tualimforum.com
>
TUALİM KAFE
>
Efsaneler ve Yöresel Halk Hikayeleri
Çay Efsaneleri - Çayın Efsanesi - Çayın Tarihi
Kullanıcı ismi
Beni hatırla
Şifreniz
Kayıt ol
Yardım
Üye Listesi
Ajanda
Bugünki Mesajlar
Arama
Efsaneler ve Yöresel Halk Hikayeleri
Efsane olmuş aşklar,yöresel halk hikayeleri,destanlar..
Forumları ara
Konu gösterimi
Mesaj gösterimi
Gelişmiş arama yap
Seçilene git...
Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Çay Efsaneleri - Çayın Efsanesi - Çayın Tarihi
Konudaki Cevap Sayısı
0
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
Görüntülenme Sayısı
2295
LinkBack
Seçenekler
30.11.11, 00:45
#
1
(
permalink
)
Kullanıcı Profili
Serap
Moderator
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Jan 2008
Nerden: Denizli
Mesajlar: 4.766
Konular: 1880
Puan Grafiği
Rep Puanı:5102
Rep Gücü:72
RD:
Teşekkür
Ettiği Teşekkür: 682
226 Mesajına 380 Kere Teşekkür Edlidi
:
Çay Efsaneleri - Çayın Efsanesi - Çayın Tarihi
Çay Efsaneleri - Çayın Efsanesi - Çayın Tarihi
5000 yıl öncesine giden çayın tarihi konusunda çeşitli efsaneler var.Bunlardan ilki Çin'e gidiyor. M.Ö. 2700'lü yıllarda tıp bilimine meraklı olduğu bilinen Çin İmparatoru Shen Nung, sıcak su içmenin sağlığa olan olumlu etkilerini gözlemlemiş. Bir gün kendi sıcak suyunu hazırlarken, demliğine birkaç yaprak düşmüş. Kaynayan suyun buharından mistik ve rahatlatıcı bir aroma yükseldiğini görmüş ve bu sıcak içecekten bir bardak içerek onun harika lezzeti ve aroması karşısında hayret etmiş. Demliğine düşen bu yapraklar bir çeşit yaban çay ağacına aitmiş.
Çayın Japonya'daki efsanesi bizi Bodidharma isimli bir Budist keşişe götürüyor. Hayatının yedi yılını Buda'ya adayarak uyumadan geçiren bu keşiş, meditasyon
sırasında istemeyerek uyuya kalınca çok kızmış ve ardından göz kapaklarını kesip toprağa atmış. Toprakta köklenerek büyüyen bitki, çay bitkisiymiş.
Hindistan da çayın keşfini Bodidharma'ya bağlar. Onların öyküsüne göre bu rahip uykusuz geçirdiği yılların beşincisinde yanındaki ağaçtan birkaç yaprak alır ve çiğner. Birden bire canlandığını gören rahip bunu sık sık tekrarlayarak yedi yıllık meditasyonunu bitirir. Bu yabani ağaç elbette ki çay bitkisidir.
Sudan sonra en eski ve en çok tercih edilen içecek olan çayın ülkemizdeki serüveni oldukça yenidir. 1888'deki ilk ciddi girişimden sonra üretimdeki gerçek
başarı ancak 1940'larda elde edilmiştir. Bugün Türkiye, üretimde Hindistan, Seylan gibi ülkelerden sonraki yerini korumakta ve aynı başarıyı tüketimde de İngiliz ve İrlandalılardan sonra en çok çay tüketenlerden biri olarak göstermektedir.
Çay, bazen enerji kaynağı, bazen de rahatlatan büyülü bir içecektir. Ülkemizde 7'den 70'e herkes çay tüketir, bu tüketim yaş, meslek, gelir durumu farklılığı gözetmez.
Çayı demlerken sadece büyük bir demlik kullanan birçok ülkenin yanısıra Türkiye'de çay hazırlanırken önce çaydanlığın alt bölümünde su kaynatılır, kaynayan su, üst demlikte bulunan çaya eklenir ve alttan gelen buhar ile demlenen çay, geleneksel olarak ince belli cam bardaklarda içilir. Çayın fincanla içilmesi de ayrı bir zevktir. Çayını açık ya da koyu tercih edenler, limon ya da şeker ekleyenler vardır, ancak tüm bu kişiler için en önemli şeylerden biri çayın rengidir. Günlük deyişle "tavşan kanı" olan bu renk, berrak ve güzel bir kırmızı tonudur.
