tualimforum.com
>
SAĞLIK
>
Genel Hastalıklar
>
Göz Hastalıkları
Göz Hastalıkları ve Kusurları
Kullanıcı ismi
Beni hatırla
Şifreniz
Kayıt ol
Yardım
Üye Listesi
Ajanda
Bugünki Mesajlar
Arama
Göz Hastalıkları
Göz hastalıklarının tanısı ve tedavi yöntemleri...
Forumları ara
Konu gösterimi
Mesaj gösterimi
Gelişmiş arama yap
Seçilene git...
Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Göz Hastalıkları ve Kusurları
Konudaki Cevap Sayısı
0
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
Görüntülenme Sayısı
1370
LinkBack
Seçenekler
23.12.09, 16:15
#
1
(
permalink
)
Kullanıcı Profili
Fenci
Gamma Üye
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Feb 2008
Nerden: Adana
Mesajlar: 1.470
Konular: 1448
Puan Grafiği
Rep Puanı:9173
Rep Gücü:0
RD:
Teşekkür
Ettiği Teşekkür: 51
215 Mesajına 807 Kere Teşekkür Edlidi
:
Göz Hastalıkları ve Kusurları
Göz Hastalıkları ve Kusurları
Diyabetis Mellitus (Şeker hastalığı):
gelişmiş ülkelerde körlüğe yol açan en önemli etkendir.
Glokom:
40 yaşından sonra herkes göz tansiyonuna baktırmalıdır Glokom'da
(Göz Tansiyonu)
erken teşhis çok önemlidir. Uzun süreli
"Antidepresan"
kullananlarda Göz Tansiyonu
"Glokom"
riski artmaktadır. 6 Ayda bir göz tansiyonu ölçümü tavsiye
edilmektedir.
Miyopi:
Dışarıdan gelen ışınların görme noktasına ulaşmadan odaklaşması sonucu gelişir. Miyop gözlerde uyum gücü çok az olduğu için kişi uzağı görebilmek için gözlük kullanmak
zorundadır.
Hipermetropi:
Dışardan gelen ışınların görme noktasının arkasında odaklanması sonucunda gelişir. Düşük dereceli hipermetrop kişiler uyum yaparak normal görebilirler, fakat göz çabuk yorulur.Yüksek hipermetropi ise hem uzak, hem de yakın görme
bozukluğudur.
Astigmatizma:
Korneanın kırma gücünün birbirine dik iki eksende farklı olması sonucunda görüntünün farklı düzlemlerde kırılmasıyla meydana gelir. Kornea ve lensin yapısına bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Astigmatizma, her mesafede yansıma ve bulanık görmeye neden olur, sirklerdeki yamuk aynalarda oluşan görüntüye benzetilebilir.Düzenli astigmatizma silindirik merceklerle düzeltilir.
Düzensiz astigmatizma birbirine dik iki meridyen yerine çok sayıda odaklaşma çizgilerinin olduğu durumdur. Bu nedenle görme keskinliği ileri derecede düşmüştür. Gözlüklerle tam düzeltilemez.
Gaz geçirgen kontakt lenslerle daha iyi sonuçlar alınır.
Ampliyopi (Göz Tembelliği):
tedavisinin küçük yaşta yapılması gerekmektedir. (0-9 Yaş Arası) Yaş ilerledikçe tedavi süresi uzadığı gibi yararlanma oranının da düştüğü
kanıtlanmıştır.
Doğuştan Göz İçi Basınç Yüksekliği:
Daha bebeklik döneminde ışıktan etkilenme, gözlerde sulanma, kızarıklık, kısıklık gibi belirtilerin yanı sıra kornea dediğimiz gözün saydam tabakasının büyümesi gibi belirtiler ile ortaya çıkmaktadır. Erken müdahale edilmediğinde körlüğe yol açan ciddi bir bozukluktur.
Gözde hissedilen ışık çakması, sinek uçuşması gibi şikayetler retina yırtılmasının
(dekolman)
habercisi
olabilir.
