tualimforum.com
>
KÜLTÜR VE SANAT
>
Dini Konular
>
Mevlana Özel Bölümü
Hazret-i Mevlânâ'nın Tasavvufî Yaşayışı ve Anlayışı
Kullanıcı ismi
Beni hatırla
Şifreniz
Kayıt ol
Yardım
Üye Listesi
Ajanda
Bugünki Mesajlar
Arama
Mevlana Özel Bölümü
Mevlana Celaleddin-i Rumi hakkında genel bilgiler...
Forumları ara
Konu gösterimi
Mesaj gösterimi
Gelişmiş arama yap
Seçilene git...
Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Hazret-i Mevlânâ'nın Tasavvufî Yaşayışı ve Anlayışı
Konudaki Cevap Sayısı
0
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
Görüntülenme Sayısı
5622
LinkBack
Seçenekler
28.12.09, 00:56
#
1
(
permalink
)
Kullanıcı Profili
EZEL
Moderator
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 1.089
Konular: 909
Puan Grafiği
Rep Puanı:2080
Rep Gücü:37
RD:
Teşekkür
Ettiği Teşekkür: 41
64 Mesajına 108 Kere Teşekkür Edlidi
:
Hazret-i Mevlânâ'nın Tasavvufî Yaşayışı ve Anlayışı
Hazret-i Mevlânâ'nın Tasavvufî Yaşayışı ve Anlayışı
I. Dış Görünüşü:
Mevlânâ, sararmış yüzlü ve ince vücutlu idi.
Bu sararmış ve zayıf bünyesinde öyle bir nur ve heybet vardı; gözleri o kadar keskin ve çekici idi ki, kimse dikkatle bakamazdı.
Mevlânâ başına, bilginlere mahsus bir şekilde sarık sarar, taylasan (sarıktan sarkan uç) bırakırdı. Sırtına da, bilginlerin giydikleri gibi, bol geniş kollu bir hırka giyerdi.
Şems'in kaybolmasından kırk gün sonra, ömrünün sonuna kadar, beyaz sarık yerine duman renkli bir sarık sardı ve Yemen ile Hint kumaşından yaptırdığı fereci (göğsü açık uzun kollu cübbe) giydi.
2. Hazret-i Mevlânâ'nın Tasavvufu
:
Mevlânâ'nın tasavvufu, hiç bir zaman bir bilgi sistemi yahut hayalî bir idealizm değildir. Onun tasavvufu, irfan, tahakkuk, aşk ve cezbe âleminde olgunlaşmadır.
Mevlânâ, dâima hayâtın gerçeklerini görür, hayâtın bütün gerçeklerini kabul eder, ondan el etek çekmez. Miskinliği, hayattan el etek çekmeyi reddeder; hayâtı, hayâtın içinde yaşatır. Onun dünyayı tarifi, bize, onun tasavvufunu açıklar:
"Dünyâ nedir! Allah'dan gafil olmaktır. Kumaş, para, ölçüp tartarak ticaret yapmak ve kadın; dünya değildir.
Din yolunda sarf etmek üzere kazandığın mala, Peygamber, "Ne güzel mal" demiştir.
Suyun gemi içinde olması geminin helakidir. Gemi altındaki su ise gemiye; geminin yürümesine yardımcıdır.
Mal, mülk sevgisini gönülden sürüp çıkardığındandır ki Süleyman Peygamber, ancak yoksul adını takındı.
Ağzı kapalı testi, içi hava ile dolu olduğundan derin ve uçsuz, bucaksız su üstünde yüzüp gitti.
İşte yoksulluk havası oldukça insan, dünya denizine batmaz, O denizin üstünde durur.
Bütün bu dünya, onun mülkü olsa bu mülk, gözünde hiç bir şey değildir."
3. Hazret-i Mevlânâ'nın Tasavvufunda Gaye:
Mevlânâ'nın tasavvufunda gaye, kulluk ve yokluktur. Dolayısıyla hakîkî padişahlık; gerçek varlık makamına erişmektir:
"Asıl o Allah mülk ve saltanat sahibidir, kendisine baş eğene bu topraktan yaratılan dünya şöyle dursun, yüzlerce mülk, yüzlerce saltanat ihsan eder.
Fakat, Allah huzurunda bir secde, sana ikiyüz devlet ve saltanattan daha hoş gelir.
Ben ne mal isterim, ne mülk; ne devlet isterim, ne saltanat. Bana o secde devletini ihsan et, yeter diye ağlayıp sızlanmaya başlarsın."
"Senin taht dediğin şey, tahtadan yapılma tuzaktır. Konduğun yeri baş köşe sanmışsın ama, kapıda kalakalmışsın.
İğreti padişahlığı Allah'a ver de Allah sana herkesin kabul edeceği hakîkî bir padişahlık versin."
"Yok olmadıkça hiç kimseye yüce huzura varmaya yol yoktur."
"Kapıda dolaşan, Ben'den Biz'den dem vuran kapıdan sürülür, "Lâ" makamında dolaşıp durur."
"Kim benlikten kurtulursa bütün benlikler onun olur. Kendisine dost olmadığı için herkese dost kesilir. "
"Yokluk küheylânı, ne de güzel bir buraktır. Yok olduysan seni varlık makamına götürür."
