Kars Kalesi’nin güneyinde, Kaleiçi Mahallesi’nde bulunan Havariler Kilisesi’ni, eski gravürler surların hemen içerisinde göstermektedir. Günümüze iyi korunarak gelebilen, Selçuklu kümbetlerine benzemesinden ötürü Kümbet Camisi olarak isimlendirilmiştir.
Bu yapıyı Bagrat Kralı Abbas II.Takvor Kars’ı başkent yaptığı sırada, 932-937 yılları arasında 12 Havari adına yaptırmıştır. Selçukluların Kars’ı ele geçirmesinden sonra 1064 yılında camiye çevrilmiş, sonraki yıllarda yine kilise olarak kullanılmış, Osmanlı döneminde 1579 yılında yeniden camiye dönüştürülmüştür. 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında Ruslar tarafından Rum Ortodoks Kilisesi’ne çevrilmiş ve onarılmıştır. 1890 yılında da yanına bir çan kulesi yapılmıştır. Ancak bu kule 1918 yılında yıkılmıştır. Kars’ın 1918’de Türklerin eline geçmesi ile yeniden camiye çevrilmiş, 1919’da Ermenilerin buraya hakim olması ile bu kez Ermeni Kilisesine dönüştürülmüştür. Kars’ın 1920’de yeniden Türk egemenliğine geçmesi ile de bir kez daha cami olmuştur. Yapı 1960-1970 yıllarında müze olarak kullanılmış, Kars Müzesinin yapılmasından sonra kilise kendi haline terk edilmiş ve 1999 yılında yeniden cami olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Yapının günümüze gelen bir kitabesi bulunmamaktadır. ortaçağ araştırmacıları bu yapıdan katedral olarak söz etmektedirler. Havariler ismi ilk defa XIX.yüzyılda bu yapıya verilmiş olup, bunun da nedeni kubbe altında bulunan 12 Havari figüründen ötürüdür.
Yapı dört yapraklı yonca ve haç planının birbirine karışması ile oluşan bir plan düzenindedir. İç mekanını örten merkezi kubbe, kare planlı bir nef görünümündedir. Kare plandan kubbe yuvarlağına karenin her köşesinden çıkan köşe kemerleri ile geçilmektedir. Apsid dört cephelidir. Yapımında düzgün taş bloklar ve moloz taş kullanılmıştır. İç mekan 12 pencere ve apsisin kuzey ve güney apsislerle birleşen duvarlarında bulunan pencerelerle aydınlatılmıştır. Ayrıca yapının güney ve doğu apsislerini birleştiren duvarlarda da yuvarlak mazgal pencereler bulunmaktadır. Apsidin yanlarında küçük odalar bulunmaktadır. Bu bölümde Rus mimarlarının yaptığı bazı eklemeler vardır ve bunlar yapının bütününü bozmuştur.
İç mekandaki 12 gömme sütun, 12 kemerle bir dizi oluşturmaktadır. Bu sütunların gövdeleri sarmal süsler, kemerler ve kordonlarla çevrelenmiş, palmet motifleri de onları tamamlamıştır. Buradaki her çift sütunun üzerinde bulunan kemer kıvrımlarında ayakta duran insan figürleri kabartma halinde görülmektedir. Batı girişinin üzerindeki figür diğerlerinden ayrılmakta ve kuşlarla şekillendirilmiştir. Ayrıca burada yılan motiflerine de yer verilmiştir.
Meryem Ana (Surp Asdvadzadzin- Ani) Katedrali
Kars Arpaçay ilçesi, Ani surları içerisinde şehir merkezinde bulunan bu katedral, kilisenin güney duvarında bulunan bir kitabeden öğrenildiğine göre Kral Sımbad II zamanında, yapımına başlanmış, Kral Kakig I’in (898-1020) eşi Kraliçe Gadalina tarafından 1001 yılında tamamlanmıştır. Ani kentindeki yapıların çoğunun mimarı olan Dırtad tarafından yapılmıştır.
Ani’deki Ermeni mimarisinin en gelişmiş kilise örneklerinden biri olarak nitelenen bu yapı, kubbeli bazilika ile kapalı Yunan haçının bir arada kullanılmasından meydana gelmiş bir plan düzenine sahiptir. Katedral kırmızı tüf taşından yapılmış ve basamaklı bir zemin üzerine oturtulmuştur. Orta nef diğer neflere göre daha geniş olup, üzeri kubbe ile örtülmüştür. Apsisin iki yanına da hücreler eklenmiştir. Katedralin üç giriş kapısı vardır. Bunlardan batıdaki Halk Kapısı, kuzeydeki Patrik Kapısı, güneydeki de Kral Kapısı’dır.