Kontakt lenslerin, ışığa hassasiyeti olan hastalarda ışık hassasiyetini
(fotofobi)
artırıcı etkisi vardır.
Lens gözünüzdeyken kesinlikle doktorunuzun önermediği hiçbir damlayı gözünüze
damlatmayınız.
Kornea nakli birçok kişiye görme ümidi sağlamaktadır. Ameliyat sayılarının arttırılması, daha fazla kornea bağışı
sayesinde mümkün olabilecektir.
Sarı Nokta Hastalığı:
Diyabet ve hipertansiyondan kaynaklanan göz arkasındaki kanamalar ve sarı noktadan oluşan ödem, erken dönemde teşhis edildiğinde tedavi edilebilir.
Gözün arkasında yer alan sinir tabakası retinada bulunan maküla
(sarı nokta, kör nokta)
merkezi görmenin % 90'nını sağlamaktadır. Makula Dejenerasyonu; Yaşa bağlı olarak ortaya çıkan, görmeyi direkt olarak etkileyen bir göz hastalığıdır. Kuru ve
yaş tip olmak üzere iki türü bulunmaktadır.
Genetik faktörler ve damar yapı bozukluklarının etken olduğu bilinmektedir. Hipertansiyon, şeker hastalığı, anemi
(kansızlık),
aşırı sigara kullanımı, aşırı güneş ışınlarına
maruz kalma hastalığı ilerletmektedir. Kuru tip erken teşhis edilirse fotodinamik tedavi ile durdurulabilir ya da yavaşlatılabilir.
Kronik sigara içen şeker
(diabet),
glokom
(göz tansiyonu)
bulunan kişilerde damarsal kaynaklı yan etkilerin ortaya çıktığı kanıtlanmıştır.
Diyabetik Retinopati:
Gelişmiş ülkelerde 20-74 yaş arasındaki popülasyonda önde gelen körlük nedenlerindendir.
Gözün retina adı verilen ağ tabakasındaki damarlarda tıkanıklıklara ve damar duvarında bozukluklara yol açarak kanama ve sızıntılara neden olur, bunun sonucu olarak körlüğe kadar gidebilen çeşitli lezyonlar ortaya çıkar.
Diyabetik retinopati'de günümüzde lazer
tedavisi uygulanmaktadır. zamanında yapılan lazer tedavisi ile ciddi derecede görme kaybı riskinin %60 oranında azaldığı görülmüştür.
Diyabetlilerde göz takibinde amaç;görmeyi tehdit edecek düzeyde diyabetik retonapati varlığında, henüz hastanın görmesinde anlamlı bir bozukluk gelişmeden lazer tedavisi yapılmasıdır,
böylece hastanın yaşam kalitesini etkileyecek bir görme kaybının gelişmesi önlenebilir.
Uveit:
İris gözün içine girecek ışık miktarını ayarlar. İrisi oluşturan uveanın gözün beyaz kısmı
(sklera)
başladıktan sonra bitmemesi, ve skleranın altından devam ederek tüm gözün küresini sarmasıdır. Uvea iristen hemen sonra gözün içine doğru halkasal bir çıkıntı yaparak kendisinin ikinci kısmını yani silier cismi (ciliary body [üzerine ipliksi/kirpikvari lifler bulunduğu için bu ismi almıştır]) oluşturur. Bu kısım göz içi sıvısının yapıldığı yerdir. Burası aynı zamanda göz merceğini taşıyan ve geren iplikçiklerin
bağlı olduğu yerdir. Silier cisim ve merceği taşıyan bu iplikçikler sistemi sayesinde göz merceği şişip incelerek hem uzağı hem de yakını net görmemizi sağlayan akomodasyon
(uyum)
işlevini gerçekleşir. İris ve silier cisim birlikte ön uveayı oluştururlar. Bu bölgenin hastalığına
ön üveit
adı verilir
Genelde dermatolojik (Behçet hastalığı) romatizmal hastalıklar
(Romatoid artrit, Ankilozan spondilit)
gibi hastalıklarla beraber seyredebilir. Tekrarlayıcı olabilir. Tedavisinde kullanılan kortizon içerikli damla ve tabletler nedeniyle yakın
doktor hasta ilişkisi gerektirir.
