Engelliler Komisyonunun Basın Açıklaması:
ADIMIZA BAĞIŞ TOPLANMASINDAN BEZDİK! ARTIK YETER!
Engelli vatandaşları, sürekli olarak yardıma muhtaç, irade sahibi olmayan ve sadece başkalarının yardımları ile yaşayan, acınan bireyler olarak gören, gösteren bazı çevrelerin, insanların sözde yardım kampanyaları düzenlemelerinden artık bezdik…
Son yıllarda neo-liberal sistemin, sosyal devletin topluma karşı olan yükümlülüklerini tasfiye girişimi; dernek ve vakıf sıfatlı bir çok engelli “simsarının” ortaya çıkmasına neden olmuştur.
Engelli simsarı dernek ve vakıfların; tekerlekli sandalye başta olmak üzere zaten devletin her engelli yurttaşına sağlamakla yükümlü olduğu araç, gereçler üzerinden rant sağlanmasının, engellileri istismar etmesinin önüne geçilsin istiyoruz.
Engelli simsarlarına çeşitli düşüncelerle bağışta bulunan vatandaşlar, engelli insanları hayata bağlıyoruz savı ile, Çin’den getirilen 600 TL ye malolan, akülü tekerlekli sandalyelerin, resmi kayıtlarda bağış bedeli 2000 TL gösterilerek, aradaki 1400 TL’nin simsarlarca aralarında bölüşüldüğünü bilse, ve hatta bağışçıların vicdan duygularını hareketlendirmek için özellikle yumuşak, müşfik ses kullanıldığını bilse ne büyük hayal kırıklığına uğrayacakları aşikardır. Bütün bağış toplama, zinciri ve benzerleri toplumun gözünde tüm engellileri, zavallı, dilenci, hiç bir işe yaramayan, çalışma güçleri bulunmayan insanlar durumuna düşürmektedir. Bağışta bulunan her insan, bilinçli bağışının ardını arkasını takip eden, soran, sorgulayan insanlar olduğunda, engelli simsarlarına geçit vermeyecektir inancı ve düşüncesindeyiz.
Engelli ve yakınlarının yaşamsal, sosyal ve ekonomik sorunları; devletin yeterince ve yerince konu ile ilgilenmemesinin bir sonucudur. Dernek, vakıf ve STK’ların sorumluluğu, devletin yapması gereken görevi üstlenmek değil, devlete, görev ve sorumluluklarını yerine getirmesi için baskılayıcı ve denetleyici rol üstlenmesi olmalıdır. Her şeyden önce devletin, vatandaşlarına engelli nüfusunun azaltılması, engelliliğin gerçekleşmeden önlenmesi, gerçekleştiğinde ise yaşamını nasıl kolaylaştırabileceği, devam ettirebileceği ve devlet kurumlarının ona neleri sağlayacağını anlatması, yol gösteren kitapçıklar ulaştırması, ilgili tüm devlet kurumlarındaki personeli bu yönde eğitmesi şart ve şarttır. Bu süreç tamamlandığında, toplum kendisinden farklı olana bakışında, rant düşkünü simsarların eline düşmeyecek kültürü geliştirecektir.
Engelli vatandaşların en önemli sorunları, günlük yaşamlarında mimari engeller, ulaşım araçlarını kullanamamak, istedikleri yere ulaşamamak, zorlukların onu dışlamasından dolayı eve kapanmak, eğitim alamamak ve üretim sürecine katılamamak gibidir. Bu anlamda, engellilerin sorunlarına destek olmak, çözmeye çalışmak demek, insanların kendi vicdanlarını aklamayı, rahatlatmayı ön planda tutarak onlar için bağışta bulunması ve devletin de buna izin vermesi demek olmamalıdır.
Sosyal sorumluluk bilincinden uzak kesimler ile onların magazin, sansasyonel olay isteklerine cevap veren medyanın, engelliler ile ilgili konuları işleme ve gündemde tutma biçimi, kısır döngü içerisinde vatandaş ile sorumlular arasında afyon etkisi uyuşukluğa neden olmaktadır.
SORGULUYORUZ…
Yapılmak istenenler; tüm engellileri zavallı, muhtaç, düşkün, işe yaramayan olarak göstermek, kabul ettirmek, toplumdan dışlamak, tecrit etmek, engelli insan ve engeli olmayan insan, iyilik yapan insan ve iyilik alan insan ayrımcılığı yapmak mıdır? Engellileri; düşünmeyen, üretmeyen, beceri, meslek sahibi olamayan, duyguları, sevgileri, cinsellikleri olmayan insanlar olarak görüp, göstermek ve onları tecrit etmek gayreti var mıdır?
ÖNERİYORUZ…
Her türlü ihtiyaç ve gereksinimleri başta Anayasamız, yasalar ve yönetmelikler çerçevesinde karşılanması sağlanan ve sağlanabilecek olan engelliler için, vicdan sömürüsü ile bağış organizasyonu yapanlara izin verilmesin. Hiç bir engelli, sömürü, siyaset aracı edilmesin. Vitrin olarak kullanılıp, gizli amaçlara hizmet ettirilmesin.
UYARIYORUZ!
Toplumun, masum duygularını, başta magazin merakı olmak üzere eğitimsiz eğilimlerini kullanarak, rant simsarlarına, sömürgecilere, kirli politikacılara aracı olan, birlikte olan medya kuruluşlarını, program yapımcılarını, yazarları UYARIYORUZ. Her insan potansiyel ENGELLİDİR. Yarın aynı duruma düşmeyeceğim garantisini hiç bir insan vermez.
Toplum bilincini yaratmak, uygar toplum oluşturmak için çaba göstermek, her vatandaşın SORUMLULUĞUDUR.