tualimforum.com  

Geri git   tualimforum.com > SPOR AKTUALİTE > Fenerbahçe
Kayıt ol Yardım Üye Listesi Ajanda Bugünki Mesajlar

Fenerbahçe Fenerbahçe taraftarının köşesi,fenerbahçe spor kulübü hakkında genel bilgiler...


Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Fenerbahçe
Konudaki Cevap Sayısı
0
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
535

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler
Alt 02.04.10, 14:38   #1 (permalink)
Kullanıcı Profili
Moderator
 
Jaguar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Jan 2008
Mesajlar: 1.257
Konular: 1228
Puan Grafiği
Rep Puanı:4393
Rep Gücü:61
RD:Jaguar has a reputation beyond reputeJaguar has a reputation beyond reputeJaguar has a reputation beyond reputeJaguar has a reputation beyond reputeJaguar has a reputation beyond reputeJaguar has a reputation beyond reputeJaguar has a reputation beyond reputeJaguar has a reputation beyond reputeJaguar has a reputation beyond reputeJaguar has a reputation beyond reputeJaguar has a reputation beyond repute
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 0
196 Mesajına 334 Kere Teşekkür Edlidi
:
icon Fenerbahçe

Fenerbahçe’nin rakibi yine Fenerbahçe’dir



"Derbi maçlar, futbola dair her şeyin en üst düzeyde yaşandığı, 90 dakikalık bir futbol maçının çok ötesinde değere sahip olan maçlardır. Derbinin heyecanı da mücadelesi de hissettirdikleri de çok farklıdır. Ebedi dostumuz, ezeli rakibimiz Galatasaray'ı, kendi evinde bir kez daha yenmenin biz Fenerbahçelilere yaşattığı gurur ve mutluluk şüphesiz ki çok büyük. Ali Sami Yen Stadyumu'nda oynadığımız son derbide, geçtiğimiz yıllardaki derbilere göre nispeten daha az olay çıkmasında, sanıyorum Merhum Başkan Özhan Canaydın'ın, camiamızda karşılık bulan dostluk ve kardeşlik adımlarının etkisi olmuştur. Tüm spor camiasının sevgi ve saygı ile andığı Değerli Başkan Özhan Canaydın'ı kaybetmiş olmanın verdiği üzüntü içimizi burkarken; çıktığımız Ziraat Türkiye Kupası Yarı Final ilk maçında ve derbi mücadelesinde, Merhum Başkan'a hak ettiği değeri veren tavırlarından dolayı taraftarımıza da teşekkür ediyorum. Büyük Fenerbahçe taraftarı, kendine yakışanı yapmış; Canaydın'ı, saygı ve rahmetle ebediyete uğurlamıştır.
Bunca olumlu gelişmenin yanı sıra, derbi mücadelesinde sahaya atılan ve kaptanımız Alex'e isabet eden yabancı maddeler ve hala bu tarz yaklaşımlar olduğunu görmek tabii ki hepimizi üzdü. Bazı kendini bilmezler, ısrarla geçmişten gelen kötü alışkanlıklarını sürdürmeye devam ediyorlar ve bu davranışları ile takımlarına da Türk sporuna da zarar verdiklerini hala göremiyorlar. Galatasaray yönetiminin, bu kendini bilmezleri tespit edip, gerekli cezaları almaları konusunda üst düzey çaba sarf edeceklerine inanıyorum. Bu konuda; yönetimlerin, eskiden yaşanmış olayları gündeme getirerek "Onlar da yaptı" demeleri yerine, bir daha bu tarz olayların olmaması adına, girişimlerde bulunmaları gerektiği ortadadır.
Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetimi olarak, taraftarımızın da bize verdiği sonsuz destekle bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sporda şiddetin önüne geçilmesi adına üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Bu noktada; ülkemizde sporu yöneten ve düzenleyenlerin söz konusu olaylara karşı caydırıcı cezalar uygulaması, spor alanlarında ortaya çıkan her tür şiddet olayını en ağır şekilde cezalandırması, verilen cezaların da kulüplere ya da oynanacak bir sonraki maçın özel durumuna göre farklılık göstermemesini sağlaması gerekiyor. Aksi takdirde, şiddetin önüne geçmek imkansız hale gelir. Bu noktada yapılacak en yanlış şey; 'Sıfır tolerans ilkesinden' popülist yaklaşımlarla uzaklaşmak olacaktır.
Burada, kısaca futbola özgü bazı konulara dikkat çekmek istiyorum. Son dönemde Türk futbolunda, gerek hakemlerin verdiği kararlarda, gerekse TFF kurullarının verdiği kararlarda 'bariz bir istikrarsızlık ve çifte standart' olduğunu görüyoruz. Bu duruma bir son verilmezse, futbol dünyamızda büyük çabalar sonucu temin edilen güven ve istikrar ortamı maalesef bozulacaktır. Adalet terazisinin kefeleri, saha içindeki kararlarda da kurul kararlarında da eşit olmalıdır.
Galatasaray ile oynadığımız son lig maçından iki gün önce, Yönetim Kurulu Üyesi arkadaşlarım ile birlikte düzenlediğimiz basın toplantısında da, Türkiye Futbol Federasyonu'nun saha içi ve saha dışı kararlarında görülen 'çifte standartlara' dikkat çektik. Ancak, bu toplantıyı takip eden hafta sonunda oynanan lig maçlarında, yine kendi içinde bir standart taşımayan, bariz hatalı hakem kararları gördük.
