Hz.Mevlana'dan Altin Öğutler
Mümkün mü bu, olsun ruhumuz ilgisiz?
Sen bende ve ben sende doğar, gizleniriz.
Sen ben deyişim anlatabilmek için,
sen ben aramızda yok ki gerçekte biliriz.
Her ne istiyorsan kendinde ara!
Senin canının içinde bir can var, o canı ara!
Senin dağının içinde bir hazine var, o hazineyi ara!
Eğer yürüyen dervişi arıyorsan;
ONU SENDEN DIŞARIDA DEĞİL,
KENDİ NEFSİNDE ARA!
* * *
Gönül O’nu ister, herşey bahane…
Sabır, gamdan kurtulmak için anahtardır.
Cenab-ı Hakk, yüzbinlerce kimya, ilaç yarattı; amma insanoğlu sabır gibi bir kimya görmüş değil.
Bizden sonra Mesnevi şehlik edecek ve arayanlara doğru yolu göstererek onları yönetecek ve onlara önderlik edecektir.
İnsan Dünya’yı zapteder, ama ağzını zaptedemez.
Kimseden sana kötülük gelmesini istemiyorsan; fena söyleyici, fena öğretici, fena düşünceli olma.
Allah ile olduktan sonra ölüm de , ömür de hoştur.
Kırmak kırılanı onaran kişinin harcıdır. Dikmeyi bilen, yırtar da; neyi satarsa, yerine daha iyisini alır.
Eli görmeyen kişi, yazıyı kalem yazdı sanır.
Muhabbet ve merhamet, insanlığın; hiddet ve şehvet de hayvanların sıfatlarıdır.
Gençlerin aynada gördüklerinin daha fazlasını, ihtiyarlar bir tuğla parçasında görürler.
Hiç el gönülden gizli iş yapabilir mi?
Gönül kimin elinden tutarsa, o kimse, kirli arzuların çamuruna düşmez.
Çocuk, elmayı görmeden kokulu soğanı elinden bırakır mı?
Güneşin varlığına delil yine güneştir. Delil ararsan güneşten yüz çevirme.
İlaç, alemde dertten başka birşey aramaz.
Bilip inanmada konaklama. Yanmadıkça gözle görüp inanmaya erişemezsin. Kulak da görmeye başlarsa göz kesilir; yoksa söz, ancak kulakta kalır.
İnsana, aradığı şeye bakarak değer biçilir.
Başta dönüp koşan nice bilgiler, nice hünerler vardır ki, insan onunla baş olmak isterse, baş elden gider. Başının gitmemesini istiyorsan ayak ol.
Cibilliyetsize ilim öğretmek, eşkiyanın eline kılıç vermektir.
Cahil olanların merhameti ve lütfu azdır.
Sen cansın, öyle olduğu halde kendini beden sanmaktasın.
Can da ne oluyor, inci mercan da ne oluyor, canan için harcanmadıktan sonra?
Mecliste bulunan edepsiz, olmayanlardan daha hoştur; halka da eğridir, ama kapıda değil mi ki?
Sual de bilgiden doğar, cevap da.
Irmak kıyısında suyu sakınan, suyu görmeyen kişidir.
Körler çarşısında ayna satma; sağırlar çarşısında gazel atma.
Köpeklerin dudakları değdi diye deniz kirlenmez.
Canım tenimde oldukça Kur’an’ın kölesiyim. Ben Hakk’ın seçkin peygamberi Muhammed (a.s)’in yolunun toprağıyım. Her kim bundan başka benden bir söz naklederse, ona çok üzülür ve o sözden de çok üzüntü duyarım.
Yüce Allah, iyiliğin-kötülüğün karşılığını kıyamette vermeyi vaadetmiştir ama peşin olarak da onun örneği, dünya yolunda soluktan soluğa, bakıştan bakışa belirip durmadadır.
Bir insan gönlüne bir neş’e, bu sevinç, birisini neşelendirmesine, sevindirmesine karşılıktır. Sıkılır, gamlanırsa da birisini sıkmıştır, birisini gamlandırmıştır.
Bunlar, öbür dünyanın armağanlarıdır; ceza gününü gösterir; şu azıcık şeyler o çok şeyi anlatır; hani buğday dolu bir anbardan bir avuç buğday gösterirler ya, tıpkı onun gibi.
Allah için ataşe atılmak vardır. Lakin ateşe atılmadan önce kendinde İbrahimlik olup olmadığını araştır. Çünkü ateş, seni değil, İbrahimleri tanır ve yakmaz.
