HALK TÜRKÜLERİMİZ
Erzincan ve çevresinde halk müziği ürünleri çok çesitlidir. Deyişler, türküler, ağıtlar, gelin havaları, doğa türküleri yöreyi tümüyle yansıtır. Halk müziğinin çok değişik ritim zenğinliği vardır. 2 ve 4 zamanlı ana usullerin, bunların üçerli biçimlerine sık rastlanır. 5,7,8,9 zamanlı birleşik usullerin değişik tipleriyle, 10 ve 11 zamanlı usullerin tipine uygun ezgiler vardır.
Erzincan halk müziğinde, Kemaliye'nin ayrı bir yeri vardır. Kemaliye ağzı kendi içinde Abçağa, Teymen, Vank gibi ağız özellikleri gösterir. "Yeşil kurbağalar öter göllerde" adlı uzun hava baçka yörelerde de söylenen ünlü bir ezgidir. "Ala Gözlü" ve "Hoyrat" da tanınmış havalardır.
Halk Sazları: Bağlama kültürü Erzincan'da yaygındır. Cura ve çöğür denilen sazlar tezenesiz çalınır. Sağ elin parmak uçları tezene gibi kullanılır. Bu teller üzerinde sıyırarak çalma yöntemine "şelpe" denir.
Tezeneli sazlardan, bağlama ailesinin tümü kullanılır. Üflemeli sazlardan zurna, Dili*dilsiz kavallarla, dağ köylerinde çığırtma çalınır.
Erzincan Halk Türkülerinin Sınıflandırılması
Tören Türküleri: Cezayir, cirit havası, kına havası
Kırık (Neşeli) Havalar: Akşamın vakti geçti, Başında kara papak, Ben yarime ne yaptırdım, Bu gece uyumamışam, bugün bendir güzel gördüm, Çay kenarı çim tutar, Evlerinin önü, Geline bak geline, Giderim ben de ben de, Gönü1 verdim bir esmere, Harkımı pakladım, Hayriye, İndim o yarin bağına, Karşı dağın geveni, Kaşların ince ince, Kevengin yollarında, Kırmızı gül*lerin, Küstürdüm barışamam, Köylü Kızı, Nasıl methedeyim sevdiğim seni, Nineler, Odasına gir*dim, Ördek isen göle gel, Şebge'nin kavakları, Şu karşı yaylada, Turnamın kanatları, Üç güzel*ler,
Hüzünlü Türkülerimiz: Altın taşda incim var, Başı pare pare, Bir nazenim, Bir seher vaktinde, Bugün bir dilbere eyledim ülfet, Çesme senin, Çıkar yücelerden, Ela gözlüm ben bu elden gidersem, Ela gözlerini sevdiğem dilber, Erzincan'da bir kuş var, Eşimden ayrıldım yoktur kara*rım, Gönül kuşu, Huma kuşu yere düştü ölmedi, Kabe'den gelen hacılar, Kadir Mevlam Senden bir dileğim var, Kahbe felek sana nettim neyledim, keklik gibi kanadımı süzmedim, Nasıl yar diyeyim ben böyle yara, Tanrı'dan diledim bu kadar dilek, Vardım Hint eline, Yarim senden ay*rılalı, Zeynep
Olaylı Türkülerimiz : Ağılın önü kenger, Ana beni bir çocuğa verdiler, Aras kenarının ince dumanı, Ayrıldım sıladan, Cemil, Kemah boğazı kara, Taşa verdim yanımı,.....
Mesleki Türkülerimiz : Hamamcı, Saraçlar içinde
Kahramanlık Türkülerimiz: Aslı kurdoğlu kurt gerek, Yiğidin kiratı,
Orta Oyunu Türkülerimiz: Ben genç, idim ihtiyara verdiler, Deli kız sinin geliyor,........
Hikayelerde geçen Türkülerimiz: Arzu ile Kamber, Esman ile Zincan,.....
Dini Türkülerimiz : Kabe'nin yolları, Şol cennetin ırmakları, Erenler cemine her can giremez, Hakikat bir gizli sırdır, Erzincan semahı,.....
Mayalar (Uzun Havalar): Ağam bu da naz, Baba der, Aras kenarının ince dumanı, Bacadan aşıyor, Dağlar ağardı kardan, Doktor gelmiş yaralarım bağlıyor, Eğirdim kelep ettim, Erzincan'a girdim ne güzel bağlar, Evlerinin önü kavak, içerden yar içerden, istasyon önünde bir kara bulut, Kuleden gel kuleden, Şu yüce dağları duman kaplamış, Yaradan var, Yıldız,....
KADİR MEVLAM SENDEN BİR DİLEGİM VAR Kadir Mevlam senden bir dileğim var Beni muhannete muhtaç muhtaç eyleme Eğer muhannete muhtaç eylersen Kara denizlere gark eyle beni Muhannettin suyu dolayı akar Gezdiği yerleri od olur yakar İyilik eylersen başına kalkar Beni muhannete muhtaç eyleme Muhannet dediğin zehirden oktur Lütfuna kerem et ihsanı çoktur Sağ gözün sol göze faydası yoktur Beni muhannete muhtaç eyleme BİR SEHER VAKTİNDE Bir seher vaktinde indim bağlara Öter seyda bülbül gül yaralanır Bakmaz mısın sinemdeki yaraya Derdimi söylesem dil yaralanır Boş geçirmeyelim gel şu çağları Dolanalım sahraları bağları Bir gün gazel döker ömrün bağları Eser sam yelleri dal yaralanır DAİMi'yem eder çeşmim giryanı Dostun muhabbeti cennet ortağı Benim şu dünyada derdim ortağı Sazım figan eder tel yaralanır. Uzun Havalar DAĞLAR AĞARDI KARDAN Dağlar ağardı kardan Haber gelmedi yardan Ya gel, ya mektup gönder Kurtar beni bu dardan. Talandı bağ talandı Güz geldi baltalandı Yetiş Kabrim üstüne, Örtüldü, tahtalandı. İÇERDEN YAR İÇERDEN İçerden yar içerden Kes bağrım yar içerden Gözüm kapında kaldı Çıkmıyor yar içerden Dil meze, gerdan meze Dil değil dudak meze Bilmedim gönül verdim, Kadir kıymet bilmeze.