tualimforum.com
>
MÜZİK ve VİDEO
>
Müzik - Video - Klip-Slayt
>
Enstrümanlar
Türk Müziğindeki Telli Çalgılar
Kullanıcı ismi
Beni hatırla
Şifreniz
Kayıt ol
Yardım
Üye Listesi
Ajanda
Bugünki Mesajlar
Arama
Forumları ara
Konu gösterimi
Mesaj gösterimi
Gelişmiş arama yap
Seçilene git...
Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Türk Müziğindeki Telli Çalgılar
Konudaki Cevap Sayısı
0
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
Görüntülenme Sayısı
1860
LinkBack
Seçenekler
04.01.11, 04:05
#
1
(
permalink
)
Kullanıcı Profili
Melodi
Moderator
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Oct 2008
Mesajlar: 508
Konular: 383
Puan Grafiği
Rep Puanı:1514
Rep Gücü:32
RD:
Teşekkür
Ettiği Teşekkür: 17
36 Mesajına 49 Kere Teşekkür Edlidi
:
Türk Müziğindeki Telli Çalgılar
Türk Müziğindeki Telli Çalgılar
Çartar
Acem diyãrında, Şeyh Safî’nin gözetiminde Kemâl Ãhî tarafından télif edilmiş olduğu söyleniyor. İsminden de anlaşılabileceği gibi, Çartar’ın dört telli ve perdeli bir saz olduğu düşünülmektedir. Evliyã Çelebi, Çartar gibi dört telli olan ve Türkmenler arasında yaygın olan Şarkî adında bir başka saz da zikretmektedir, ki bu çalgının Bosna-Hersek’te bilinen Sargija olması muhtemeldir. Oysa, günümüzde Çartar tedãvülden kalkmış görülüyor. Evliyã Çelebi, bir de, Arapgirli Şükrullah Bey’in télifi olan, Rüdã isimli, Çartar’a benzeyen, beş telli, perdeli, levendãne bir sazın, kendi zamãnında îcãdedildiğini yazmaktadır. Günümüzde, beş telli benzer bir çalgı günümüz Özbekleri arasında yeğ tutulmakta imiş.
Çeng
Süleyman Peygamber zamanında Fisagor tarafından îcãdedildiği, “fil hortumu şekline sãhip” 40 telli dikey bir çalgı olduğu, dinleyene hayat ve zevk aşıladığı söylenmektedir. Mısır, Fars, Hint ve Çin medeniyetlerinde, bu çalgının akrabãsı olduğunu anladığımız tãrihî çalgılara çokça rastlanmaktadır. Çeng’in, Batı Müziğindeki Arp adlı çalgının atası olduğu anlaşılmaktadır. Onun, İbn-i Gaybî zamanında 17, Amasyalı Şükrullah zamanında 24 telli olduğunu öğrenmekteyiz. Bununla berãber, Manisa’da îcãdedildiği söylenen 24 telli Muğni adlı bir çalgı da, yassı yüzlü ve kambur gövdeli dik bir saz olan Çeng’e benzemektedir. Evliyã Çelebi’nin tãrif ettiğine göre, Nîhãnî Çelebi’nin “saznãme”sinde yer vermediği Muğni, Tire, Manisa, Aydın, Saruhan, Karabiga, Sığla ve Menteşe yöresince çokça bulunan levendãne bir müzik ãleti; başka kaynaklara göre ise, Safiyüddin Urmevî’nin Rebab, Kãnun ve Nüzhe gibi çalgıların özelliklerini birleştirerek Îran’da geliştirdiği 39 telli bir saz olmaktadır 7.
Çeşde
Selânikli Benlişah’ın îcãdı olduğu hâlde, Çöğür gibi beş kirişli, ancak kısa saplı ve sık perdeli, küçük ve yuvarlak karınlı, gür sesli bir saz olduğundan bahsedilmektedir. İstanbul-Balat çingeneleri arasında yaygın olduğu söyleniyor. Günümüzde tedãvülden kalkmıştır.
Çöğür
Germiyan beyi Kütahyalı Yãkup Germiyãnî’nin îcãdı olduğu söylenen bu çalgının, tahta göğüslü, beş ya da altı telli, yirmialtı perdeli, büyük gövdeli bir saz olduğu ve Yeniçeri Ocağı’na mahsus olduğu söylenmektedir. SûndarHamdioğlu Şemsi Çelebi’nin télif ettiği söylenen, Yûnkar (Yonkar) adlı, üç telli bir sazdan bahsedilmiştir, ki harem ağalarının çaldığı söylenen bu ãletin büyüğüne Çöğür denmekteymiş. Yunan Müziğinde Kithãrã adlı çalgıya benzeyen bu sazların her üçü de artık tedãvülden kalkmıştır.