Kayseri maçında, aleyhimize karar verilen ve bu tarihten itibaren yoğun olarak tartışılan 'ceza sahası içinde çekmelere verilen - verilmeyen penaltı kararları' ile İBB maçında, pasif ofsayt kuralı ile geçersiz sayılan nizami golümüzün ardından yaşanan benzer pozisyonlar için uygulanmayan kararlar ve verilen goller ve yine yan hakemlerin açık ofsayt pozisyonlarını kaçırması gibi sayısız hatalara şahit olduk.
Görülüyor ki; yorum farklılıklarına dayalı hakem kararları, her hafta artarak devam ediyor. Formsuz hakemler, bir türlü istenilen düzeye ulaşamıyor. Her maçın ardından yoğun bir şekilde tartışılan 'hakem kararları' konusunda, kamuoyunu aydınlatacak tek bir yetkili dahi ortada yokken; bunun yerine, medya üzerinden kulüpler ile çekişmeler ve gereksiz güç gösterileri var.
Ceza sahası içinde çekişmeler ile alakalı olarak yaptığımız araştırmada, Kayserispor maçının ardından, MHK'nın aldığı karar ve en yetkili ağızdan aldığımız duyumlar çerçevesinde, 'Bu pozisyonlara artık penaltı verilmeyeceğini' ve bu durumun, hakemlere de anlatıldığına dair duyumlar aldık. MHK ne yazık ki bu konuda sessizliğini korumaya devam ediyor, kamuoyu ve bizler de işin gerçeğini resmi açıklamalarla öğreneceğimiz günü bekliyoruz. Karar değişikliği yaşanmışsa da yansımaları bu şekildeyse bu daha da vahim bir duruma işaret eder.
Zira; sezon devam ederken, futbol oyun kurallarının yorumunda yapılacak değişiklik, bu konudaki geçmiş uygulamaları bazı takımlar için avantaja bazı takımlar için dezavantaja dönüştürmektedir. Eğer, söz konusu futbol oyun kuralının yorumlanmasında MHK gerçekten bir değişikliğe gitmiş ise; bu yorum değişikliği ile devam eden sezona da müdahale etmiş sayılacaktır.
Bu bağlamda, yapılan müdahaleden olumsuz etkilenen kulüplerin kayıpları ne olacaktır? Sezon yarışında, adaletsiz durum yaratan bu tarz değişikliklerin kabul edilmesi tabii ki mümkün değildir.
MHK Başkanı, ortaya çıkarak pasif ofsayt kuralının standart yorumunu kamuoyu ile paylaşmalı ve bu şekilde konuya ilişkin tartışmaların son bulmasını sağlamalıdır. Kamuoyu adına dillendirdiğim bu basit beklentinin, Sayın Oğuz Sarvan tarafından karşılık bulmasını "sabırla" bekliyor; hakem atamalarında süren yanlışları giderecek ve müsabaka sonucuna tesir eden hakem hatalarını en aza indirecek bir iç yaptırım mekanizması oluşturulmasını ümit ediyorum.
Türkiye'de futbolu idare edenlerin şunu net olarak bilmesi gerekiyor ki; milyonları ilgilendiren futbol, "Ben yaptım, oldu" mantığı ile yönetilemez. Ortada bu kadar büyük sorunlar varken bunlara sessiz kalıp, bunları dillendirenlere karşı da, 'hesaplaşma mantığıyla' adımlar atmak, kabul edilemez.
Sadece bir kaç yorumcuyu memnun eden, vitrin çalışmasından öteye geçmeyen içi boş icraatlar, günü kurtarmaya yönelik olup yumak şekline gelen sorunların çözümüne dair hiçbir anlam ifade etmemektedir. "Ahenkli karar alma" şeklinde isimlendirilen ve kurullar arasındaki kuvvetler ayrılığı prensibine aykırı bir anlayış, ne kadar masum bir düşünce ile ortaya konmuş olursa olsun, güven ve adalet ilkelerine yönelik bir tecavüz mahiyetindedir.
Bu yönetim modeli üzerinde ısrar edenler, bir gün kaybettirdikleri ve kaybettiklerinin hesabını, TFF Genel Kurulu'na vermek zorunda kalacaklardır.
Tüm bireyleri ile birbirine kenetlenmiş Fenerbahçe camiası, futbol takımı üzerinde oluşan karanlık bulutları dağıtmıştır. Aydınlık ve güzel günler çok yakındadır. Futbol takımımız, sezon başında olduğu gibi bugün de şampiyonluğun en büyük adayıdır ve hedefine doğru ilerlemektedir.
Fenerbahçe'nin rakibi yine Fenerbahçe'dir. Takımımız, büyük Fenerbahçe taraftarının da desteği ile önündeki tüm maçları kazanarak şampiyonluğa ulaşabilecek güçte ve kabiliyettedir. Bunu biz bildiğimiz gibi dosta düşmana da defalarca kez kanıtladık.
Hem Türkiye Kupası'nda hem de ligde zafere ulaşmak adına, gereken güce fazlasıyla sahibiz. Yapmamız gereken tek şeyin sadece 'Tek yürek olmak' olduğunu da biliyoruz.
Yönetim olarak futbolcularımız ile kenetlenmemizi eleştiren, bundan rahatsızlık duyan ve kamuoyunu yanlış haberlerle yanıltmaya çalışanlar oldu. Benzer şekilde taraftarımız ile her daim kenetlenmemizin de belli bir kesimi nasıl rahatsız ettiğini biliyoruz. Ancak şunu da biliyoruz; taraftarımız kenetlenmemize ve güç birliği yapmamıza engel olmak isteyenlere inat, her geçen gün kulübüne daha çok sahip çıkıyor. Biliyoruz ki; bu hep böyle olacak.
Sezon sonunda elde ettiğimiz başarılarla da herkese en güzel cevabı vermiş olacağız.

