tualimforum.com
>
SAĞLIK
>
Genel Hastalıklar
>
Kalp Damar Hastalıkları
Hipertansiyonun Sınıflandırılması
Kullanıcı ismi
Beni hatırla
Şifreniz
Kayıt ol
Yardım
Üye Listesi
Ajanda
Bugünki Mesajlar
Arama
Kalp Damar Hastalıkları
Kalp damar hastalıkları tanısı ve tedavi yöntemleri...
Forumları ara
Konu gösterimi
Mesaj gösterimi
Gelişmiş arama yap
Seçilene git...
Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Hipertansiyonun Sınıflandırılması
Konudaki Cevap Sayısı
0
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
Görüntülenme Sayısı
1511
LinkBack
Seçenekler
30.06.08, 20:48
#
1
(
permalink
)
Kullanıcı Profili
Fenci
Gamma Üye
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Feb 2008
Nerden: Adana
Mesajlar: 1.470
Konular: 1448
Puan Grafiği
Rep Puanı:9173
Rep Gücü:0
RD:
Teşekkür
Ettiği Teşekkür: 51
215 Mesajına 807 Kere Teşekkür Edlidi
:
Hipertansiyonun Sınıflandırılması
Hipertansiyonun Sınıflandırılması
Hipertansiyon ve sınıflandırma
En az 18 yaşında olan erişkinlerde kan basıncı sınıflandırması
Kan basıncı mmH
Kategori Sistolik Diastolik
Optimal < 120 < 80
Normal < 130 < 85
Normal-Yüksek 130-139 85-89
Hipertansiyon
Evre 1 140-159 90-99
Evre 2 160-179 100-109
Evre 3 >= 180 >= 110
JNC VI. Raporuna göre hipertansiyon sınıflandırılması
Hipertansiyon aynı zamanda hedef organ hasarının varlığı ve derecesi ile de sınıflandırılabilir:
EVRE I:
Organ değişikliklerinin objektif belirtilerinin olmaması
EVRE II:
Organ tutulumunu gösteren aşağıdaki belirtilerin en azından bir tanesinin varlığı:
LVH (grafi, elektrokardiyografi, ekokardiyografi)
Retinal arterlerin fokal ya da genel olarak daralması
Proteinüri ve/veya plazma kreatinin konsantrasyonunun hafif yükselmesi (1.2'den 2.0
mg/dl'ye)
Aterosklerotik plakların ultrasonografik ya da radyolojik olarak ortaya konması
(karotis arterleri, aorta, ilyak ve femoral arterler)
EVRE III:
Organ hasarına bağlı olarak belirti ve semptomlar ortaya çıkmıştır. Bu durum şunları içerir:
Kalp:
angina pectoris, MI, kalp yetmezliği
Beyin:
geçici iskemik atak, inme, hipertansif ensefalopati
Optik fundus:
papilla ödemi ile beraber olan ya da olmayan retinal kanamalar ve eksüdalar
Böbrek:
2.0 mg/dl üzerinde plazma kreatinin konsantrasyonu, böbrek yetmezliği
Damarlar:
dissekan anevrizma, semptomatik tıkayıcı arter hastalığı
Nedenler ve Belirtiler
Hipertansiyon ve soy çekimi arasında önemli bir ilişki vardır. Uzun süreli stres veya çok tuzlu diyet kan basıncını yükselten
nedenlerdir. Obezitenin de önemli rolü vardır. Tropikal iklimlerde yüksek kan basıncına daha az rastlanmaktadır. Bu da
muhtemelen iklim şartlarından çok, daha rahat yaşam biçimlerinin olmasıyla ilgili görülmüştür. Stres, hareketsizlik, alkol ve sigara kullanımının ve bazı ilaçların yüksek tansiyonu hazırladığı bildirilmektedir.
Hipertansiyonda belirtiler genelde yoktur veya birçok normal tansiyonlunun yüksek tansiyona ait belirtileri farklı nedenlerle
hissedebilmeleri nedeniyle hipertansiyondaki belirtiler gözden kaçabilmektedir.Bunların en sık görülenleri burun kanaması,
kulaklarda çınlama, baş dönmesi, bayılma hissi, sabah baş ağrıları, depresyon, görme bozuklukları, gece idrarı, gerginlik,
yüzün kızarması ve sıcaklık hissidir. Bu yakınmalar sıklıkla yüksek tansiyonun erken dönemlerinde vardır; geç dönemlerde
hipertansiyonun komplikasyonlarına göre daha ağır belirtiler görülür
Risk faktörleri
Artmış kan basıncı çoğunlukla semptom vermez. Kan basıncı artışı kademeli ya da hızlı olabilir. Ancak, hipertansiyon ilk
olarak ağır bir komplikasyonla da ortaya çıkabilir.
Hipertansiyona predispozan başlıca faktörler aşağıdaki tabloda özetlenmiştir:
Ailede hipertansiyon/inme hikayesi
Olası ırksal duyarlılık
Bazı ilaçların kullanılması
Önceden mevcut renal hastalık
Yüksek vücut kitle indeksi
Yüksek alkol tüketimi
Sigara alışkanlığı
Yüksek sodyum alımı
Egzersiz yapılmaması
Komplikasyonlar
Hipertansiyon, tüm yaşlarda beyin,kalp, periferik damarlar ve böbrekleri etkileyen predispozan bir risk faktörüdür. Her iki cinsiyet benzer etkilenir, ancak genel olarak kardiyovasküler riskleri daha fazla olduğundan, aynı derecedeki kan basıncı yüksekliği erkeklerde daha fazla komplikasyona neden olur. Hipertansiyon erişkin popülasyonun % 15-25 kadarında görülür. Ancak bunlardan sadece % 50'si hipertansiyonlu olarak tanımlanabilir ve hipertansif olduğu bilinen bu populasyonun sadece % 50'si antihipertansif tedavi görürler ve bunlarında ancak % 50'sinin kan basıncı kontrol edilebilir.
