Bu şampiyonun hayatı roman olur.. Tayvan'da 1-17 Eylül tarihleri arasında yapılacak İşitme Engelliler Olimpiyatları'na katılacak Atletizm Milli Takımı'nda yer alan Avrupa şampiyonu ve Türkiye rekortmeni gülleci Mahmut Kılıç'ın hayatı tam bir roman... Gülle atmada 15.05 ile Türkiye rekorunu elinde bulunduran ve olimpiyatlarda altın madalya hedefleyen Mahmut Kılıç, yaşamı boyunca karşılaştığı tüm zorluklara rağmen yılmamış ve hayata olan bağlılığını hiç kaybetmemiş. Henüz 5 aylıkken babası bıçaklanarak öldürülen Kılıç, annesi tarafından da terk edilerek yetiştirme yurduna bırakılmış. O günden sonra 6 yetiştirme yurdu, 6 yatılı okul değiştiren Mahmut Kılıç, 9 yaşında menenjite yakalanarak duyma yetisini yitirmiş.
Kılıç, küçük yaşta dünya sesleriyle bağlantısının kesildiğini belirterek, ''Hastalıktan sonra uzun süre bu durumu kabullenemedim. Çok zor günlerdi benim için ama zamanla alıştım'' dedi.
Okul yıllarında güreşmeye başladığını ve daha sonra bir tanıdığı sayesinde 2000 yılında gülle atmaya başladığını ifade eden 26 yaşındaki Kılıç, şöyle konuştu:
''2007 yılına kadar çalıştığım antrenör iyi değildi ve belli bir antrenman sistemim yoktu. O yıl şimdiki antrenörüm Sedef Kurt'a giderek beni çalıştırmasını istedim. Çok az süremiz vardı. O süre içinde öğrendiğim 1-2 teknikle Avrupa Şampiyonası'nda altın madalya kazandım. Daha sonra ayrılmadık zaten. Sedef hocam yanımda olduğu sürece benim için imkansız diye bir şey yok.''
-''TEK SPONSORUM DEVLET''-
Niğde Adliyesi'nde evrak taşıdığını ve devlet memuru olduğunu ifade eden Kılıç, ''Evliyim, memur maaşıyla geçinip spor yapıyorum. Hiçbir sponsorum yok. Normal sporculara milyarlar harcıyorlar. Benim suçum işitme engelli olmak. Devlet memuruyum, tek sponsorum da o. İşitme engelli olmasam o da olmayacaktı belki'' diye konuştu.
Olimpiyat şampiyonluğunu hedeflediğini ve tek isteğinin ödül yönetmeliklerinde adil davranılması olduğunu kaydeden Kılıç, daha önceki 3 madalyasında da hakkını alamadığını savundu.
-ANTRENÖR KURT-
Mahmut Kılıç'ı çalıştıran Sedef Kurt ise sakatlık gibi herhangi bir aksaklık olmadığı takdirde olimpiyatlardan altın madalyayla döneceklerini söyledi.
Kılıç ile 2,5 yıldır birlikte çalıştıklarını ifade eden ve aynı zamanda Niğde Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu'nda öğretim görevlisi olan Kurt, şunları söyledi:
''Mahmut bana geldiğinde işaret dilini bilmiyordum. Ben de eski milli atletim. Gülle ve disk atmada şampiyonluklarım var. İlk başlarda yazarak anlaştık. Teknik terimlerle başladık. Ben tekniğin adını yazdım o da bana işaret dilinde nasıl olduğunu gösterdi. Şimdi işaret dilini çok iyi konuşuyorum. 3 ay gibi kısa bir sürede öğrendim, herkes çok şaşırdı.''
Niğde'de gülle atma çemberi olmadığını, Niğde Belediyesi ile Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü'nün kendileri için çember ve atış alanı yaptığını anlatan Kurt, ''Ayrıca İşitme Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Oktay Aktaş hiçbir isteğimizi geri çevirmedi. En iyi kalitede malzeme sağladı. Herkese çok teşekkür ediyoruz. Her imkan sunuldu, bize düşen sadece çok çalışmak'' dedi.
Mahmut Kılıç ile karşılıklı güvene dayalı bir ilişkileri olduğunu dile getiren Kurt, sözlerini şöyle tamamladı:
''Onu çok iyi tanıyorum. O da bunu bildiği için bana çok güveniyor. İşitme engellilerle iletişim kolay olmuyor bazen ama Mahmut çok söz dinliyor, hiç asiliği yok. Allah utandırmasın, inşallah altın madalya ile dönerek emekleri boşa çıkarmayacağız.'' Kaynak: Ajansspor --------------Tualimforum İmzam-------------- . . . . |