca pişirsin. Helva ile pilav da yapsın. Akşam üzeri misâfirlerimiz gelecek. Onlar gelinceye kadar hazır olsun. Geldiklerinde yemekleri aldırırız." dedi. Talebe bu emri yerine getirdi.

Akşam üzeri iki misâfir geldi. Abdullah Efendi hizmetlerini gören talebesine; "Oğlum! Misâfirlerimiz aç, yemek getir." dedi. Biraz sonra ağızları kapalı yemekler tepsi üstünde önlerine konulunca, Eskişehirli olan hemen yemek tabaklarının kapaklarını açıp, baktı. O anda derhal ayağa kalkıp, Abdullah Efendininelini öpüp, af diledi ve şöyle dedi: "Yolda hayli acıkmıştım. Şehre yaklaşınca; "Şeyh Efendi olgun bir zât ise, et, bir helva, bir de pirinç pilavı hazırlatır. Bize ikrâm eder." diye kalbimden geçirdim. Aynı yemekleri önümde bulunca çok şaşırdım. Beni bağışlayın."

Hacı Abdullah Efendi de; "Bizde bir şey yok. Her şeyi Allahü teâlâ emreder, kulları yapar. Karnınızı doyurmaya bakın, buyrun âfiyet olsun." dedi.

1) Seydişehir Târihi (Abdurrahmân Ayaz); s.64
2) Konya Velîleri (Dr. Hasan Özönder); s.243
3) Seydişehir Târihi (Mehmed Önder); s.163
--------------Tualimforum İmzam--------------
Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol.

Şefkat ve merhamette güneş gibi ol.

Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol.

Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol.

Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol.

Hoşgörülülükte deniz gibi ol.

Ya olduğun gibi görün,ya göründüğün gibi ol.

MEVLANA CELALEDDİN RUMİ

Tuna
Tuna isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Tags
abdullah, efendi, haci, hacı abdullah efendi, hacı abdullah efendi hakkında genel bilgi, hacı abdullah efendi hayatı, hacı abdullah efendi kimdir, hacı abdullah efendi yaşamı, hayati, kimdir


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar son Mesaj
Geredeli Abdullah Efendi - Geredeli Abdullah Efendi Hayatı - Geredeli Abdullah Efendi Tuna Sahabeler - Evliyalar - İslam Alimleri 0 16.08.11 01:19
Hacı Muhammed Sâmî Efendi - Hacı Muhammed Sami Efendi Hayatı - Hacı Muhammed Sami Tuna Sahabeler - Evliyalar - İslam Alimleri 0 16.08.11 00:30
Hacı Tevfik Rıfkı Efendi - Hacı Tevfik Rıfkı Efendi Hayatı - Hacı Tevfik Rıfkı Efendi Tuna Sahabeler - Evliyalar - İslam Alimleri 0 16.08.11 00:27
Sarı Abdullah Efendi - Sarı Abdullah Efendi Hayatı - Sarı Abdullah Efendi Kimdir Tuna Sahabeler - Evliyalar - İslam Alimleri 0 13.08.11 18:20
Abdullah Vassaf Efendi Biyografisi,Abdullah Vassaf Efendi Hayatı İpek Şairlerin Hayatı ( Biyografileri ) 0 23.06.09 13:48


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 13:39 .


Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 RC 2