Birlikte olduğum insanlardan yalnızlığı öğrendim. Perhizler, gerçekten de ilacın temelidir; perhiz et de, canındaki gücü kuvveti seyret.
Demirci zenci olursa , duman onun yüzünde bir iz bırakmaz.
Taş yeşermez geçmiş olsa da nevbahar,
Toprak ol da bak nasıl güller açar.
Taş gibi idin çok gönül kırdın yeter,
Toprak ol üstünde hoş güller biter.
İş ile öğüt veren, sözle öğüt verenden iyidir.
Şunu bil ki ölmedikçe, can çekişmen bitmez. Ölümden evvel ölmediğin için, can çekişmen uzayıp gitti.
Yaşadığın dünyaya bak; Yüce Tanrı, hangi eserini sevginin kucağında büyütmemiş? Neden okşamak ve kucaklamakla gidilecek yere, tekme ve tokatla erişmeyi tercih edersin?
Sevgiden acılar tatlılaşır; sevgi yüzünden bakırlar, altın olur; sevgi yüzünden tortular durulur, arınır; sevgiden dertler şifa bulur; sevgi yüzünden padişah kul kesilir.
İnsanların sıkıntılarına katlanmak; Allah-u Tealanın beğendiği ve Resulullah’ın sevdiği ve evliyanın özendiği bir ahlaktır.
İnsanları iyi tanıyın! Her insanı kötü bilip kötülemeyin, her insanı da iyi bilip övmeyin.
İyilik aradın mı, insanda kötülük kalmaz.
Ayakkabım yok diye üzülüyordum, yolda karşımdan gelen ayaksız bir adam gördüm.
Maşrabamız (su bardağı) küçük ise deryayı suçlamaya hakkımız olmaz.
Kitaplardan önce kendimizi okumaya çalışalım!
Dert daima insana yol gösterir.
Dertli bir adamın tereddüt ve dumanlarla dolu bir gönül evi vardır. Derdini dinlerken o evde bir pencere açmış olursun.
Dinin aslını anlamaya imkan yoktur. Ona ancak hayran olunur.
Söz söylemek için önce duymak, dinlemek gerek. Sen de söze, dinlemek yolundan gir.
İnsanlarla dost ol. Çünkü kervan ne kadar kalabalık olursa, yol kesenlerin beli o kadar kırılır.
Dua ve ibadet, Allah ile olmaktır. Allah ile olan kimse için ölüm de , ömür de hoştur.
Geminin yüzmesi için, suya ihtiyaç vardır. Ama su, geminin içine girerse, onu batırır. Gemi için su ne ise, mü’min için dünya odur.
Düşüncen gül ise, gül bahçesisin; diken ise, külhana atılacak odunsun.
Ey kardeşim! Sen fikirden ve düşünceden ibaretsin. Senin varlığın bunlardandır. Geri kalan sinir ve kemiktir ki, onlar hayvanlarda da vardır.
Edepsiz, yalnız kendine kötülük etmez; bütün çevreye ateş salar. Şu gök, edep yüzünden ışıklarla dopdolu bir hale gelmiştir; melek edep yüzünden suçtan arınmıştır, temiz olmuştur.
İnsanla hayvan arasındaki fark, edepdir.
Adalet nedir? Ağaçlara su vermek. Zulüm nedir? Dikeni sulamak. Adalet bir nimeti yerine koymaktır; her su çeken tohumu sulamak değildir. Zulüm nedir? Bir şeyi yerinde kullanmamak, yeri olmayan yere koymaktır.
İnsanların ölümlerine değil, doğumlarına ağlayın.
Demir gibi cahili, altın gibi bilginden daha kıymetli yapan şey, ahlaktır.
Akıl, akıl olduğundandır ki işlerin sonunu görür; sonu görmeyen akıl, nefs kesilir.
Her var olanın, var daha mükemmeli; madem ki değil o en güzel, sevmemeli. Gönlündeki sevgi putlarından kurtul; suret ve şekilsiz olarak gör güzeli.
Herşeye doğru demek, aptallıktır; herşeye yanlış diyen zorbadır.
Kuş, ancak kendi cinsinden kuşlarla uçar.
Aşkı, ateşten başka hiçbir şey söndüremez.
Gerçek aşkta, ne vefa vardır ne de cefa.
Aşk altın değildir, saklanamaz; aşığın bütün sırları meydandadır.
Aşk davaya benzer, cefa çekmek de şahide; şahidin yoksa, davayı kazanamazsın ki.