tualimforum.com  

Geri git   tualimforum.com > SAĞLIK > Genel Hastalıklar > Psikiyatri Hastalıklar
Kayıt ol Yardım Üye Listesi Ajanda Bugünki Mesajlar

Psikiyatri Hastalıklar Psikiyatri hastalıklar tanısı ve tedavi yöntemleri...


Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Ruhsal Bozukluklarda Ilaç Sağaltımı-III
Konudaki Cevap Sayısı
0
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
1374

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler
Alt 02.07.08, 05:01   #1 (permalink)
Kullanıcı Profili
Epsilon Üye
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Mar 2008
Mesajlar: 175
Konular: 67
Puan Grafiği
Rep Puanı:1138
Rep Gücü:0
RD:Çiçek has much to be proud ofÇiçek has much to be proud ofÇiçek has much to be proud ofÇiçek has much to be proud ofÇiçek has much to be proud ofÇiçek has much to be proud ofÇiçek has much to be proud ofÇiçek has much to be proud ofÇiçek has much to be proud of
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 21
7 Mesajına 13 Kere Teşekkür Edlidi
:
Standart Ruhsal Bozukluklarda Ilaç Sağaltımı-III

II ) ANTİDEPRESAN İLAÇLAR:

Depresyon sağaltımında kullanılan antidepresan ilaçlar kimyasal yapılarına veya etki mekanizmalarına göre sınıflandırılırlar. Antidepresan ilaçlar erken dönem etkileriyle sinaptik değişiklikler ve uzun dönem etkileriyle de resöptörler üzerinde değişiklik yaparlar. Antidepresanların çoğunluğu b adrenerjik ve 5 - HT2 reseptörleri üzerinde down - regülasyon yaparlar.

Antidepresan ilaçların uygun kullanımı hastaların en az % 60 -70 inde klinik düzelme sağlar. Antidepresan etkinin tam başlangıcı birkaç haftalık süreyi gerektirir. Antidepresan ilaçlar genellikle benzer etkinliğe sahiptir. Fakat güvenlik ve yan etki profilleri bakımından farklılık gösterirler. Yan etkilerin çoğunluğu değişik nörotransmitter sistemler üzerindeki etkilerine bağlıdır. Antidepresan ilaç seçiminde sedatif etki, antikolinerjik etki, kardiyak fonksiyon üzerine etkisi, aşırı doz durumunda toksisite etkisi göz önünde
bulundurulmalıdır. Antidepresan ilaçların etkin uygulanması doğru tanı ile başlar. İlaç seçiminde hastanın genel tıbbi durumu da göz önünde bulundurularak en az risk ve en iyi yan etki profiline sahip bir seçim yapılmalıdır. Depresyon tanısı ve ilaç seçiminden sonra, ilacın yeterli dozda kullanımı çok önemlidir. Çoğu olguda, en az 150 - 200 mg / g imipramin eşdeğeri doz gereklidir. Hastanın hangi tip ilaca daha iyi yanıt vereceği önceden tahmin edilemez. Major depresyon olgularında, bütün ilaçlar eşit olarak etkili
görülmektedir. İlaç seçiminden sonra hekim, doz, kullanım süresi ve alternatif sağaltım yöntemlerini de içeren bir sağaltım planı hazırlamalıdır. Hastaların sağaltım ve yan etkiler açısından gerçekçi beklentiler içinde olması sağlanmalıdır. Klinik etkinin başlamasındaki iki üç haftalık gecikme, yan etkilerle birleştiğinde sıklıkla cesaretin kırılmasına ve uyumun bozulmasına yol açar.