Katedralin cephe mimarisi üzerinde özellikle durulmuştur. Burada alçak röliyefler halinde örgü ve yaprak motifleri, sitilize edilmiş şekillerde adeta bir dantel gibi işlenmiştir. Yapının ince uzun pencereleri sağır yuvarlak kemerler içerisine alınmıştır. Ayrıca üçgen şeklinde nişler ince dekoratif sütunlarla da cepheye hareketli bir görünüm verilmiştir. Burada görülen vertikal ve horizantal hatlar, sivri profilli kemerler belki de Gotik mimarinin en erken örneklerinden birisi burada uygulanmıştır.
Katedralin yarım daire şeklindeki apsidi diğer bölümlerden daha yüksek olup, içerisi heykellerin konulduğu oyuklarla süslenmiştir. Apsisteki bu süsleme unsuru, XI.yüzyıl kilise mimarisinin tipik bir örneğidir. Apsis bölümünün içerisinde XIII.yüzyılda yapıldığı sanılan freskler bulunmaktadır.
Alpaslan’ın 1064 yılında Ani’yi fethetmesinden sonra katedral camiye çevrilmiş ve içerisine geçici olarak minber ve mihrap konulmuştur. Bundan sonra da Fethiye Cami ismi buraya verilmiştir. Yapı 1124 yılındaki Kıpçaklı istilasına kadar 60 yıl cami olarak kullanılmıştır.
Surp Krikor Lusavoriç (Şırlı Kilise) Kilisesi
Kars Arpaçay ilçesinde Ani şehrinin doğu kesiminde yer alan bu kilise Arpaçay’a kadar inen sarp kayalıkların eteğinde bulunmaktadır. Kilisenin güney cephesindeki 25 satırlık Ermenice kitabede, 1215 yılında Ermeni devletinin başı olan Zaharca ve oğlu Saharsak devrinde, Tigran’ın Zaharca’nın oğluna ve ailesine uzun ömürler vermesi dileğiyle yaptırıldığı yazılıdır.
XII.yüzyılda Dikran isimli bir prensin yaptırdığı anlaşılan bu kilisede Ermeni mimarları ibadet mekanının ortasındaki kare mekanı örten yüksek kubbe düşüncesini ilk kez burada benimsemişlerdir. Bu nedenle de Surp Krikor Kilisesi’nde kubbe ağırlığı dört köşedeki yarım sütunlarla takviye edilmiş duvarlara bitişik payeler üzerine oturtulmuştur. Ana mekanın üzerini örten onaltıgen kasnaklı yalancı kemerlerle dekore edilmiş kubbe dışarıdan konik bir külahla örtülmüştür.
Kilisenin dış cepheleri yalancı kemerler, birbirlerine simetrik iki sütunlar ve bunları birbirine bağlayan kemerlerle dekore edilmiştir. Bunların yanı sıra güney cephesindeki çift yarım sütuncuklar üzerine de yalancı kemerlerin birleştikleri yerlere hayvan ve kuş motifleri yerleştirilmiştir.
Kilise içerisinde İncil’den alınmış dini temalarla ilgili freskler bulunmaktadır. Bu freskler arasında yer yer stilize bitki ve haç motifleri de eklenmiştir. Ani’de yaşayan Dikran Honents isimli bir zenginin yaptırdığı bu resim ve kabartmalardan ötürü de buraya Nakışlı Kilise ismi de verilmiştir. Aynı zamanda kilisenin yaşayabilmesi için Dikran Honents buraya köyler, çiftlikler, değirmenler, hanlar, dükkanlar ve hamamlar vakfetmiştir.
Güvercinli Kilise
(Genç Kızlar Kayalıklarındaki Kilise)
Kars Arpaçay ilçesinde, Ani şehrinin güneyinde kayalık bir tepe üzerinde bulunan bu kilisenin yapım kitabesi olmamakla beraber, mimari yapısından XIII.yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır.
Günümüze oldukça harap bir durumda gelen bu kilise XIII.yüzyıl Ermeni kilise mimarisinin tüm özelliklerini yansıtmaktadır. Üst örtüsü çökmüş olmasına rağmen bazı duvar parçalarından kiborion tipinde bir yapı olduğuna işaret etmektedir. Kilisenin yuvarlak bir planı vardır. Kalıntılarından üzerinin konik bir çatı ile örtüldüğü anlaşılmaktadır.