(Sürder) adlı bir Kürt çalgısının da, tıpkı Çöğür gibi bir saz olduğu, ancak gövdesine on tãne demir tel bağlandığı ve güzel yakıcı bir ses verdiği söylenmektedir.
Kãnun
Müellifi belirgin değildir. Bãzı iddialara göre Fãrãbî’nin, diğerlerine göre İbn-i Hallegan’ın îcãdıymış [12]. Çeng’e bezerliğiyle dikkat çeker, ancak aksine yatay çalınır. Pãdişah huzurunda rağbet gören, diz üstüne konup iki elin parmaklarındaki bağa ile çalınan, iki kö
pr
üsü arasına 9 ilâ 60 mãdenî tel gerilen üçgenimsi bir saz olduğundan sözedilmektedir. Ayrıca, Safiyüddin Urmevî’nin îcãdı olduğu anlaşılan, üçer üçer gerili 81 telden müteşekkil Nüzhe, yapısal özelliği îtibãriyle Kãnun ile özdeştir 7. Gãyet eski bir çalgı olduğu anlaşılan Kãnunun, İstanbul’da 15. yüzyılda revaçta olduğundan, ancak 18. yüzyılda kullanımının seyrekleştiğinden, 19. yüzyıl sonrasında ise tekrar tedãvüle girdiğinden bahsedilmektedir. Oysa, Kãnunun 18. yüzyılda bilhakis revaçta olduğuna dair görüşler de vardır 12. Kãnun, Batı Avrupada Klavikord, Klavsen, hatta Piyanoforte gibi çalgıların atası; Avusturya’da Zither, Macaristan’da Simbalon ya da Dulçimer, Doğuda Santur, Biva ve Koto gibi çalgıların akrabãsıdır. Batıda Kanon yãhut Psalteri adlarıyla tanımlanmaktadır. Eskiden perde ayarları, tellerin kenarına sol elin başparmağı ile basılarak yapılmakta iken, günümüzde, 19. yüzyılın ikinci yarısından beri yürürlükte olan mandal sistemiyle berãber, üçer üçer gerili 72, 75 veya 78 telden müteşekkil kãnun modeli kullanılmakta ve bu meşhur ãlet, her iki elin işãret parmaklarına takılan yüksüklere sıkıştırılmış bağdan mızraplarla çalınmaktadır 7,[13]. Güncel Geleneksel Türk Mûsîkîsi topluluklarının vazgeçilmez bir sazıdır.
Kopuz
Sultan II. Mehmet’in vezirlerinden Hersekzãde Ahmet Paşa’nın îcãdı olduğu söylenmektedir. Üç telli bir saz olduğundan, Bosna, Budin, Kanlıcı, Eğre ve Temeşvar gibi yörelerde çokça çalındığından bahsedilmektedir. Evliyã Çelebi, mizãhî bir üslupla “aygır gibi kişneyen levendâne şeştar yavrusu” dediği bu çalgıya Anadolu’da hiç rastlamadığını ifãde etmektedir; ki bu bilgiler, Türklerin ata çalgısı olduğu iddia edilen Kopuz sözkonusu olduğunda hayli ilginçtir. İbn-i Gaybî’ye göre ise, 15. yüzyılın başında, özellikle nãzım ve nesir türünden Türk masallarına eşlik etmede kullanılan ve muhtemelen günümüzde Bağlama, Bozuk ve Meydan Sazı 7 olarak bildiğimiz türlere benzeyen OzanKüpüz-u Rûmî adlı deri karınlı ve beş çift telli bir Anadolu sazı mevcuttur. Bundan başka, bir de Karadüzen adı verilen bir tür vardır ki, Evliyã Çelebi bu sazın, Kãnûnî Sultan Süleyman’ın hışmından korkup Anadolu’yu terkeden şehzãde Bãyezid ile berãber Acem diyãrına sığınan Kuduz Ferhat isimli bir müellifin îcãdı olduğunu, Tanbura şeklinde, üç kirişli, sürãhi gövdeli ve perdeli bu çalgıyı ismi geçenin Isfahan’da