Sağaltıma düşük bir test dozu ile başlanmalıdır. Başlangıç dozunun düşük tutulmasında amaç, ilaca karşı olan toleransa karar vermek ve başlangıçtaki yan etki riskini en aza indirmektir. Yetersiz doz ilaç verilmesi sağaltımın başarısızlığında en genel nedendir.
Dört haftalık sağaltım süresinden sonra klinik yanıt alınamamışsa, ilaç plazma seviyesine bakmak gerekir. Sürdürme sağaltımı riskin yüksek olduğu periyotta ( semptomatik iyileşmenin başlangıcından itibaren 4 - 6 ay) hastalığın tekrarlamasını önlemek açısından yararlıdır. 6 - 9 aylık sağaltım süresi ve bu dönemde terapötik dozun uygulanması önerilmektedir. Depresyon sağaltımı sırasında her zaman bu ilaçların hastalar tarafından özkıyım amacıyla kullanılması riski vardır. Özellikle trisiklik, heterosiklik bileşiklerin yüksek dozlarda ölümcül kardiyak yan etkileri vardır. Özkıyım riskinin yüksek olduğu ve hastanın hastaneye yatırılmasının mümkün olmadığı durumlarda, SSRI ’ lar, venlafaksin veya nefazadon gibi, yüksek dozda alınması durumlarında, görece güvenlirliği olan ilaçlar tercih edilmelidir. Antidepresan sürdürme sağaltımının ani kesilmesi rölaps (depreşme), kesilme belirtileri ve hipomaniyi de içeren sonuçlara yol açabilir. Kesilme sendromu riskinden kaçınmak amacıyla ilacın aşamalı olarak kesilmesi gerekmektedir. Antidepresanların etkinlik ve etkilerinin başlaması açısından farkları yoktur. Bazıları yüksek dozda daha toksik ve yan etkileri daha fazladır. İlaçların yan etkileri çoğunlukla benzer olmakla birlikte sıklık ve şiddet açısından farklılık gösterirler.

A-MAO İnhibitörleri: MAO İnhibitörleri tiramin içeren besinlerle ve bazı ilaçlarla etkileşime girmesi nedeniyle hekimlerin kullanmaktan kaçındığı ilaçlar olmuşlardır. Bununla birlikte depresyon sağaltımında ve diğer ilaçlardan yarar görmeyen hastalarda oldukça etkilidir. MAO inhibitörlerinin kullanımı son yıllarda panik bozukluk sağaltımındaki etkinliği nedeniyle oldukça artmıştır. Aynı zamanda atipik depresyon sağaltımında trisiklik antidepresanlara göre daha etkin bulunmuştur. Atipik depresyonda MAO İnhibitörlerine yanıt oranı % 71 tir. Bu ilaçların kullanımı sırasında ortaya çıkan hipertansif reaksiyonlar spontan olabilirse de daha çok MAO İnhibitörlerinin besinlerdeki tiramin veya sempatomimetik ilaçlarla etkileşiminin sonucudur. MAO İnhibitörleri anestezi ve analjezi gerektiren hastalarda problemlere neden olabilir. Narkotiklerle etkileşerek, ajitasyon, ateş, baş ağrısı, nöbetlerle ve komayla seyreden öldürücü bir
sendroma neden olabilir. Kokain ve epinefrin içeren lokal anesteziklerden kaçınılmalıdır. Elektif cerrahi girişimlerden üç hafta önce MAO İnhibitörleri kesilmelidir. MAO İnhibitörlerinin yan etkilerinden ortastatik hipotansiyon, hipertansif reaksiyonlara göre nadirdir. Diğer yan etkiler parasteziler, anoreksi ve pedal ödem ve cinsel sorunlardır.

MAO ’ ya irreversible olarak bağlanan bir hidrazin türevi olan fenelzin ve amfetamine benzer etkisi olan ve hidrazin türünden olmayan tranilsipromin yurt dışında sık kullanılan MAO inhibitörleridir. Her iki ilaç ülkemizde yoktur. Son yıllarda MAO-A’ya seçici olarak bağlanan yeni bir MAO inhibitörü olan moklobemid antidepresan olarak kullanılmaya başlanmıştır.

Moklobemid : (Aurorix) 150, 300 mg tablet formları vardır. MAO’ya reversible olarak bağlanmaktadır. İlaçlarla ve tiramin içeren besinlerle etkileşiminin çok düşük olduğu yada hiç olmadığı görülmektedir.

B-Trisiklik Antidepresanlar: Trisiklik antidepresan imipramin antipsikotik ilaçların klinik araştırmaları sırasında bulunmuştur. Daha sonra, tetrasiklikleri de içeren yapısal olarak birbiri ile ilgili bileşikler bulunmuştur. Trisiklik ve tetrasiklik antidepresanlar NE ve 5 - HT nin nöronal geri alımını inhibe ederler, bu ise sinapsdaki nörotranmiter miktarını artırır. Bu ajanlar, kolinerjik, histaminerjik ve µ 1 -µ 2 adrenerjik reseptörleri de içeren birçok reseptörü kuvvetle bloke ederler.

