NAMAZ, NİÇİN “DİNİN DİREĞİ”DİR?
Hz Rasûlullah Aleyhisselâm efendimiz bir açıklamasında:
"Namaz dinin direğidir"
buyuruyor.
Dinin direği ne demektir?..
O zamanlarda, insanların çok az bir kısmı kerpiçten yapılan evde yaşarken, büyük bir kısmı çadırda yaşıyordu... Çadırın meşhur orta direği vardır. O çadırı ayakta tutan ana direk gibi; dinin direği de namazdır!
Kişi, "mi’râc olan namaz" gerçekleşmediği sürece, bir önceki basamakta yapmış olduğu “kelime-I tevhid”i tasdikinin gereğini hissedip, yaşayamaz!. Bilgide kalır!.
İlm-el yakîn, “kelime-i şehâdet”in sırrının kavranmasıdır!.
Bunun ayn-el yakîni “namaz”ın mi’râc oluşudur!.
Hakk-el yakîni “oruc”tur.
Buraya kadarı Fenâ Fillah’tır…
Bakâ Billah ise “zekât”tır!
Bunlar bugüne kadar pek bahsedilmemiş şeyler olduğundan, belki de nasıl oluyor diyerek yadırgayacaksınız, şaşıracaksınız; hatta belki de reddeceksiniz…
Ama sakın ola ki inkâr etmeyin; nefsinize zulmetmeyin!.
"İlmel yakîn"de; kişi ilmî idrâk ile "Allah"ın tekliğini, Hz Rasûlullah’`in elçiliğini ve kulluğunu idrâk ederek şehâdet eder.
Bu şehâdetin neticesinde, aldığı ilme göre namazı ikâme ederse (namaz kılarsa değil), o namazı ikâme edişi ile kendisinde mi`râc başlar..
O yaptığı "uruc" ile oluşan "mi`râc" sonucunda da "Allah"a vâsıl olur!...
Bunun da neticesinde kendi varlığı ortadan kalkar; varlığında TEK mevcud olan Hak'tan gayrı olmaz!.
Bu halde varlığının Hak'kın varlığı olduğunu kavrayınca; kendisi varlığındaki ilâhi vasıflarla tahakkuk eder.
Ettiği zaman, "“oruc”lu olup, zâhir olduğu kapasite çapında aç kalır, susuz kalır; açlığa ve susuzluğa tahammül gösterir; "Samediyyet tecellisi olur" böylece de "hakk-el yakîn" hâli kendisinde zuhur eder.
Kaynak:allahvesistemi.org