Bir spor kulübü olan Fenerbahçe, adına yakışan bir şekilde, sporun birçok dalında mücadele etmeye ve mücadele ettiği her dalda şampiyonluklar kazanmaya devam ediyor. Şimdi sırada sporun başka bir dalında yakaladığımız bir başarı ve yaklaştığımız bir başka kupa var. Türkiye'de ilk kez bir takım, Şampiyon Kulüpler Kupası'na bu kadar yakın. Acıbadem Grubu ile gerçekleştirdiğimiz işbirliği, ortaya muazzam bir takımın çıkmasını sağladı. Acıbadem, takımımızın sadece sponsoru değil, bizim doğal bir parçamız haline geldi. Fenerbahçe Spor Kulübü ve Acıbadem'in yöneticilerinin, son derece uyum içinde çalışmaları, teknik heyetimizin kabiliyeti ve sporcularımızın özverisi ve yetenekleri ile birleşince başarı kaçınılmaz oldu. Şimdi sıra, bu başarıları tüm dünyaya kanıtlayacak bir zafere imza atmaya geldi. Taraftarımızın onlara verdiği isimle "Sarı Melekler" yani Fenerbahçe Acıbadem Bayan Voleybol Takımımız, Fransa'nın Cannes kentinde final four oynayacak. Hem Türkiye'de hem de Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde na-mağlup durumda lider olan kızlarımızın, bu Kupa'yı müzemize getireceğine yürekten inanıyoruz. 3-4 Nisan tarihlerinde kızlarımıza destek vermek adına onlarla birlikte olacağız. Fenerbahçe Spor Kulübü'nün, Türk spor tarihine altın harflerle yazılacak bir büyük başarıya daha imza atmasını heyecan ile bekliyoruz.
Atletizm Şubemiz; Türkiye Kulüplerarası Kros Ligi Final Kademesi Yarışları'nda Genç Erkeklerde, 31 puanla üst üste 3. kez Türkiye şampiyonluğu kazandı. Yüzümüzü güldüren bir başka şampiyonluk haberi de Yüzme Şubemizden geldi. Türkiye Açık Yaş Yüzme Şampiyonası'nda, Bayan Takımımız şampiyonluğa ulaşırken; Erkek Takımımız ikinci oldu. Fenerbahçe Yüzme Takımımız, yine takım halinde şampiyon oldu. Bir şampiyonluk haberi de Masa Tenisi Şubemizden geldi. Türkiye Masa Tenisi Süper Lig final maçları sonucunda; Fenerbahçe, ligi kızlarda şampiyon; erkeklerde ise ikinci sırada tamamladı. Erkek Voleybol Takımımız, normal sezonu lider tamamladı ve play off'larda yarışıyor. Yıllardır kupaya damgasını vuran Bayan Basketbol Takımımızın, Teknosa Bayanlar Türkiye Kupası'nda ikincilik elde etmesi tabii ki bizleri üzdü.
Öte yandan, Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımızın ve Milli Takımımızın Baş Antrenörü Bogdan Tanjevic, geçtiğimiz ay içerisinde başaralı bir ameliyat geçirdi. Tanjevic, yaklaşık 1,5 ay sonra görevinin başına dönecek. Kendisine camiamız adına geçmiş olsun dileklerimi sunuyor, acil şifalar diliyorum."

