Balonla Sinüzit Tedavisi (Balon Sinoplasti) Balonla Sinüzit Tedavisi (Balon Sinoplasti) Kalp ve damar hastalıklarında damar tıkanıklığını açmak için kullanılmakta olan balonlu sondalara benzer bir yöntem yardımı ile sinüslerin kanallarını genişletmeyi amaçlayan bir girişim şeklidir Henüz yeni olan bu teknik, az sayıda uygulanmıştır ve yaygın kabul görmüş bir teknik değildir Bununla birlikte sadece sinüs kanallarının basitçe daralmış olduğu çok az sayıda sinüzitli hasta üzerinde etkili olabileceği düşünülerek üzerinde çalışmalar yapılmıştır Diğer yandan bu durumdaki sinüzitlerin ilaçlarla iyileşebildiğini de unutmamak gerekir Bununla birlikte bazı sınırlı durumlarda ve uygun hastalarda elbetteki uygulanabilir bir girişimdir Ancak bu hasta gurubu tüm sinüzitli hastaların %10'u kadar bile değildir ve bu tekniği kesin çözüm olarak tanımlamak da doğru olmaz. Bu teknik de ameliyathanede yapılır. Yapan uzmanın sinüs ameliyatlarında olduğu gibi çok deneyimli olması gereklidir Uygulama genel anestezi gerektirir Ayrıca endoskopik sinüs ameliyatlarında kullanılmayan radyoskopi cihazı burada kullanılmakta ve hasta ışın almaktadır Bu işlem her zaman o kadar da kolay ve kısa olmamakta ve hasta 40-45 dakika narkoz ve ışın altında kalabilmektedir Bu tekniğin uygulanabileceği hastaların çoğuna zaten ameliyat gerekmemekte ve ilaç tedavileri uygulanmaktadır Sonuç olarak bu tekniğin ameliyata üstünlüğü yoktur ve ameliyat yerine kullanılması veya yaygın olarak tercih edilmesi söz konusu değildir Ama ne yazık ki sinüzite kesin ve kolay bir çözüm yolu olarak tanıtıldığı reklamlar yapılmaktadır Oysaki sinüzit hastalığı tek bir sebebe bağlı olmayan ve çok çeşitli özellikleri olabilen bir hastalıktır Tedavi arayışında olan inatçı ve kronikleşmiş sinüzitli hastaların çoğunda polipler, anatomik sorunlar, alerjik zemin, kalıtsal ve çevresel faktörler sorumludur ve bu durumlarda balon hiç bir işe yaramaz Burada sinüzit tedavisi sistematik bir tıbbi süreç ve gerektiğinde cerrahi uygulamalarla yapılır. * Genellikle baş ağrısı yakınması olan hastalar bunu sinüzite bağlama eğilimindedirler, oysa baş ağrısı çok değişik sebeplere bağlı olabilir ve nörolojik sebepler daha sık görülmektedir Bununla birlikte burun içinin kısa bir endoskopik muayenesi ile KBB Uzmanı ayırıcı tanıda özel bir yere sahiptir Baş ağrısının belirgin bir sebebi gösterilememiş hastalara burun içi endoskopik muayenesi önerilir. * Akciğer hastaları en azından bir kez mutlaka burun-sinus endoskopik muayenesinden geçmelidir Günümüzde ilişkili olsun olmasın burun- sinus hastalıklarının akciğerleri olumsuz etkilediği iyi bilinmektedir. * Üst solunum yolları alerjisinde burun- sinus endoskopik muayenesi yapılmadan alerji aşılarına başlanılması bilimsel değildir Burun-sinus içerisinde yerel olarak tedaviyi gerektirecek bir koşul varsa aşı uygulamaları gerçek tedaviyi geciktirmekten başka işe yaramayacaktır. * Estetik burun ameliyatı (rinoplasti) geçirmeden önce bir KBB Uzmanına da görünmek özellikle burun-sinus yakınmaları da olan hastalar