peydah ettiğini ve bilhassa taşralı ayakkabıcılıar arasında yaygın olduğunu yazmaktadır. Kopuz’un Macaristan’da kullanılan Kobza adlı çalgıya, Karadüzen’in, Arnavutluk’ta kullanılan Düzen adlı saza denk olması muhtemeldir. Evliyâ Çelebi, ayrıca Muğla’da îcãdedildiğini zikrettiği BarbutOklu Kopuz veya Yaylı Kopuz gibi yaylı çalgıları belirtmede kullanılmaktadır adlı bir Türk sazı yanısıra, bir de (Berbat) adında kopuz-vãrî bir sazdan bahsetmektedir; ki yazılana göre, bu çalgının düz bir sapı, kiriş tellerinin her iki yanında ayrıca mãdenî telleri ve tellerden aşağı dört burgusu varmış. Orta Asya’da ise Kopuz, özellikle Kırgız, Altay ve Kuzey Türkleri arasında, ØSantur
Evliyâ Çelebi adını vermişse de tanımlamamıştır. Ses tahtası üzerine mâdenî teller gerili bir İbrãnî çalgısı olduğundan bahis vardır. Kãnunun akrabãsı olduğu açıktır. Eskiden ibrişim teller ile çalınmakta imiş. Tevrat’ta PsanterinSantur kelimesi buradan kök almıştır. Safiyüddin Urmevî’ye ait olduğu söylenen Nüzhe adlı çalgının 7, Santur’dan türemiş olduğu kabûl edilmektedir. Santurun, 11. yüzyıldan sonra, çeşitli tasarılarda Avrupa’ya yayılmış olduğu ve özellikle Macaristan’da, gümüş sarmalı çelik tellere sãhip Dulçimer adlı çalgının oluşumunu tetiklediği anlaşılmaktadır. Bugün, dünyadaki “etnik-otantik sazlar” arasında en önde gelen bir çalgı ãilesini Santurgiller oluşturmaktadır. İkizkenar bir yamuk şekline sãhip olan geleneksel Türk ve Îran Santurları, üçer üçer gerili olan 72 sarı pirinç tele, ucu keçe yãhut tülbent sarılı zahmeler (veya mızraplar) ile vurularak çalınır. 19. yüzyıl sonuna gelindiğinde, İstanbul’da Alla Turka ve Alla Franga şeklinde iki tür Santur kullanılmıştır. Hamãilî Santur da denilen Alla Franga Santur, beşer beşer gerili, üç oktavlık kromatik ses alanına sãhip 160 telden, Alla Turka Santur ise, iki buçuk oktavlık “noksan bir ses sistemine” sãhip üçer üçer gerili yaklaşık 96 telden müteşekkildir . Bu ãleti geliştirebilmek üzere sarfedilen bir takım çabalara rağmen, 20. yüzyılda yeterince rağbet görmeyen Santur, artık Geleneksel Türk Mûsîkîsi çalgı topluluklarında kullanılmamaktadır.
Şeşhãne
Şirvanlı Rızãeddin’in îcãdetmiş olduğu söylenen, ud gibi burgu yerleri eğri, ancak uzunca saplı, perdesiz, balık kursağından ya da ibrişimden yapılan altı telli bir çalgı imiş. Anlaşıldığı kadarıyla, zor bir ãlet olduğu hâlde, tüm makamlar çalınabiliyormuş. Günümüzde tedãvülden kalkmıştır.
Şeştar
Tebrizli Ali Han’ın îcãdettiği söylenen bu sazın, Çartar gibi perdeli, ancak isminin de işãret ettiği gibi altı telli olduğu yazılıdır. Deriden karınlı Şeştar, günümüzde Îran, Azerbaycan ve Kafkasya yöresinde kullanılmakta imiş. İbn-i Gaybî’nin tanımladığına göre, farklı ebatlarda Uda benzeyen üç ayrı türü varmış ki, bunların telleri, çifter çifter akord edilirmiş.
