tualimforum.com  

Geri git   tualimforum.com > KÜLTÜR VE SANAT > Dini Konular > Sahabeler - Evliyalar - İslam Alimleri
Kayıt ol Yardım Üye Listesi Ajanda Bugünki Mesajlar

Sahabeler - Evliyalar - İslam Alimleri Sahabeler Hakkında Bilgiler.Evliyalar Hakkında Bilgiler.İslam Alimleri Hakkında Bilgiler.Sahabelerin Hayatı.Evliyaların Hayatı.İslam Alimlerinin Hayatı


Konu Bilgileri
Konu Başlığı
İbn-i Ârif - İbni Arif Hayatı - İbni Arif Kimdir - İbni Arif Yaşamı
Konudaki Cevap Sayısı
0
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
1547

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler
Alt 15.08.11, 03:14   #1 (permalink)
Kullanıcı Profili
Moderator
 
Tuna - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Jan 2008
Nerden: Konya
Mesajlar: 1.788
Konular: 1135
Puan Grafiği
Rep Puanı:3960
Rep Gücü:57
RD:Tuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond reputeTuna has a reputation beyond repute
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 174
122 Mesajına 291 Kere Teşekkür Edlidi
:
Post İbn-i Ârif - İbni Arif Hayatı - İbni Arif Kimdir - İbni Arif Yaşamı

İbn-i Ârif - İbni Arif Hayatı - İbni Arif Kimdir - İbni Arif Yaşamı

Endülüs evliyâsının büyüklerinden. Kırâat ve Mâlikî mezhebi fıkıh âlimi. İsmi Ahmed bin Muhammed, künyesi Ebü'l-Abbas'dır. Mağrib'den gelip Endülüs'e yerleşen Berberîlerden Senhâce kabîlesine mensûb olduğu içinSenhâcî, Meriyye şehrine yerleştiği için Meriyyî ve Endülüsî diye de meşhûr olmuştur. 1088 (H.481) senesinde doğdu. 1142 (H.536) senesinde Merrakeş'te vefât etti. Kabri oradadır.

Küçük yaşta Kur'ân ilimlerini öğrenmeye başlayan İbn-i Ârif; Mevla-i Mu'tasım Ebû Hâlid Yezîd, Ebû Bekr Ömer bin Ahmed, Ebû Muhammed Karvî, Ebü'l-Kâsım Arabî, Kâdı İyâd ve daha birçok âlimin ilminden istifâde etti. Kâdı İyâd ve İbn-i Beşküvâl'le mektuplaştı. Değişik ilimlerde söz sâhibi oldu.Bilhassa kırâat ilmine karşı ayrı bir arzu ve isteği vardı. Yedi kırâat imâmının kırâatlarını, rivâyet ve tuttukları yollarını, aralarındaki farklılıkları ve okunuş şekillerini çok iyi bilirdi. Kırâat râvîlerinin bütün husûsiyetlerine hakkıyla vâkıf oldu. Mâlikî mezhebî fıkıh bilgilerinde ve târih ilminde husûsî ihtisas sâhibiydi. Zamânındaki velîlerin sohbetlerinde bulunarak tasavvuf yolunda ilerledi.

İlimde ve fazîlette yüksek, velî bir zât olan Ebü'l-Abbâs Ârif insanlara İslâmiyetin emir ve yasaklarını anlatmaya başladı. İnsanlar onun sohbetlerine uzaktan ve yakından gelerek ilim ve feyzinden istifâde ettiler. Pekçok talebe yetiştirdi. Ebû Abdullah Gazâlî, Ebû Rebî', Kefîf-i Mâlikî gibi büyükler onun talebelerindendir. Çok güzel şiirler söyleyen, tatlı ve hoş sohbetleriyle insanları peşinden sürükleyen İbn-i Ârif kıymetli eserler yazdı. Ehl-i sünnetin savunuculuğunu yaparak İbn-i Hazm gibi doğru yoldan ayrılan kimselerin sapık fikirlerini kuvvetli delillerle çürüttü. Keskin zekâsı, kuvvetli delilleri ve engin deniz gibi ilmi karşısında tutunamayan bozuk düşüncelikimseler, onun aleyhinde çeşitli dedikodular yayarak, hîle ve tuzaklar hazırlayarak susturmak istediler. Fakat o, hak bildiğini söylemekten çekinmedi.