Dünyanın diğer yerlerinde; İngilizler klasik beş çayından vazgeçemez ve çaya süt eklemeyi
sever, Çinliler için "yeşil çay" yaşamsaldır, Japonların en popüler çayı "Sencha"dır, Kuzey Afrika'da çay nane ile aromalandırılır, Orta Doğu'da çay genellikle limonla içilir, Ruslar içine reçel koyar ya da "kıtlama" şeker ile içer, kahve tutkunu Amerikalılar ise çayı demleyip buz gibi soğuttuktan sonra keyfini çıkarır, daha çok sağlık yönü ile çay yeniden popülarite kazanmıştır. Tibet'te ise çay, süt veya su ile demlendikten sonra tereyağı ile karıştırılarak yoğun bir beslenme içeceği elde edilir. Ve saire, ve saire...
Siyah (tam fermente), Olong (yarı fermente) ve yeşil (fermente edilmemiş) türleriyle içilebilen, tüm güzelliğine ek olarak içindeki antioksidanlar sayesinde yararlı da olan kutsal içecek çay, herkese farklı bir lezzet, farklı bir içim sunsa da, yaşamlarımızda yüzyıllardır vardır.
Çay bitkisini merak ederseniz, hiç üşenmeyin, Doğu Karadeniz'e doğru bırakın kendinizi. Arkanızda dağlar, önünüzde engin Karadeniz ve beliniz yüksekliğinde yemyeşil, taptaze çay bitkileri... Çay bahçelerindeki kadınlarla
konuşun, o çocukların güzel yüzlerine bakın, sizi çepeçevre saran çay zenginliğine dalın. Bu arada üzerinize tatlı ve ince bir yağmur yağsın, siz bir yere girin, oturun, sıcak bardağı tutarken eliniz ısınsın, bu güzel lezzetin tadına varın.
--------------Tualimforum İmzam--------------
Serap
Tags
cay
,
çay efsaneleri
,
cayin
,
çayın efsanesi
,
çayın tarihi
,
efsaneleri
,
efsanesi
,
tarihi
«
önceki Konu
|
sonraki Konu
»
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor.
(0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
Seçenekler
Yazdırılabilir şekli göster
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Yetkileriniz
You
may not
post new threads
You
may not
post replies
You
may not
post attachments
You
may not
edit your posts
BB code
is
Açık
Smileler
Açık
[IMG]
Kodları
Açık
HTML-Kodları
Kapalı
Trackbacks
are
Açık
Pingbacks
are
Açık
Refbacks
are
Açık
Forum Rules
Benzer Konular
Konu
Konuyu Başlatan
Forum
Cevaplar
son Mesaj
Yeşil Çayı Nasıl Hazırlanır? - Yeşil Çayının Faydaları - Yeşil Çayın Sağlığa
Başak
İçecekler
1
14.05.16
12:43
Tılfındır Tepesi Efsanesi,Şanlıurfa Efsaneleri
Kedi
Şanlıurfa
0
11.08.10
02:20
Kral Kızı Efsanesi,Şanlıurfa Efsaneleri
Kedi
Şanlıurfa
0
11.08.10
02:19
Çiğköfte Efsânesi,Şanlıurfa Efsaneleri
Kedi
Şanlıurfa
0
11.08.10
02:16
Demlikteki Çayın Marifetleri
mor_elmas
İçinizden Geldigi Gibi
0
31.07.08
18:45
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat:
04:22
.
-- English (US)
-- Tr
İletişim
-
www.tualimforum.com
-
Arşiv
-
Kullanım sözleşmesi
-
Yukarı git
Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 RC 2
LinkBack
LinkBack URL
About LinkBacks
Bookmark & Share
Digg this Thread!
Add Thread to del.icio.us
Bookmark in Technorati
Tweet this thread