Kardiyovasküler ve renal komplikasyonlar, kan basıncı artışı ile katlanarak yükselirler, bu artış "normal" sınırlar içinde iken bile başlayabilir. Klinik çalışmalar, yüksek kan basıncının kontrol edilmesinin buna bağlı komplikasyonları ileri derecede azalttığını göstermiştir.
A. Metabolik parametreler
Glikoz intoleransı
:
Antihipertansif tedavi güçlü antihipertansif etki oluşturmalı ve glikoz/ insülin metabolizması üzerinde nötral etkiye sahip olmalıdır.
Tedavi edilmemiş hipertansiyonu olan hastalar sıklıkla glikoz intoleransı (insülin direnci) ve kompansatuar hiperinsülinemi gösterirler. Hipertansiyon, insülin direnci ve hiperinsülinemi sıklıkla birlikte bulunarak hastayı ateroskleroza bağlı koroner
kalp hastalığı, periferik arter hastalığı ve inme gibi kardiyovasküler hastalıklara yatkın hale getirirler. Tanı yaşı koyma ne olursa olsun, diabetik hastaların yaşam sürelerinin üçte birinin azalmış olduğu akılda tutulmalıdır.
Hipertansif hastalarda glikoz intoleransı oluşmasının başlıca nedeni, insüline cevap olarak başta iskelet kası olmak üzere dokuların yeteri kadar glikoz alamamasıdır. Glikoz intoleransı insülin sekresyonuna neden olarak hipertansif hastalarda sık olarak görülen hiperinsülinemiye yol açar.
Hipertansiyonun glikoz intoleransına sebep olması ya da glikoz intoleransının hipertansiyona sebep olması bu faktörlerin arasında bir neden sonuç ilişkisi olduğunu göstermektedir.
Tedavi prensipleri
Tedavi prensipleri aşağıdakileri içerir:
Hipertansiyon varlığı açısından tarama : Tüm erişkinler en azından üç yılda bir kez olmak üzere kan basıncı ölçümü yaptırmalıdırlar.
Hipertansiyon seviyelerinin ve buna bağlı risk faktörlerinin dikkatlice değerlendirilmesi
Gerekli hayat tarzı değişiklikleri için hastaların cesaretlendirilmesi
Yüksek kan basıncı seviyelerinin ısrarla devam ettiği hastalarda ilaç tedavisine başlanmalı
Sınırda ya da tanısı konmuş hipertansiyonu olan hastaların uzun süreli takibi yaşamsal öneme sahiptir.
Antihipertansif tedavi günümüzde büyük değişikliklere uğramaktadır. Kan basıncının kontrol altına alınması sadece hemodinamik bir kontrol olarak düşünülmemelidir, hipertansiyon artık kardiyovasküler risk profilinin önemli bir parçası olarak görülmektedir. Hipertansif hastaların % 80-90 kadarı birden fazla risk profiline sahiptir, bu nedenle antihipertansif tedaviyi başlatmadan önce hastanın risk profilinin ayrıntılı olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
Antihipertansiflerin beş önemli sınıfı mevcuttur;
· Diüretikler
· Alfa blokerler
· Beta blokerler
· ACE inhibitörleri
· Kalsiyum antagonistleri
Son zamanlarda yeni bir antihipertansif sınıfı olan anjiyotensin II inhibitörleri ortaya çıkarılmıştır. Genel olarak, bu beş ayrı antihipertansif sınıfının benzer antihipertansif etkileri mevcuttur, ancak primer koroner risk faktörleri üzerine değişik etkileri olanlar mevcuttur. Böylesine bir sınıf içi fark, koroner risk faktörleri üzerine değişik etkileri belirgin olan kalsiyum antagonistleri için söz konusudur ve bu nedenle homojen bir grup oluşturmak zordur. Kalsiyum antagonistleri, dihidropiridin ya da non-dihidropiridin olmalarına göre birbirlerinden ayrılırlar.
Tags
hipertansiyonun
,
siniflandirilmasi
«
önceki Konu
|
sonraki Konu
»
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor.
(0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
Seçenekler
Yazdırılabilir şekli göster
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Yetkileriniz
You
may not
post new threads
You
may not
post replies
You
may not
post attachments
You
may not
edit your posts
BB code
is
Açık
Smileler
Açık
[IMG]
Kodları
Açık
HTML-Kodları
Kapalı
Trackbacks
are
Açık
Pingbacks
are
Açık
Refbacks
are
Açık
Forum Rules
Benzer Konular
Konu
Konuyu Başlatan
Forum
Cevaplar
son Mesaj
Bakterilerin Sınıflandırılması
SERDEM
Biyoloji
0
24.12.10
02:21
Hayvanlar Aleminin Sınıflandırılması - Canlılar Aleminin Sınıflandırılması
Fenci
Hayvanlar Dünyası
0
13.07.10
16:53
Hipertansiyonun Göz Bulguları
Fenci
Göz Hastalıkları
0
25.12.09
22:48
Metinlerin Sınıflandırılması
SERDEM
Türkçe-Edebiyat-Dil Bilgisi
0
10.12.09
23:48
Canlıların Sınıflandırılması
SERDEM
Biyoloji
0
05.08.08
09:18
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat:
02:52
.
-- English (US)
-- Tr
İletişim
-
www.tualimforum.com
-
Arşiv
-
Kullanım sözleşmesi
-
Yukarı git
Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 RC 2
LinkBack
LinkBack URL
About LinkBacks
Bookmark & Share
Digg this Thread!
Add Thread to del.icio.us
Bookmark in Technorati
Tweet this thread