Aziz Yıldırım

Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı


"Hayatımızın son maçları gibi"


Fenerbahçemizin Uruguaylı oyuncusu Diego Lugano

Soru: Lugano derbi galibiyetini nasıl değerlendiriyor?
"Deneyimli kadromuz bu tür maçların stresini ve gerginliğini daha rahat kaldırıyor"

Bu tip Galatasaray derbilerinde genelde gergin ve çok stresli bir ortam oluyor. Gerek hazırlık süreci, gerek maç sırasında ve gerek maç sonrası anlamında biz bu tip durumlardan çok fazla geçmiş bir takımız. Takım içindeki birçok oyuncu bu konuda yeterli deneyime sahip. Galatasaray karşısında o stresin, o gerginliğin bizi maçın başından itibaren ele geçirmesine, futbolumuzu oynamamızı engellemesine izin vermedik. Sakin bir şekilde maça çıktık ve öyle oynadık. Her ne kadar maçın öncesinde çok stresliysek de bunu yansıtmamaya çalıştık. Bu maçın belki de bizim son şansımız olduğunu biliyorduk. O yüzden stresi, gerginliği her şeyi bir kenara bırakıp deneyimli futbolcuların nasıl maça çıkması gerektiği, nasıl oynaması gerektiği gerçeğini göz önüne bulundurarak o şekilde mücadelemizi ettik. En büyük şansımız, dediğim gibi bu tip maçlara alışık olmamız ve deneyimimiz. Derbide kalitemizi, farkımızı ortaya koyduğumuz için çok mutluyuz.

Soru: Fenerbahçe'nin şampiyonluk şansı nedir?
"Son 6 maça hayatımızın son maçları gibi çıkıp ona göre mücadele edeceğiz"

Bizim zaten sezon öncesinde koyduğumuz hedef, Türkiye Ligi için şampiyonluktu. Derbi galibiyeti bizi bu hedef konusunda basamak atlattı. Zaten biz şampiyonluk yolunda gerekli motivasyona ve disipline sahibiz. Artık oyuncular olarak bizler 6 final niteliğinde maçımızın kaldığının farkındayız. O yola girdik. Elimizden gelenin en iyisini bu 6 final maçımızı kazanarak yapmak istiyoruz. İlk onbirdekiler, oyuna sonradan girenler, kısacası tüm oyuncular olarak bizler kalan maçlarda, hayatlarımızın belki de son maçlarıymış gibi çıkıp ona göre mücadele edeceğiz. Bütün motivasyonumuz tamamen şampiyonluk için.

