Keşan Edirne'nin bir ilçesidir. Kuzeyde İpsala ve Uzunköprü, doğuda Tekirdağ'ın Malkara, güneydoğuda Tekirdağ'ın Şarköy, güneyde Çanakkale'nin Gelibolu, güneybatıda Enez ilçeleri ve Ege Denizi'yle çevrilidir.
Keşan ilçesi MÖ 30. yüzyıldan itibaren Luvi ve Traklarla başlayan bir geçmişe sahiptir. Yöre daha sonraları eski Yunan, Pers, Makedonya ve Bizans yönetimlerinde kalmış, 14. yüzyılın ikinci yarısında Osmanlı hakimiyetine girmiştir. Osmanlı döneminde sırasıyla Rumeli ve Kaptanpaşa eyaletleri ve Edirne vilayetine bağlı Gelibolu Sancağı'nın İpsala kazasına bağlı bir nahiyeydi.
1877 yılında Gelibolu Sancağı'na bağlı ilçe olan Keşan, sırasıyla Rus, Bulgar ve Yunan işgallerine uğramış, 11 Ekim 1922 Mudanya Ateşkes Anlaşması sonrası 19 Kasım 1922'de TBMM hükümetine bağlanmıştır. 1922-1926 arası Gelibolu'nun ilçesi olan Keşan, 1926'da Gelibolu ilinin feshiyle Edirne'ye bağlanmıştır. Bugünkü sınırlarına 1877-1912 arası Dedeağaç (bugün sancağına Alexandrupoli) bağlı kazayken, Dedeağaç'ın Bulgar'ların eline geçmesiyle buraya nahiye olarak bağlanan Enez'in 1953'te ilçe olmasıyla ulaşmıştı.
Keşan'ın merkez nüfusu 54.367'dır. 5 belde ve 45 köyden oluşan ilçenin toplam nüfusu ise 77.442'dir. Bu sayı, mevsim özelliklerine bağlı olarak değişkenlik göstermekte, özellikle yaz aylarında 250.000-300.000 kişiye ulaşmaktadır.
Keşan'da yaşayan çoğu insanların kökeni Karamanoğulları Beyliğinden gelmektedir. Osmanlı, Karamanoğulları Beyliği'ne son verdikten sonra Karamanoğulları'nın büyük bir kısmını Balkanlara yerleştirmişir. Balkanlardaki Türk iskanı cok eski yıllardan itibaren vardır ama esas yerleşme ve yakın yerleşme Osmanlı devrindedir. Ayrıca Osmanlı Akıncılarıda Karamanoğlu Torunlarıdır. Keşan'da pomak, Arnavut ve az sayıda boşnak Türk vatandaşları da mevcuttur.
Nüfusun tamamı Türkçe konuşmaktadır. Ancak bazı köylerinde yaşlı insanların ana dili, Pomakça ya da benzeri diyalektten Slavca'dır. Bazı köylerinde de az sayıda Boşnaklar vardır.
Toplu bir yerleşme alanı görülen Keşan'da Cumhuriyet döneminde ve özellikle son 20 yılda hızlı bir yapılaşma göze çarpar. Kooperatif ve özel kişilerin yapıları halen hızla devam etmektedir. Bu hızlı gelişmeye sosyal yaşam da ayak uydurmuştur. Keşan'da her gün, özellikle haftalık pazarı olan cumartesi günü çok canlı bir günlük yaşam görülmektedir. Bu hareket Keşan'da sosyo-ekonomik hayatı da olumlu yönden etkilemektedir.
Saros sahil şeridi ve burada yer alan Erikli, Yayla, Mecidiye, Enez, Gökçetepe, Sazlıdere gibi sayfiye yerleri deniz, orman ve piknik tipi yaz turizmi merkezleridir. Temiz denizi ve yakınlığı Keşan'ı yaz turizminin ilgi odağı haline dönüştürmüştür. Uzun yıllar önce yerli ve yabancı balıkadamlar tarafından keşfedilen ve Orfoz balığıyla ünlenen Saros Körfezi amatör balıkçılar için de bulunmaz cennetlerden birisidir. Saros Körfezinde 144 çeşit balık, 170 çeşit sualtı canlısı vardır. Körfez otoepürasyon denilen dünyanın kendi kendini temizleyebilen iki körfezinden biridir. Bunun yanı sıra dalış turizmi (scuba diving), doğa yürüyüşü (trekking) tarzı turizm etkinlikleri için elverişlidir. Gökçetepe ve Danişment sahillerinde Orman Bakanlığı-Milli Parklar'a bağlı günübirlik ve yataklı dinlenme tesisleri vardır.