Tanbur
(Tanbura)
Birkaç çeşidi olan uzun saplı ve mâdenî telli meşhur sazdır. Türk Tanburu denilen çeşidi günümüzde en çok bilinenidir. Bir diğer çeşit ise, Şirvan Tanburu olmaktadır. İbn-i Gaybî’ye göre, ilkinin gövdesi daha küçük ve sapı daha uzun idi ve buna iki ya da üç kiriş tel takılırdı. Diğeri de iki telli olmakla berãber, armut şeklindeki gövdesiyle Türk-Îran sanatında çokça resmedilmiştir. Fãrãbî, Horasan Tanburu adını verdiği bir başka türden sözetmektedir [16]. Yunanlıların İçitali adını verdikleri iki telli tanburun 18. yüzyıl ortalarına kadar revaçta olduğunu anlamaktayız. Bunun dışında, Kütahyalı İftedlioğlu’nun télif ettiği söylenen Tel Tanbur zikredilmektedir, ki zampara çalgısı olduğu, mahalle aralarında kadınları pencerelerden sarkmaya dãvet ettiği, üç teli bulunduğu ve muhtemelen mızrapla çalındığı ifãde edilmiştir. Günümüzde, yarısı bakır yarısı çelik olmak üzere 8 telli olan Tanbur, bağa adı verilen kaplumbağa kabuğundan bir mızrap ile çalınmaktadır. Geleneksel Türk Mûsîkîsinin vazgeçilmez sazı Tanbur, Batıda Pandor diye anılmaktadır
uD
Fisagor veya Eflâtun tarafından îcãdedildiği rivãyet edilen Ud, Fãrãbî’ye, Amasyalı Şükrullah’a ve İbn-i Gaybî’ye göre, ibrişimden 5 telli, armut şeklinde, perdeli, kısa kollu, burgu kısmı kıvrık bir sazdır 7. Evliyã Çelebi’den anladığımıza göre, onun zamanında Tanbur halk tarafından daha çok sevildiği için, Ud pek revaçta olmayan bir çalgı idi. 11 ilâ 13. yüzyıllar arasında “Endülüs Müslümanları” ve Hıristiyan haçlı seferleri aracılığı ile Avrupa’ya tanıtılmış olan Ud, 19. yüzyılda Lâvta [18] adında ve şeklinde Anadolu’ya dönmüştür, ki beşli aralıklarla akordedilmiş 4 tãne çift tele sãhip olan “tampere perdeli” Lâvta’nın gelişi, zãten bilinen Udun yapısını dönüştürmüş, Ud, bugün bildiğimiz, perdesiz ve 11 telli şekle bürünmüştü
Yelteme
(Yeltme)
Şemsi Çelebi’nin îcãdettiği söylenen Yelteme, tanbur cüssesinde, ama daha kısa boylu ve çift bamlı, kiriş telli bir saz olarak geçiyor, ki hâl-i hazırda Îran, Kafkasya ve Türkistan coğrafyasında sevilen bir saz olduğunu öğreniyoruz.
--------------Tualimforum İmzam--------------
Ne kadar uzaksın öyle
Yollar bitmiyor
Günler bitti
Yıllar bitti
Gece gündüz ömür bitti
Seninle...
Tags
calgilar
,
çartar
,
çeng
,
çeşde
,
çöğür
,
kopuz
,
muzigindeki
,
tanbur
,
telli
,
telli çalgılar
,
turk
,
türk müziğindeki
,
türk müziğindeki telli çalgılar
,
yelteme
,
şeşhãne
,
şeştar
«
önceki Konu
|
sonraki Konu
»
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor.
(0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
Seçenekler
Yazdırılabilir şekli göster
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Yetkileriniz
You
may not
post new threads
You
may not
post replies
You
may not
post attachments
You
may not
edit your posts
BB code
is
Açık
Smileler
Açık
[IMG]
Kodları
Açık
HTML-Kodları
Kapalı
Trackbacks
are
Açık
Pingbacks
are
Açık
Refbacks
are
Açık
Forum Rules
Benzer Konular
Konu
Konuyu Başlatan
Forum
Cevaplar
son Mesaj
Cümbüş Hakkında Bilgi - Telli Çalgılar Cümbüş Nedir
Melodi
Enstrümanlar
1
20.10.20
16:20
Pop Müziğinde Kullanılan Çalgıları - Pop Müziği Çalgıları Nelerdir - Telli Çalgılar
Melodi
Enstrümanlar
1
20.10.20
16:19
Bağlama Hakkında Bilgi - Telli Çalgılar Bağlama Nedir
Melodi
Enstrümanlar
0
26.09.11
00:15
Çöğür Hakkında Bilgi - Telli Çalgılar Çöğür Nedir
Melodi
Enstrümanlar
0
26.09.11
00:12
Banjo Hakkında Bilgi - Telli Çalgılar Banjo Nedir
Melodi
Enstrümanlar
0
26.09.11
00:09
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat:
06:02
.
-- English (US)
-- Tr
İletişim
-
www.tualimforum.com
-
Arşiv
-
Kullanım sözleşmesi
-
Yukarı git
Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 RC 2
LinkBack
LinkBack URL
About LinkBacks
Bookmark & Share
Digg this Thread!
Add Thread to del.icio.us
Bookmark in Technorati
Tweet this thread