Soru: Takım maçı kaybedince Lugano neler hissediyor?
"Kaybettiğimiz maçlardan sonra sanki dünya başıma yıkılıyor, birkaç gün kendime gelemiyorum"

Benim için aslında çok önemli bir soru. Çünkü bu konu hakkında söyleyeceğim çok fazla şey var. Hissettiğim sorumluluk nedeniyle yenilgiler sonrası kolay kolay sakinleşemiyorum. Çünkü Fenerbahçe her zaman bana, aileme ve benim futbolculuk kariyerime çok fazla yön vermiş, çok fazla artılar katmış bir kulüp. Ben buradaysam tamamen Fenerbahçe'nin sayesindedir. Bu futbolu oynuyorsam her şeyin altında Fenerbahçe vardır. O yüzden benim de onlara sahada en iyi futbolumu oynayarak bir karşılık vermem gerekiyor. Özellikle biraz duygusal bir oyuncu olduğum için maçlardan sonra gerek beraberlik, gerek mağlubiyet hiç önemli değil. Kötü, negatif sonuçlarda çok kolay kendime dönemiyorum. Bu da dediğiniz gibi saha içinde ki hırsımdan kaynaklanıyor. Kaybetmeye bir türlü kendimi alıştıramıyorum. Kaybettiğim zaman gerçekten dünya başıma yıkılmış gibi oluyor. O yüzden çok kolay normale dönemiyorum. Taraftarların bu konuda ki gözlemleri doğrudur. Çünkü Fenerbahçe forması altında oynuyoruz. Kaybetme gibi bir lüksümüz olmaması lazım. O yüzden normale dönemediğim zamanlar doğrudur. Zamanla aslında ben bunu yenmeye çalışıyorum. Ama ne kadar yıl geçerse geçsin, ne kadar süre geçerse geçsin bu artık biraz da benim de kişiliğim. Kaybetmeye tahammülüm olmadığını zaten herkes biliyor. O yüzden yenilgilerden sonra birkaç gün kendime gelemiyorum.

Rıdvan Dilmen'in sorusu: Neden Bilica ile oynayınca daha başarılı oluyorlar?
"Diğer takım arkadaşlarımla da başarılı oluyorum ama Bilica ile aynı dili konuşmamız ve daha fazla bir arada oynamamız belki bir avantajdır"

Şimdi böyle yorumlar geliyor. Saygıyla karşılıyorum. Ama ben hiçbir zaman Fabio ya da başka bir defansla kim yanımda oynuyorsa iyi oynuyoruz – kötü oynuyoruz diye bir açıklama kendi adıma yapmak istemiyorum. Ben her zaman kendimden bahsetmem gerekirse en iyisini vermeye çalışıyorum. Fabio ile ilgili de konuya gelecek olursak: Bu normal çünkü aynı dili konuşuyoruz. Belki de diğer oyunculara göre anlaşmamız daha kolay oluyor. Dışarıdan da böyle bir yorum geldiyse onların gözlemi. Bir de Fabio ile bir arada çok maç oynamış olmamız da bir avantaj getiriyor olabilir.

Soru: Maçlardaki hırsını ve gücünü nereden alıyor?
"Ülkem Uruguay'da bu hırs bize küçüklüğümüzde aşılanır"

Belki Türkiye'de çok fazla bilinmiyor ama benim doğduğum, büyüdüğüm, geldiğim ülke Uruguay 2 kez Dünya Kupası kaldırdı. Olimpiyat şampiyonluğu var. 15 kere farklı turnuvalarda, farklı şampiyonluklar, kupalar kaldırdı. Kulüp takımları derecesinde de çok fazla başarıları var. O yüzden bunu aslında biraz da Uruguay'ın futbol kültürüne bağlayabiliriz. Uruguay'da her çocuk futbolu sokakta oynayarak o hırsı , o enerjiyi, o kaybetmememe duygusuna hep sokakta kazanır. Belki de benim de tamamen oradan geliyor bu hırsım, enerjim. Baktığın zaman Uruguay 3 milyonluk nüfusa sahip bir ülke. Toplamı Kadıköy ile hemen hemen aynı nüfusa sahip. Ama bu nüfusun içinde çok fazla kapasite var. Gerek milli takım, gerek kulüp seviyesinde bu ruh etkili. Uruguaylı oyuncular onun bilinciyle, onun kültürüyle, onun alt yapısıyla buralara geliyoruz.