İlimde çok yüksek, ibâdette gayretliydi. Dünyâ malına hiç kıymet vermez, eline geçenleri fakirlere sadaka olarak dağıtırdı. Bir şeye başkasının ihtiyâcı varken, kendi ihtiyâcına harcamazdı. Haram ve şüpheli şeylerden kaçar, günâha düşerim korkusuyla mübahları da zarûret mikdârı kullanırdı. Vaktini, namaz kılmak, Kur'ân-ı kerîm okumak, ilim öğrenmek ve insanlara emr-i mârûf yapmakla geçirirdi. YalnızAllahü teâlânın rızâsını kazanmak için gayret eder, O'nun dîninin yayılması için çalışırdı.

Güzel ahlâkı, hoş sohbetleri ve derin ilmiyle insanlara örnek olarak onların dünyâ ve âhirette mutluluğa, saâdete kavuşmaları için çırpınan İbn-i Ârif hazretlerinin pekçok kerâmetleri görüldü. Onun sohbetinde yetişen zâtlar da pekçok yüksek hallere kavuştular.

Talebelerinden Ebû Abdullah el-Gazâlî şöyle anlattı: "Hocamız Ebü'l-Abbâs ibni Ârif'in sohbetinde hazır bulunuyorduk. Onu dinleyenler arasında hiç konuşmayan ve hiç soru sormayan biri vardı. Ben kendi kendime; "Bu kimdir?" diye sorup onunla tanışmak ve nerede kaldığını öğrenmek istedim. Akşam olup meclisden ayrıldıktan sonra o zâtı onun anlayamayacağı bir sûrette geriden tâkib ettim. Şehrin bâzı sokaklarını geçtikten sonra gökyüzünden elinde bir ekmek ve yanında katık bulunan bir kimse inip, elindekileri o kimseye verdi ve ayrılıp gitti. Bu hâdise benim daha çok dikkatimi çekti, yanına yaklaşıp selâm verdim. Beni tanıdı ve selâmıma cevap verdi. O kimseye, kendisine ekmek verenin kim olduğunu sordum. Benim kimseye anlatmayacağıma dâir söz aldıktan sonra bana; "O bir melektir. Her gün bana Allahü teâlânın takdîr buyurduğurızkımı getirir. Allahü teâlâ bu hâli bana tasavvuf yoluna yönelip, İbn-i Ârif'in sohbetleriyle şereflendiğim zamandan beri ihsân etti. Nafakam bittiği zaman gökyüzünden, içinde ihtiyâcım olan şeylerin bulunduğu bir zenbil iner, ben onların bir kısmıyla ihtiyâcımı giderir, geri kalanını ihtiyaç sâhiplerine dağıtırım. İşte böyle bir haldeyken o melek gelip bunları bana getirdi." dedi. Fakat o kimse benim gözümden kayboldu, ben onu göremez oldum."

Ebü'l-Abbâs ibni Ârif'in bir sohbeti sırasında talebelerinden biri bir kimseye sadaka olarak bir şeyler vermek istedi. Bir diğeri; "Sadakayı akrabâna vermek daha evlâdır." dedi. Bu hâli gören Ebü'l-Abbâs ibni Ârif; "Sadakayı Allahü teâlâya yakın olanlara vermek daha iyidir." buyurdu.

İbn-i Ârif hazretlerinin üstünlüğünü çekemeyen, onun kuvvetli delilleri ve engin ilmi karşısında tutunamayan sapık kimseler, insanların, onun etrâfında toplanmasına hased ettiler.

Onu, Sultan Ali bin Yûsuf bin Taşfîn'e şikâyet ettiler. "Etrâfına halkı toplayıp, senin saltanatına göz dikiyor." dediler. Sultan, adamlarını gönderip onu gemiyle Merrakeş'e getirtti. 1142 (H.536) senesinde yolda veya Merrakeş'e ulaştığı günün akşamı vefât etti. Sultan, İbn-ül-Ârif'in böyle bir şeyle ilgisi olmadığını anlayıp, kendisinin aldatıldığını öğrenince, yaptıklarına pişman oldu. İftirâcıların elebaşısı olan Meriyye şehri ileri gelenlerinden Ebü'l-Esved'i cezâlandırdı. İbn-ül-Ârif, sultanın da katıldığı kalabalık bir cemâat tarafından kılınan cenâze namazından sonra Merrakeş'te toprağa verildi.

