15.08.11, 01:21
#1 (permalink )
Kullanıcı Profili Moderator
Kullanıcı Bilgileri Üyelik tarihi: Jan 2008
Nerden: Konya
Mesajlar: 1.788
Konular: 1135
Puan Grafiği Rep Puanı:3960
Rep Gücü:57
Teşekkür
Ettiği Teşekkür: 174
122 Mesajına 291 Kere Teşekkür Edlidi
:
Kurtboğan Evliyası - Kurtboğan Evliyası Hayatı - Kurtboğan Evliyası Kimdir Kurtboğan Evliyası - Kurtboğan Evliyası Hayatı - Kurtboğan Evliyası Kimdir Asıl ismi Hamza olup, Fatih Sultan Mehmed’in Hocası Akşemseddin hazretlerinin babasıdır. Büyük velilerden Pir İlyas hazretlerinin halifelerinden olan Hamza Efendinin türbesi İstasyon parkının içindedir. Akşemseddin babasının özelliğini şu şekilde anlatmaktadır: “ Biz oniki kardeş idik. Babam birgün,hepimizi biraraya toplayarak yüzümüze uzun uzun bakıp hamdetti. Biz zandediyorduk ki,Cenab-ı Hakk’a bizleri kendisine ihsan ettiği için hamdetmektedir. Lakin babamın dervişlerinden Nu-ül Hüda kendisine; “-Ben senin neden hamdettiğini biliyorum” dedi.Babam “Neden ?” diye sorunca “Şuna hamdediyorsun ki, Cenab-ı Hakk,sana oniki evlad verdiği halde hiçbirisinin muhabbeti,kalbini Cenab-ı Hakk’dan ayıramamıştır.” cevabını vermişti. Hamza Efendi,ölümünden sonra “Kurtboğan” ismi ile meşhur oldu. “Kurtboğan” isminin takılması,halk tarafından şöyle anlatılır: Hamza Efendinin vefat edip defnedildiği günün gecesi bir kurt gelip kabrini açtı. Bu kurt o beldeye musallat olmuştu. Yeni mezarları bulur ölüyü kabirden çıkarıp parçalardı. Bu kurt Şeyh Hamzayı’da parçalayıp yemek istemişti. Şeyh Hamza mübarek elini uzattı, kurdu boğazından tutup öldürdü. Ertesi sabah ziyarete gelen halk kurdu ölü vaziyette, Şeyh Hamza’nın elini de mezarın dışında buldular. Orada bir hal sahibi zat vardı. O ; “ Kurt değdiği için Şeyh Hamza’nın elinin yıkanması lazımdır.” dedi. Elini yıkadılar,sonra öylece mezarın üzerinde bıraktılar.Ertesi gün bakıldığında, Şeyh Hamza’yı, yıkanan elini diğer elinin yanına çekmiş şekilde gördüler. O günden beri Şeyh Hamza ismi “Kurtboğan” lakabıyla anılmaya başlandı. istasyon inşaatının yaptırılması sırasında .buradaki mezarlıklar düzlendi. Kurtboğan’ın mezarı ise kaldırılamadı. 1956 yılında İstasyon’da görevli memurların gayretleriyle türbe onarıldı. Kurtboğan için anlatılanlardan: “ Ali Amca,türbenin hemen karşısında bulunan inşaatın bekçisiydi.Saçları mı dökülmüştü,yoksa sürekli kazıtıyor muydu bilmiyorum.Onu sürekli “dazlak” görürdüm. Yusyuvarlak bir adamdı.Kısa iri bacaklar üzerine bir büyük,bir de küçük iki daire çizip,iki tane de iri kol ekleyin;işte size Ali amca. Gerçekten o karikatürlerde görülen tiplere benziyordu. Birgün gözlerini iri iri açarak; “Bak hoca,ister inan,ister inanma.Kıbrıs Savaşı’ndan sonra buraya gelip bana Kurtboğan’ı sordular. Savaşta en iyilerdenmiş. Attığını vurur,hep en önde savaşırmış. Namazını da hiç kaçırmazmış. Barış olunca buluşmak isteyen arkadaşına Amasya’da kime sorsan beni bilir,sana yerimi gösterir. Ben Kurtboğan’ı arıyorum de yeter demiş. O da kalkıp savaştan sonra Amasya’ya gelmiş.Burayı tarif etmişler. Adam türbeye baktı,baktı,ağlaya ağlaya iki rekat namaz kılıp dualar okudu gitti. Üstelik ben bu mübareğin Kore savaşından sonra da ziyaretine gelen cephe arkadaşları olduğunu büyüklerimden dinlemiştim.” dedi. --------------Tualimforum İmzam-------------- Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol.
Şefkat ve merhamette güneş gibi ol.
Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol.
Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol.
Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol.
Hoşgörülülükte deniz gibi ol.
Ya olduğun gibi görün,ya göründüğün gibi ol. MEVLANA CELALEDDİN RUMİ Tuna