Grup olarak tersiyer bileşikler ( imipramin, trimipramin, klomipramin, doksepin, amitriptilin) sekonder bileşiklere göre ( desipramin, protriptilin, nortiriptilin ) daha fazla sedasyon, ağız kuruluğu, konstipasyon, ortastatik hipotansiyon oluttururlar. Doksepin, trimipramin, amiptiriptirin, kuvvetli H1 ve H2 reseptör blokerleridir. Bu özellikleri ile kaşıntı giderici ve gastrik ülser sağaltımında kullanılırlar. Klinik olarak nortriptilin ve desipramin daha az sedasyon ve daha az antikolinerjik aktivitelerinden dolayı antidepresan olarak tecih edilirler. Desipramin en az antikolinerjik etkisi olan ilaçtır. Bu grup ilaçların subjektif olarak rahatsız edici yan etkileri ağız kuruluğu, konstipasyon, görme bulanıklığı, terleme ve ortostatik hipotansiyon gibi otonomik semptomlar ile, sedasyon, letarji, ajitasyon, tremor gibi MSS semptomlarıdır. Diğer subjektif yakınmalara neden olan yan etkiler taşikardi, kilo alımı ve azalmış seksüel performansdır.
Tatikardiye ek olarak, EKG ’ de nonspesifik, ST - T değişikleri, T dalgasında kısalma, PR

-QT aralığında büyüme ve QRS kompleksinde uzama yaparlar. Gerçekte bu ilaçlar kinidin benzeri etki yaparlar ve tip 1a antiaritmik ilaçlar olarak kabul edilirler. En ciddi yan etkileri kalp bloğu ve aritmilerdir.
Ülkemizde Sık Kullanılan Trisiklik Antidepresanlar

İmipramin : ( Tofranil ) 10 , 25 mg draje formları vardır. Sedatif etkisi diğer trisikliklere göre daha düşük , antikolinerjik ve hipotansif etkisi fazladır.

Amitriptilin : ( Laroxyl , Triptilin ) 10 , 25 mg draje ve 25 mg ampul formu vardır. Sedadif , bunaltı giderici ve antikolinerjik etkileri fazladır.

Klomipramin : ( Anafranil ) 10 , 25 mg tablet formu , 75 mg’ lık yavaş salınımlı tablet formu ve 25 mg’ lık ampul formu vardır. Aynı zamanda güçlü bir serotonin geri alım inhibitörüdür. Depresyonlarda , obsesif kompulsif bozuklukta ve panik bozukluğunda en etkili ilaçlardandır.

Opipramol : ( İnsidon , İnsomin , Deprenil ) 50 mg draje formu vardır. Daha çok hafif ve orta ağırlıklı depresyonlarda , bunaltı bozukluklarında ve uykusuzlukta kullanılan , yan etkileri ve antidepresan etkisi göreceli olarak düşük bir ilaçtır.

Prof. Dr. Yunus Emre Evlice
Çiçek isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Tags
bozukluklarda, ilac, ruhsal, sagaltimiiii


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar son Mesaj
Rüyada Ampul(ilaç) Görmek - Rüyada Ampul(ilaç) Görmek Açıklaması ve Yorumu - Ampul Tarot A-B-C-D-E-F-G ile Başlayan Rüya Tabirleri 0 25.09.12 17:49
Ruhsal Bozukluklarda Ilaç Sağaltımı - V Çiçek Psikiyatri Hastalıklar 0 02.07.08 05:03
Ruhsal Bozukluklarda Ilaç Sağaltımı -IV Çiçek Psikiyatri Hastalıklar 0 02.07.08 05:02
Ruhsal Bozukluklarda Ilaç Sağaltımı-II Çiçek Psikiyatri Hastalıklar 0 02.07.08 04:57
Ruhsal Bozukluklarda Ilaç Sağaltımı - I Çiçek Psikiyatri Hastalıklar 0 02.07.08 04:53


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 20:34 .


Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 RC 2