için çok yararlı olabilir Estetik kaygı işlev sorununun üzerinde olmasa gerektir Ayrıca ne kadar mükemmel yapılmış olursa olsun estetik burun ameliyatlarından sonra değişen burun anatomisi nedeniyle hava geçişi daraldığı için bir miktar burun tıkanıklığı olabilmektedir. * Burun tıkanıklığına yol açan ve halk arasında "kemik eğikliği" olarak bilinen deviasyon ameliyatı tamamen burun içerisinden yapılır , burnun dışında şişme -morarma ve bandaj uygulaması olmaz, burunda şekil bozukluğu yapmaz Hastaların en sık ilgili olduğu konulardan biriside ameliyat sonrası kullanılan burun içi tamponlarıdır Uygulamada hastalara çok rahatsızlık veren gazlı bez tamponlar artık neredeyse hiç kullanılmamaktadır Onların yerini daha iyi kabul edilebilir, içinden hava geçebilen, tek parça süngerimsi tamponlar almıştır Bazı koşullarda bu tamponlardan da hafif tamponlar kullanmak yada örneğin silikon stentlerle operasyonu tamponsuz sonlandırabilmek olanaklı olabilmektedir Deviasyon ameliyatlarının başarısı, burun içerisinin endoskopik muayenesinin yaygınlaştığı günümüzde artmıştır Bununla birlikte her deviasyon burun ve sinüs hastalıklarında rol oynamaz, bu yüzden endoskopik muayene çağında ameliyat gerektiren olgular da azalmıştır. * Erişkinde burun tıkanıklıklarının en sık sebeplerinden birisi de "konka şişmeleri"dir Konkalar burun boşluğu yan duvarlarında bulunan, burun içerisinden geçen havayı ısıtan, nemlendiren ve temizleyen yumuşak dokulardır Alerjik durumlarda, uzun süreli ve gelişigüzel burun açıcı damla kullanımlarında, uzun süreli burun tıkanıklıklarında, bazen estetik ameliyatlardan sonra ve diğer bazı burun - sinüs içi koşullarında büyüyerek burun tıkanıklığına yol açabilirler Bu durumun tedavisi öncelikle ilaçlarla yapılır ve bu süre genellikle 1 aydan az değildir Tıbbi tedaviye yanıt vermeyen olgularda değişik cerrahi teknikler uygulanmaktadır Günümüzde konkaların tamamen çıkarıldığı geleneksel ameliyat artık çok sık yapılmamaktadır Bu ameliyat genellikle kanamalıdır, burun içerisine hasta rahatını çok bozabilecek sıkı tamponların konmasını gerektirebilir, ameliyat sonrası iyileşme süresi uzundur ve çekilen sıkıntı beklenen başarıyı getirmeyebilir Konka cerrahisinde günümüzde bu dokunun tamamen çıkartılmasından çok onun küçültülmesi ve yeniden şişmesinin önlenmesi amaçlanmaktadır Bu bakışla endoskopik cerrahi tekniklerin yanı sıra, genellikle kanamasız - tamponsuz ve günübirlik bir cerrahi ile hasta rahatını fazla bozmayan lazer (laser) yada radyofrekans yardımlı teknikler tercih edilmektedir Konka cerrahisinde bu tekniklerin başarılı olabilmesi için uygun hasta seçimi, burun içerisinde tercih edilen lazerlerin kullanılması ( KTP, Holmium:YAG yada Nd:YAG gibi), enerjisinin kontrol edilebildiği radyofrekans cihazlarının kullanılması ve endoskopik olarak çalışılması gerekmektedir Yerel anestezi ile yapılabilen bu girişimin muayenehane koşullarından çok hastaların tıbbi olarak daha iyi yönetilebildikleri ameliyathane koşullarında yapılması önerilir. Not: İnternetten alıntıdır. |