Soru: Takımda neden bu kadar çok sakatlık oluyor?
"Sakatlıklar sezon içinde yoğun maç trafiği ve forma mücadelesinin doğal sonucu"

Fenerbahçe'nin sezon içinde farklı kulvarlarda çok maç yapması bunun başlıca sebebi. Çünkü baktığımız zaman sezonda 50 ve daha fazla maç oynuyoruz. Bu yüksek seviyede takım içinde yer kapma mücadelesini de beraberinde getiriyor. Çünkü kimsenin yeri garanti değil ve oyuncular elbette antrenmanlarda sonuna kadar mücadelesini gösteriyor. O antrenmanlarda da maçlarda da maalesef sakatlıklar oluyor. Başka bir açıdan baktığımızda Fenerbahçe'de şu anda oyuncu yaş ortalamamasının diğer takımlara göre biraz daha yüksek olmasından kaynaklanabilir. Tabii ki de daha fazla genç oyuncu barındıran başka bir yerde sakatlıkların geri dönüşleri daha hızlı olabilirdi.

Soru: Fenerbahçe'yi diğer kulüplerden ayıran nedir?
"Kulübün hedefleri ve rakiplerin bize karşı farklı motivasyonu Fenerbahçe'nin farkını gösteriyor"

Burada 2 konunun altını çizmek gerekiyor. Birincisi Fenerbahçe diğer takımlardan niye daha farklı bir imaj çiziyor? Daha farklı hedefler gösterdiği için, onları hedeflediği için. Sadece Türkiye Ligi ile yetinmemesi gerektiğini, uluslararası seviyelerde bir takım başarılara ulaşmasını bildiği için, bunu da mesaj olarak taraftarlarına verdiği için o yönde de bütün altyapısı, bütün çalışmalarını sürdürdüğü için farklı. Altını çizmemiz gereken 2. konu da Fenerbahçe'ye kaştı oynayan takımların genelde çok daha farklı bir hazırlık sürecinden geçtikleri. Çünkü ben hiçbir zaman x bir takımla karşılaşacağımız zaman o takımın bizden bir önceki hafta oynadığı maçı izleme ihtiyacı hissetmiyorum. Sebebi ise o maç rakip açısından bizim için değerlendirilecek bir maç performansı olmuyor. O maçta farklı maç oynuyor, bize karşı çok daha fazla motivasyon, çok daha farklı taktik, tamamen Fenerbahçe'den puan almak adına kendilerini göstermek adına bir şeyler yapıyorlar. Ellerinden gelen en büyük çabayı gösteriyorlar. En belirgin farkı bu iki başlıkta toplayabilirim ben.

Soru: Süper Lig'de Lugano'yu en çok zorlayan forvet kim ya da kimler?
"Umut Bulut, Bobo, Nobre, Cangele, Keita"

Ligde çok fazla kaliteli oyuncu var. Mesela takım takım ayırdığım zaman Trabzon'da Umut Bulut. Ona karşı oynamak benim için zor. Çünkü fiziksel anlamda çok yetenekli bir oyuncu, çok hareketli ve teknik bir oyuncu. Ayrıca çok süratli. Beşiktaş'tan Nobre, Bobo, Kayserispor'dan Cangele ve Galatasaray'dan Keita da her defans oyuncusu için sorun yaratabilecek forvetler.

Volkan Demirel'in sorusu – Benim dışımda birlikte oynadığı en iyi kaleci kim?
"Volkan'ı saymazsak Rogerio Ceni"

En iyisi Volkan ama Rogerio Ceni'yi Volkan'dan sonra birlikte oynadığım en iyi kaleci olarak gösterebilirim.

Soru: Rakip ceza alanında kendisine yapılan sertliklerin hakemlerin gözünden kaçmasını nasıl değerlendiriyor?
"Her maç rakip ceza sahasında en az 3-4 faule maruz kalıyorum ama hakemler görmüyor"

Her maçta rakip ceza sahası içinde bana yapılan en az 3-4 faul pozisyonu oluyor. Bu tip durumlarla ya bir korner ya da duran top, kaleye getirebileceğimiz bir tehlike anında karşılaşıyorum. Daha da ileriye gidersek formadan tutup düşürmelere kadar varan hareketlere. Hakemin görüp görmemesi konusuna çok fazla şey söylemek istemiyorum ama ben bazen bir korner atıldığı zaman hakemin yanına gelip her ne kadar Türkçe bilmesem de vücut dilimle "Birazdan şu rakiple benim aramda ciddi bir ikili mücadele olacak buna dikkat edin"diyorum ama nedense bizim lehimize hiç bu tarz düdükler çalınmıyor. Anladığım bir konu değil açıkçası ama sebebini de bilmiyorum. Maalesef bana yapılanlar hep gözden kaçıyor ve çok fazla yorum yapmak istemiyorum.

