Sniper Elite Sniper Elite Sniper EliteHava soğuk. Kar tanecikleri tek tek yere düşüyor. Yollar buz tutmuş. Hafiften sağdan esen rüzgar içimizi titrettiriyor. O da ne? Ayak sesleri! Adrenalin giderek artıyor. Saklandığımız yerden 'çıksak mı, çıkmasak mı?' diye düşünecek zaman bile yok. Ayak sesleri giderek yaklaşıyor. Ne yapmalıyız? O anda yola fırlıyoruz, fakat saklandığımız duvarın ardından çıkmamızla kurşunu kafamıza yememiz bir oluyor. Bu bir 'ölüm kalım' oyunu. Keskin nişancılar... Sniper Elite, Rebellion firması tarafından hazırlanıp, Namco tarafından da dağıtımcılığı üstlenilmiş başarılı bir 2. Dünya Savaşı oyunu. 'Offf yine mi 2.DS oyunu!' dediğinizi duyar gibiyim. Fakat yanılıyorsunuz. Bu oyunda bir farklılık var. Herkesi saygıya davet ediyorum, beni dinlemeniz üzere... Oyunda, 2. Dünya Savaşı içindeki bir keskin nişancıyı (sniper) yönetiyoruz. OSS adlı bir örgüte mensubuz. Görevimiz ise savaşta çeşitli güçlü silahlar hakkında bilgi toplamak, bunların en önemlisi de atom bombası! Her yeni göreve başladığımızda bize belirli bir alan sunuluyor. Biz de bu alan içinde, verilen görevi başarıyla tamamlamak için ter döküyoruz. Oyunun her anı 'öldüm kaldım' heyecanıyla geçiyor. Adrenalin salgılıyoruz. İlerlerken binaların tüm pencerelerini kontrol etmeden rahat edemiyoruz. Acaba düşman, oradan mı çıkacak yoksa buradan mı diye düşünmeden duramıyoruz. Kafamıza kurşun girdiğinde 'Allah' diye bağırıyoruz. İşte Sniper Elite bize tün bunları yaşatan garip bir oyun, oynanışıyla, kontrolleriyle... Görev esnasında ilerlerken sadece sniper kullanma şartıyla kısıtlanmamışız. Yerde bulduğumuz çeşitli tüfekleri de yanımıza alabiliyoruz. Ama sadece tek bir tane. Zaten oyunda ramboluk moduna girmek aptallığın ta kendisi. Gizlilik moduna girmek ise aklın tek doğru yolu. Sürekli duvarların arkasından ya da engellerin ardından eğilerek sinsice ilerlemeliyiz. Ya yapmadık? Kurşunu yemek an meselesi. Oyundaki birbaşka güzel olay ise ateş ettiğimizde, biraz ağır çekimde kameranın da mermiyle birlikte ilerlemesi. Böylece merminin düşmana girişini yakından görebiliyoruz. Bu da oyuna gerçekten büyük heyecan katıyor. Ayrıca sniperımızın zoom kalitesi gerçekten müthiş. En uzaktaki nesneleri bile rahatça seçmemizi sağlıyor. Unutmamamız gereken bir diğer nokta ise ortamdaki tek keskin nişancının siz olmadığınız. Her an sizi de başka bir sniper saklandığı yerden indirebilir. Aman dikkat. Oyunda yanımızda el bombaları, sağlık, ve normal tabanca taşıma şansımız var. Gerçi el bombasını pek kullanacağınızı sanmam, çünkü gizlilik tek dostumuz. Biz gürültü patırtı istemeyiz... Dokular ve grafikler güzel hazırlanmış. Can sıkan ya da göz yoran hiçbir şey yok. Nesneleri rahatlıkla ayırt edebiliyoruz. Zaten grafikler göze hoş göründüğünden dolayı sorun yaratmıyor. Seslerin ise yine grafiklerden arda kalır bir yanı yok. Müzikler de heyecanı ve adrenalini arttırıyor. Yapımcıların her şeyi iyi yapmak için en ince detaylara girdiği belli. Kötü diyemem, diyemiyorum zaten, çünkü öyle değil... Sniper Elite grafikleriyle, oynanabilirliğiyle ve en önemlisi de bize verdiği aksiyonla kaliteli bir oyun olmuş. Oynarken gerçekten keyif alıyorsunuz. Oynamak için oynamıyorsunuz. Zevk veriyor size bu oyun. Bir tane daha düşman indireyim derken bir bakmışsınız ki saatler geçmiş. İşte Sniper Elite bize tüm bunları yaşatan garip bir oyun...Sniper Elite |