8 Mart'ta 8 Adım Elif Şafak - Elif Şafak Yazıları 8 Mart'ta 8 Adım Elif Şafak - Elif Şafak Yazıları Bugün 8 Mart, Dünya Kadınlar Günü. Anlatacak çok hikâye var, yapacak nice iş. Duymamız gereken ne kadar çok ses var, uyanmamız gereken nice hakikat. "Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun Tasarısı" konuşulmaya başlandı. Bizler de merakla, heyecanla izliyoruz; biz yani Türkiye'nin genç yaşlı, Türk Kürt, Alevi Sünni, başı açık başı kapalı, evde ya da dışarıda harıl harıl çalışan tüm kadınları... Hepimizi yakından ilgilendiren bu süreçte Meclis Genel Kurulu'nda neden yeterince kadın milletvekili bulunmadığını soruyoruz kendi kendimize. Zaten ne kadar az temsil edilmekte kadınlar gerek yerel gerekse ulusal siyaset sahnesinde. Zaten bir avuç kadın var Meclis'te. Onların da bir kısmı acaba kadın sorunlarına ilgisiz kalmayı mı tercih ediyorlar? MHP Eskişehir Milletvekili Ruhsar Demirel eleştirisinde haklı. Bizzat kadınlar, bizler, kendi sorunlarımıza karşı ilgisiz, duyarsız mı davranıyoruz? Türkiye'de kimi verilere göre günde 3, kimi verilere göre günde 5 kadın öldürülmekte. Bunlar sadece bilinen, duyulan, konuşulan rakamlar. Birde meselenin görünmeyen kısmı var ki, onun boyutlarını hiçbirimiz kavrayamıyoruz. İsimlerini, hikâyelerini, umut ve hüsranlarını kimseler bilmeden sessizce toprağa veriyoruz kurbanları. Geçiştiriyor, üzerini kapıyoruz. Ama örtmekle düzelmiyor problemler, hallolmuyor ataerkil şiddet. Makyaj yapmakla kapanmıyor yaralar. Tam tersine, katlanarak artıyor sorunlarımız. Kuşaktan kuşağa geçiyor. Çözecek yüreğe, çözecek vicdana sahip olacağımız günü bekliyor. En yakınlarındaki, belki de bir zamanlar en çok sevdikleri erkekler tarafından hırpalanan, öldürülen kadınlar bunlar. Ve onların kız kardeşleri, yeğenleri, ablaları, kızları, anneleri... Yaşanan trajedinin kadın tanıkları... Bir gün mikrofonu onlara tutsak neler anlatırlar acaba? Kurbanların yakın çevrelerindeki kadınlar/kızlar, onlarda derinden etkileniyorlar yaşanan facialardan. Lakin ne suretleri yansıyor basına, ne de seslerini duyan var. Fatma Şahin'i neredeyse ilk günden beri takdirle takip ediyorum. Kadın sorunları söz konusu olduğunda her şeyin lafta kalmasına, yüzeysel sözlerle geçiştirilmesine o kadar alışmışız ki, dediğine inanan, inandığını gerçekleştirmek için canla başla çalışan birini görünce afallıyor, seviniyoruz. "Toplum olarak üç maymunu oynuyorduk ama bunun devam edemeyeceğini, artık sorunların çözülmesi gerektiğini gördük" diyor Bakan Şahin. Haklı. 8 Mart'ta 8 temel adım atabiliriz, umut ediyorum. 1. Ataerkil düzenin sadece kadınları değil erkekleri de ezdiğini göz önünde bulundurarak, hem kadınlara hem erkeklere psikolojik destek sağlanması. 2. Şiddet gören kadınların, bu konuda eğitim almış, duyarlı, anlayışlı ve kurbanın yanında duran polislerden ve yetkililerden yardım görmesi. 3. Basının kadına yönelik şiddet haberlerini veriş biçimini baştan değiştirmesi. 4. Şiddet gören kadınlara kreş imkânı sağlanması, her belediyenin muhakkak kadın sığınma evleri açması. 5. Şiddet gören kadınların gerçek anlamda koruma altına alınmaları. 6. Şiddete başvuran erkeklere verilen cezaların ağırlaştırılması ve "tahrik" indiriminin artık bir koz olarak kullanılmaması 7. Kadınların ekonomik açıdan desteklenmesi, iş gücünde kadın sayısının artırılması. 8. Kız çocuklarımızın eğitiminin öncelikli bir hedef olarak belirlenmesi.... Okuma yazma bilmeyen, diploma sahibi olmayan kadınların sayısının hızla düşmesi. Ülke olarak çok zaman kaybettik. Çok kadın kurban verdik, ömrünün baharında. Simdi kolları sıvayıp değiştirmemiz gereken kusurlarımız, noksanlarımız, hatalarımız var. Bir sonraki 8 Mart daha yaşanılası bir dünya olsun istiyorsak şayet... Elif Şafak --------------Tualimforum İmzam-------------- |