Soru: Lugano bugüne kadar Fenerbahçe'nin en çok hangi formasını sevdi?
"Şampiyonluk yaşadığımız 100.yıl formasının yeri özel"

Benim için daha çok tarihi önemi taşıyan 100. yıl formamız özeldi.Çünkü Fenerbahçe tarihinin, kültürünün geldiği bir takım izleri taşıyor. Bu formayla biz zaten şampiyon olmuştuk. Ayrı bir yeri var.

Soru: Güney Afrika'daki Dünya kupası için düşünceleri?
"Uruguay olarak hedefimiz gruptan çıkmak, Türk Milli Takımı'nın olmayışı çok üzücü"

Uruguay Milli Takımımızla ilgili hemen düşüncelerimi sizinle paylaşmak istiyorum. Çok genç takımız ama her ne kadar genç oyunculara sahip olsak da, kulüp seviyesinde belli başarılara erişmiş oyunculara sahibiz. Çok iyi yerlerde oynayan arkadaşlar var milli takımda, o arkadaşlarımla aynı yola baş koyduk. Her ne kadar son anda da gitsek Dünya Kupası'na gidiyoruz, zor bir gruptayız. Ama her an her şey olabilir, sonuna kadar gitmek istiyoruz. Türk Milli Takımına dönecek olursam evet benim için üzüntü, bir hayal kırıklığı aslında. Baktığın zaman 2008'de ortaya koyulmuş çok iyi bir performans var. O oyuncular var yine ama niye gidemiyorlar, tabii ki de benim için çok üzücü. Fenerbahçe dışında Galatasaray'ın, Beşiktaş'ın uluslararası seviyelerde oynadığı maçları hep takip ediyorum ve kazanmalarını istiyorum. Ama ilerleyen dönemlerde inşallah bir sonraki Dünya Kupasında bir Uruguay – Türkiye karşılaşması olur da, biz de zevkle hem oynarız, sonra gerekenleri konuşuruz.

Selçuk Yula'nın sorusu – Savunmada birlikte oynarken en iyi anlaştığın oyuncu kim?
"Urguay Milli Takımı'nda Godin ile iyi bir uyumumuz var"

Milli takım seviyesinde Godin diye bir arkadaşım var. Uruguay Milli Takımı'nda savunmanın göbeğini genelde biz onunla paylaşıyoruz ve çok da iyi anlaşıyoruz. Tamamen görev paylaşımı yapıyoruz. Hava toplarına o gidiyor ilk, derin toplara da ben, böyle bir anlaşmamız var. Burada daha önce Edu'yla birlikte oynuyorduk, çok iyi uyumumuz vardı. Şu anda Fabio'yla birlikte oynuyoruz. Tabi ki ikili göbekte anlaşmak çok önemli bir şey, bir anlık bir konsantrasyon kaybı pahalıya mal olabilir, gol görebilirsin. Şampiyonluk yolunda bu iyi uyumu daha da iyi seviyeye çıkartıp, daha az hata çıkartmalıyız.

Soru: Fenerbahçe'de unutamadığın maç hangisi?
"Sevilla maçları, Chelsea maçı ve İzmir'deki Trabzonspor maçı"

Sevilla'ya karşı oynadığımız iki maç, Chelsea maçı ve Trabzonspor'u İzmir'de yenip şampiyon olduğumuz lig maçı.

Alex'in sorusu – Güney Amerika futboluyla Türk futbolu arasındaki farklar neler?
"Güney Amerika'da amaç futbol oynamak, Türkiye'de ise tam tersi oynatmamak"

Temel farklar hem Brezilya hem Güney Amerika ülkelerindeki futbol anlayışında oyuncular birebir zorlamaları severler. Kendi güçlerine çok fazla güvendikleri için böyledirler. Türkiye'ye baktığımız zaman daha fazla markajın olduğu, topun ayakta daha az tutulduğu, daha fazla yakın mücadelenin, sertliğin yaşandığı temel faktör olarak görebilirim. Burada top ayağında olan oyuncuyu oynatmama üzerine kurulu bir sistem var. Orada da yetenekli oyuncunun biraz daha aslında faul yapılamama gibi bir lüksü oluyor. Oradaki oyuncular daha fazla korunuyor o anlamda, burada daha sert girelim ki daha az oynasın, başımıza daha az dert açsın diye.