Kilisenin giriş kapısı Ani’deki kervan yolunun başlangıcına açılmıştır. Kesme taştan yapılan dış cephe duvarları üzerinde kabartma geometrik süslemelere yer verilmiştir. Altı bölmeli olan cephe duvarlarında kemerler arasına pencereler açılmış ve bunların çevresi kabartma bezemelerle doldurulmuştur. Kilisenin tonozlu galerisinin büyük bir bölümü yıkılmıştır.
Çoban Kilisesi
Kars Arpaçay ilçesinde, Ani surlarının dışında ve surların kuzeydoğusunda bulunan bu kilisenin kitabesi günümüze gelemediğinden yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır. Bununla beraber J.Strzygowski bu kilisenin X.yüzyıl sonu veya XI.yüzyıl başlarında yapıldığını ileri sürmektedir. Onun yanı sıra, A.Khatchatrıan bu yapının XII.yüzyılda yapıldığını belirtmiştir.
Çoban Kilisesi merkezi planlı bir yapı olup, onikigen içerisinde altıgen bir plan düzenindedir. Kilisenin büyük bir bölümü yıkılmış olmasına rağmen yine de yapısı ile ilgili yeterli bilgi vermektedir.Birbirine simetrik olan altıgenin kolları içerisine üçgen şekilde nişler açılmıştır. İkinci katın ağırlığını taşıyan dayanaklar sütunlarla takviye edilmiş ve bunlar kalın duvarlar üzerine oturmuştur.
Surp Pırgiç (Halaskâr - Keseli Kilise) Kilisesi
Kars Arpaçay ilçesinde Ani’de bulunan kiliseyi J.Strzygowski 1035-1036 yıllarında Bagratlılardan Abulgarib döneminde yapıldığı ve Hz. İsa’nın adına yapıldığını belirtmiştir.
Kilise 19 köşeli, poligonal bir plan düzeninde olup, içerisi nişlere bölünmüştür. İbadet mekanını örten kubbe yüksek bir kasnak üzerine oturmuştur. Ayrıca bu kasnak kilisenin duvarları ile niş kemerlerini köşelere bağlayan sütunlar üzerine oturtulmuştur.
Bu kilise de Ani’deki diğer yapılarda olduğu gibi oldukça hareketli bir cephe görünümüne sahiptir. Dış cephesinde yarım yuvarlak çift sütunların taşıdığı sağır kemerler kilisenin tüm yüzeyini çepeçevre dolaşmaktadır. Böylece kilisenin dış cephesi oldukça gösterişli bir konuma getirilmiştir.
Kilise 1073 yılında papaz Tridot tarafından onarılmış 1291 yılında yapıya bir çan kulesi eklenmiş, 1342 yılında da kilise Atabekler tarafından tümüyle onarılmıştır. Bu kilise 1930’lu yıllarda yıldırım düşmesi sonucunda yıkılmış olup günümüzde harap durumdadır.
Surp Krikor Abuğamrents Kilisesi
Kars, Arpaçay ilçesinde Ani surları içerisinde, Ani Çayı’nın meydana getirdiği vadide bulunan bu kilisenin kitabesinden öğrenildiğine göre; Ermeni Bahlavuni hanedanından Prens Krikor’un emriyle kardeşi Hamze ile kızkardeşi Seta için dinlenme yeri olarak yaptırılmış ve Aziz Krikor Lusavoriç’in adına sunulmuştur. Kilise 994 yılında yapılmış, daha çok XVII.yüzyılın çok apsitli kilise tipleri örnek alınmıştır. Kilisedeki kitabelerde 1047 yılında Selçuklularla yapılan bir savaşta ölen Ermeni kahramanlardan Vahram Bahlavuni’nin ismi sık sık geçmektedir.
Kilise içten daire, dıştan yonca planlı altı apsitli bir yapıdır. Bu plan şekli merkezi planlı, rotundalardaki nişlerin derinleştirilmesi sonucu meydana gelmiştir. Taş yontma sanatının en güzel örneklerini ortaya koyan bu yapının masif duvarları üçgen nişlerle hafifletilmiş ve buralara açılan ince uzun altı pencere ile de ibadet mekanı aydınlatılmıştır. Yapının üst örtüsünü oldukça yüksek kasnaklı konik bir çatı meydana getirmektedir. Bu çatıya da 12 pencere açılmıştır.
