tualimforum.com  

Geri git   tualimforum.com > EĞİTİM ve ÖĞRETİM > Dersler/Ödevler > Felsefe
Kayıt ol Yardım Üye Listesi Ajanda Bugünki Mesajlar

Felsefe Felsefe dersi ödevleri,Felsefe ödevleri...


Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Aristo (Aristoteles)
Konudaki Cevap Sayısı
0
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
1224

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler
Alt 04.03.08, 18:27   #1 (permalink)
Kullanıcı Profili
Epsilon Üye
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Mar 2008
Mesajlar: 438
Konular: 256
Puan Grafiği
Rep Puanı:1185
Rep Gücü:0
RD:Burçak has much to be proud ofBurçak has much to be proud ofBurçak has much to be proud ofBurçak has much to be proud ofBurçak has much to be proud ofBurçak has much to be proud ofBurçak has much to be proud ofBurçak has much to be proud ofBurçak has much to be proud of
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 18
7 Mesajına 12 Kere Teşekkür Edlidi
:
Wink Aristo (Aristoteles)

Aristo (Aristoteles)



(M.Ö. 384 - 322) Yunan filozofu. Aristoteles, yalnızca büyük Yunan filozoflarının en sonuncusu değil, Avrupa'nın da büyük biyologlarından ilki idi. Platon'un akademisinde 20 yıl öğrencilik yapan Aristoteles, bir süre sonra Atina'dan göçüp Büyük İskender'in eğiticiliğine getirildi. M.Ö. 355'de Atina'ya dönerek ünlü okulu "Lykeion"u (Lise) kuran Aristoteles, Büyük İskender ölünce yeniden Atina'dan göçmek zorunda kaldı (M.Ö. 323) ve ertesi yıl Eğriboz adasında öldü.

Platon'un tüm duyular dünyasına ve etrafımızda gördüğümüz şeylere sırt çevirmiş olmasına rağmen, Aristoteles bunun tam tersine gerçekçi bir şekilde balıkları, kurbağaları, anemon çiçeklerini ve gelincikleri inceledi. Aristoteles, "Gerçekten var olan nedir?" sorusuna, "Şu görmüş olduğumuz tek tek nesnelerdir; şu insan, şu masa, şu ağaç gibi fertlerdir. Yoksa, Platon'un dediği gibi göremediğimiz idealar değildir" cevabını verir. Ayrıca, Platon bir şair ve destan yazarı iken, Aristoteles'in yazıları ansiklopedi maddeleri gibi kuru ve detaylıdır. Buna karşılık yazılarının temelini o güne kadar hiç yapılmamış doğa araştırmaları oluşturur.

Aristoteles Platon'la "tavuk" fikrinin tavuktan önce var olduğu konusunda da aynı fikirde değildi. Aristoteles'in tavuk biçimi ile kastettiği şey, tavuğun özgün özellikleri olarak her tavukta var olan şeylerdi. Bu yüzden tavuğun kendisi ile tavuk biçimi, ruhla beden gibi birbirinden ayrılamayacak şeylerdi. Aristoteles'in Platon'un idea öğretisi hakkındaki bu eleştirileri düşünce yönteminde de çok önemli bir değişim anlamına gelir. Çünkü Platon için gerçeklik aklımızla düşündüğümüz bir şey iken, Aristoteles için gerçeklik duyularımızla algıladığımız bir şeydi.

Aristoteles'e göre doğada çeşit çeşit neden vardı. Bunların içinde en önemlisi onun "ereksel neden" dediği nedendir. Aristoteles, doğadaki cansız süreçlerde de "ereksel neden" arıyordu. Örneğin, yağmurun yağdığını çünkü bitkilerle hayvanların büyümek için yağmura gereksinimi olduğunu söylerdi. "Ereksel neden" ile kastettiği buydu. Görüldüğü gibi Aristoteles bir anda yağmur damlalarına bir görev ya da bir "amaç" veriyordu.

Aristoteles doğayı ciddi bir şekilde düzenlemek istiyordu. Doğadaki her şeyin değişik guruplar ve alt-guruplarda bir araya geldiğini göstermeye çalışıyordu. Ayrıca Aristoteles insanların kavramlarına bir düzen getirmek isteyen titiz ve düzenli biriydi. Bu yanıyla mantığı bir bilim olarak kuran kişi de o oldu. Hangi çıkarımların ya da kanıtların mantıksal olarak geçerli olduğuna ilişkin kesin kurallar öne sürdü.

