26 Ekim 26 EKİM 1938 - Atatürk'ün, kız kardeşi Makbule (Atadan), Afet (İnan) ve Sabiha Gökçen'i beraber kabulü. 1936 - Atatürk'ün, akşamüzeri İsmet İnönü'nün köşküne gidişi, daha sonra otomobille Gazi Orman Çiftliği'ne kadar bir gezinti yaparak Çankaya'ya dönüşü. 1933 - TBMM'de Cumhuriyet'in 10. Yılı münasebetiyle hazırlanan Genel Af Kanunu kabul edildi. Bu afla TCK'nun değişik maddelerinde hüküm giymiş gazeteci ve siyasetçinin yamsıra İstiklal Mahkemeleri'nde yargılanarak, hüküm giymiş sanıklar da affedildi. 1930 - Yunanistan başbakanı Elefterios Venizelos resmi bir ziyaret için Türkiye'ye geldi. 1924 - Atatürk'ün, Ziya Gökalp'ın ölümü üzerine eşi Vecihe Hanım'a başsağlığı telgrafı: "Muhterem eşiniz Ziya Gökalp Bey'in bütün Türk âlemi için pek elim bir kayıp teşkil eden ölümü sebebiyle başsağlığı dileklerimi ve Türk milletinin samimî kalbî teessürlerini sunar ve Türk milleti ve hükümetinin büyük düşünürün ailesi hakkında müşfik hislerini temin ederim efendim." Lâtife Hanım'ın, Ziya Gökalp'm ölümü üzerine -Lâtife Gazi M. Kemal imzasıyla- eşi Vecihe Hanım'a başsağlığı telgrafı: "Türkiye'nin ilim âlemi için çok kıymetli bir uzuv olan muhterem eşiniz Ziya Gökalp Bey'in kaybı nedeniyle üzüntü ve başsağlığı dileklerimi arz ederim, efendim." Ziya Gökalp'm eşi Vecihe Hanım'ın, Atatürk'ün gönderdiği başsağlığı telgrafına cevabı: "...Hayatını millete adayan ve bu sebeple onun kurtarıcısı olan zât-ı devletlerine dünyada en ziyade hürmet ve sevgi beslediğini bildiğim merhum eşimin elim kaybı karşısında büyük Türk milletinin ve onun kurtarıcısı Gazimizin gösterdiği üzüntü, bu matemli günlerimizde üzgün kalplerimize teselli veren en büyük kuvvet olmuştur." Ziya Gökalp'm eşi Vecihe Hanım'ın, Lâtife Hanım'ın gönderdiği başsağlığı telgrafına cevabı: "Eşimin kaybı nedeniyle nihayetsiz acımıza iştirak ettiğinizi bildiren başsağlığı telgrafınız, bizi çok derinden duygulandırmış ve minnettar etmiştir. Teşekkürlerimi arz ederim, efendim." Kazım Karabekir Paşa, Birinci Ordu Müfettişliğinden ayrıldı; artık milletvekili olarak çalışacağını bildirdi. 1923 - Atatürk'ün başkanlığında, Çankaya'da Vekiller Heyeti'nin toplanması ve Atatürk'ün teklifi üzerine Fethi (Okyar) Bey Kabinesi'nin istifa kararı alması. 1922 - İsmet Paşa'nın Hariciye vekilliğine seçilmesi.
İsmet İnönü, Lozan Konferansı öncesinde Dışişleri Bakanlığı görevine getirildi. Yusuf Kemal Bey'den (Tengirşenk) boşalan Hariciye Vekilliğine İsmet Paşa (İnönü) seçildi. Atatürk'ün, Profesörler Kurulu'nun 19 Eylül 1922 tarihli kararı gereğince, kendisine "fahrî profesörlük" unvanı verilmesi münasebetiyle İstanbul Darülfünunu Edebiyat Fakültesi'ne teşekkür telgrafı: "...Eminim ki, millî bağımsızlığımızı ilim sahasında fakülteniz tamamlayacaktır! Bu şerefli gelişmenin gerçekleşmesini üzerine alan kurulunuz arasında bulunmak bence iftihar sebebidir." Lâtife Hanım'ın İzmir'den Başyaver Salih (Bozok) Bey'e mektubu: "...Sizden çok rica ederim, ekli mektubu Paşa Hazretleri'ne takdim edin. ...Acaba kendilerinden bugünlerde İzmir'i ziyaret edip etmeyeceklerini sorabilir misiniz? Paşa Hazretleri'ni herkesten evvel karşılamak istiyorum. Herkesten önce, 'Paşam, hoş geldiniz!' demek, acaba o günü görmek nasip olacak mıdır?" 1919 (26-27) - Atatürk'ün 13. Kolordu'ya direktifi: "Urfa, Maraş ve Antep'in İngilizler tarafından Fransızlara devredileceği Avrupa basınının yayınlarından anlaşılıyor. ...Urfa, Maraş ve Antep'i Fransızlara işgal ettirmemek ve işgal etseler bile, onları, orada barındırmamak için her tedbire hemen başvurmak gerekmektedir." Bayburt'un Hart kasabasında, Şeyh Eşref ayaklanması başladı (26 Ekim – 24 Aralık 1919).
(Bastırılması 25 Aralık 1919) 1918 - İngilizlerin, Halep'e girişi.
Atatürk, Halep'in kuzeyindeki işgalcilerin taarruzunu durdurdu. Mustafa Kemal'in komuta ettiği VII. Ordu Birlikleri tarafından düşman taarruzunun Halep'in kuzeyinde bugünkü sınırlarımız üzerinde durdurulması. Atatürk komutasındaki 7. Ordu birliklerinin, 23 Ekim 1918 gününden beri süren İngiliz taarruzlarını Halep'in kuzeyinde durdurması ve düşmanın bu hattı geçmesine imkân verilmemesi (Birliklerimiz İskenderun-Belen-Diricemal-Tellürrifat çizgisinden oluşan ve 28 Ekim 1918'de Antakya'yı da içine alan bu hattı 30 Ekim 1918 Mondros Ateşkes Antlaşması'na kadar korumuşlardır. Bu sebepledir ki Misak-ı Millî'de bu hat, güney sınırımız olarak kabul edilmiştir. Atatürk Katma'da (Atatürk, 30 Ekim 1918 akşamına kadar 7. Ordu Karargâhı'nın nakledildiği bu ilçede kalmıştır). 1915 - Atatürk'ün, Başkomutanlık Vekâleti'nce 9.,11. ve 12. Tümenlerin birleşmesinden oluşacak 16. Kolordu komutanlığı'na atanması ve Kolordu Komutanı yetkisiyle "Anafartalar Grubu"nu yönetmekle görevlendirilmesi. Kaynak:edebiyatogretmeni.net --------------Tualimforum İmzam-------------- |