Deivid'in sorusu – Neden çok eli sıkı biri? Ayrıca maçlardaki yüz ifadesini neye bağlıyor?
"Cimri değil tutumluyum, paramı son model arabalara para yatırmaktansa daha mantıklı harcama yapmayı tercih ederim"

Beni maalesef bu konuda çok eleştiriyorlar, cimri değil de tutumlu diyelim biz buna. Aslında bu konu böyle değil herkesin hayata bakışı var. Herkesin para harcadığı belli başlı konular var. Ben bunu ailemle birlikte seçtim. Çünkü futbolda para kazanan oyuncular genelde ekonomik anlamda belirli yerlere gelmiş oyuncular. Harcadıkları miktarlar da çok farklı. Ben ailemin geleceği için tamamen kazandığım parayı tutuyorum. Ya da bir başkasına yardım etmek amaçlı. Deivid'in bana söylediklerini kabul etmiyorum. Gözlerini açma olayı da maçlarda yaptığım genel hareketler. Burada da belki Deivid'e gönderme yapacağım, hani bir alışveriş merkezine girip çok pahalı şeyler almaktansa, ben evde kalıp çocuklarımla oynayıp onlara zaman ayırmayı tercih ederim. Vaktimi de daha hayırlı şeylere harcamak isterim. Son model arabalara parayı yatırmaktansa daha mantıklı işler yer almayı isterim.

Soru: Sporcu olmasaydın hangi mesleği seçerdin?
"Futbolcu olmasaydım ekonomi veya finans alanında bir mesleğim olurdu"

Üniversitedeki ilk yılımda ekonomi okuyordum. Ama tabi futbol bütün hayatınızı ele geçiren bir meslek olduğu için ikisini aynı anda maalesef götüremedim. Futbolcu olmayı seçtim. Devam etseydim o tarz bir kariyere gidecektim. Belki muhasebeyle, finansla, ekonomiyle uğraşırdım.

Vederson'un sorusu – Maçlar sırasında saha içinde aklında neler geçiyor?

Kendimi mesleğime adıyorum.Biz o iş için sahadayız. O maçı takımımızın lehine çevirmek için ben sahadayım. Tabii ki de o işe konsantre oluyorum. Kazandığımız zaman her şey güzel. Nankör olma hakkına sahip değiliz. Mesleğimizin gerektirdiği şekilde her şeyimizi sahaya koymalıyız. Bunları düşünüyorum.Bazen bu sebeple aşırı reaksiyon gösterdiğim zaman oluyor. Onunda cezasını bazen para, bazen kart olarak ödüyorum.

Lugano'ya göre ligin en iyi on biri nasıl?
"Ligin en iyi on biri Fenerbahçe'nin on biridir"
Bana göre Fenerbahçe'nin kadrosu ligin en iyi on biri… Ama mutlaka bir on bir yapmam gerekiyorsa Fenerbahçe'nin kadrosunun dışında ikinci bir on bir yapabilirim. Bu ikinci on birde şu oyuncular olur:

Serdar

Ali Turan Ömer Ferrari Ivan

Selçuk İnan Ernst

Keita Turgay Cangele

Umut Bulut




--------------Tualimforum İmzam--------------

jaguar

Konu Jaguar tarafından (02.04.10 Saat 14:41 ) değiştirilmiştir..
Jaguar isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Tags
fenerbahce


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar son Mesaj
Fenerbahçe Duvar Kağıtları 2012 - Fenerbahçe Wallpaper ASYA Wallpaper-Duvar Kağıtları-Ekran Koruyucu 1 22.04.15 14:39
Fenerbahçe Şampiyonluk Marşı 2014 - Ölümsüz Fenerbahçe 2014 Fenerbahçe Marşı ASYA Fenerbahçe 0 27.04.14 22:27
Fenerbahçe UEFA Avrupa Ligi Yarı Final İkinci Maçı Sonucu - Benfika Fenerbahçe Maç So Kartal Fenerbahçe 0 02.05.13 13:40
Fenerbahçe Ekrankoruyucular-Fenerbahçe Wallpaper Mavi Lord Wallpaper-Duvar Kağıtları-Ekran Koruyucu 5 30.09.12 13:05
Fenerbahçe'nin Brezilyalı yıldızı Roberto Carlos, Ankaragücü maçı sonrası Fenerbahçe' Jaguar Fenerbahçe 0 13.12.09 13:15


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 09:31 .


Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 RC 2