Ramazan ayına girmemizle beraber, beslenme alışkanlıklarında da değişme meydana geldi. Bir aylık bir süreçte oruç tutarak vücudumuzu dinlenmeye çekerken, aynı zamanda Allah’a kul olmanın bilincine de varmış oluyoruz. Bu güzel ve mübarek ay, insanların sağlığı açısından bulunmaz bir nimetken, bazı yanlış davranışlar vücudumuzda zararlara da sebep olabiliyor. Bu ramazanın günün en sıcak ve en uzun vaktine denk gelmesi, insanlarda yaşanan su kaybının daha fazla olmasını da sağladı. Her ne kadar şu sıralar havalar mevsimsel davranışlarından farklı seyir etse de, çalışmanın verdiği su kaybıyla iftarda ilk olarak su içmeye kendimizi odaklayabiliyoruz. İşte bu durumun bir sınırı olmazsa, mideyi şişiren su, erkenden doyma hissi verebiliyor. Tabi bu sadece histen ibaret olmasından dolayı, iftardan sonra yeniden yemek yemeyi meydana getiriyor. Bu da vücutta bir takım yağların birikmesine, yenilenlerin öğütülmeden yağ olarak depolanmasına sebep olabiliyor. Bunun sebebi, ramazan ayında vücudun işleyişinin değişmesi. Orucunuzu ne ile açmalısınız? Kan şekeri iftara yakın vakitlerde düşer. Bu dengesizliği gidermeden yemeklere odaklanmak, kalp ve damar rahatsızlığı olan kişilerde tehlikeli olabilir. Bu nedenle uzmanlar orucu açmaya hurma ile veyahut da, zeytin ile başlanılmasını doğru buluyor. Kan şekerini dengeleyen en iyi iki gıdanın zeytin ve hurma olduğu söyleniyor. Hurma ve zeytinden sonra ise çorba faslına geçilmesi önemli. Tahıl ürünlerine fazla ilgi duyulmaması gerekiyor. Ayrıca protein ihtiyacının karşılanması için tavuk, et, köfte gibi gıdaların ızgarada yapılmış şeklinde yenilmesi ve tüketilmesi gerekiyor. Bu güzel ayın sevabının yanında vücudumuza büyük bir faydası var. Ancak iftar vakitlerin fazla yağlı gıdaların tüketilmesi, çok fazla yenmesi gibi durumlardan dolayı ramazan ayında kilo alma, obeziteye davetiye gibi durumlar söz konusu olabilir. alıntı