Hoşavank Şapeli
Kars Arpaçay’ın batısındaki vadide bulunan Hoşavank Şapeli Altıgen Şapel olarak da tanınmaktadır. Kitabesi günümüze gelememiş olmakla beraber, çeşitli Ermeni kaynakları bu şapelin XI.-XIII.yüzyıllar arasında yapıldığını belirtmektedir.
Şapel küçük merkezi planlı bir yapıdır. Ani’deki eserlerin süsleme yönünden en ilgi çekenlerinden birisidir. Bu yapıda süsleme ve taş işçiliğinin son derece ileri düzeye çıktığı görülmektedir. Şapelin çevresini dolaşan iki sütuncukların oldukça sade olmasına karşılık, üzerlerinde alçak kabarma halinde geometrik sağır kemerlere yer verilmiştir. Bu kemerlerin birleştiği yerlere de stilize edilmiş palmet ve Rumilerden oluşan bir bezeme yapılmıştır. İbadet mekanının üzerini örten konik çatı kasnağı da yarım sütunlarla 12 bölüme ayrılmıştır. Bazı kaynaklar da bu yapıya bitişik bir mezar anıtının da olduğundan söz etmektedirler.
Surp Krikor (Gagik) Kilisesi
Kars Arpaçay ilçesinde, Ani’nin merkezinde, surların kuzeyinde yapılan bu kiliseden günümüze yalnızca temel kalıntıları ile bazı duvar kalıntıları gelebilmiştir.
Kral II.Gagik tarafından yaptırıldığı sanılan bu kiliseyi J.Strzygowski 1001 yılına tarihlendirmiştir.
Kesme taştan yapılan bu kilisenin temel kalıntılarından merkezi planlı bir yapı olduğu anlaşılmaktadır.
Yanık Kilise
Kars Sarıkamış ilçe merkezinde bulunan Yanık Kilise, 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı’nda Rus işgaline uğrayan Sarıkamış’ta Ruslar tarafından yapılmıştır.
Yapı moloz taş, kesme taş ve tuğladan, dikdörtgen planlı olarak yapılmıştır. Yapının girişi tuğla çerçeveli yuvarlak kemerli ve üzeri küçük bir çatı ile örtülüdür. Girişin iki yanında dikdörtgen tuğla çerçeveli birer pencere bulunmaktadır. Giriş kapısının üzerinde çıkıntılı bir bölüme yuvarlak kemerli üçüz pencere yerleştirilmiştir. İlk yapımındaki çan kuleleri günümüze gelememiştir.
Sarıkamış’ta Rus işgalinin sona ermesinden sonra yapı bir süre kendi haline bırakılmış, ardından Sarıkamış Belediyesi tarafından sinema olarak kullanılmıştır. Bir süre de yanına bir minare eklenerek cami olarak da kullanılmıştır. 1970’li yıllarda yangın geçirmiş, günümüze yalnızca ana duvarları gelebilmiştir.
Cengilli Kilise
Kars Kağızman ilçesinin Çengili Köyü’nde bulunan bu kilise X.-XI. Yüzyılda Bagratlılar tarafından yapılmış bir Ermeni kilisesidir. Kilise üzerindeki Gürcü dilinde yazılmış iki kitabede Molla Zibiada ve Ruben isimli iki kişi tarafından onarıldığı belirtilmektedir. Kilisenin 1791 tarihli Ermenice yapım kitabesi günümüze gelememiştir. Kilise 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında Kağızman’ı işgal eden Ruslar ve ardından da Ermeniler tarafından kilise olarak kullanılmıştır. İşgalin sona ermesinden sonra cami olarak kullanılmıştır.
Kilise serbest Yunan Haçı planında, üç basamaklı bir kaide üzerine bazalt taş ve tuğladan yapılmıştır. Duvar kalınlığı 1.m.ye yakındır. Yüksek bir kasnak üzerine oturan konik bir çatı ile de üst örtüsü tamamlanmıştır. Kilisenin ana girişi batıdan olup, ayrıca kuzey ve güney yönlerinde de birer girişi bulunmaktadır. İbadet mekanı 20x15 m. ölçüsünde, naos kısmını yüksek kasnaklı bir kubbe örtmektedir. Kilisenin doğu cephesinin yeknesaklığı üç yuvarlak kemerle giderilmiştir. Bunlardan ortadaki kemerin içerisine dar ve uzun mazgal pencere açılmıştır.
Kilisenin içerisinde, apsidin iki yanındaki Diakonikon (papaz hücreleri) hücresinin üzeri ve çevresi figürlü kabartmalarla bezenmiştir. Burada Hz.Meryem, Çocuk İsa ve bitkisel motiflere yer verilmiştir.