4. Hazret-i Mevlânâ'nın Tasavvufunda Aşk:
Mevlânâ'nın tasavvufunda, yaratılışın, hayâtın mânâsı aşktır. Aşk ise, kimseye niyazı, ihtiyâcı olmayan Allah'ın vasıflarındandır. Ondan başkasına âşık olmak da geçici bir hevestir. Yaratılışın sebebi, bütün hastalıkların tabibi; böbürlenmenin, bencilliğin devası, elemlerin merhemi ilâhî aşktır:
"Aşk, o şuledir ki, parladı mı sevgiliden başka ne varsa hepsini yakar,"
"Aşk, kimseye niyazı ve ihtiyâcı olmayan Allah'ın vasıflarındandır. Ondan başkasına âşık olma, geçici bir hevestir,"
"Ey bizim kibir ve azametimizin ilâcı, ey bizim Eflâtunumuz! Ey bizim Calinus'umuz'!
Toprak beden, aşktan göklere çıktı; dağ oynamaya başladı, çevikleşti.
Ey âşık! Aşk; Turun canı oldu. Tur sarhoş, Musa da düşüp bayılmış...
Kimin aşka meyli yoksa o kanatsız bir kuş gibidir, vah onul"
5. Hazret-i Mevlânâ'nın Tasavvufunda Esas
:
Mevlânâ'nın tasavvufunda esas, gönül sahibine erişmek ve cevher olmaktır.
Nitekim şöyle buyurur:
"Allah ile oturup kakmak isteyen kişi, velîler huzurunda otursun.
Velîlerin huzurundan kesilirsen, helak oldun gitti. Çünkü sen, küllî olmayan bir cüzsün.
Şeytan, birisini kerem sahiplerinden ayırırsa onu, kimsiz, kimsesiz bir hâle kor, o halde de bulunca başını yer, mahvedip gider."
"Velîlerin huzurundan uzaklaşman hakikatte Allah'dan uzaklaşırsın."
"Mânâ ehliyle düş kalk ki, hem ata ve ihsan elde edesin, hem de fetâ (yiğit, cömert) olasın.
Bu cisimde mânâsız can; hilâfsız, kılıf içinde tahta kılıç gibidir.
Kılıfta bulundukça kıymetlidir. Çıkınca yakmaya yarar bir alet olur.
Tahta kılıcı muharebeye götürme, âh u figâna düşmemek için önce bir kere muayene et;
Eğer tahtadansa, yürü başkasını ara; eğer elmassa sevinerek ileri gel!
Elmas kılıç, velîlerin silâh deposundadır. Onları görmek size kimyadır.
Bütün bilenler, ancak ve ancak bunu böyle demişlerdir: Bilen, âlemlere rahmettir.
Gülen nar bahçeyi güldürür. Erler sohbeti de seni erlerden eder.
Katı taş ve mermer bile olsan, gönül sahibine erişirsen cevher olursun.
Temizlerin muhabbetini tâ canının içine dik. Gönlü hoş olanların muhabbetinden başka muhabbetlere gönül verme.
Ümitsizlik diyarına gitme, ümitler var. Karanlığa varma, güneşler var.
Gönül, seni, gönül ehlinin diyarına; ten, seni su ve çamur hapsine çeker.
Agâh ol, bir gönüldeşten gönül gıdasını al, onunla gönlünü gıdalandır. Yürü, ikbâli bir ikbâl sahibinden öğren."
--------------Tualimforum İmzam--------------
Allah'ım Hakkımızda Hayırlısını Ver.
Amin
Tags
anlayisi
,
hazreti
,
mevlananin
,
tasavvufî
,
ve
,
yasayisi
,
yaşayışı
«
önceki Konu
|
sonraki Konu
»
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor.
(0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
Seçenekler
Yazdırılabilir şekli göster
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Yetkileriniz
You
may not
post new threads
You
may not
post replies
You
may not
post attachments
You
may not
edit your posts
BB code
is
Açık
Smileler
Açık
[IMG]
Kodları
Açık
HTML-Kodları
Kapalı
Trackbacks
are
Açık
Pingbacks
are
Açık
Refbacks
are
Açık
Forum Rules
Benzer Konular
Konu
Konuyu Başlatan
Forum
Cevaplar
son Mesaj
Atatürk'ün Bilim ve Teknik Anlayışı
Başak
ATATÜRK -Şiir-Döküman
0
31.10.11
19:21
Mevlânâ Hasan-ı Berkî - Mevlana Hasanı Berki Hayatı - Mevlana Hasanı Berki Kimdir
Tuna
Sahabeler - Evliyalar - İslam Alimleri
0
14.08.11
21:22
Hazret-i Mevlânâ Kur'ân-ı Kerîm'e Hayran; Hazret-i Muhammed'e Kurbân'dır
EZEL
Mevlana Özel Bölümü
0
28.12.09
01:03
Osmanlılar'da Devlet Anlayışı
SERDEM
Tarih
0
04.08.08
12:11
Dinî-Tasavvufî Türk Edebiyatı
tualim
Türkçe-Edebiyat-Dil Bilgisi
0
29.02.08
04:30
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat:
02:10
.
-- English (US)
-- Tr
İletişim
-
www.tualimforum.com
-
Arşiv
-
Kullanım sözleşmesi
-
Yukarı git
Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 RC 2
LinkBack
LinkBack URL
About LinkBacks
Bookmark & Share
Digg this Thread!
Add Thread to del.icio.us
Bookmark in Technorati
Tweet this thread