Halkçılık İlkesi Halkçılık İlkesi Kurtuluş Savaşı, ulusal niteliği gereği, tek bir sınıfa ya da gruba dayanmayıp, toplumun tüm kesimlerini içine alan geniş ittifakın ürünü olarak kazanılmıştır. Bu nedenle Atatürk'ün halkçılık ilkesi kaynağını kurtuluş mücadelesinde bulmuştur. Halkçılık; cumhuriyetçilik ilkesinin içerdiği demokratik özgürlükçü, çoğulcu yönetimin yasalardaki bir hak olmaktan çıkarılıp, işlerliğe kavuşturulmasını; yönetimde, siyasada, kalkınmada, gelirlerin dağılımında, devlet ve ulus imkanlarının kullanılmasında halk yararının gözetilmesini amaçlar. Bu amaç doğrultusunda devleti, önlemler almak, yasalar çıkarmak, düzenlemelere gitmek, engelleri ortadan kaldırmakla görevli kılar. -Halk, bir milleti oluşturan çeşitli grupların içinde bulunan insanlara denir. -Halkçılık milleti oluşturan gruplardaki insanların birbirleriyle eşit olması gerektiğini savunur. -Halkçılık ilkesine göre hiçbir gruba, aileye, kişiye, zümreye, veya sınıfa ayrıcalık tanınamaz. -Halkçılık, cumhuriyetçilik ve milliyetçilik ilkelerinin doğal bir sonucudur. -Halkçılık ilkesi bir bütün olarak Atatürk ilkeleri içinde değerlendirilmelidir. Tek başına değerlendirilmesi bazı yanlışlıklara yol açabilir. Atatürkçü Düşünce Sistemine aykırı olan bütün görüş ve davranışlar doğrudan halkçılığa da aykırıdır. |