Nistagmus:
Gözün istemsiz ritmik veya aritmik hareketlerine
nistagmus
denir. Nistagmusda göz hareketleri çeşitli yönlerde olabilir. Gözlerin her iki yöne de eşit hızda gittiği nistagmüs tiplerine sarkaç tipi, bir yöne yavaş, karşı yöne hızlı gittiği tiplerine de yay tipi denir. Yay tipinde gözlerin hızlı gittiği yön nistagmüsün yönüdür.
Belirtileri;
görme azlığı, titreyen görüntüler, baş dönmesi ve tek gözde çift görmedir.
1-
Oküler
, 2-
Vestibüler
, 3-
Nörolojik (merkezi),
4-
Doğuştan
olmak üzere 4 çeşidi vardır.
Vestibüler ve nörolojik nistagmüslerde tedavi nedene yöneliktir. Doğuştan nistagmuslerde tedavi optik,
ortoptik ve cerrahi olarak uygulanır.
Entropiyon:
Kirpiklerin ve kapağın içe dönmesi denebilir. Kapakların ters dönmesi nedeni ile korneal iritasyonlar
olabilir. Tedavide zaman kazanmak için ilaç tedavisi uygulanabilirse de asıl tedavi cerrahidir.
Ektropiyon:
Göz kapağının dışa dönmesidir ki
bu durum sulanma ile beraber olur. Değişik nedenleri olsa da çözüm cerrahi tedavidir.
Ptozis:
Göz kapaklarının düşmesidir. Büyük bir bölümü Konjenital
(doğumsal)
olsa da travma ve yaş gibi faktörler nedeni ile tutucu dokuların ayrılması sonucu ortaya çıkar. Sistemik hastalıklar, yüz felçleri sonrasında görülebilir. Tedavisi cerrahidir Ptozis; sistemik bir hastalığın belirtisi olabileceği için genel vücut taramalarının da dikkatli yapılması gerekmektedir. Çocuklarda göz
tembelliğine neden olabileceği için mümkün olan en erken dönemde
tedavi edilmelidir.
Kerotakonus:
Gözün en önünde yer alan ve bir kubbe bombeliğinde olması gereken saydam tabakanın bombeliğinin bozulması ve konik şekil almasıdır. Korneanın şeklinin bozulması, deforme olması, gözde oluşan görüntünün de deforme olmasına, görme netliğinin ve kalitesinin bozulmasına ve görme derecesinin azalmasına neden olur.
Hafif miyopi ve astigmatizmanın bulunduğu
erken dönemde gözlükle hasta net görebilir. Hastalık ilerlediğinde artık gözlükle net görüş sağlanamaz duruma gelir. Bu dönemde özel keratokonus lenslerinden
(gaz geçirgen kontakt lensler)
faydalanır.
Hastalığın ileri dönemlerinde görme derecesi düşer ve kontakt lens takılamaz hale gelir. Bu dönemde ameliyat gerekli hale gelir.
Eğer tek olan bir cismi çift
görüyorsanız hemen göz doktoruna gidiniz Sorun her zaman şaşılık olmayabilir...
Görmemizi sağlayan sinir tabakasının
(retina)
çekilerek, yerinden ayrılması sonucu ortaya çıkan yırtılma
(retina dekolmanı)
acil olarak müdahale gerektiren bir hastalıktır.
Gözüne yabancı cisim kaçan hastalarda, meydana gelen travma neticesi oluşan; kanama,
retina yırtılması veya enfeksiyonlarda
"vitrektomi"
ameliyatıyla gözler kurtarılmaktadır.
Katarakt:
sadece yaşa bağlı olarak görülmez. Yeni doğan bebeklerde bile annenin geçirdiği hastalıklar, doğum travmalarına vs bağlı olarak gelişebilir.
