Asr-ı sani, ikinci ikindi demektir. Asr-ı evvel birinci ikindi demektir. Öğle namazının vakti, İmameyn’e [Yani imam-ı Ebu Yusuf ile imam-ı Muhammed’e] göre, asr-ı evvele kadardır. Yani her şeyin gölgesi, öğle namazının evvel vaktindeki uzunluğundan, kendi boyu miktarı uzayıncaya kadardır. [Mesela 100 cm. olan bir çubuğun gölgesi öğle vaktinin evvelinde 10 cm. ise, bu gölge 110 cm. olunca öğle vakti bitmiş olur.] Bugün ikindi ezanları bu kavle göre okunmaktadır. İmam-ı a'zam hazretlerine göre ise, öğlenin vakti asr-ı saniye kadardır. Yani her şeyin gölgesi boyunun iki misli uzayıncaya kadar devam eder. [Yani yukarıda bildirilen çubuğun gölgesi 210 cm olunca ikindi başlamış olur.]
Diğer üç mezhepte öğle ve ikindinin vakti, İmameyn’in bildirdiği gibidir. Yani bu mezheplerde asr-ı sani yoktur. Bir özürle öğle namazını İmameyn’in bildirdiği vakitte [Asr-ı evvele kadar] kılamayan kimse, namazı kazaya bırakmayıp imam-ı a'zam hazretlerinin kavline göre, asr-ı evvelde kılmalıdır! Bu takdirde, o gün ikindi namazını da, imam-ı a'zam hazretlerinin bildirdiği vakitten önce kılmamalıdır! Kısacası, öğleyi asr-ı evvelde kılanın, ikindiyi asr-ı sanide kılması gerekir.
İkindide olduğu gibi yatsıda da iki vakit vardır. Buna İşa-i evvel ve İşa-i sani denir. [İşa, yatsı demektir.] İşa-i sani, işa-i evvelden, Eylülden Mart ayına kadar 10-12 dakika sonradır. Nisanda 12-14, Mayısta 14-18, Haziranda 18-19, Temmuzda 15-19, Ağustosta ise 12-15 dakika sonradır. Hem İmam-ı a'zam hazretlerinin, hem de İmameyn’in kavline uyabilmek için ikindiyi asr-ı sanide, yatsıyı da işa-i sani’de kılmak iyi olur.