KURAN'DA PEYGAMBER DUALARI
Kuran'da bahsi geçen peygamberlerin her biri, belli özellikleri ile dikkati çeken kavimlere gönderilmişlerdir Bu kavimler, daha önce kendilerine gelen elçileri yalanlamış, azgınlaşmış ve aşırılığa gitgide daha fazla yönelmiş topluluklardı Peygamberlerin görevi ise dini tanımayan veya tanıdığı halde inkara yönelen bu topluluklara hak dini tanıtmak, onları Allah'a çağırmak ve ahirete yöneltmekti
Bu ise son derece zor bir işti Tek başına bir insan, insanların çoğunun kendisine karşı çıkıp tepki göstereceğini bile bile, o ana kadar hiç duyulmamış veya duyulduğu halde kabul edilmemiş hak dini insanlara tanıtmak üzere görevlendiriliyordu Üstelik bu görev, sahip olduklarını ve hatta hayatını tehlikeye sokuyordu İnsanlar, sırf Allah'a çağırdığı için kendisinden nefret edebilir, hatta kendisini öldürmeye yeltenebilirlerdi Kendisine eziyet edebilir, inanmışgibi görünüp hainlik yapabilirlerdi Peygamberin çevresindeki hiç kimse, hatta ailesi bile kendisine inanmayabilirdi Sorumluluğu ise Allah'a karşıydı Bu, mutlaka yerine getirilmesi gereken, kapsamı ve önemi oldukça büyük olan bir sorumluluktu İnsanların dini öğrenip öğrenmemeleri ve öğrendikleri ile cenneti hak edip etmemeleri peygamberin üzerindeki bir yükümlülük değildi Onun tek vazifesi dini tebliğ etmekti
Bu, dünya üzerinde tanıyıp bildiğimiz hiçbir şeye benzemez Tek başına bir insanın büyük bir topluluğa karşı bu göreve başlaması, oldukça zorlu bir iştir
Ancak elbette durum, dışarıdan bakanlar için böyledir, aslında, herşeyin üzerinde hakim olan Allah'ın gücüdür Böyle bir durumda da inkarcıların sayısı ya da gücü önemli bir faktör olmaz Peygamberlerin her biri bu gerçeği çok iyi bilerek hareket etmişler, üzerlerindeki bu sorumluluğu Allah'a olan güvenleri ile tam anlamıyla yerine getirmişlerdir Allah peygamberlerin bu üstün özelliklerini ayetlerinde övmektedir Kuran'da bildirildiği gibi Allah'ın yardımı her zaman inananlardan yanadır ve Allah peygamberlerini insanların zulümlerinden korumaktadır Kuran'da, Peygamberimiz Hz Muhammed'in hicret sırasında yaşadığı bir tehlikeden söz edilirken bu gerçek şöyle açıklanmıştır:
Siz O'na (Peygambere) yardım etmezseniz, Allah O'na yardım etmiştir Hani kafirler ikiden biri olarak O'nu (Mekke'den) çıkarmışlardı; ikisi mağarada olduklarında arkadaşına şöyle diyordu: "Hüzne kapılma, elbette Allah bizimle beraberdir" Böylece Allah O'na 'huzur ve güvenlik duygusunu' indirmişti, O'nu sizin görmediğiniz ordularla desteklemiş, inkar edenlerin de kelimesini (inkar çağrılarını) alçaltmıştı Oysa Allah'ın kelimesi, yüce olandır Allah üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir (Tevbe Suresi, 40)
Peygamberler, Kuran'da Allah'a karşı her şartta korudukları içli yakınlıkları ile örnek gösterilmişlerdir:
Andolsun sizin için, Allah'ı ve ahiret gününü umanlar ve Allah'ı çokca zikredenler için Allah'ın Resulünde güzel örnekler vardır (Ahzab Suresi, 21)
İstekleri katıksızca Allah'tandır Kendilerine peygamberlik görevinin verilmesinden itibaren tek çabaları verilen bu görevi yerine getirmek ve kavimlerini Allah'a çağırmak olmuştur İstekleri de elbette ki amaçları ile doğru orantılı olmuştur İçli, katıksız, yakın ve samimi duanın örneklerini işte bu nedenle peygamberlerde oldukça net bir biçimde görebiliriz