Ömrünü İslâmiyetin emir ve yasaklarını öğrenmek, öğretmek ve talebe yetiştirmekle geçiren İbn-i Ârif hazretleri kıymetli eserler de yazdı. Bunlar; Metâliu'l-Envâr ve Menâbiü'l-Esrâr ile Mehâsinü'l-Mecâlis olup, Mehâsinü'l-Mecâlis adlı eserinin el yazması Süleymâniye Kütüphânesi Fâtih kısmı 2650/2 numarada, Bâyezîd Kütüphânesi Veliyyüddîn Efendi kısım 1821/20 ve 1828/4 numaralarda kayıtlıdır.

FİLAN HASTALIĞA İYİ GELİRİM

Talebesi Ebû Abdullah Gazâlî anlatır: "Bir gün hocam İbn-i Ârif'in huzûrundan dışarı çıktım. Boş bir arâzide yürümeye başladım. Gördüğüm her ağaç, yaklaştığım her ot dile gelip bana; "Beni kopar! Ben filan hastalığa iyi gelirim. Filanca hastalığın şifâsı bendedir." demekteydi. Bu hâle hayret ettim. Geri dönüp durumu hocama anlattım. Bana; "Biz seni böyle diyesin diye mi terbiye ettik. Allahü teâlâ takdîr etmedikçe, hiçbir şey sana fayda ve zarar veremez. Sana fayda veririz diyen otların ve ağaçların sana bir faydası oldu mu?" buyurdu. "Efendim! Tövbe ettim." dedim. Devâm ederek buyurdu ki: "Hak teâlâ seni imtihan etmiştir. Ben sana Allahü teâlânın yolunu gösterdim. Seni O'ndan başkasına ısmarlamadım. Eğer gerçekten tövbe ettiysen, geri dön, o ağaç ve otlar sana söz söylemezler." Geri dönüp, ot ve ağaçların yanından geçtim. Hiç bir kelime işitmedim. Allahü teâlâya şükredip, hocamın huzûruna gelerek durumu arzettim. "Allahü teâlâyahamd ve şükürler olsun ki, sana kendi yolunda bulunmayı nasîb etti. Seni, bir kısım insanlar gibi yanlış yollara saptırmadı." buyurdu.

1) Nefehâtü'l-Üns; s.607
2) Ravdü'r-Reyyâhîn; s.254, 271
3) Vesâyay-ı İbn-i Arâbî; s.316
4) Mu'cemü'l-Müellifîn; c.2, s.164
5) Vefeyâtü'l-A'yân; c.1, s.168
6) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c.6, s.231
7) Brockelman; Gal.1, s.434
--------------Tualimforum İmzam--------------
Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol.

Şefkat ve merhamette güneş gibi ol.

Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol.

Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol.

Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol.

Hoşgörülülükte deniz gibi ol.

Ya olduğun gibi görün,ya göründüğün gibi ol.

MEVLANA CELALEDDİN RUMİ

Tuna
Tuna isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Tags
arif, hayati, ibn-i ârif, ibni arif, ibni arif hakkında genel bilgi, ibni arif hayatı, ibni arif kimdir, ibni arif yaşamı, kimdir, yasami, İbni


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar son Mesaj
Arif Verimli Biyografisi - Arif Verimli Hayatı - Arif Verimli Kimdir? Başak Diger Ünlülerin Biyografileri 0 15.03.14 23:31
İbn-i Atâ - İbni Ata Hayatı - İbni Ata Kimdir - İbni Ata Yaşamı - İbni Ata Hakkında Tuna Sahabeler - Evliyalar - İslam Alimleri 0 15.08.11 03:11
İbn-i Vefâ - İbni Vefa Hayatı - İbni Vefa Kimdir - İbni Vefa Yaşamı Tuna Sahabeler - Evliyalar - İslam Alimleri 0 15.08.11 02:34
Şeyh İbni Nuh - Şeyh İbni Nuh Hayatı - Şeyh İbni Nuh Kimdir - Şeyh İbni Nuh Yaşamı Tuna Sahabeler - Evliyalar - İslam Alimleri 0 13.08.11 02:10
Ozan Arif Biyografisi,Ozan Arif Hayatı,Ozan Arif Yaşamı,Ozan Arif Kimdir? İpek Şairlerin Hayatı ( Biyografileri ) 1 02.10.09 08:16


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 14:11 .


Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 RC 2