Çocukluk yaşlarında meydana gelen ve farkına varılmayan düşmeler ve başa gelen darbeler de katarakta neden olabilir. Çocuklarda tedavi daha önemlidir, çünkü göz görmeyi tam öğrenemeden ortaya çıkacak olan katarakt, görmenin azalmasına ve göz tembelliğine sebep olabilir, bu da ömür boyu az görme veya körlük tehlikesi demektir.
Gözkapağının dışında kirpiklere bağlı yağ bezleri vardır. Bunlar, gözün yüzeyini koruyan yağı
(sebum)
salgılarlar. Bazen salgı bezi kanalı tıkanır ve içerde kalan
bakteriler
"dış"
arpacığa neden olurlar.Gözkapağının içinde ise,
"meibom bezleri"
denen bir dizi yağ bezleri bulunur, ancak kirpiklerle bağlantılı değillerdir, gözkapağının arka yüzüne açılırlar. Burada oluşan bir tıkanıklık ve enfeksiyon da
"iç"
arpacığa neden olur.
Yeterince erken anlaşılırsa, antibiyotikli merhem ya da damlalar arpacık oluşumunu önleyebilir. Ancak, çoğunlukla tanıdan önce püstül
(ağızlaşma)
oluşur ve antibiyotikler etkisiz kalır. Tek tedavi, oluşan iltihabın boşalmasını sağlamaktır.
Bazen bir gözün önünde aniden uçuşan noktalar belirir. Parlak, beyaz bir yüzeye veya gökyüzüne baktığınızda gördüğünüz birkaç çizgi veya noktadan farklı olarak küçük sinekler gibi
önünüzde dans eden yüzlerce nokta kastedilmektedir. Bu noktalar, gözün gerisindeki jel olan vitre sıvısı içine dağılmış hücrelerdir. Bu hücreler, kanamaya bağlı kırmızı kan hücreleri veya enfeksiyona bağlı beyaz kan hücreleri olabilir. Ne kanama ne de enfeksiyon göz
içinde istenen bir şey değildir. Böyle bir durumda mutlaka doktora gitmek gerekir.
Not:
İnternetten alıntıdır.
Konu Fenci tarafından (23.12.09 Saat
16:20
) değiştirilmiştir..
Tags
goz
,
hastaliklari
,
kusurlari
,
ve
«
önceki Konu
|
sonraki Konu
»
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor.
(0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
Seçenekler
Yazdırılabilir şekli göster
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Yetkileriniz
You
may not
post new threads
You
may not
post replies
You
may not
post attachments
You
may not
edit your posts
BB code
is
Açık
Smileler
Açık
[IMG]
Kodları
Açık
HTML-Kodları
Kapalı
Trackbacks
are
Açık
Pingbacks
are
Açık
Refbacks
are
Açık
Forum Rules
Benzer Konular
Konu
Konuyu Başlatan
Forum
Cevaplar
son Mesaj
Refraksiyon Nedir? Gözde Kırılma Kusurları
Fenci
Göz Hastalıkları
0
24.12.09
15:57
Göz Sağlığı Bilgileri - Görme Bozuklukları Kusurları ve İlkyardım
Fenci
Göz Hastalıkları
0
23.12.09
16:10
Gözde Refraksiyon Kusurları
Fenci
Göz Hastalıkları
0
08.12.09
16:15
Konjonktiva ve Kornea Hastalıkları-Göz Hastalıkları
Fenci
Göz Hastalıkları
0
08.12.09
14:23
Diş Eti Hastalıkları
Güllü
Ağız ve Diş Hastalıkları
0
22.11.08
12:10
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat:
20:45
.
-- English (US)
-- Tr
İletişim
-
www.tualimforum.com
-
Arşiv
-
Kullanım sözleşmesi
-
Yukarı git
Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 RC 2
LinkBack
LinkBack URL
About LinkBacks
Bookmark & Share
Digg this Thread!
Add Thread to del.icio.us
Bookmark in Technorati
Tweet this thread