Muramasa The Demon Blade İyi bir oyun yapmak için müthiş grafikler gerekmez Atari salonlarında fink attığımız günleri hatırlarsınız. Hele hele Hack'n Slash oyunları. '10 combo yaptım, lanet boss'u yenemiyorum, ah tek bir tuş kalmıştı' dediğimiz zamanları' Gerçekten de özel oyunlar ve özel günlerdi. Bu özellikleri günümüze taşıyan yapımlar var; iyi ki de varlar. Zor günler Muramasa: The Demon Blade, Kisuke adında hafızasını kaybetmiş bir kaçağın öyküsünü ele alıyor. Neden kaçak, ne yapmış sorularının yanıtları daha sonra ortaya çıkıyor elbette. Kisuke'nin yanında, karanlık bir ruh tarafından ele geçirilmiş Momohime adında ilginç mi ilginç bir başka bir kaçak yer alıyor. Neden ilginç olarak nitelendirdiğimi, oyunu oynarsanız anlayacaksınız. Karakterlerinin geçmişleri, oyunu da zenginleştiriyor. Peki Demon Blade ismi nereden geliyor? Bu Japon mitolojisinde ilgi çekici bir bölüm olduğu için sizinle paylaşmak istiyorum: Antik zamanlarda, Ashi nehrinde bir ejderha yuva yapmış. Bu ejderhanın dokuz adet kafası varmış ve her biri için bir kurban talep edermiş. Eğer kurban etme töreni gerçekleşmezse, nehrin yakınında yaşayanlar korkunç afetlerle yüz yüze gelirlermiş. Daha sonra Mankan adında güçlü bir rahip ortaya çıkmış ve her geçen gün daha fazla kurban talep eden ejderhaya meydan okumuş. Bu savaşı kazanmış ve ejderhayı sürgüne mahkum edip, zincirlemiş. Derler ki; Demon Blade, ejderhanın özünü içinde taşır ve yanlış ellerde büyük kötülüklere gebedir. "Muramasa: The Demon Blade, anayurdu Japonya'da inanılmaz bir sükse yapmış. Oyun satışlarında da zirveye oturmuş." Muramasa: The Demon Blade, anayurdu Japonya'da inanılmaz bir sükse yapmış. Çıktığı ilk hafta, oyun satışlarında güçlü rakiplerine rağmen zirveye oturmuş yapım, Kuzey Amerika pazarında da kayda değer bir ilgi görüyor. Sanırım geçmişi özleyen benim gibi birçok oyun sever hala mevcut. Büyük macera Üründe, üç farklı kontrol kullanılabiliyor: Wii'nin Remote ve Nunchuk ikilisi, Wii'nin klasik kumandası ve hatta GameCube kontrolleri. Zaten Muramasa'yı oynamaya başladığınızda, oynanabilirliğin son derece yüksek olduğunu fark ediyorsunuz. Remote'a pek gerek yok, Nunchuk ve üzerindeki iki tuş tüm comboları yapmak için fazla fazla yeterli geliyor. Yapımın boyutları ne yazık ki, pek çok insanın yeterli görmeyeceği iki boyutlu biçimde. Oysa ki; temiz grafikler ve Hack'n Slash türünü hatırlatan biçim, keyif vermeye yetiyor da artıyor. Kontrol edebileceğiniz iki karakter var: Kisuke, geçmişini unutmuş ama yetenekleri itibari ile hala efsanevi olan bir ninja. Diğeri ise Momohime. Hanedan soyundan gelen, ama içindeki karanlık bir ruhla savaşmak zorunda olan bir prenses. Eğer karanlık üstün gelirse; krallığın kaderi sonsuza kadar değişebilir. Oyunun en sevdiğim kısmına adım adım yaklaşıyoruz. Müthiş combolar ve onlarca silah. Üstelik RPG usulü uzmanlaşma seçeneği de mevcut. Tachi, Odachi ve katana gibi efsanevi Japon kılıçlarını, yüzden fazla combo ile kullanabiliyorsunuz. Hatta kısa kılıç, uzun kılıç gibi çift el kombinasyonları da yapabiliyorsunuz. Belli bir enerji seviyesine ulaştığınızda, silahlarınızla 'Ruh patlaması' adı verilen bir saldırı yapmak mümkün oluyor. Bu tür bir saldırı zor olduğu kadar, ekrandaki düşmanları temizlemek için birebir. "Yapım, Kisuke adında hafızasını kaybetmiş bir kaçağın öyküsünü ele alıyor. Kisuke'nin yanında, karanlık bir ruh tarafından ele geçirilmiş Momohime adında ilginç mi ilginç bir başka bir kaçak yer alıyor." Teknik analiz Sesler ve grafikler için çok fazla yorum yapmak istemiyorum. Dediğim gibi benim için fazlasıyla tatmin ediciydiler. Ancak müzikler gerçekten de, atmosferin zenginleşmesine büyük katkı yapıyor. Dinlerken mitolojik efsaneler arasında kaybolduğunuzu hissediyorsunuz. Üç boyutlu, şatafatlı, karmakarışık yapımlardan sıkıldıysanız; efsanelere meraklı ve en önemlisi 'Atari Salonları' zamanlarını özlüyorsanız, Muramasa: Demon Blade'e şans vermek için bir an bile düşünmeyin derim. Grafikler gözünüze demode görünebilir ama önceden de belirttiğim gibi bir oyunu, iyi yapmak grafikten çok daha fazlasını gerektirir.