Sensible Soccer 2006 Sensible Soccer 2006 Sensible Soccer 2006 Kick Off ve onun ardından gelip tahtı ele geçirmeye niyetlenen -çoğunluğa göre de başaran- Sensible Soccer, Amiga dünyasının şimdiki Pro Evolution Soccer'ı ve FIFA Soccer'ı gibiydiler, kişisel görüşlere göre lideri değişen bir yarışın içersinde, oyuncuları görsellik açısından olmasa da oynanış açısından doyurmakta üstlerine olmamasından dolayı yalnız takılırlardı, fakat devir değişip grafik kavramı önemli hâle gelince, mertlik bozulunca bu durum da ortadan yavaş yavaş kalkmaya başladı, piyasa artık farklı tatların elinde olacaktı. İşte o farklı tatlar, ya da farklı tatsızlar, bellekleri şöyle bir yoklamadan da hatırlanabilecek yakın senelere kadar oynanış açısından futbol oyuncularını bir türlü doyuramadan piyasayı ellerinde tutmayı başarıyorlardı, başarmaya da devam ediyorlar. Bu makûs durumun, Codemasters'ın Sensible Soccer'ı yeniden diriltmek üzere kolları sıvamasıyla son bulacağı konusunda umutlananlar ise, projenin Kuju Entertainment yapımı olacağını öğrenince, bir anlık dirilmenin ardından, içe çöken pofuduk konsol koltuklarına kendilerini yeniden bıraktılar. Şimdiye dek yaptığı çoğu oyunla hedef kitlesine oynamama önyargısını kazandıran Kuju'nun, artık sıkmaya başlayan, hâtta birbirleriyle "kim daha fazla sıkacak" çekişmesine girmiş gibi davranan futbol oyunları karşısına koyacağı "efsane diriltme operasyonu"nun da yeşeren tüm umutları yeşerdiği gibi solduracağı gelişinden belliydi, bilhassa verilen bilgiler doğrultusunda "koca kafalar" betimlemesinin abartıldığı anlaşılıp projenin resmen ticarî bir amaçla yürütüldüğü daha açık biçimde görülünce. Ne kadar umutsuz olunursa olunsun, insanın bir noktasında ümit hep bekliyor, Sensible'ın dönüşünün bekleyicilerinde de bu zerrecik ümit şüphesiz mevcuttu, fakat oyun geldi ve zerreler de yok oldu: Sensible Soccer'ın esas olaylarından kariyer bölümü sanki hiçbir şey olmamış gibi boşlukta kaybolup gitmiş (yoo, vallahi bilmiyorum öyle bir şarkı), maçlar gereğinden fazla hızlanmış ve taktiksel konuda sahip olduğumu tüm seçenekler zaptedilmişti. Lisanssız takım, lig ve kupaları seçerek, ya da yenilerini yaratarak, taktiksel anlamda hiçbir yaratıcılık gösterme şansına sahip olmadan, kuru kuru, sadece kilitli özellikleri açabilmek üzerine kurulu gereksiz amaçlarla oyalanacaktık. Neden mi gereksiz, zaten toptan on kat daha büyük kafalara sahip olan ve tiplerinin orijinalleriyle hiçbir ilgisi olmayan futbolcuların vücut özellikleriyle oynama seçeneklerini arttırmanın veya hava şartlarıyla, topun tipiyle oynamanın gerekliliği ne kadar yüksek olabilir ki? Tüm olumsuzluklar bu kadarla kalsa bir derece idare ederek vasat bir "yeniden diriltme" ile karşı karşıya olduğumuzu söyleyebilirdik, fakat Sensible Soccer'ın sahip olduğu ünün ve "efsane" lakabının elde edilmesindeki çorbada en çok tuzu olan "oynanış"ın paslaşma, kontrol ve hız yönünden yıpratılması, oyunu oynayanları kendinden cakkıdı cakkıdı sakız çiğneyip durmadan konuşan bir kızdan bile daha çabuk soğutuyor. Surat nereye dönükse top oraya gidiyor, çalım atmak neredeyse imkânsız hâle gelip sadece karşılıklı top çalmalarla ilerlenebiliyor ve normalden daha hızlı ilerleyen oyun bilimum organlara telafi edilemeyecek sıkıntılar yaşatıyor, her yıl vasat olarak çıkıp duran futbol oyunlarının monoton olsalar da hiçbir noktaya zarar vermemeleri sanıyorum her oyuna karşı müthiş bir antipati duyan ebeveynleri bile evlada izin vermek konusunda Sensible ibretini kullanarak insafa getirebilir. İstanbul'dan, biricik yapımcımıza köşelerden de gol atmak istediğimizi, topu kaptırdıktan sonra arkadan gelen oyuncuyla tekrar kapıp sonra karşı tarafın arkadan gelen oyuncusuyla yeniden mücadeleye girerek oyunu bir meydan muharebesine çevirmek istemediğimizi ve gözlerimizi biraz daha yavaş bir oyunla öldürmek istediğimizi çekinmeden söyleyebiliriz; Kral TV'ye selamlar, öpüyoruz, ama devletin buna bir şey yapması lâzım. Henüz tüm hatalarından bahsetmememize rağmen şu anda bile sınıfta kalmaya yüz tutmuş başarısız bir diriltiliş olduğu kesin görünen Sensible Soccer 2006 hakkında daha fazla şey ne sizin okumaya yüreğiniz, ne de benim yazmaya dayanacak yüreğim yok, bırakalım efsane ölmek yerine eski oyunların içerisinde yaşamaya devam etsin. Ne de olsa o oyunlar aslında hiç eskimeyecek.Sensible Soccer 2006 |