Aristoteles'e göre dünya küre biçimindedir ve her şeyi içine alır; evrenin merkezinde Yer vardır ve Yer hareketsizdir. Aristoteles Dünyadaki devinimleri yıldız ve gezegenlerin yönettiğini düşünüyordu. Ancak gökyüzü cisimlerini de hareket ettiren bir şey olmalıydı. Bu güce Aristoteles "ilk devindirici" ya da "Tanrı" diyordu. "İlk devindirici"nin kendisi hareket etmez ve o gökyüzündeki cisimlerin ve dolayısıyla doğadaki her şeyin hareketlerinin "ilk nedeni"dir. Aristoteles üç tür mutluluk olduğunu söyler: İlk tür mutluluk, arzu ve isteklerin olduğu bir hayattır.

İkincisi, özgür ve sorumlu bir vatandaş olarak var olunan bir hayattır. Üçüncü tür mutluluk ise araştırmacı ve filozof olunan hayattır. Aristoteles, insanın mutluluğu için bu üç koşulun da bir arada var olması gerektiğini ısrarla belirtir ve tek yönlülüğü reddeder. İnsanlarla ilişkilerimizde de "altın orta"yı tutmaktan söz eder Aristoteles: Ne korkak ne çılgınca atılgan, sadece cesur olacağız. Ne cimri ne savurgan, sadece bonkör olacağız der.

Aristoteles'e göre insan bir "politik varlık"tır ve insanı çevreleyen toplum olmadan gerçek anlamda insan olunmaz. Aristoteles'e göre devlet, ahlaki ve manevi gayelerle bir araya gelmiş olan insan toplulukları demektir. insanlar ne hayvanlar gibi yalnızdır, ne de Tanrı gibi tek başınadır. İnsanların birbirlerine ihtiyacı vardır. "İnsan toplumsal bir canlı"dır ve toplum, ailelerden oluşur. Devletin şeklini devletin kanunu belirler. Devlet şekilleri kendiliklerinden ne iyidirler ne kötüdürler. Ancak iyi ya da kötü yönetimler vardır.

Aristoteles üç iyi devlet türünden söz eder. Bunların ilki, devletin başında tek bir kişinin bulunduğu monarşidir. Bu devlet biçiminin iyi olabilmesi için baştaki kişinin kendi çıkarları uğruna devleti kötüye kullanmaması gerekir. Bir diğer iyi devlet biçimi aristokrasidir. Aristokraside devleti yöneten bir gurup lider vardır. Üçüncü iyi devlet biçimi de Aristoteles'in politeia demekle kastettiği demokrasidir. Ancak bu yönetim biçiminde de var olan tehlike, bir demokrasinin kolayca bir ayaktakımı egemenliğine dönüşebilmesidir.

Aristoteles'e göre kadında bir şey eksiktir. Hatta kadın "eksik bir erkek"tir. Üreme olayında erkek etkin ve verici iken, kadın edilgen ve alıcıdır. Çünkü çocuk erkeğin özelliklerini alır, diyordu Aristoteles. Aristoteles'in Avrupa uygarlığına bir başka katkısıda pek çok bilimin bug

ün dahi kullandığı bilimsel dilin kurucusu, bir çok bilimi kurup düzenleyen bir filozof oluşudur. Çağının aşağı yukarı bütün bilim dallarında yapıtlar vermiş olan Aristoteles'in ortaya koyduğu kesin gözlem ve sınıflama kuralları, İbni Sina ve İbni Rüşd'ün yapıtlarının çevirileri aracılığıyla Ortaçağda bütün Batı kültürüne damgasını vurmuş, Aquinolu Tommaso'nun Hıristiyanlık ile Aristoteles mantığını bağdaştırmak çabalarıysa, dogmacı özelliklerinden ötürü, gelişmeyi kösteklemiştir.

Burçak isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Tags
aristo, aristoteles


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar son Mesaj
Aristoteles (Aristo) Hayatı ( Biyografisi ) Deniz Yabancı Edebiyatçıların Hayatı(Biyografisi) 2 02.02.08 23:13


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 22:10 .


Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 RC 2