Parklarda ve büyük bahçelerde,geniş çimenlikleri kendiliğinden sulamak için yapılmış tesisatlar vardır. Bu tesisat, olduğu yerde durmaksızın dönen, yere yatay durumda borularla hazırlanmıştır. Devamlı olarak dönerken,bir daire biçiminde su fışkırtır. Roket atıcının çalışmasındaki temel ilke, bir bakıma bu sulama tesisatının çalışma düzenine benzetilebilir.
Söz konusu sulama düzeninde, su fışkırtıcı borunun içindeki su bir yönde fışkırır. Fışkırma gücü, boruyu aksi yönde iter. Bir rokette de,çabuk (hızlı) yanan yakıt veya patlayıcı madde, bir yönde atılım yapar. Aynı zamanda, roketi aksi yönde iter.
Yaşadığımız çağı,diğer bazı buluşların isimleriyle birlikte "roket çağı" diye de tanımlıyoruz.Roketi modern bir buluş olarak kabul ediyoruz. Oysa roket fikri çok eski bir uygulamadır. İlk roketi Çinliler bulmuş ve bundan 800 yıl önce "hava fişekleri" olarak kullanmışlardır.Çinlilerle ticaret ilişkileri olan Hintliler ve Araplar,daha sonraları aynı şeyi kendi ülkelerine götürmüş, orada uygulamışlardı. Güvenilir kaynaklara göre, Batı Avrupa ülkelerinde roketle ilgili ilk kayıtlar M. S. (İsa'dan sonra) 1256 yılına rastlamaktadır.
Roketin savaş alanında ilk uygulaması, alevli okların kullanılması şeklinde olmuştur. Bunlar düşman kalelerinin yanabilecek kısımları nişanlanarak atılıyordu. Askerler ve denizciler, roketten işaretleşme aracı olarak da yararlanmışlardır.
1802 yılında İngiliz ordusunda bir yüzbaşı, Hindistan'da İngiliz birliklerine roketlerle nasıl saldırıldığına ilişkin bir yazı okumuştu. Bu yazı,aynı şeyin İngiliz ordusunda kullanılabileceği fikrini verdi. Yapılan denemeler başarıyla sonuçlandı. Çok geçmeden, Avrupa ülkelerinin çoğunun ordusunda aynı şey kullanılmağa başlamıştı. Tez zamanda Birleşik Amerika da onları izlemekte gecikmedi.
Avrupa'da, Napoleon'un yenilgiye uğradığı Leipzig Savaşında, roketler büyük ölçüde kullanıldı. Birleşik Amerika'da ise, Baltimore Limanında McHenry kalesinin bombardımanında,İngilizler aynı silahtan yararlandılar. Birleşik Amerika milli marşının bir yerinde "roketin kızıl parıltısı" sözünün geçmesi bu yüzdendir.
19. yüzyılda,topçu birliklerine daha büyük önem verildi. Toplarda gelişmeler yapıldı. Sonraları, roket atıcılar topların yerini almağa başladı. Bunun tam anlamıyla gerçekleşmesi, 2. Dünya Savaşında, Almanların ünlü V-2 ve benzeri roketleri kullanmasıyla olmuştur.