Asuman İle Zeycan Asuman iLe Zeycan Erzincan'da Kaleli Bey'le kethüdası Derviş Ahmed'in çocukları olmaz.
Bey'in bu durumdan yakınması üzerine kethüda,
" Çıkıp dolaşalım belki ağzı dualı bir dervişe rastlarız, derdimize çare bulur" der.
Birlikte yola düşerler.
Yaylada rastladıkları bir dervişe içlerini açarlar Derviş onlara birer elma verir.
Elmanın yarısını kendilerinin yemesini, yarısını da karılarına yedirmelerini söyler.
"Kimin kızı olursa, öbürünün oğluna versin" diyerek ortadan kaybolur. İkisi de denileni yapar.
Beyin bir kızı, kethüdanın bir oğlu olur.
Çocuklar birlikte büyüyerek, okul çağına erişir.
İkisinin de henuz adı konmamıştır.
Bir gün Bey'le kethüdanın yaylada rastladıkları derviş gelerek oğlana Asuman,
kıza Zeycan adını verir. Bir rastlantı sonucu annesinden, Asuman'ın kardeşi değil nişanlısı olduğunu
öğrenen Zeycan ona yakınlık duymaya başlar.
Asuman'da Zeycan'ı sevmektedir.
Onların bu tutkularını bilen bir kadın, durumu beye bildirir.
Bey öfkelenerek kethüdayı ve oğlunu konaktan kovar. Asuman babasını göndererek Zeycan'ı istetir.
Bey önce kabul eder ancak karısı razı olmaz. Bunun üzerine olumsuz yanıt verirler.
Bir gece iki genç düşlerinde ak sakallı bir derviş görür onun elinden
"Aşık Badesi" içerler.
Her ikisi de şiir söylemeye başlar.
Bu düş üzerine duygularını birbirlerine şöyle anlatırlar. Asuman: İstemem tabibi peymane buldum
Çaresiz dertlere düştüm ne dersin?
Hakkın himmetiyle ummane daldım
Bahar seli gibi çoştum ne dersin? Zeycan: Dün gece seyrimde oldum divane
Varlığım kırkların yoludur yolu
Eli bağlı durdum Ande "divan"ına
Sundular bir kadeh doludur dolu Tüm çabalarına karşın sevdiğine kavuşamayan Asuman, sonunda gurbete çıkar.
Giderken mendilini Zeycan'a vererek, vedalaşır.
Zeycan'da anmalık olarak yüzüğünü ona verir. Kaleli Bey kızını da alıp yaylaya çıkmıştır Asuman'ın yolu buraya düşer.
Tanınmamak için bir çobanla giysilerini değiştirir Bey onun kızıyla aşıklık sınavına
girmesini ister.
Asuman, kaybedenin öbürüne kul olması koşuluyla kabul eder.
Karşılıklı söyleşirler, sonunda Zeycan yenilir.
Ancak bey kızı vermemekte kararlıdır. Asuman tekrar yollara düşer.
Bey olanları anlatıp kendisini karalamasından korktuğundan Asumanı öldürtmek ister.
Adamlarına onu öldürüp, kanlı gömleğini getirmelerini buyurur Adamlar Asumanı yakalar.
Asuman son bir kez Zeycan'ı görmek için yalvarır.
Adamlar kabul eder.
Asuman yüzüğü gösterip kendini tanıtır. Zeycan adamlara yalvararak sevdiğinin
canını kurtarır, beye de kanlı bir gömlek götürürler.
Asuman yine yollara düşer.
Bir dağ başında tipiye tutulur ve kendini kurtarması için tanrı'ya yakarır.
İmdadına yetişen derviş onu kurtarır ve isteği üzerine Asumanı Basra'ya ulaştırır.
Asuman burada Afyoncu Dede'nin kahvesine yerleşir ve şiirler söyler.
Ünü çevreye yayılınca herkes kahveye gelmeye başlar.
Bundan hoşlanmayan diğer kahve sahipleri, bir kocakarıdan Asumanı yoketmesini ister.
Kadın Asumanı bahçesindeki kuyuya atar.
Burada söylediği şiirlerle yardım dileyen derviş Asumanı derviş kurtarır. Asuman Derviş'e, sevdiğinden haber getirmesi için yalvarır.
Derviş gelip Zeycan'ı görür ve Zeycan sevdiğinden aldığı mendile gül dokuyarak
dervişle gönderir.
Armağını gören Asuman'ın özlemi dayanılmaz olur ve dervişten kendisini Zeycana
kavuşturmasını ister.
Birlikte Erzincan'a gelirler.
Bu sırada Zeycan'ın düğünü yapılmaktadır.
Zeycan, aşık olarak konağa giren Asumandan yardım ister.
Asuman başından geçenleri valiye anlatır.
Vali Timurpençeden Kaleli beyi öldürmesini ister. Asuman buna engel olur.
Dervişin atının bastığı toprağı babasına götürünce kethüdanın gözleri açılır.
Beyle anlaşmazlıklarını unutarak tekrar kardeş olurlar. Asuman ile Zeycan ise yedi gün yedi gece süren bir düğünle evlenir ve yaşamlarının
sonuna kadar mutlu yaşarlar... Alıntıdır. |